Akran zorbalığına karşı ne yapmalı?

preview_player
Показать описание

Bazı çocuklar akran zorbalığına maruz kaldığında bunu ailelerine kolaylıkla ifade ederken bazı çocuklar bundan kaçınır. Peki hangi durumlarda çocuğumuzun akran zorbalığına maruz kaldığından şüphelenmeliyiz;
-Eğer çocuğunuz okula gitmek istemiyorsa
-Okuldan geldiğinde sinirli ve üzgün oluyorsa
-Arkadaşlarıyla zaman geçirmek istemiyorsa
-Ders başarısında düşme, içe kapanma gibi belirtiler gözlemliyorsak o zaman endişelenmemiz gerekebilir.
Ayrıca çocuklarda baş ağrısı, karın ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel belirtiler de görülebilir.
Uykuya dalmada güçlük, kolay ağlama, çabuk duygusallaşma gibi fiziksel ve somatik belirtiler gözlemlenebilir.
Bizim yapmamız gereken bu süreçte çocukla ilişkimizi iyi tutmak ve yaşadığı sorunları bizle paylaşabileceği ortamlar oluşturmaktır.

Öncelikle çocuğumuz bu durumdan bahsettiğinde sakince ve duyarlı bir şekilde tüm dikkatimizi çocuğumuza vererek dinlemeliyiz.
Dinlerken neden daha önce bize söylemediğini sormak veya o esnada ne yapması gerektiğini söylemek çocuğun duygularını tam olarak ifade etmesinin önüne geçecektir.
Sorunu sizinle paylaştıktan sonra size gelip bunu anlatarak çok doğru bir davranışta bulunduğunu çocuğunuza ifade etmelisiniz.
Çözüm için kendisinin de fikirlerini alarak öğretmeni ve okul yönetimiyle irtibata geçmek uygun olacaktır.
Zorbalık yapan çocuklar çoğu zaman kendilerine göre fiziksel veya psikolojik olarak zayıf kişileri seçme eğilimindedirler.
Bu nedenle bu durumun tekrar etmemesi için çocuğun çekingenlik ve özgüven sorunları için profesyonel yardım almak uygun olacaktır.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx
Автор

Akran zorbalığını tanımak, alabileceğin önlemleri öğrenmek ve süreci nasıl yöneteceğini keşfetmen için "Akran zorbalığı ile baş etmek" yolculuğunu senin için hazırladık, unutma #relateyanında 💜

relateapp
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx