filmov
tv
Uzaylı değil, Nazca Mumyaları
Показать описание
---
Meksika Kongresi’nde geçen hafta pek de alışılmadık bir oturum yapıldı. Genelde yasaları görüşmek için toplanan meclisteki vekiller, kendisini UFO araştırmacısı olarak tanıtan birinin yeminli ifadesini dinlediler. Tıpkı kısa bir süre önce ABD kongresinde yapılan bir toplantıda olduğu gibi. Zaten orada konuşanlardan eski pilot Ryan Graves de davet edilmiş aynı yere.
Fakat bu kez bir yandan UFO araştırmacısı konuşurken ve söyledikleri işitme engelliler de dahil olmak üzere herkese simültane aktarılırken bir yandan başka bir şey daha yaptılar. Yanlarında getirdikleri kutuyu açtılar. Şu anda konuşan kişi diyor ki: “Bunlar, karasal evrimimizin bir parçası olmayan, insan olmayan varlıklardır.”
Nasıl yani? Resmen “unboxing videosu” yapar gibi açtılar o kutuları... Peki karasal evrimimizin bir parçası olmadıklarına göre, bu iki şeyin uzaylı mı olduğunu iddia ediyorlar? Biraz daha dinleyelim.
Yeminli ifade altında konuşmaya devam eden Jaime Maussan, gösterdiği kısa boylu ve tebeşir renkli bu iki örneğin Peru’da bulunduğunu söylüyor. Oraya 1000 yıl kadar önce gömülmüşler. Bu tarihi de Meksika’daki bir Üniversite’nin araştırmacıları karbon testi yöntemiyle belirlemiş. Her birinin üç parmaklı elleri ve küçülmüş ya da kurumuş gibi gözüken kafaları var.
Gündelik hayatta pek görmeye alışık olmadığımız şeyler bunlar, E.T. gibi filmler hariç! Üstelik bu son derece sıradışı örneklerin 1000 yıl kadar önce gömülmüş oldukları bir akademik kurum tarafından onaylanmış. E bir de koskoca bir Güney Amerika ülkesinin kongresinde konuşulunca ortalık birbirinden ilginç haberlerle dolup taşmaya başladı.
Bunlar uzaylı mı, mumya mı? Kandırmaca mı? Gerçek mi? Cep telefonumdaki haber uygulamasına daha ilk düştüğü andan itibaren gerçekliğiyle ilgili kuşkularım oldu ama yine de önce bir iddiaları dinlemek gerektiğini düşündüm ve konuyu etraflıca araştırdım. İyiki de öyle yapmışım çünkü çok ilginç şeyler buldum.
Meksika Kongresi’nde sergilenen örnekler, başka bir Güney Amerika ülkesi olan Peru’dan geliyor. Arkeolojik olarak son derece zengin bir ülke. Amerika’nın en eski medeniyeti orada kurulmuş. Inka’lar orada yaşamış. Machu Picchu orada. Nasca bölgesindeki gizemli çizgiler de orada ki bununla ilgili ayrıntılı bir video hazırlamıştım, abone olanlar hatırlayacaktır...
İşte tam o bölgede 1920’lerde bir mezarlık keşfedildi: Chauchilla Mezarlığı. İçinde binlerce yıllık çok sayıda mumya vardı. Bunlar bölgedeki kuru çöl iklimi nedeniyle çok iyi korunmuştu.
2015’in sonlarına doğru yine oraya yakın Nasca-Palpa bölgesinde “huaqueros” tarafından yeni bir keşif daha yapıldı. Huaqueros deyince böyle havalı oluyor ama aslında mezar soyguncusu demek. Hani Indiana Jones filmindeki gibi. Zaten serinin “Kristal Kafatasının Krallığı” bölümünde bu mezarlık öne çıkan mekanlardan biri.
İşte bu antik bölge, kültürel olarak da böylesine bereketli. Fakat 2015 yılında yapılan yeni keşifteki örnekler bildiğimiz mumyalara pek de benzemiyor.
Bu görüntüler Inkari Cusco Enstitüsüne getirilen ilk örnekler. Bu örnekleri gören enstitü Peru Kültür Bakanlığı’na şu mektubu yazıp Nasca bölgesindeki arkeolojik alanların olası bir tahribatını önlemek için hızlıca harekete geçilmesini talep etmiş. Bir yandan da konuya ilgi duyacağını düşündükleri gazetecileri davet etmişler. Sağdan ikinci tanıdık geliyor mu?
2017’de 38 cm boyundaki bu ilk örneği incelemeye başlamışlar. Ardından diğer örnekler gelmeye başlamış. Bunların hepsine takma isimler verilmiş: Alberto, Josefina, Victoria, Maria, Wavita. 60 cm’lik Alberto’nun sağ kalçasında metal bir implant olduğu tespit edilmiş. 58 cm’lik Josefina’nın karnında bulunan yumurtaya benzeyen dört ovoid cisimden ötürü hamile olabileceğinden şüphelenmişler. Kafası olmayan 56 cm’lik Victoria oturma pozisyonunda bulunmuş. En büyük ve en popüler örneklerden biri Maria 1 metre 68 cm boyunda. Birbirinden farklı gibi gözüken bu örneklerin ortak bir özelliği var. Hepsi de üç parmaklı!
Biliyorum dünyadaki bazı insanlar için bu tür haberler çok ilgi çekici. Öyle olduğu için yapılmaya devam ediliyor. Oysa Meksika Kongresi’nde kutudan çıkanlar ne yeni ne de uzaylı. Onlar Nazca mumyaları. Arkeolojik zenginlikleriyle ünlü Peru’da bulunan ve üzerinde modifikasyon yapılmış insan ve hayvan cesetleri. Demek ki biz insanlar bu tür işleri hep yapıyormuşuz. Kimi zaman dini nedenlerle, kimi zaman da ticari.
Asıl mesele bu tür konuların ucu açık bir şekilde artık kongrelerde konuşulmaya başlanması. Bir ülkenin yasa koyucuları, yöneticileri bilime katkı sunacak şekilde çalışmalar yapmak yerine bu tür konularla zaman harcayarak ne kazanıyorlar acaba? Kendilerinin ve onları seçenlerin dikkatini dağıtmaktan başka?
Meksika Kongresi’nde geçen hafta pek de alışılmadık bir oturum yapıldı. Genelde yasaları görüşmek için toplanan meclisteki vekiller, kendisini UFO araştırmacısı olarak tanıtan birinin yeminli ifadesini dinlediler. Tıpkı kısa bir süre önce ABD kongresinde yapılan bir toplantıda olduğu gibi. Zaten orada konuşanlardan eski pilot Ryan Graves de davet edilmiş aynı yere.
Fakat bu kez bir yandan UFO araştırmacısı konuşurken ve söyledikleri işitme engelliler de dahil olmak üzere herkese simültane aktarılırken bir yandan başka bir şey daha yaptılar. Yanlarında getirdikleri kutuyu açtılar. Şu anda konuşan kişi diyor ki: “Bunlar, karasal evrimimizin bir parçası olmayan, insan olmayan varlıklardır.”
Nasıl yani? Resmen “unboxing videosu” yapar gibi açtılar o kutuları... Peki karasal evrimimizin bir parçası olmadıklarına göre, bu iki şeyin uzaylı mı olduğunu iddia ediyorlar? Biraz daha dinleyelim.
Yeminli ifade altında konuşmaya devam eden Jaime Maussan, gösterdiği kısa boylu ve tebeşir renkli bu iki örneğin Peru’da bulunduğunu söylüyor. Oraya 1000 yıl kadar önce gömülmüşler. Bu tarihi de Meksika’daki bir Üniversite’nin araştırmacıları karbon testi yöntemiyle belirlemiş. Her birinin üç parmaklı elleri ve küçülmüş ya da kurumuş gibi gözüken kafaları var.
Gündelik hayatta pek görmeye alışık olmadığımız şeyler bunlar, E.T. gibi filmler hariç! Üstelik bu son derece sıradışı örneklerin 1000 yıl kadar önce gömülmüş oldukları bir akademik kurum tarafından onaylanmış. E bir de koskoca bir Güney Amerika ülkesinin kongresinde konuşulunca ortalık birbirinden ilginç haberlerle dolup taşmaya başladı.
Bunlar uzaylı mı, mumya mı? Kandırmaca mı? Gerçek mi? Cep telefonumdaki haber uygulamasına daha ilk düştüğü andan itibaren gerçekliğiyle ilgili kuşkularım oldu ama yine de önce bir iddiaları dinlemek gerektiğini düşündüm ve konuyu etraflıca araştırdım. İyiki de öyle yapmışım çünkü çok ilginç şeyler buldum.
Meksika Kongresi’nde sergilenen örnekler, başka bir Güney Amerika ülkesi olan Peru’dan geliyor. Arkeolojik olarak son derece zengin bir ülke. Amerika’nın en eski medeniyeti orada kurulmuş. Inka’lar orada yaşamış. Machu Picchu orada. Nasca bölgesindeki gizemli çizgiler de orada ki bununla ilgili ayrıntılı bir video hazırlamıştım, abone olanlar hatırlayacaktır...
İşte tam o bölgede 1920’lerde bir mezarlık keşfedildi: Chauchilla Mezarlığı. İçinde binlerce yıllık çok sayıda mumya vardı. Bunlar bölgedeki kuru çöl iklimi nedeniyle çok iyi korunmuştu.
2015’in sonlarına doğru yine oraya yakın Nasca-Palpa bölgesinde “huaqueros” tarafından yeni bir keşif daha yapıldı. Huaqueros deyince böyle havalı oluyor ama aslında mezar soyguncusu demek. Hani Indiana Jones filmindeki gibi. Zaten serinin “Kristal Kafatasının Krallığı” bölümünde bu mezarlık öne çıkan mekanlardan biri.
İşte bu antik bölge, kültürel olarak da böylesine bereketli. Fakat 2015 yılında yapılan yeni keşifteki örnekler bildiğimiz mumyalara pek de benzemiyor.
Bu görüntüler Inkari Cusco Enstitüsüne getirilen ilk örnekler. Bu örnekleri gören enstitü Peru Kültür Bakanlığı’na şu mektubu yazıp Nasca bölgesindeki arkeolojik alanların olası bir tahribatını önlemek için hızlıca harekete geçilmesini talep etmiş. Bir yandan da konuya ilgi duyacağını düşündükleri gazetecileri davet etmişler. Sağdan ikinci tanıdık geliyor mu?
2017’de 38 cm boyundaki bu ilk örneği incelemeye başlamışlar. Ardından diğer örnekler gelmeye başlamış. Bunların hepsine takma isimler verilmiş: Alberto, Josefina, Victoria, Maria, Wavita. 60 cm’lik Alberto’nun sağ kalçasında metal bir implant olduğu tespit edilmiş. 58 cm’lik Josefina’nın karnında bulunan yumurtaya benzeyen dört ovoid cisimden ötürü hamile olabileceğinden şüphelenmişler. Kafası olmayan 56 cm’lik Victoria oturma pozisyonunda bulunmuş. En büyük ve en popüler örneklerden biri Maria 1 metre 68 cm boyunda. Birbirinden farklı gibi gözüken bu örneklerin ortak bir özelliği var. Hepsi de üç parmaklı!
Biliyorum dünyadaki bazı insanlar için bu tür haberler çok ilgi çekici. Öyle olduğu için yapılmaya devam ediliyor. Oysa Meksika Kongresi’nde kutudan çıkanlar ne yeni ne de uzaylı. Onlar Nazca mumyaları. Arkeolojik zenginlikleriyle ünlü Peru’da bulunan ve üzerinde modifikasyon yapılmış insan ve hayvan cesetleri. Demek ki biz insanlar bu tür işleri hep yapıyormuşuz. Kimi zaman dini nedenlerle, kimi zaman da ticari.
Asıl mesele bu tür konuların ucu açık bir şekilde artık kongrelerde konuşulmaya başlanması. Bir ülkenin yasa koyucuları, yöneticileri bilime katkı sunacak şekilde çalışmalar yapmak yerine bu tür konularla zaman harcayarak ne kazanıyorlar acaba? Kendilerinin ve onları seçenlerin dikkatini dağıtmaktan başka?
Комментарии