Neşet Ertaş - Seher Vakti Çaldım Yarin Kapısın

preview_player
Показать описание
''SEHER VAKTİ ÇALDIM YÂRİN KAPISIN'' TÜRKÜ SÖZ;
Seher vakti çaldım yârin kapısın
Baktım yârin kapıları sürmeli.
Boş bulmadım otağının yapısın
Çıka geldi bir gözleri sürmeli.

Aslanım eller, eller
Kokuyor güller, güller
Ne bilsin eller, eller
Perişan hâller, ey!

Hep gönüller muradıdır âşığın
Nöbet ’in bekleyen alır keşiğin
Beklemeli o sultanın eşiğin
Günde yüz bin kere yüzler sürmeli.

Aslanım eller, eller
Kokuyor güller, güller
Ne bilsin eller, eller
Perişan hâller, ey!

Açtırdım kapıyı, girdim içeri
Aklımı başımdan aldı o peri
Dedim; sende buldum hâlis gevheri
Dedi; yok, yok bir mehenge sürmeli.

Aslanım eller, eller
Kokuyor güller, güller
Ne bilsin eller, eller
Perişan hâller, ey!.

Agahî karıştırır kanı yaş ile
Hak bulunmaz hayal ile düş ile
Yetilmez menzile bu gidiş ile
Hemen aşk atına binip sürmeli.

Aslanım eller, eller
Kokuyor güller, güller
Ne bilsin eller, eller
Perişan hâller, ey!

Söz : Agâhi
Müzik: Neşet Ertaş

Neşet Ertaş Resmi Hesabı

Neşet Ertaş - Seher Vakti Çaldım Yarin Kapısın

#neşetertaş #bozkırıntezenesi #sehervakti #türkü #bozlak
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Seher vakti dediği sabah namazı saati, çaldığı yâr kapısı Allah, gözleri sürmeli olan Hz. Muhammed. Allah aşkı ile yazılan bir Türkü...

p.komando
Автор

Seher vakti çekinmeden kapısını çalabildiğimiz o sevgiliye de (Allah CC), güller kokan gözleri sürmeliye de (SAV) hamd olsun.

ilyasyilmazofficial
Автор

Bugün babamın mezarını ziyaret ettim iki sene sonra. Kalkıp bana ‘ çıka geldi bir gözleri sürmeli ‘ demesi için ömrümü verirdim. Baba gözleri sürmeli kızın seni çok özledi iyi ki geçtin bu dünyadan.

hemsirehanm
Автор

sözler aģâhiye aittir bu türkünün. hikayesi ise bir sabah namazında yaşadıklarıdır. yar dediği hazreti Allah, gözleri sürmeli dediği ise hazreti peygamber efendimizdir. bu türkü iman dolu Allah aşkıyla yazılı bir türküdür.
neşet baba da sağlam bir bektaşi dervişiydi. Allah ondan razı olsun.
Dinleyenlerede rahmet olsun.
saygılar.

ARABAMERAKLISI
Автор

Neşet Ertaş'ın muziklerinin klibi olmaz.
Çünkü gozlerini kapatınca herkesin kendi klibi başlar...
Saygi ve rahmetle

cihatsoydemir
Автор

Suriyede mevzimde en yüksek sesle dinliyorum seni neşet baba 🇹🇷🤘 Allah rahmet eylesin güzel insan

yunusemrepolat
Автор

Mekanın cennet olsun iç anadolunun yiğit evladı ne varsa eskilerde var demişler atalarımız yenilerde tat tuz kalmadı hala dinleyenlere selam olsun

fatihgul.
Автор

Neşet Ertaş Bozkır'ın Filozofu... Dert anlatamayanlarin derdinin dışa vuran yiğit... Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun garip

hasansahingoz
Автор

Daha bilinmeyen ne dertler var, Eeyy insanoğlu aldanma o gülüşüne, bi kere girdin mi çıkamıyon içinden . . . !!!

tahirhalat
Автор

Neşet Ertaş gibisi bir daha gelmez bu aleme.
Gönül dilini en iyi konuşturan gönül adamı.
Saygıyla yâd ediyorum.
Her eseri ömre bedel.

nazimcakal
Автор

Dinlesen bir dert dinlemesen ayrı bir dert. Acımasızca vuruyor gönül teline.Ruhu şad olsun büyük ozan.

aysebengisuturk
Автор

Dönüyoruz dolaşıyoruz yine sana geliyoruz neşet baba mekanın cennet olsun.

aykutarpacoglu
Автор

seni dinlememe engel olan tek şey ezan be üstad

omerozturk
Автор

Sen aşık olmayanı aşık, dertsiz olmayanı dertli edersin. Yattığın yer nur dolsun dedem.

ezgiakyol
Автор

Nur içinde yat, Neşetim.Dünya var oldukça hep anılacaksın...!

sakipcankurtaran
Автор

hakkariden selam sana nesat baba hergece dinlemeden yatamıyom tıryakınım ama ne yazıkkı bu ülkede ınsanlar ölünce kıymete bınıyor yasarken bılemedıler malesef allah rahmet eylesın

denizkacar
Автор

Nerde o eski toprak insanlarımız eskiden merhamet vardı saygı vardı mekanın cennet olsun neşet baba

efesandk
Автор

Nerede bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur... Çünkü kötü insanların türküleri yoktur...

OkyayCeylan
Автор

oh beeee ruhumun okşandığını hissediyorum sazına, sözüne kurban Neşet baba ♥
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller..

nese
Автор

Sivas şarkışlalı Aşık Agâhî’nin “Seher vakti çaldım yârin kapısın” diye başlayan şiirini çoğumuz türkülerden herhangi bir türkü bilir, öyle dinler. Oysa tarikatlerdeki seyr ü sülûk erkânını anlatan tasavvufi bir metindir bu. Biraz bizim dikkatsizliğimiz, biraz okuyanların metnin bir bölümünü, çok zaman aslına uymayan değişiklikler ve eklemelerle okuması sebebiyle şiirin bu özelliği pek fark edilmez.
Halbuki şairin “yâr” dediği, tek ve gerçek sevgili olan Allah’tır. Seher vakti sevgilinin kapısını çalmış, sabah namazına durmuş, ama “kapıların sürgülü” olduğunu, yani açılmadığını görmüştür. “Feth-i bâb”, yani “kapı açmak”, sülûkta makamları aşmak yahut bazı ruh müşküllerini halletmek anlamı yanında, Miraç’taki bir hadiseyle bağlantılı olarak daha ziyade “namaz”dır. Nitekim namaz müminin miracıdır ve her rekâtta “feth” (açmak) kökünden “Fâtiha” okunur. Kapının sürgülü olması, açılmaması, namazdan feyz alınamadığına, huşû’a ulaşılamadığına işarettir. Kalbin değil, cesedin namazı olduğu için huzur-ı ilâhiye varılamamıştır.
İşte kul bu elem ve çaresizlik içindeyken “bir gözleri sürmeli çıkagelir”. Şiirin devamında, onun yardımıyla “kapıyı açtırıp içeri giren” sâlikin bundan sonraki macerası anlatılır. Biz meselenin o tarafını bırakıp, kapıyı açtıran “gözleri sürmeli”nin kim olduğuna bakalım.
“Gözleri sürmeli”lerden kasıt Cenab-ı Hakk’ın veli kullarıdır, mürşid-i kâmillerdir. Kâmil mürşitler böyle vasfedilerek onların bazı hususiyetlerine dikkat çekilmek istenir. Birincisi, göze sürme çekmek Efendimiz s.a.v.’in sünnetidir. Sünnetlere titizlikle ittiba, mürşid-i kâmil’in en önemli vasfıdır. “Gözleri sürmeli” denmekle onların sünnete uygun yaşama titizliklerinin belirginliği vurgulanmış olur. İkincisi, sürme, gözün görüş kuvvetini artıran bir maddedir. Kâmil mürşitler de basiret sahibidir; diğer insanların göremediği sırları, hakikatleri, güzellikleri, incelikleri, uzaklıkları görebilirler.
Sürme, bir çeşit toz, ince bir topraktır. Göze sürüldüğü için Türkçe’de “sürme” dediğimiz bu madde, “kuhl” yahut “tûtyâ” isimleriyle de bilinir. Sürmenin aslında toz veya toprak olmasından hareketle eskiler çok zarif hayaller geliştirmişlerdir. Mesela sürmenin “hâk-i pây”, yani sevgilinin ayağının tozu yahut sevgilinin ayağını bastığı toprak olduğu ve bu yüzden aşığın onu yüzüne gözüne sürdüğü düşünülür. “Hâk-i pây” aynı zamanda toprağa bırakılmış ayak izi demektir. Bunun gözde olması, aşığın sürekli o izleri takip ettiği anlamına gelir. Başka bir deyişle “gözleri sürmeli” olan birisi, ya sevgilinin ayağının tozunu toprağını gözüne sürerek aşkının şiddetini, ya da hep onun izlerini gözeterek sevgilinin peşinde yol aldığını böylece göstermektedir.
Sevgili Allah Tealâ olunca, “hâk-i pây”, bize bahşedilen ve Mutlak Sevgili’ye ulaşma yolunda istikametimizi bulmamıza yarayan işaret ve alâmetlerdir ki bu Kur’an-ı Kerim’dir. Nitekim “ayet”in kelime anlamı “iz, işaret, belirti” demektir. Bütün bunları toparlayacak olursak, mürşid-i kâmil, Cenab-ı Hakkın ayetlerini adeta gözüne sürme yaparak onlarla gören, her şeye bu çerçeveden nazar kılan, her işinde sadece ayetleri gözeten bir insandır. Yahut hem vuslata giden yolda en doğru istikamet üzere sürekli yürüdüğü, hem de arkasından gelenler için emin bir kılavuz olduğu için gözleri sürmelidir mürşid-i kâmilin.
Emânî mahlaslı bir şairimiz, sürme ile mürşid-i kâmil münasebetine getirdiği farklı fakat yine son derece ince ve zarif yorumunda şöyle diyor:
Erbâb-ı nazar hâk-i rehin sildi süpürdü
Ey bâd-ı sabâ yâr eşiğine yelerek gel.
Yani, “nazar sahibi veli kullar sevgiliye giden yoldaki bütün tozu toprağı sildi süpürdü; bu yüzden ey saba rüzgârı, yârin eşiğine hiç zahmetsiz, koşarak gidebilirsin”. Bu beyitte açıkça zikredilmese de “hâk” (toprak) ve “nazar” kelimeleri “sürme” anlamını verir. Allah’a giden yoldaki tozları gözüne sürme yaptığı için basiret ve nazarla nimetlendirilen mürşid-i kâmil, Asl’ına yönelenlerin yolunu böylece açmış, işlerini kolaylaştırmıştır.
Bugün “yâr”in eşiğine giden yolda yelerek mesafe alanlar bu yürüyüşlerini “gözleri sürmeli”lere borçlu.
Çok şükür ki, Cenab-ı Hak otağının yapısını gözleri sürmelilerden hâli bırakmıyor.

zekisimsek