filmov
tv
Herkesleşmek
Показать описание
• "Her medeniyette elit vardır ve demokrasi, medeniyetlerin düşmanıdır." (Cemil Meriç)
• "Kitaplar elitlere (havas), gazeteler ise ise halka (avama) hitab eder." (Ziya Gökalp)
• "Çoğu zaman, bir tümce ancak doğru tempoyla okununca anlaşılabilir. Benim tümcelerim hep yavaş okunmak içindir." (Wittgenstein)
Herkes'in okuduğunu okuyanlar, herkes'in bildiğini bilenler, pek tabii ki herkes gibi konuşmaktan, herkes'in düşündüğü gibi düşünüp herkes'in vardığı yargılara varmaktan kendilerini koruyamazlar.
Ya herkes gibi olmak istemiyorsak?
Ya herkesin içinde bulunduğu durumu görüp o duruma düşmeyi içimize sindiremiyorsak?
Ya kendi yolumuzu kendimiz bulmak, ya kendi rotamızı kendimiz çizmek, kimliğimize/kişiliğimize daha uygun geliyorsa?
Ya hakikatin çoğunluğun gözünden kaçtığını düşünüyor veya çoğunluğun içinde seyreyledikçe hakikatin yalnız kalmasına katkı sağladığımıza inanıyorsak?
Her yaşantı biriciktir. Her acı da öyle. O halde deneyimlerimizin biricikliğini unutup niçin herkes için geçerli olabilecek yordamlar önerelim ve işimizi-gücümüzü bırakıp başkalarının yazgısını belirlemeye kalkışalım?
• "İnsanlar eskiden kendileri için okurlardı. Zaman geldi, devir değişti ve başkaları için okuduklarını söylemeye başladılar. Şimdi ise hiç ahlak kalmadı, nizam iyiden iyiye bozuldu, nifak ve riya ortaya çıktı. Bakıyorum artık insanlar Allah rızası için okuduklarını söylüyorlar." (Zehebi)
Not: Söyleşileri sürdürebilmek için desteklerinizi bekliyoruz, lütfen kanalımıza "abone" ve "üye" olmayı unutmayınız!
Katıl butonu için:
Düzenli dersler için:
• "Kitaplar elitlere (havas), gazeteler ise ise halka (avama) hitab eder." (Ziya Gökalp)
• "Çoğu zaman, bir tümce ancak doğru tempoyla okununca anlaşılabilir. Benim tümcelerim hep yavaş okunmak içindir." (Wittgenstein)
Herkes'in okuduğunu okuyanlar, herkes'in bildiğini bilenler, pek tabii ki herkes gibi konuşmaktan, herkes'in düşündüğü gibi düşünüp herkes'in vardığı yargılara varmaktan kendilerini koruyamazlar.
Ya herkes gibi olmak istemiyorsak?
Ya herkesin içinde bulunduğu durumu görüp o duruma düşmeyi içimize sindiremiyorsak?
Ya kendi yolumuzu kendimiz bulmak, ya kendi rotamızı kendimiz çizmek, kimliğimize/kişiliğimize daha uygun geliyorsa?
Ya hakikatin çoğunluğun gözünden kaçtığını düşünüyor veya çoğunluğun içinde seyreyledikçe hakikatin yalnız kalmasına katkı sağladığımıza inanıyorsak?
Her yaşantı biriciktir. Her acı da öyle. O halde deneyimlerimizin biricikliğini unutup niçin herkes için geçerli olabilecek yordamlar önerelim ve işimizi-gücümüzü bırakıp başkalarının yazgısını belirlemeye kalkışalım?
• "İnsanlar eskiden kendileri için okurlardı. Zaman geldi, devir değişti ve başkaları için okuduklarını söylemeye başladılar. Şimdi ise hiç ahlak kalmadı, nizam iyiden iyiye bozuldu, nifak ve riya ortaya çıktı. Bakıyorum artık insanlar Allah rızası için okuduklarını söylüyorlar." (Zehebi)
Not: Söyleşileri sürdürebilmek için desteklerinizi bekliyoruz, lütfen kanalımıza "abone" ve "üye" olmayı unutmayınız!
Katıl butonu için:
Düzenli dersler için:
Комментарии