filmov
tv
Uzm. Klinik Psikolog Yasemin Meriç Kazdal -Alerjik çocuklarda görülebilecek davranış bozuklukları
Показать описание
Uzm. Klinik Psikolog Yasemin Meriç Kazdal -Alerjik çocuklarda görülebilecek davranış bozuklukları
Alerji gibi çocuğun hayatını etkileyebilecek bir hastalık çocuğun psikolojik durumunu da davranışlarını da, ilişki kurma biçimini de etkileyebilir. Özellikle kuralları çok kesin olan bir hastalıkla yaşaması gereken bir çocuğun bu duruma reaksiyonu bazen çok açık ve anlaşılır olabilirken bazen üstü kapalı, bazen de zorlayıcı olabiliyor. Çocuğun içinde bulunduğu zorlayıcı durumu kabullenememesi ile bağlantılı olarak çocukta bir takım duygusal ve davranışsal sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Bir çocuğun davranış bozukluğunun olduğunu söylemek için konunun uzmanı olmak ya da en azından çocuğun davranışının yaşına ve gelişim dönemine uygun olup olmadığı hakkında net bir bilgiye sahip olmak gerekir. O nedenle emin olmadan çocuğunuzun davranışları ile ilgili etiketler kullanmak yani onu etiketlemek oldukça tehlikelidir, dikkat edilmesi gerekir.
Bir çocuğun hastalığıyla ilgili yaşadığı zorluklar onda yoğun bir strese ve yaşına uygun olmayan davranışlar sergilemesine neden olabilir. Agresyon, memnuniyetsizlik, aşırı hareketlilik, uyku bozuklukları, isteksizlik, uyum sorunları, içine kapanma, parmak emme, saç koparma, tırnak yeme, oyuncakları kırma, kural tanımak istememe, aşırı ilgi beklentisi hatta konuşma bozukluğu gibi durumlarla zaman zaman karşılaşabiliyoruz.
Kronik hastalıklar hem çocuğun hem de tüm ailenin yaşam dengesini bozar. Bu durum çocuğun davranışlarına karşı tolerasyonu da zayıflatır. Zaman zaman birçok davranışsal soruna aşırı anlayış gösteren anne baba bazı zamanlarda da aşırı hassas olup büyük reaksiyonlar gösterebilir. Bu dengesiz yaklaşımlar çocuk için karmaşık mesajlar içerir ve davranışlarının daha da bozulmasına neden olabilir.
Bu gibi durumlarda ailenin çok dikkatli olması, çocuğun hastalığıyla ilgili olmayan durumları hastalıkla ilişkilendirerek, aşırı anlayış ya da hassasiyetle yönetmek yerine her zamanki tavır ve yaklaşımla çocuğa gerekli sınırları koyması önemlidir.
Bir diğer taraftan da kronik bir hastalıkla yaşayan çocuğun bazı dönemlerde daha kırılgan ve hassas olabileceği, tepkilerinin ve davranışlarının beklenmedik ve zorlayıcı olabileceğine de hazırlıklı olmak, onu anlamaya çalışmak, destek olmak ve gerektiğinde okullardaki rehber öğretmenlerden ya da bir psikologdan yardım almak faydalı olur.
Alerji gibi çocuğun hayatını etkileyebilecek bir hastalık çocuğun psikolojik durumunu da davranışlarını da, ilişki kurma biçimini de etkileyebilir. Özellikle kuralları çok kesin olan bir hastalıkla yaşaması gereken bir çocuğun bu duruma reaksiyonu bazen çok açık ve anlaşılır olabilirken bazen üstü kapalı, bazen de zorlayıcı olabiliyor. Çocuğun içinde bulunduğu zorlayıcı durumu kabullenememesi ile bağlantılı olarak çocukta bir takım duygusal ve davranışsal sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Bir çocuğun davranış bozukluğunun olduğunu söylemek için konunun uzmanı olmak ya da en azından çocuğun davranışının yaşına ve gelişim dönemine uygun olup olmadığı hakkında net bir bilgiye sahip olmak gerekir. O nedenle emin olmadan çocuğunuzun davranışları ile ilgili etiketler kullanmak yani onu etiketlemek oldukça tehlikelidir, dikkat edilmesi gerekir.
Bir çocuğun hastalığıyla ilgili yaşadığı zorluklar onda yoğun bir strese ve yaşına uygun olmayan davranışlar sergilemesine neden olabilir. Agresyon, memnuniyetsizlik, aşırı hareketlilik, uyku bozuklukları, isteksizlik, uyum sorunları, içine kapanma, parmak emme, saç koparma, tırnak yeme, oyuncakları kırma, kural tanımak istememe, aşırı ilgi beklentisi hatta konuşma bozukluğu gibi durumlarla zaman zaman karşılaşabiliyoruz.
Kronik hastalıklar hem çocuğun hem de tüm ailenin yaşam dengesini bozar. Bu durum çocuğun davranışlarına karşı tolerasyonu da zayıflatır. Zaman zaman birçok davranışsal soruna aşırı anlayış gösteren anne baba bazı zamanlarda da aşırı hassas olup büyük reaksiyonlar gösterebilir. Bu dengesiz yaklaşımlar çocuk için karmaşık mesajlar içerir ve davranışlarının daha da bozulmasına neden olabilir.
Bu gibi durumlarda ailenin çok dikkatli olması, çocuğun hastalığıyla ilgili olmayan durumları hastalıkla ilişkilendirerek, aşırı anlayış ya da hassasiyetle yönetmek yerine her zamanki tavır ve yaklaşımla çocuğa gerekli sınırları koyması önemlidir.
Bir diğer taraftan da kronik bir hastalıkla yaşayan çocuğun bazı dönemlerde daha kırılgan ve hassas olabileceği, tepkilerinin ve davranışlarının beklenmedik ve zorlayıcı olabileceğine de hazırlıklı olmak, onu anlamaya çalışmak, destek olmak ve gerektiğinde okullardaki rehber öğretmenlerden ya da bir psikologdan yardım almak faydalı olur.