Ahlat Ağacı - Kuyu'da intihar / Final sahnesi

preview_player
Показать описание
Video Düzenleme: EKREM T.

Yalnız,Uyumsuz,Şekilsiz...

Ahlat Ağacı-İnsan birazda zamanın içinde süzülmeli(Final sahnesi)

Müzik:Sebastian bach- C minör 582

Kanalımdaki diğer film ve dizi kesitleri:

#Thewildpeartree#doğudemirkol#Muratcemcir#Ahlatağacı#İntihar#Kuyu#Nuribilgeceylan#Ekremtstudio
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

'Kursak' diye bir yer var. Heveslerim, hayallerim, sevdiklerim Hepsi orada. demiş Can yücel, işte şimdi o kursağa bir ip doladım ve o hayallerimi, ideallerimi su çıkmayan bu kuyuda bir kış günü boğdum, öldürdüm...

/Nuri bilge ceylan, Sinan karasu'nun(Doğu Demirkol) hayallerinden vazgeçmesini babası gibi taşra'da sıkışıp kalacağını, teslim oluşunu intihar ile sembolleştirmiştir.

Ekremtstudio
Автор

Babam ve ben diğerlerinden biraz farklıyızdır. Babam güzel sanatlar mezunudur ama gider fabrikada çalışır, bankada, ofis işlerinde, emlakçılıkla uğraşır... Kravatla kamyon tepelerinden mal indirirdim der hep bana. Evi çekip çevirecek kadar kazanır... Annem ve benim için kendi zevklerinden vazgeçmiştir yeri geldiğinde. Büyük bir çevresi vardır, doktoru, mühendisi, öğretmeni çok büyük saygı duyar babama. Biz de köy olmasa da küçük bir yerde yaşıyoruz. Beraber alışverişe çıktığımızda milletle selamlaşıp ayak üstü sohbet etmekten saatler sürer alışverişimiz... Benim çocukluğum hep sıkıntılı geçmiştir. Yaşıtlarımla anlaşamamışımdır. Okuldan şikayet, mahalleden şikayet... Hep zor bir çocuk olmuşumdur anlayacağınız. 21 yaşımdayım şimdi. Derslerim de kötü olduğundan üniversite sınavında çok başarılı olamadım. 2. başarısız denememden sonra Babamla ne yapalım ne edelim diye düşünürken karşımıza bir yurt dışı fırsatı çıktı, Romanyada bir okul. Çok pahalı değil, ondan bundan kıssak halledilebilir bi' paraya olabilir bir şeydi. Ben de hep yurtdışı istediğimden yapalım dedik. Gittim. Her şey kötü gitti. Siz şanssızlık diyin ben Murphy diyeyim. Okulu, yurdu, şehri, insanları... Hepsi kötüydü. Bir de aileme olan özlemim vardı. Çok ağır bir depresyona girdim ordayken. Bir de üstüne Büyükbabamı kaybettik ben ordayken, cenazesine de gidemedim rahmetlinin. Kimse inanmıyor, gerçi biri gelip bana söylese ben de inanmazdım ama 30 gün boyunca uyuyamadım. Gözüme 1 saat uyku girmedi. Ara tatilde 1 aylığına Türkiyeye döndüm. Döndüğümde de hiç bir şey bıraktığım gibi değildi. 8 yıldır oturduğumuz evimizden çok daha kötü bir tanesine taşınılmış, taşınılırken benim eşyalarım kaybolmuş, yeni odamda rutubetten uyunmuyor falan filan. Depresyon ve uyku ilaçlarına başlandı. Aklınıza gelebilecek bütün uyku ilaçlarını denedim bir tanesi bile uyutmadı. Delirmek üzereydim uykusuzluktan. Öyle böyle 1 ay geçti, Romanyaya geri dönmem gerekiyordu. Babamla geldik İstanbula havaalanına... Beni uğurlarken babamı ilk defa ağlarken gördüm. ''Oğlum'' dedi ''Ben hayatımda bi' sen doğduğunda ne yapacağımı bilemedim, bir de şimdi''. Doğduğumda ben nefes alamamışım, küveze koymuşlar uzun bir süre, o yüzden öyle diyor. Nefes alamadığımı fark eden de babamdır. ''Camı kıracaktım vura vura zor bela fark ettirdim hemşirelere'' der. Bir nevi hayatımı kurtarmıştır yani. Neyse 2. kez gittik Romanyaya, tahmin edebileceğiniz gibi her şey daha berbat gitti. 1 ay zor dayandım, geri döndüm. Depresyondan delirmek üzereyim... Ben neler yaşadım... Elalem ne der... Her şeyi elimize yüzümüze bulaştırdık şimdi ne yapacağız... Psikologlara, Psikiyatrilere gidildi. Kendini öldürmeyeceğine söz ver yoksa seni hastaneye yatıracağız denildi... Verdik sözümüzü... İşte o an girdim ben bu kuyuya... Üniversite sınavına 4 ay kalmış... Ben asla yediremem kendime herkes okudu sen okuyamadın lafını. Her şeyi unuttum başladım çalışmaya. Şimdi aradan 6 ay geçti... Hayalimdeki Üniversiteyi ve bölümü kazandım, keyfim yerinde. Bir yanım diyor ki sen ne yaptın rezil herif. Diğer yanım da belki bunları yaşamasaydım hiç bir zaman adam olamayacaktım, ot gibi yaşayıp ölecektim diyor. Uzun lafın kısası abiler... Ben o kuyunun en dibine girdim. 2 seçenek vardı önümde... Ya pes edecektim ya da mücadeleye devam edecektim. Ben devam etmeyi seçtim... Devam etmeyi seçen herkese selam olsun...

spaderes
Автор

kimilerine göre pes ediş kimilerine göre mücadele izlenimini yaratan final sahnesiydi.

vlknozdemir
Автор

Taşradaki her genç erkeğin sorunsalıdır. Babanı aşmak konusu gerçekten inanılmaz iyi işlenmiş. Uzunca bir eleştiri evresi, benimsememe ve kendin olma çabası ve ardından kabullenme ve affetme. Babanızı kabul edip affettiğinizde ise sizin yetişkinliğinizin başlangıç noktasına geliyorsunuz.

hamzayerli
Автор

Filmin aslında aynı sahnede iki farklı sonu var, yönetmen siz kendiniz seçin sonunu diyor, sinan karakteri iki sona da uygun, film boyunca bunu gösteriyor bazen aşırı karamsar, bazen aşırı iyimser, mesela yazdığı kitabın best seller olacağını düşünüyor, ama kız kardeşi bile okumamış baya üzücü…

mmtzka
Автор

Im from Finland and have fell in love with Turkey because of Ceylan's films. This film speaks to me deeply as it depicts a faithless young man like me who copes with their meaningless existence with absurdism and aspirations. This film has consoled me because it represents something I have to swallow everyday in my life. I feel understood. Plus these character dynamics between Sinan and his father are incredibly profound. And what's a Ceylan review without mentioning that cinematography.

This film means to me more than I can explain with words. I love turkey..

moimoimoiiiiiii
Автор

Sinan, annesinin anlattığı babasını tanıdı sonunda. Tüm yanlış ve yanılgı düşüncelerini gömmek üzere kazmayı kuyunun dibine vurdu. Kendinden utandı, bi an ölmek istedi ama bir yol daha olduğunu fark edip devam etti, zamana bir çeltik daha atmak için...

mertizzetsrt
Автор

Sinan, burda pek çok arkadaşımızın dediği gibi aslında fikirlerini hayallerini astı.
Babası gibi köyde kalmaya kuyu kazmaya devam etti veya kabullendi .

erdem
Автор

Hayallerin hayal olarak kaldığını bildiğinde insan gerçeklerle yüzleşerek yaşamayı öğrenmeli insan

Düşünüşler
Автор

Bu filmi sinemada izlediğimde çocuğum yoktu, şu an iki yaşında bir kızım var. İlk izlediğimde neredeyse hiç etkilenmemiştim bu sahneden, geçenlerde filmi tekrar izledim, , babası ile geçen final sahnesinde göğsüme bir şey oturdu sanki, boğazım düğümlendi. Az da olsa yaşamak gerekiyormuş anlamak için, belki de anlamadım ama olsun.. Hissetmek güzeldir.

enessarisoy
Автор

Sinan babası gibi olmayı seçti.buda bir nevi kendi intiharıydı.

Yunuska_
Автор

Sinan babasının yolundan gitmeyecegini filmin başından beri tavırlarıyla gösterdi. Aslında sinan kendini asma sahnesinde fikirlerini astı.insan tecrübe ederek yaşlanarak ve yaşayarak aslında yol alır.fikirler manevidir.gün gelir sizi terk eder ama yaşamak ve yaşarken görmek senden büyük olan yaşlıların neden bu şekilde oldugunu anlamana vesile.zaman hep sonunda aslında senin için çizilmis bir yola dışarıya taşsanda geri dönmeye çalışsanda farketmez o yola oturtur.

talyum
Автор

Sinan babası hakkında düşüncelerinde yanıldı. Ve intihar ile yargıladı düşüncelerini...

sevki_yuceer
Автор

Türkçede 'İğneyle kuyu kazmak', diye bir deyim vardır. Sinan, filmin sonunda film mutlu sonla bitip kitapları satılmasa ve tanınır bir yazar olmasa da babasının kazdığı kuyuyu kazmayı kendisi sürdürüyor, yani aslında mutlu olmasa da kendisi olmak için bir 'umut ışığının kuyunun dibinden görünmesi' hiç yoktan mücadelesini sürdürebileceği bir anı yaşıyor. Babasının kitabını okuyan tek kişi olmasına rağmen kitabındaki zaman temasını beğendiğini söylemesi ve bir takım yerleri o kitabı okuyan gördüğüm tek kişisin derken babasına babasının ona bazı yerlerini iki defa okuduğunu belirtmesi de bir umut işareti, babası ile birlikte yaşadıkları çevrenin ayrıksı kişiliklerinden birisi olmayı paylaşmaları da bunu perçinliyor. Babası kuyu kazarak, o ise edebiyata yönelerek bu ayrıksılığı yaşıyorlar. Bence Sinan aslında vazgeçmiyor, farklı biri olmaktan caymak istemiyor. Sadece yaşadığı yerin gerçekliği ve gerçekleri ile tanışıyor. Belki onun için hiçbir şeyin zamanı henüz gelmemiş.

suleymanyildirim
Автор

Şu sahe de ustaya büyük saygı duydum...

leventk.
Автор

Zamanin icinde silinip gitmesini bilmeli...

savkvolkan
Автор

Hepimiz bir çukurdayız aslında ama bazılarımız parlak yıldızları görür bazılarımızımız da göremez

ahmetdelipoyraz
Автор

Taşra niye teslimiyet, sıkışıp kalmışlık, niye başarısızlık, niye intihar olsun ki?

Her defasında yeni bir şeyler öğrenememek, gelişmemek, üretememek, bunları paylaşamamak kötü bence!

Ve bu taşrada da mümkün, metropollerde de mümkün.

sagduyu
Автор

Babası gibi orda yaşasa özendiği renkli hayattan 10 kat daha iyidir

necdetsavli
Автор

Sinan, aslında egosu güçlü olduğu için babasının pes ettiği yerden, insanlara inat devam ediyor kuyuyu kazmaya. Eserin geneline bakıldığında Sinan'ın egosunu, insanlara biraz yukarıdan bakan tavrı sezilebiliyor. Naçizane fikrim. Güzel sinema eserlerine saygıyla...

sinannurettinturnalar