AİLEDEN SOĞUNUR MU?

preview_player
Показать описание
Soru ve görüşleriniz için;

#aile #kuantumdrama #ailedizimi
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Burada siz de kendi hikâyenizden bahsedebilirsiniz, böylece herkesin anlayışı artacaktır.. Şimdiden teşekkür ediyorum hepinize..

tunatuner
Автор

Bi yerde okumuştum hocam:en büyük zenginlik para yada mal mülk değil, 'normal bir anne babaya sahip olmaktır 'diyodu.. O kadar doğru ki..

venusvenus
Автор

Herkes anne ve baba olmamalı bence. Çünkü günün sonunda, olan her zaman çocuklara oluyor maalesef bu böyle.

senay
Автор

Yaşım 62 .Ancak videoyu izler izlemez gözyaşlarımı tutamadım.İsterdim ki ana -babamı sevebileyim.çok isterdim.Ama hiç içimden gelmedi eksik hissettim.Çünki onlar beni hep hor görüp, küçümseyip alay edip, ayırım yapıp, dışlayıp, yargılayıp, suçlayıpSevgisiz davranarak bu duyguları yaşattılar.Şu an büyük kız kardeşmle görüşmüyorum.Neden mi?Çünki ana -babamın kıymetli çocuğuydu.O kadar büyük bir acı kiii...

halehazar
Автор

Soğuma bir süreç gerektirir. Anlık tepki değil, acı bir sürecin kaçınılmaz sonucudur. Soğuma güdüsel olarak kendimizi korumaya alma durumu ve ben değersiz değilim demenin bir şeklidir. Sıklıkla öfke ve nefret gibi duygularda eşik değere ulaşınca atan sigorta gibi düşünülebilir.

turgayyildizz
Автор

Aile seni aşağıya çekiyosa alayına yol verip yolunuza bakın HERKESIN TEKAMÜLÜ ayrı.

seril
Автор

Kız ve erkek çocuk ayrımı yapan Aileler ...kızı kendine bakıcı gören oğlanlarını el üstünde tutan onlara her çeşit yardımı yapan .destekleyen sahiplenen Aileler ayrıca eğitimli insanlar bunlar ve böylece soğuyor insan

eylulsahin
Автор

19 yaşındayım, cıvıl cıvıl bir gençtim fakat muhafazakar tutumları ve baskıları yüzünden hicbir sey hissedemeyen yaşamı anlamsız bulan bir genç kıza dönüştüm. Her yaklaşma çabam ters tepti. Tek sorun onlarda değil bunun bilincindeyim, vicdanım da bir türlü susmuyor. Birkac sene oncesine kadar müthiş hayallerim varken su anki hayalim 1+1 ev ve beni unutacaklari bir hayat oluverdi.. Yazarken bile cok acı ama yaşarken cok daha acı. Ben beni geri istiyorum...

Azraaleyna_
Автор

21 yaşındayım ve aileme bir sevgi beslemiyorum aşırı hissizim hissedersem de tek hissettiğim nefret hiç birini uzun sürelerdir görmesem özlemem .Hep beni başka kişiler ile kıyaslıyorlar psikolojik şiddet uyguluyorlar hakaret ediyorlar ne yapsam yaranamıyorum .Ailem bana bir yabancı gibi .

nuracar
Автор

toksik ebeveynlik malesef soğutuyor. bu konuda yarası olan herkese önerim;
"zor bir ailede büyümek" - susan forward

nisamylmaz
Автор

bugun okul gezimiz vardı arkadasimin annesi arkadasima ''vardınız mı prenses'' yazmis.o kadar içim acıdı ki aglamamak için zor durdum

rabiatnc
Автор

Psikopat abim bize işkence eder, ona tapan annem bizi kurtaracağına, sırıtarak izlerdi. Ikisi de böbrekleri çürüyerek toprağın altına girdiler. Evden yatılı okula kaçarak kurtuldum. Sonra eşim de kardeş işkencecisi çıktı. Ondan da kaçtım. 50 yaşına kadar rüyalarımda bu üçlü canavar ekiple boğuşup kabuslarla uyandım. Annem çocuklarına hiç sarılmaz, ama oğullarını sever, tek kızı sürekli azarlar, yemek vermezdi. Kızları sevmezdi. Aç yatmaktan zafiyet geçirip kalp romatizması oldum. Yatılı okul beni ölümden kurtardı. Dışarıya karşı da kendini çocuklarına adamış kurban rolü oynardı, komşulara hep gülücükler dağıtır, çocuklarıyla, eviyle ilgileneceğine onların yardımına koşardı.

lucyengel
Автор

Ben aileme karşı annemden SOĞUĞUM
beni iyi. Hissettirmiyor. Aşağıya çekiyor. Değersizleştiriyor. Kötü hissettiriyor.

uzaytan
Автор

ailemle yaşıyorum ama içimdeki sevgi diye bişi yok, soğudum sadece kendi bildiklerini okuyan, sevildiğimi hiç hissetmedim, güç ellerinde bulunuyor diye her şeyi yaptırabileceklerini inanıyorlar, sözlerinden çıkmıycaz, kapılarının önünde köpek gibi bekleyip onlara şükretmemizi istiyorlar

cltncskn
Автор

Her anne baba vazifelerini layıkıyla yapmıyor. Burada detaylara girmenin bir anlamı yok. Olan çocuklara oluyor ve yaş kaç olursa olsun, izlerini ömür boyunca taşıyor çocuklar..

tulayayan
Автор

Onlara göre karnımız tok, sırtımız pekti. Fakat ilgi ve alaka sıfırdı. Ne verilirse o yenmek, ne alınırsa o giyilmek zorundaydı. Sanki bir hayvan gibiydim. Bol yem var, su var, yattığım yer temiz ve sıcaktı. Saygısız ve sevgisiz bir ailede büyüdüm ben... Uzak durulması gereken bir yerdi gözümde. Belki de bu yüzden lise 1'den itibaren öğrenci yurtlarında kalmayı seçtim. Üniversite için bilerek uzak şehirleri yazdım tercihlerimde. Her tatilde elimden geldiğince az kalırdım ailemin yanında. Çünkü ordaki oksijen hemen bitiyor, nefes alamıyordum. Annem babam her gün tartışır, bağırma çağırma sesleri dışardan duyulurdu. Daha çok arkadaş gezmeleri yapardım ya da aileme söylemeden çalışırdım bir yerlerde. Başıma gelen herhangi iyi veya kötü hadiseden hiç bir zaman haberleri olmadı. Ne ben söyleme gereği duyardım ne de onlar merak ederdi. Çünkü kimseye muhtaç değildim. Öyleyse bir problem de yoktu. 2010 yılında ise daha da uzaklaşmak istedim ve kendimi yurtdışında buldum. Ailemi en son 2012'de ziyaret ettim. Zehir gibi bir tatildi ve geldiğime çok pişman olmuştum. Ayda yılda bir telefondan görüşürdük. Neredeyse her telefon görüşmesi görüntüsüz olurdu. Bu yaz tatiline dek Türkiye'ye bilerek dönmedim. Çünkü kendi yuvamı kurmuş, işinde gücünde çok mutlu bir yaşam sürüyordum. Bu yaz tatilinde eşim ve ikizlerimle tekrar geldik ve 4 gece 5 gün zor dayanabildim. Haberleri yoktu bir yuvam olduğundan ve onları ziyaret edeceğimizden. Size bir takı takalım dediler. Kesinlikle kabul etmeyeceğimi söyledim ve onları vazgeçirdim. Ne yemek istersiniz onu yapalım dediler. Ne pişirse onu yeriz dedik ve sadece 1 akşam yemeğini birlikte yedik. Onun dışında sabahtan akşama kadar dışarda yiyor, geziyor ve alışveriş yapıyorduk. Bunun 2 gününe annem ve babam da katıldı. Bu arada annem ve babam halen tartışıyordu. Bu halinizi bize yansıtmayın, eşim ve torunlarınız için bunu sizden rica ediyorum diye uyarımı yaptım ve neyse ki ricam kabul gördü. Kirlilerimizi bile çaktırmadan dışarda kuru temizlemeciye veriyorduk. Banyo yaparken kendi havlumuzu ve hatta şampuanımızı kullanıyorduk. Tepeden tırnağa buz gibiydim. Onlara karşı hiçbir şey hissetmiyordum. Ne sevgi, ne özlem... Hatta nefret bile etmiyordum. Sanki herhangi biri gibilerdi. Bu son ziyaretimde anneme sarılmak o kadar zor geldi ki tarif edemem. Babama sarılmak zaten imkansız. Biliyorum ki onların hiçbir suçu yok. Çünkü onlar da öyle görmüştü ve ellerinden bu kadar geliyordu. Yani ellerinden gelenin en iyisini yapmışlardı. Keşke demeyi sevmem ama isterdim ki anne babalarımız çocuklarını sevgi ve saygıyla büyütsün, eğitimli olsun... En azından biz kendi çocuklarımızı "biz böyle gördük", "bizim zamanımızda şöyleydi böyleydi" olarak değil, bütün kalbimizle sevgimizle her zaman onların yanında olduğumuzu hissettirerek yetiştirelim. O zaman dünya çok daha farklı ve çok daha mutlu insanların yaşadığı bir yer olacaktır.

delibas
Автор

Babasını hiç seçemeyen bir kız olarak 50 yaşındayım. Sevmeye çalışmaktan da vazgeçtim. Olmuyor. Koskoca bir boşluk var. Hiç bir şekilde dolmayan.

deryaalkn
Автор

Aile dediğin şeyi kabul etmeme özgürlüğün var eğer seni iyi hissetmiyorsa... Bunu fark ettim, kabul ettim, soğudum ve uzaklaştım. Böyle daha mutluyum.

eminetas
Автор

Annem beni 1.5 yaşındayken terketmiş yani babamı ve beni. O günden sonra, evlenene kadar beni bir kez olsun ne görmeye geldi nede aradı. Elimde bir resmi bile yoktu. Babamsa anneme olan öfkesiyle ve üvey annemin dolduruşlarıyla bana hep şiddet uyguladı bedensel ve ruhsal. Şiddet dediysem öyle tokat filan değil ha. Elimi kolumu bağlar odunla kendinden geçene kadar döverdi. Her neyse beni Kur'an kursuna gönderdi babam orada hocalar ne olursa olsun anneye babaya offf bile demiyeceksiniz. Sırtınıza alıp Kabe'de tavaf etseniz hakkını ödeyemezsiniz gibi. İşte bu yüzden ben onlara her zaman merhametle yaklaştım. Fakat her ikisininde narsist birey olduğunu 33 yaşında anladım. Annemi 17 yaşında buldum. İlk başta ağladı filan duygu sömürüsü tabi. Sonra gerçek yüzü çıktı. Meğer o beni zerre sevmemiş. Sadece kendini düşünmüş kendi için yaşamış. Sanırsınız o beni değilde, ben onu terketmişim gibi kin nefret dolu bana. 33 yaşıma kadar onun kaprislerini çektim. Sonra baktım ki artık vucut kaldırmıyor hergün başka bir hastalık yakama yapışıyor annemde babamda hiç bir şey yok olan bana oluyor. Ve şöyle dedim kendime. Allah'ın, öff bile demeyin diye emrettiği anne baba bunlar değil. Meltem sen yanlış insanlara saygı ve merhamet gösteriyorsun ikisinide sildim. Çünkü bende anneyim ve çocuklarıma ayıracak enerjim kalmıyordu onlara üzülüp ağlamaktan. Bütün yüklerimden kurtuldum şuan evlatlarımla çok rahatım😊

meltemeraslan
Автор

Herkes anne baba olamıyor bu çok açık ve net. Babamı 2013 yılında kaybettim malesef, o bir taneydi Allah'tan ki en azından ebeveynlerimin birinde de olsa yaşadım o güzel duyguyu, ama anne kelimesinin "a"sını dahi hak etmeyen, anne demeye bile dilimin varmadığı o kötü varlık gerçekten benim sınavım sanırım.


Kardeşlerimin(4 kardeşiz) arasında gözüne soka soka en uç şekilde yapılan ayrım, haksızlık, saygısızlık, sevgisizlik; küçük yaşlarda fiziksel sonraki yıllarda her türlü ağır sözel, duygusal ve psikolojik şiddet; hayatta yaşadığı her türlü kötü şeyin acısını, sırf babamın ailesine fiziksel olarak benzediğim için üzerime yıkma, ötekileştirme, görmezden gelme; iyi sınıfına dahil bile edilemeyecek minimal davranışlarda bile başına kakma; her cümleye zaten sen şöylesin böylesin diye küçümseme ve aşağılama ile başlama; her türlü açığını kollayıp yüzüne vurma; maddi olarak her türlü kullanıp sonrasında yaptığım tüm fedakarlıkları küçümseyip görevinmiş gibi davranma, kardeşlerin arasını açma fitne fesat sokma, bire bin koyarak laf getirip götürme vb
Artık nasıl bir şahsiyet siz hayal edin kendisini...
Nasıl olmalı bilmiyorum onu ama, bence bazı insanlar asla anne baba olmamalı net...


Aileden ve anneden sağlıklı sevgi ihtiyacını karşılayamadığı ve sevgi depolarını dolduramadığı için ilişkilerde hep bir hoyratlık, hep bir güvensiz bağlanma yaşıyor böyle insanlar. Hep yanlış insanı seçiyorlar, İlişki kurdukları insanlarda en ufak bir sevgi gördüklerinde kaybetmemek için çok büyük fedakarlıklar yapıp karşısındaki insanın gözünde değersizleşebiliyorlar. Olur da ondan yıllar boyunca davranışlarının bir kısmı da olsa içsel olarak almışımdır diye anne olmayı bile istemedim hiç...


Bunlar ailelerimizin bize yapmış olduğu kötülüklerin o kadar az bir kısmı ki, tabiri caizse, sadece buz dağının görünen kısmı...


Bu yazımı okuyan çocuk sahibi olmayı düşünen evli çiftler, yada çocuk sahibi olan ebeveynler,
Lütfen sadece çocuğum var demek için dünyaya getirmeyin onları.
Onlara güzel ve sağlıklı bir aile ortamı, sıcacık sevgi dolu bir yuva sağlayıp tüm sorumluluklarını üstlenebilecekseniz eğer, çocuk sahibi olmayı düşünün ve dünyaya getirin.


Yani kısacası Yapabileceğiniz kadar değil bakabileceğiniz kadar çocuk sahibi olun


Sevgili Tuna Tümer, videolarınız benim için ilaç gibi, şifa niyetine izliyorum :)
Bu güzel konuları anlatan dilinize, video çekimi için ayırdığınız süreden dolayı emeğinize, karşısındaki insanlara bir şeyler anlatabilmek onların iç dünyasını aydınlatabilmek için böylesine güzel bir şeye vesile olmak için çabalayan yüreğinize sağlık ...

crocusteacher