filmov
tv
Elazığ'da Yaşam | Ceymax Official
Показать описание
Elazığ, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde Yukarı Fırat Havzası’nda bulunan ildir. On bir ilçeden oluşur. İlçeleri, Elazığ il merkezi başta olmak üzere, Ağın, Alacakaya, Arıcak, Baskil, Karakoçan, Keban, Kovancılar, Maden, Palu ve Sivrice’dir.
Elazığ Coğrafyası
Elazığ şehrinin yüz ölçümü 8.455 km²’dir. Elazığ, Fırat Havzası’nın Yukarı Fırat Bölümü’nde yer alır. Elazığ genellikle dağlar ve ovalar ile kaplıdır. Şehrin toprakları, doğu ve güneyden, Güneydoğu Torosların batı uzantıları ile, kuzey ve batıdan Keban ve Karakaya baraj gölleri ile çevrilidir. Elazığ’da genel olarak karasal iklim egemendir.
Elazığ Nüfusu
2021 yılı TÜİK verilerine göre Elazığ ilinin nüfusu bir önceki yıla göre 128 artarak 588.088 olmuştur.
Elazığ Ekonomisi
Elazığ’ın ekonomisi genel olarak sanayi, tarım ve ticarete dayalıdır. Keban Barajı’nın yapılmasıyla tarıma elverişli toprakların bir kısmı ne yazık ki sular altında kalmış fakat bunun sonucunda sanayi canlanmıştır. Gayri safi gelirin %30’u sanayi, %10’u ticaret ve %25’i tarım sektöründen sağlanmaktadır.
Elazığ Kültür ve Sanatı
Elazığ köklü bir tarihe sahiptir. Köklü tarihi ile birlikte üzerinde Müslümanların, Rumların, Ermeni ve Süryanilerin uzun yıllar boyu beraber yaşadığı topraklar zengin bir kültüre de sahiptir. Bu zengin kültür birikimi kendini şehrin yemeklerinde, konuşma dilinde, müziğinde hissettirir. Günümüze kadar ulaşmış bu kültürel birikim, şehrin en önemli kültürel ve sanatsal birikimlerinden Harput Musikisi ve Kürsübaşı Geleneği’nde gösterir.
Harput Müziği, bugün hala kürsübaşı denilen geleneksel etkinliklerde icra edilir. Kürsübaşı Geleneği ise, eski Harput evlerinde soba biçimli masa etrafından toplanan kimselerin, sohbet etmek, eğlenmek ve bağlarını güçlendirmek amacı ile bir araya geldiği bir gelenektir. Bu toplantılarda sadece eğlence görülmemiş, güncel olaylar da konuşulmuş ve Harput Musikisi’nden eserlere yer verilmiştir. 2010 yılı itibariyle UNESCO Dünya Kültür Mirasi Temsili Listesi’ne kabul edilmiş bir gelenektir.
Sanatsal Etkinlikleri’nin başlıcaları ise:
Uluslarası Çayda Çıra Film Festivali
Harput Senfonisi
Hazar Şiir Akşamları
Elazığ Mutfağı
Elazığ mutfağında bulunan birçok yiyeceğin tarihi Oğuzlara kadar dayanır. Köklü tarihe sahip bu yiyecekler varlıklarını halen sürdürür. Elazığ özellikle Harput yemekleri ile ünlüdür. Elazığ yöresine ait birçok yemeğin yalnızca Elazığ’a özgü olduğunu da belirtmeliyiz.
Türkiye’nin önemli mutfaklarından Elazığ mutfağı çeşitlilik açısından ikinci sırada yer alır. En meşhur tatları ise:
Harput Çorba
Lobik Çorba
Gömbe
İçli Köfte
Sırın
Küncülü Köfte
Kibe Dolması
Patile
Harput Köftesi
Balakgazi Böreği
İşgene
Orcik (Cevizli Sucuk)
Pekmez
Bastık
Ağrın Leblebisi
Çedene Kahvesi
Dolanger Tatlısı
Elazığ Gezilecek Yerler
Harput Kalesi, tarihsel kaynaklara göre MÖ 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulmuş bir kaledir. MÖ 6. yüzyıldan sonra ise Perslerin egemenliğine girmiştir. MÖ 1. yüzyıl ile MS 11. yüzyıl arasında Part, Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler arasında büyük mücadelelere sahne olmuştur. Harput Kalesi 11. yüzyıl sonuna kadar Bizans egemenliği altında kalmıştır.
Çeşitli milletlerin egemenliğine giren Harput Kalesi’nin tarihi oldukça köklüdür. Hakkında çeşitli efsaneler anlatılan kalenin, bir rivayete göre yapımı sırasında su kıtlığı yaşanmış bu sebeple dönemim hükümdarının emriyle harcın hazırlanması için su yerine süt kullanılmıştır. Bu sebeple kaleye Süt Kalesi de denmektedir. Harput Kalesi, iç kale ve dış surlar olmak üzere iki bölümden oluşur. Harput Kalesi özgün bir yapı olarak günümüze kadar korunabilmiştir bunda ise en önemli etki Artuklu Dönemi’nde yapılan onarımlara aittir. Kalenin dış surları ne yazık ki tamamen yıkılmıştır. Yalçın kayalar üzerine inşa edilmiş bir kaledir. Kuşatılması bu sebeplerle oldukça zordur. İçerisinde hastane, darphane, su sarnıcı, tahıl ambarı, cephanelik, cami ve pek çok sivil yapı bulundurur.
Gölün yüzölçümü 86 kilometreyi bulur ve derinliği 200-250 m arasında değişir. Hazar Gölü’nden turistik ve ekonomik olarak yararlanılır. Çevresinde kamu kurum ve kuruluşlara ait kamplar bulunur, tatil siteleri, ikinci konutları ile tatil merkezi olmak için yeterli bir alandır. Hazar Gölü’nün özellikle tertemiz berrak suyu, halka açık mavi bayraklı plajları ile Elazığ’ın tatil ve dinlenme merkezleri konumunda bulunur. Gölün içerisinde Batık Kent bulunur. Batık Kent, birinci derecede arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiş önemli alanlardan bir tanesidir.
Hazar Gölü’nde uluslar arası spor şenlikler, uluslar arası Hazar Şiir Akşamları gibi pek çok etkinlik de düzenlenir. Muazzam bir görüntüye sahip olan Hazar Gölü her daim kendisine görenleri hayran bırakmaya devam etmektedir. Aynı zamanda Hazar Gölü sahip olduğu tüm bu özellikleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığı İlişkiler ve AB Koordinasyon Daire Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda Avrupalı Seçkin Destinasyonlar arasında gösterilmektedir.
Elazığ Coğrafyası
Elazığ şehrinin yüz ölçümü 8.455 km²’dir. Elazığ, Fırat Havzası’nın Yukarı Fırat Bölümü’nde yer alır. Elazığ genellikle dağlar ve ovalar ile kaplıdır. Şehrin toprakları, doğu ve güneyden, Güneydoğu Torosların batı uzantıları ile, kuzey ve batıdan Keban ve Karakaya baraj gölleri ile çevrilidir. Elazığ’da genel olarak karasal iklim egemendir.
Elazığ Nüfusu
2021 yılı TÜİK verilerine göre Elazığ ilinin nüfusu bir önceki yıla göre 128 artarak 588.088 olmuştur.
Elazığ Ekonomisi
Elazığ’ın ekonomisi genel olarak sanayi, tarım ve ticarete dayalıdır. Keban Barajı’nın yapılmasıyla tarıma elverişli toprakların bir kısmı ne yazık ki sular altında kalmış fakat bunun sonucunda sanayi canlanmıştır. Gayri safi gelirin %30’u sanayi, %10’u ticaret ve %25’i tarım sektöründen sağlanmaktadır.
Elazığ Kültür ve Sanatı
Elazığ köklü bir tarihe sahiptir. Köklü tarihi ile birlikte üzerinde Müslümanların, Rumların, Ermeni ve Süryanilerin uzun yıllar boyu beraber yaşadığı topraklar zengin bir kültüre de sahiptir. Bu zengin kültür birikimi kendini şehrin yemeklerinde, konuşma dilinde, müziğinde hissettirir. Günümüze kadar ulaşmış bu kültürel birikim, şehrin en önemli kültürel ve sanatsal birikimlerinden Harput Musikisi ve Kürsübaşı Geleneği’nde gösterir.
Harput Müziği, bugün hala kürsübaşı denilen geleneksel etkinliklerde icra edilir. Kürsübaşı Geleneği ise, eski Harput evlerinde soba biçimli masa etrafından toplanan kimselerin, sohbet etmek, eğlenmek ve bağlarını güçlendirmek amacı ile bir araya geldiği bir gelenektir. Bu toplantılarda sadece eğlence görülmemiş, güncel olaylar da konuşulmuş ve Harput Musikisi’nden eserlere yer verilmiştir. 2010 yılı itibariyle UNESCO Dünya Kültür Mirasi Temsili Listesi’ne kabul edilmiş bir gelenektir.
Sanatsal Etkinlikleri’nin başlıcaları ise:
Uluslarası Çayda Çıra Film Festivali
Harput Senfonisi
Hazar Şiir Akşamları
Elazığ Mutfağı
Elazığ mutfağında bulunan birçok yiyeceğin tarihi Oğuzlara kadar dayanır. Köklü tarihe sahip bu yiyecekler varlıklarını halen sürdürür. Elazığ özellikle Harput yemekleri ile ünlüdür. Elazığ yöresine ait birçok yemeğin yalnızca Elazığ’a özgü olduğunu da belirtmeliyiz.
Türkiye’nin önemli mutfaklarından Elazığ mutfağı çeşitlilik açısından ikinci sırada yer alır. En meşhur tatları ise:
Harput Çorba
Lobik Çorba
Gömbe
İçli Köfte
Sırın
Küncülü Köfte
Kibe Dolması
Patile
Harput Köftesi
Balakgazi Böreği
İşgene
Orcik (Cevizli Sucuk)
Pekmez
Bastık
Ağrın Leblebisi
Çedene Kahvesi
Dolanger Tatlısı
Elazığ Gezilecek Yerler
Harput Kalesi, tarihsel kaynaklara göre MÖ 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından kurulmuş bir kaledir. MÖ 6. yüzyıldan sonra ise Perslerin egemenliğine girmiştir. MÖ 1. yüzyıl ile MS 11. yüzyıl arasında Part, Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler arasında büyük mücadelelere sahne olmuştur. Harput Kalesi 11. yüzyıl sonuna kadar Bizans egemenliği altında kalmıştır.
Çeşitli milletlerin egemenliğine giren Harput Kalesi’nin tarihi oldukça köklüdür. Hakkında çeşitli efsaneler anlatılan kalenin, bir rivayete göre yapımı sırasında su kıtlığı yaşanmış bu sebeple dönemim hükümdarının emriyle harcın hazırlanması için su yerine süt kullanılmıştır. Bu sebeple kaleye Süt Kalesi de denmektedir. Harput Kalesi, iç kale ve dış surlar olmak üzere iki bölümden oluşur. Harput Kalesi özgün bir yapı olarak günümüze kadar korunabilmiştir bunda ise en önemli etki Artuklu Dönemi’nde yapılan onarımlara aittir. Kalenin dış surları ne yazık ki tamamen yıkılmıştır. Yalçın kayalar üzerine inşa edilmiş bir kaledir. Kuşatılması bu sebeplerle oldukça zordur. İçerisinde hastane, darphane, su sarnıcı, tahıl ambarı, cephanelik, cami ve pek çok sivil yapı bulundurur.
Gölün yüzölçümü 86 kilometreyi bulur ve derinliği 200-250 m arasında değişir. Hazar Gölü’nden turistik ve ekonomik olarak yararlanılır. Çevresinde kamu kurum ve kuruluşlara ait kamplar bulunur, tatil siteleri, ikinci konutları ile tatil merkezi olmak için yeterli bir alandır. Hazar Gölü’nün özellikle tertemiz berrak suyu, halka açık mavi bayraklı plajları ile Elazığ’ın tatil ve dinlenme merkezleri konumunda bulunur. Gölün içerisinde Batık Kent bulunur. Batık Kent, birinci derecede arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiş önemli alanlardan bir tanesidir.
Hazar Gölü’nde uluslar arası spor şenlikler, uluslar arası Hazar Şiir Akşamları gibi pek çok etkinlik de düzenlenir. Muazzam bir görüntüye sahip olan Hazar Gölü her daim kendisine görenleri hayran bırakmaya devam etmektedir. Aynı zamanda Hazar Gölü sahip olduğu tüm bu özellikleri ile Kültür ve Turizm Bakanlığı İlişkiler ve AB Koordinasyon Daire Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda Avrupalı Seçkin Destinasyonlar arasında gösterilmektedir.