AHLAT AĞACI FİLM MÜZİĞİ / Bach – Passaglia and Fugue in C minor, BWV 582

preview_player
Показать описание
Nuri Bilge Ceylan'ın 2018 yapımı Ahlat Ağacı adlı filminin tema müziği. Johan Sebastian BACH - Passaglia and Fugue in C minor, BWV 582 adlı eser.

Ahlat Agaci Soundtrack
Ahlat Agaci Film Score
Ahlat Ağacı Filmi
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Sanırım 40lı yaşlarla gelen bir his var. O ilk gençlikteki içindeki çoşkun, daldam dala konan duyguyu özlüyorsun. Düşünmek yormuyordu, hayal kurmak tatlı ama ne tatlydı, ümit etmeye çok inanııyodum. Bu son yııllardai beni besleyen belki de o ilk gençlik yııllarımda öğrendiğim, içime yer etniş ümit etme ve hayattan beklentilerin verdiği her gün birkaç kez tazlenenen o duygu. İçimde o his var ve hala onu dinliyor ve de inanoyorum...ama bir de vazgeçişlerin, akışa bırakmanın ve sözlükteki anlamıyla kadere inanmanın verdiği başka bir his, başka bir iç ses bu yaşlarda başlıyor. Bu iki duygunun arasında gelip gidiyorsun. Hayatın fon müziği daha bas, belki de daha tiz, iç sesini bastırıyor, kendini işitme engelli oluyorsun belki de. Bu his işte bu yaşlarda geldi, içime oturdu. Galiba zamana yenilmez hissi, belki de gençliğe özlem, ya da hayatın kısalığını açıkca idrak etme. Sinanı da babasını da anlamaya başladığın yaşlardayım. Bu da bir dönem, biraz kasvetli ama dingin, hala ümitli ama daha gerçekçi bir bilinç hali.

ertugrulb
Автор

Wonderful movie! Nuri Bilge Ceylan is one of the best artists of the century.

ПредрагРатић
Автор

Bu müzikte, Sinan karakterinde, Nuri Bilge Ceylan'ın bütün filmlerinde bir yerde kendimi buluyorum mutlaka...

Saidnalci
Автор

Bu filmin iki yerinde ağlamıştım biri sinan askerden döndükten sonra babasının kaldığı eski bir eve gidiyor orada babasının cüzdanında kendi yazdığı kitabın tanıtım yazısını buluyor katlanmış şekilde 2.ise kuyuda babası uyurken asılı halde olduğunu ve daha sonra babası uyanınca kuyuda su çıkarmaya başladığında.

elifaslan
Автор

NBC filmlerinde her kahramanda kendimi goruyorum...

GetdikGorduk
Автор

NBC filmleri ile ilgili videolarda hep yabancı kullanıcıların yorumları var.
Bu inanılmaz gurur verici bir durum.
Güzel ve yalnız Türkiyem.
Cehennemin kapısı elbet kapanacak.
Bu ülkenin gençleri güzel işlere imza atacak.
Zor zamanlar büyük adamlar yetiştirecektir.

yaperli
Автор

Nuri Bilge Abimiz olmazsa ben yerli sinemayla nasil barisik olurdum.

Abraham.
Автор

nuri bilge ceylan filmleri tam hayatın içinden bu filmi izlerken bazı yerlerde utandım bazı yerlerde sinirlendim bazı kısımlar boş şekilde aktı tıpkı hayat gibi...

umutozdemir
Автор

The movie is an amazing one. The soundtrack reflecting the hoplessness and melancholy fits tremendous in as well.

tamerokuyucu
Автор

Nuri Bilge Ceyhan'ın mükemmel bir eseri kesinlikle izlenmesi gereken bir film.

ofdex
Автор

Ahlat Ağacı gives me schizoid vibes. Here's why:

-It is a long, unhurried and rather dull movie
-Has been likened to Tarkovsky's movies for its macabre, dark themes
-The entire movie is just the camera following Sinan's mundane daily-life events (a structure that virtually no movie follows!)
-Movie literally named after a Turkish expression, "as lonely as a pear tree"
-I literally felt existential angst after watching it LMAO
-Sombre-sounding music
-Passacaglia is a genre for typically serious themes
-Sinan, the main character, is withdrawn, aloof, isolated, despises the narrow-minded people in his town of Çan,
-He introspects ad infinitum, his self is fragmented between the uncaring, neglectful, gambling father Idris who abandoned his family to live in the countryside, and his heedless mother Asuman
-The scene with him falling asleep and being covered with insects as though they are going to eat his body is reminiscent of the sort of fear of change and Kafkaesque imagery of humans as animals e.g. like The Metamorphosis, Franz Kafka having been posthumously diagnosed as schizoid by many psychiatrists
-The scene with the dead baby abandoned in the carousel is weird, creepy, out of place and makes one ponder, maybe deep inside this is how Sinan feels like? He feels like his internal child is trapped, abandoned, died, and that he is carrying his corpse around nomadically, estranged from the self?
-Sinan feels emotionally distant to his father, nothing stops him from selling Idris's dog in order to earn the money to publish his book
-It is likely that his father Idris is schizoid himself, as he feels burdened by having a family and has no shame about abandoning them
-Sinan's presence is likeable, conforming, unthreatening, quiet, relaxed
-He is solitary and has no friends, nor a girlfriend. The only person he ever refers to in an endearing way is his friend who lives abroad, over the PHONE. This specifically is a big red flag
-He is in an internal slave-master relationship with his surroundings where he is a slave of people's burdening desire for him to be one of them
-Contemplates a lot about the nature of things, spends a lot of time in nature
-Dedicates a lot of time to analysing humanity's hypocrisy, chastises the new imams for their religious hypocrisy and lack of upholding the very deeds they preach about
-Seeks simple pleasures (e.g. hiking), non-competitive jobs (e.g. he barely revises and fails his exam in an elementary course required for teachers)
-Feels child-like, obsessive, needy love for Hatıce, due to possible alternation between affection and coldness from his mother at a young age, or lack of fatherly presence
-Is experiencing anhedonia and has suicidal thoughts, hinted by the scene in the end
-Is drawn into the arts and metaphysicality of things, seeks refuge in a distant location. He literally describes as "quirky auto-fiction meta-novel". It seems like his entire life story is being as remote and different from everybody else as possible
-Feels existential guilt for even having an idea for a book. Perhaps the idea of ever exposing his inner self to anyone is scary as that would take him back to his stagnated oral development stage. Is hypersensitive to that author's disinterest in his book, has a nightmare about being persecuted, hides inside a statue of a Trojan Horse in Çanakkale (possibly a metaphor for the covert rivalries and cynical nature of academia?)

avtaras
Автор

Ahlat Ağacı kamera arkasında çalan o müziğin adı nedir peki?

VolkanKaloedebiyat
Автор

Aaa filmin müziği mi varmış oldum bir sdahgsgdsgasdga

batuhanhamzaacar
Автор

Kuru otlar üstüne film müziğini merak ediyorum

TorbaYusuf
Автор

yok olmak istiyorum !
hiç var olmamış...

nonemonsq
Автор

Manchester by the sea filminde de galiba kullanılmıştı

besimcemdogutokerperincek