filmov
tv
Kabir Ziyaretinden Ölülerin Haberi Olur mu? Hangi Dualar Okunur? Bizlere Ne Söylemeye Çalışırlar?
Показать описание
Mezarlıkta okunacak dua, ölmüş yakınlarının kabri başında dua etmek isteyenler tarafından okunur. Hayatını kaybetmiş yakınlarına vefa gösterenler özellikle Ramazan ve Kurban Bayramı gibi özel günlerde mezarlık ziyaretinde bulunur ve Hz. Muhammed'in Kabir duasını okurlar. İşte Kabir ziyaretinde okunacak dualar ve Hz. Muhammed'in mezar ziyaretinde okuduğu Kabir Duası okunuşu ve anlamı...
Bu videomda sizlere vefat eden anne, baba, dost ve akrabalarımızın kabirlerini ziyaret ettiğimizde onlar bu ziyaretimizden haberdar olurlar mı? Bizleri tanır, seslerimizi ve konuşmalarımızı duyarlar ruhları için okuduklarımızı hissederler mi? Bunun gibi merak edilen konuları ayet ve hadisler ışığında sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle anne, baba, diğer akraba ve dostların kabirleri, ruhları için Allah’a dua ve istiğfar etmek amacıyla ziyaret edilir. Ölüler adına yapılan hayır ve hasenatın sevabının onlara ulaşacağı sahih hadisler ve icmâ delili ile sabittir. Ölüler ziyaret edilirken, onların ruhları için Allah’a dua edilir, Kur’an okunur ve yapılan iyiliklerin sevabı bağışlanır.
Dua ve istiğfarın ölülerin ruhları için faydalı olacağına şu ayet-i kerime delâlet eder:
“Ey Rabbimiz, bizi ve iman ile bizden önce geçmiş olanları bağışla. İman etmiş olanlar için kalbimizde bir kin bırakma” (Haşr, 59/10).
Kişi kabrin başında kolayına gelen Kur’an ayetlerinden okur. Çünkü Kur’an okumanın sevabı olanlara ulaşır ve sünnettir. Ölü hakkında da Allah’ın rahmeti umulur. Kur’an okumanın peşinden kabulünü umarak ölüye dua edilir. Çünkü dua ölüye fayda verir. Kıraatin peşinden yapılan dua da kabul olunmaya daha yakındır. (Vehbe Zühayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, III/91-92)
Kabri ziyaret eden kimsenin Yâsin suresini okuması müstehaptır. Çünkü Rasulullah (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Her kim kabristana girer de Yâsin’i okur ve sevabını ölülere bağışlarsa, o gün Allah Teâlâ onların azabını hafifletir. Kendisinin de o kabristandaki ölüler sayısınca sevabı olur.”
Kabir ziyareti yapılırken ölünün yüzüne doğru dönülerek selam verilmeli ve dua edilmelidir. Bu esnada kabri öpmekten ve yüzünü gözünü sürmekten sakınılmalıdır. Bu gibi davranışlar bid’attır ve dinde yeri yoktur.
Kur’ân-ı Kerim’in tesir sahası sadece dünya ile sınırlı değildir. Onun mü’min ruhlara verdiği feyiz sadece hayatta kalmaz aynı şekilde kabir âleminde de devam eder ve orada iken de ruhlarımızı şenlendirir, kabrimizde nur ve ışık olur.
Peki, ölüler bizim sesimizi duyar mı? Bununla ilgi bir ayet veya hadis var mıdır?
Evet, ölüler bizi işitir ve onları ziyaret etmemizden haberdar olurlar.
Hz. Peygamber (a.s)'in Bedir günü ölmüş olan müşriklerin çukurdaki cesetlerine eğilip, tek tek adlarını andığını, onlara kendisini inkâr etmelerinden dolayı şu anda pişmanlık içinde olduklarını hatırlattığını biliyoruz. Hatta Müslümanlar bu konuşmaya şaşırdılar. Hz. Ömer (r.a), "Ya Rasulallah! Şu cansız cesetlere ne diye konuşursun?" deyince Hz. Peygamber, "Allah’a yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi işitiyor olamazsınız. Ama onlar bana cevap vermeye güç yetiremiyorlar!" buyurdu. (Müslim, cennet, 76)
İlave olarak Hz. Peygamber (a.s) mezarlığa girdiğinde ölülere selam verirdi ve ashabına da selam vermelerini tavsiye ederdi. (Müslim, cenaiz, 102)
Hz. Peygamber (a.s) eğer sesini ölülere duyuramasaydı bu yukarıda ifade ettiğimiz şeylerden hiç birini yapmazdı. Demek ki sesini ölülere duyuruyor ki onlara selam veriyor, dua ediyor ve hatta şirk üzerine ölmüş olanları kınıyor.
Selam anlayana verileceğine göre, ölüler kendilerini ziyaret edenleri tanıyorlar demektir. İbn Kayyım el-Cevziyye de ölülerin özellikle cuma günü ziyaret edip dua edenlerden ve çocuklarının güzel davranışlarından duydukları sevinci nakleder. (İbn Kayyım el-Cevziyye, Kitâbu’r-Ruh, 10)
Yine rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, dünyada yaşayanların yapmış oldukları amellerin ölmüş akraba ve yakınlarına gösterileceğini ve iyi amellerine sevinip kötü amellerine de üzüleceklerini haber vermiştir (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-kebîr, IV, 129). Bazı İslam âlimleri, bu hadislere dayanarak, ölülerin hayatta olanların hâllerinden Allah’ın izin verdiği ölçüde haberdar olabileceklerini ifade etmişlerdir.
Bütün bu örnekler hayattakilerin söz ve seslerini ölülerin duyabileceğini gösteriyor. Öyleyse hayattakilerin mezarın başında verdikleri telkini, Kuran kıraatini, duayı ve selamı ölüler duyabilir. Buna engel ne bir Kurani delil ve ne de bir rivayet yoktur. Zaten akıl da bunun olabilirliğini kabul eder.
Arkadaşlar, ölülerinize dua okuyun, selam verin, Kur'an okuyun ve iyilik yapın. Bilin ki Rabbimizin bunları ölülere ulaştırmasının önünde hiçbir engel olamaz.
Rabbim tüm geçmişlerimize rahmet eylesin. Âmin.
Bu videomda sizlere vefat eden anne, baba, dost ve akrabalarımızın kabirlerini ziyaret ettiğimizde onlar bu ziyaretimizden haberdar olurlar mı? Bizleri tanır, seslerimizi ve konuşmalarımızı duyarlar ruhları için okuduklarımızı hissederler mi? Bunun gibi merak edilen konuları ayet ve hadisler ışığında sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle anne, baba, diğer akraba ve dostların kabirleri, ruhları için Allah’a dua ve istiğfar etmek amacıyla ziyaret edilir. Ölüler adına yapılan hayır ve hasenatın sevabının onlara ulaşacağı sahih hadisler ve icmâ delili ile sabittir. Ölüler ziyaret edilirken, onların ruhları için Allah’a dua edilir, Kur’an okunur ve yapılan iyiliklerin sevabı bağışlanır.
Dua ve istiğfarın ölülerin ruhları için faydalı olacağına şu ayet-i kerime delâlet eder:
“Ey Rabbimiz, bizi ve iman ile bizden önce geçmiş olanları bağışla. İman etmiş olanlar için kalbimizde bir kin bırakma” (Haşr, 59/10).
Kişi kabrin başında kolayına gelen Kur’an ayetlerinden okur. Çünkü Kur’an okumanın sevabı olanlara ulaşır ve sünnettir. Ölü hakkında da Allah’ın rahmeti umulur. Kur’an okumanın peşinden kabulünü umarak ölüye dua edilir. Çünkü dua ölüye fayda verir. Kıraatin peşinden yapılan dua da kabul olunmaya daha yakındır. (Vehbe Zühayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, III/91-92)
Kabri ziyaret eden kimsenin Yâsin suresini okuması müstehaptır. Çünkü Rasulullah (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Her kim kabristana girer de Yâsin’i okur ve sevabını ölülere bağışlarsa, o gün Allah Teâlâ onların azabını hafifletir. Kendisinin de o kabristandaki ölüler sayısınca sevabı olur.”
Kabir ziyareti yapılırken ölünün yüzüne doğru dönülerek selam verilmeli ve dua edilmelidir. Bu esnada kabri öpmekten ve yüzünü gözünü sürmekten sakınılmalıdır. Bu gibi davranışlar bid’attır ve dinde yeri yoktur.
Kur’ân-ı Kerim’in tesir sahası sadece dünya ile sınırlı değildir. Onun mü’min ruhlara verdiği feyiz sadece hayatta kalmaz aynı şekilde kabir âleminde de devam eder ve orada iken de ruhlarımızı şenlendirir, kabrimizde nur ve ışık olur.
Peki, ölüler bizim sesimizi duyar mı? Bununla ilgi bir ayet veya hadis var mıdır?
Evet, ölüler bizi işitir ve onları ziyaret etmemizden haberdar olurlar.
Hz. Peygamber (a.s)'in Bedir günü ölmüş olan müşriklerin çukurdaki cesetlerine eğilip, tek tek adlarını andığını, onlara kendisini inkâr etmelerinden dolayı şu anda pişmanlık içinde olduklarını hatırlattığını biliyoruz. Hatta Müslümanlar bu konuşmaya şaşırdılar. Hz. Ömer (r.a), "Ya Rasulallah! Şu cansız cesetlere ne diye konuşursun?" deyince Hz. Peygamber, "Allah’a yemin ederim ki, söylediklerimi siz onlardan daha iyi işitiyor olamazsınız. Ama onlar bana cevap vermeye güç yetiremiyorlar!" buyurdu. (Müslim, cennet, 76)
İlave olarak Hz. Peygamber (a.s) mezarlığa girdiğinde ölülere selam verirdi ve ashabına da selam vermelerini tavsiye ederdi. (Müslim, cenaiz, 102)
Hz. Peygamber (a.s) eğer sesini ölülere duyuramasaydı bu yukarıda ifade ettiğimiz şeylerden hiç birini yapmazdı. Demek ki sesini ölülere duyuruyor ki onlara selam veriyor, dua ediyor ve hatta şirk üzerine ölmüş olanları kınıyor.
Selam anlayana verileceğine göre, ölüler kendilerini ziyaret edenleri tanıyorlar demektir. İbn Kayyım el-Cevziyye de ölülerin özellikle cuma günü ziyaret edip dua edenlerden ve çocuklarının güzel davranışlarından duydukları sevinci nakleder. (İbn Kayyım el-Cevziyye, Kitâbu’r-Ruh, 10)
Yine rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber, dünyada yaşayanların yapmış oldukları amellerin ölmüş akraba ve yakınlarına gösterileceğini ve iyi amellerine sevinip kötü amellerine de üzüleceklerini haber vermiştir (Taberânî, el-Mu‘cemü’l-kebîr, IV, 129). Bazı İslam âlimleri, bu hadislere dayanarak, ölülerin hayatta olanların hâllerinden Allah’ın izin verdiği ölçüde haberdar olabileceklerini ifade etmişlerdir.
Bütün bu örnekler hayattakilerin söz ve seslerini ölülerin duyabileceğini gösteriyor. Öyleyse hayattakilerin mezarın başında verdikleri telkini, Kuran kıraatini, duayı ve selamı ölüler duyabilir. Buna engel ne bir Kurani delil ve ne de bir rivayet yoktur. Zaten akıl da bunun olabilirliğini kabul eder.
Arkadaşlar, ölülerinize dua okuyun, selam verin, Kur'an okuyun ve iyilik yapın. Bilin ki Rabbimizin bunları ölülere ulaştırmasının önünde hiçbir engel olamaz.
Rabbim tüm geçmişlerimize rahmet eylesin. Âmin.
Комментарии