Seher vakti çaldım yarin kapısını │Serdar Tuncer & Hüseyin Turan

preview_player
Показать описание
♦HD izleyiniz♦

Aşık Agâhî’nin “Seher vakti çaldım yârin kapısın” diye başlayan şiirini çoğumuz türkülerden herhangi bir türkü bilir, öyle dinler. Oysa tarikatlerdeki seyr ü sülûk erkânını anlatan tasavvufi bir metindir bu. Biraz bizim dikkatsizliğimiz, biraz okuyanların metnin bir bölümünü, çok zaman aslına uymayan değişiklikler ve eklemelerle okuması sebebiyle şiirin bu özelliği pek fark edilmez.

Halbuki şairin “yâr” dediği, tek ve gerçek sevgili olan Allah’tır. Seher vakti sevgilinin kapısını çalmış, sabah namazına durmuş, ama “kapıların sürgülü” olduğunu, yani açılmadığını görmüştür. “Feth-i bâb”, yani “kapı açmak”, sülûkta makamları aşmak yahut bazı ruh müşküllerini halletmek anlamı yanında, Miraç’taki bir hadiseyle bağlantılı olarak daha ziyade “namaz”dır. Nitekim namaz müminin miracıdır ve her rekâtta “feth” (açmak) kökünden “Fâtiha” okunur. Kapının sürgülü olması, açılmaması, namazdan feyz alınamadığına, huşû’a ulaşılamadığına işarettir. Kalbin değil, cesedin namazı olduğu için huzur-ı ilâhiye varılamamıştır.

İşte kul bu elem ve çaresizlik içindeyken “bir gözleri sürmeli çıkagelir”. Şiirin devamında, onun yardımıyla “kapıyı açtırıp içeri giren” sâlikin bundan sonraki macerası anlatılır. Biz meselenin o tarafını bırakıp, kapıyı açtıran “gözleri sürmeli”nin kim olduğuna bakalım.

“Gözleri sürmeli”lerden kasıt Cenab-ı Hakk’ın veli kullarıdır, mürşid-i kâmillerdir. Kâmil mürşitler böyle vasfedilerek onların bazı hususiyetlerine dikkat çekilmek istenir. Birincisi, göze sürme çekmek Efendimiz s.a.v.’in sünnetidir. Sünnetlere titizlikle ittiba, mürşid-i kâmil’in en önemli vasfıdır. “Gözleri sürmeli” denmekle onların sünnete uygun yaşama titizliklerinin belirginliği vurgulanmış olur. İkincisi, sürme, gözün görüş kuvvetini artıran bir maddedir. Kâmil mürşitler de basiret sahibidir; diğer insanların göremediği sırları, hakikatleri, güzellikleri, incelikleri, uzaklıkları görebilirler.

Sürme, bir çeşit toz, ince bir topraktır. Göze sürüldüğü için Türkçe’de “sürme” dediğimiz bu madde, “kuhl” yahut “tûtyâ” isimleriyle de bilinir. Sürmenin aslında toz veya toprak olmasından hareketle eskiler çok zarif hayaller geliştirmişlerdir. Mesela sürmenin “hâk-i pây”, yani sevgilinin ayağının tozu yahut sevgilinin ayağını bastığı toprak olduğu ve bu yüzden aşığın onu yüzüne gözüne sürdüğü düşünülür. “Hâk-i pây” aynı zamanda toprağa bırakılmış ayak izi demektir. Bunun gözde olması, aşığın sürekli o izleri takip ettiği anlamına gelir. Başka bir deyişle “gözleri sürmeli” olan birisi, ya sevgilinin ayağının tozunu toprağını gözüne sürerek aşkının şiddetini, ya da hep onun izlerini gözeterek sevgilinin peşinde yol aldığını böylece göstermektedir.

Sevgili Allah Tealâ olunca, “hâk-i pây”, bize bahşedilen ve Mutlak Sevgili’ye ulaşma yolunda istikametimizi bulmamıza yarayan işaret ve alâmetlerdir ki bu Kur’an-ı Kerim’dir. Nitekim “ayet”in kelime anlamı “iz, işaret, belirti” demektir. Bütün bunları toparlayacak olursak, mürşid-i kâmil, Cenab-ı Hakkın ayetlerini adeta gözüne sürme yaparak onlarla gören, her şeye bu çerçeveden nazar kılan, her işinde sadece ayetleri gözeten bir insandır. Yahut hem vuslata giden yolda en doğru istikamet üzere sürekli yürüdüğü, hem de arkasından gelenler için emin bir kılavuz olduğu için gözleri sürmelidir mürşid-i kâmilin.

Emânî mahlaslı bir şairimiz, sürme ile mürşid-i kâmil münasebetine getirdiği farklı fakat yine son derece ince ve zarif yorumunda şöyle diyor:

Erbâb-ı nazar hâk-i rehin sildi süpürdü
Ey bâd-ı sabâ yâr eşiğine yelerek gel.

Yani, “nazar sahibi veli kullar sevgiliye giden yoldaki bütün tozu toprağı sildi süpürdü; bu yüzden ey saba rüzgârı, yârin eşiğine hiç zahmetsiz, koşarak gidebilirsin”. Bu beyitte açıkça zikredilmese de “hâk” (toprak) ve “nazar” kelimeleri “sürme” anlamını verir. Allah’a giden yoldaki tozları gözüne sürme yaptığı için basiret ve nazarla nimetlendirilen mürşid-i kâmil, Asl’ına yönelenlerin yolunu böylece açmış, işlerini kolaylaştırmıştır.

Bugün “yâr”in eşiğine giden yolda yelerek mesafe alanlar bu yürüyüşlerini “gözleri sürmeli”lere borçlu.
Çok şükür ki, Cenab-ı Hak otağının yapısını gözleri sürmelilerden hâli bırakmıyor.

Semerkand Dergisi │ T. Ziya ERGUNEL
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Saatlerce o kapıda bekleyip de yirmi saniye görmektir aşşkkk🌹😢🌹

eminekutur
Автор

AVAM BILMEZ EHLIBEYT KAPISININ KIYMETINI RABBIM GAVSIMA LAYIK EVLAT EYLESIN BIZI HZ HUSEYININ EVLATLARI MENZIL KOYUNDE GIDIN GORUN EVLIYALARI NUR GIBILER GULDEN GUZELLER VALLAHI GAVSIM DUANA MUHTACIM BABAM😭

cano
Автор

Seni senden alıp seni sana sensiz veren bir Yar(ks) var. Elhamdülillah.

abdulmeliksoylemez
Автор

Allahım nefsimmizi besleyenden değil ilahi Aşkıla yanandan eyle AMİN

cengizfidan
Автор

dinledigin ister şarkı ister ilahi olsun gönlündeki sultanı çağrıştırır hemen aklına o geliverir niyetlerimiz önemlidir aslında

gulsevdidurak
Автор

Aşk hani görmeden sevmektir ya. Gavsımızı canlı görmek nasıp olmadı ama içimde öyle bir aşk öyle bir sevgi varki Rabbim tez zamanda görmeyı nasıp eylesın ınsallah 😞🌹

oguzhandemir
Автор

günde yuz bin kere yuzler dürmeli o eşiklere rabbim ayırmaa ne bilsin eller bu sevdayı ya rabbiii

kubraderya
Автор

Âşık olmak insanı Allah'a ve peygamberine yaklaştırır her insan aşkı taşıyamaz💔💔💔💔♥️😔🌹🐦

filizakn
Автор

dinlediğimiz şarkıları ne niyetle dinlediğimizdir önemli olan.Dinlediğimiz şarkı gönlümüzdeki YAR'i(ks) çağrıştırıyor, ona olan muhabbetimizi artırıyorsa bu da hoş olur güzel olur.Selam ve dua ile.

alperkaraca
Автор

Bir Seher vakti çaldım yarın kapısını Allah ım bize takva ver yaresurullah Allahümme Salli ala seyydina Muhammed ve ala Ali seyydina Muhammed 🤲 güzel kardeşim ağzına yüreğine sağlık Allah'razı olsun çok beğendim tebrikler 🤲

birsenturkmen
Автор

Gunde 10 defa dinliyorum ancak bukadar guzel soylenir. Ve rabbim kapisinda yim sanki

dilaraozdemirmuhtesem
Автор

BismillahirRahmanirRahim Gavs.Bu güller Efendımız Hz Muhammed(sav) kokuyor, hangisine tabbı olursan Cennet yolların🌹❤️🌹

Ilim
Автор

illahi ente maksudi ve rızake matlubi 🌷

adsoyad
Автор

Ne bilsin eller . Perişan hallerim... Şahane bi eser emeğinize sağlık.

aysepehlivan
Автор

mevlam bizi bu kapıdan ayirmasin o kapıya layik etsin amin

sddkkurkcu
Автор

Bütün şairler besteciler sana aşıkmıydıki dinlediğim hepsinde sen vardın sultanım🌹

mevlutgok
Автор

Bu ilahiyi dinledikce aglarim benim icin cok degerli

filiz
Автор

''Halbuki şairin “yâr” dediği, tek ve gerçek sevgili olan Allah’tır. Seher vakti sevgilinin kapısını çalmış, sabah namazına durmuş, ama “kapıların sürgülü” olduğunu, yani açılmadığını görmüştür. “Feth-i bâb”, yani “kapı açmak”, sülûkta makamları aşmak yahut bazı ruh müşküllerini halletmek anlamı yanında, Miraç’taki bir hadiseyle bağlantılı olarak daha ziyade “namaz”dır. Nitekim namaz müminin miracıdır ve her rekâtta “feth” (açmak) kökünden “Fâtiha” okunur. Kapının sürgülü olması, açılmaması, namazdan feyz alınamadığına, huşû’a ulaşılamadığına işarettir. Kalbin değil, cesedin namazı olduğu için huzur-ı ilâhiye varılamamıştı''T.Ziya ERGÜNEL

antakya
Автор

hislerimize tercüman çooook güzel olmuş Allah razı olsun

ahmetkeskin
Автор

ÇOK GÜZEL YÜREĞİMİ YAKTI GERÇEKTEN BEN ALLAH DOSTLARINA AŞIĞIM AMA ONLARA KAVUŞAMADIM DAHA İNŞAALLAH KAVUŞACAĞIM YAKINDA ALLAHIN İZNİYLE DAHA YANMAM GEREKİYOR SELAM VE DUA İLE

harunkaratas
join shbcf.ru