filmov
tv
Burdur Bucak Kremna Antik Kenti - Dr. Murat
Показать описание
Burdur'un bucak ilçesinin doğusunda bulunan Kremna antik kenti, Pisidya'nın en önemli ve güzel şehirlerinden birisidir. Çamlık Köyü sınırların içerisinde, Aksu Vadisi’ne hâkim bir tepe üzerine kurulmuştur.
Antik kentte görülen yapıların çoğunluğu Roma Dönemi’ne aittir. Kentin etrafı surlarla çevrilidir ve bulunduğu tepe ile beraber bir kale kadar korunma olanağı vardır. Kremna, klasik Roma kentleri gibi Izgara planına uygun olarak yapılmıştır. Kentin güney ve batı kesinimnde iki adet ana girişi bulunmaktadır.
Kremna'da yapılan kazılar sonucu kütüphane olarak tespit edilen binanın içinde 9 adet heykel bulunmuştur. Ortaya çıkarılan büyük ve küçük Athena, Leto, Hygeia, Nemesis, Giyimli Kadın, Apollon, Asklepios ve Herakles heykelleri Burdur Arkeoloji Müzesi'nin Kremna Salonunda sergilenmektedir.
Kremna Antik Kenti en parlak dönemini M.S. 2. yüzyılda yaşamıştır. M.Ö. 6. yüzyılda Lidyalıların, M.Ö. 546’da Perslerin, M.Ö. 333’te Büyük İskender’in burayı alması ile Makedon hâkimiyetine girmiştir. Daha sonra sırasıyla Antigonas’ın, Selevkosların, Bergama Krallığı’nın, M.Ö. 60. ‘da Roma’nın, M.Ö. 36’da Galatya’nın M.Ö. 25’de tekrar Roma’nın yönetimine girmiştir. Roma İmparatorluğunun parçalanması sonucu Doğu Roma (Bizans)’ın egemenliğine; M.S. 11. yy sonunda Türklerin Anadolu’ya gelmesi ile birlikte Türk hâkimiyetine girmiştir.
Roma Çağı’na ait eserler Kremna antik kentinde hala ayaktadır. Şehrin etrafı 2 m genişliğinde, 7 - 8 m yüksekliğinde surlarla çevrilidir. Şehir ızgara planı olarak kurulmuştur. Kremna antik kenti, Akrapol (Yukarı Şehir) kısmında Forum (Meydan), Bazilika (Mahkeme Salonu), Kilise Elsodra (Kemerli Yapısı) ve Kütüphane yapılarından oluşmaktadır. Bunlardan başka Propolion (Anıt Giriş Kapısı) ve Nympheum (Anıt Çeşme Binası) bulunmaktadır.
Kremna antik kentinde ilk ayrıntılı inceleme 1880’lerde Avusturyalı araştırmacı Graf von Lackoronski tarafından yapılmış ve antik kentin kalıntılarının genel durumunu gösteren planı da o çıkarmıştır. 1971 1973 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Profesörlerinden Jale İNAN tarafından bilimsel kazı yapılarak kütüphane binası ortaya çıkarılmıştır. Kazılar sonucu bulunan 9 adet mermer tanrı heykeli ve diğer eserler günümüzde Burdur Müzesinde sergilenmektedir.
Antik kentte görülen yapıların çoğunluğu Roma Dönemi’ne aittir. Kentin etrafı surlarla çevrilidir ve bulunduğu tepe ile beraber bir kale kadar korunma olanağı vardır. Kremna, klasik Roma kentleri gibi Izgara planına uygun olarak yapılmıştır. Kentin güney ve batı kesinimnde iki adet ana girişi bulunmaktadır.
Kremna'da yapılan kazılar sonucu kütüphane olarak tespit edilen binanın içinde 9 adet heykel bulunmuştur. Ortaya çıkarılan büyük ve küçük Athena, Leto, Hygeia, Nemesis, Giyimli Kadın, Apollon, Asklepios ve Herakles heykelleri Burdur Arkeoloji Müzesi'nin Kremna Salonunda sergilenmektedir.
Kremna Antik Kenti en parlak dönemini M.S. 2. yüzyılda yaşamıştır. M.Ö. 6. yüzyılda Lidyalıların, M.Ö. 546’da Perslerin, M.Ö. 333’te Büyük İskender’in burayı alması ile Makedon hâkimiyetine girmiştir. Daha sonra sırasıyla Antigonas’ın, Selevkosların, Bergama Krallığı’nın, M.Ö. 60. ‘da Roma’nın, M.Ö. 36’da Galatya’nın M.Ö. 25’de tekrar Roma’nın yönetimine girmiştir. Roma İmparatorluğunun parçalanması sonucu Doğu Roma (Bizans)’ın egemenliğine; M.S. 11. yy sonunda Türklerin Anadolu’ya gelmesi ile birlikte Türk hâkimiyetine girmiştir.
Roma Çağı’na ait eserler Kremna antik kentinde hala ayaktadır. Şehrin etrafı 2 m genişliğinde, 7 - 8 m yüksekliğinde surlarla çevrilidir. Şehir ızgara planı olarak kurulmuştur. Kremna antik kenti, Akrapol (Yukarı Şehir) kısmında Forum (Meydan), Bazilika (Mahkeme Salonu), Kilise Elsodra (Kemerli Yapısı) ve Kütüphane yapılarından oluşmaktadır. Bunlardan başka Propolion (Anıt Giriş Kapısı) ve Nympheum (Anıt Çeşme Binası) bulunmaktadır.
Kremna antik kentinde ilk ayrıntılı inceleme 1880’lerde Avusturyalı araştırmacı Graf von Lackoronski tarafından yapılmış ve antik kentin kalıntılarının genel durumunu gösteren planı da o çıkarmıştır. 1971 1973 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Profesörlerinden Jale İNAN tarafından bilimsel kazı yapılarak kütüphane binası ortaya çıkarılmıştır. Kazılar sonucu bulunan 9 adet mermer tanrı heykeli ve diğer eserler günümüzde Burdur Müzesinde sergilenmektedir.
Комментарии