Unlike Pluto - Crawling (Türkçe Çeviri)

preview_player
Показать описание
İçine koyduğun şeyin ilacı yok. (There's no medicine for what you put in)
Ve bilmiyorum ve bilmiyorum, oh. (And I don't know and I don't know, oh)
Ama bunun için izin verdim, pişman oldum.(But I let it in for that, I repent)
Ve bilmiyorum ve bilmiyorum, oh-oh, evet. (And I don't know and I don't know, oh-oh, yeah)

Sanki söylediğin saçmalıktan korunuyormuşum gibi. (Keşke, keşke) (Like I was safe from the shit that you said (wish I, wish I))
Keşke söylediğin kelimeleri değiştirebilseydim. (Keşke, keşke) (Wish I could change the words that you said (wish I, wish I))
Ve ilaç yok, ilaç yok. (And there's no medicine, there's no medicine)

Sözlerin bu gece kulaklarıma sızıyor. (Your words crawl into my ears tonight)
(Sızıyorum, içeri sızıyorum) ((I'm crawlin' in, crawlin' inside))
Asalak yalanlarla hipnotize ediyor. (Hypnotized by parasitic lies)
(Sızıyorum, içeri sızıyorum. Sızıyorum, içeri sızıyorum. Sızıyorum, içeri sızıyorum.) ((I'm crawlin' in, crawlin' inside
I'm crawlin' in, crawlin' inside
I'm crawlin' in, crawlin' inside))

Hayır, işte başlıyoruz, evet, kendimi adadım. (No, here we go, yeah, I'm dedicated)
Ve bunu beni kırdığın zaman kutluyoruz, beni kırdığın zaman. (And we celebrate it when you break me, when you break me right down)
Ve beni öldürüyorsun, önceden düşünerek. (And you're killing me, pre-meditated)
Ooh, yıkıldım ve sen beni terk ediyorsun , yerde bırakıyorsun. (Ooh, I'm devastated and you leave me, leave it on the ground)

Sanki söylediğin saçmalıktan korunuyormuşum gibi. (Keşke, keşke) (Like I was safe from the shit that you said (wish I, wish I))
Keşke söylediğin kelimeleri değiştirebilseydim. (Keşke, keşke) (Wish I could change the words that you said (wish I, wish I))
Ve ilaç yok, ilaç yok. (And there's no medicine, there's no medicine)

Sözlerin bu gece kulaklarıma sızıyor. (Your words crawl into my ears tonight)
(Sızıyorum, içeri sızıyorum) ((I'm crawlin' in, crawlin' inside))
Asalak yalanlarla hipnotize ediyor. (Hypnotized by parasitic lies)
(Sızıyorum, içeri sızıyorum. Sızıyorum, içeri sızıyorum. Sızıyorum, içeri sızıyorum.) ((I'm crawlin' in, crawlin' inside
I'm crawlin' in, crawlin' inside
I'm crawlin' in, crawlin' inside))

Akıl oyunları oynuyorum, manipüle et beni. (I'm playin' mind games, manipulate me)
Ameliyat et beni, tıbbi yalanlar. (Operate me, surgical lies)
Beni sakinleştiriyorsun, bir anıya sarhoşum. (You sedate me, drunk on a memory)
Sonra her şey kaybolur ve fark ederim. (Then it all fades, and I realize)
Bir süreliğine kaçıyorsun (Nedenini bilmiyorum.) (You run away for a while (I don't know why))
Neden hiçbir şey fısıldamadın? (Why'd you whisper nothin',)
Ne zaman bir şey öğrendin ? (When you knew somethin'?)
Bir süreliğine kalmak istemiyor musun? (Nedenini bilmiyorum.) (Don't you wanna stay for a while? (I don't know why))
O zaman hoşçakal. (Bye then)

Sözlerin bu gece kulaklarıma sızıyor. (Your words crawl into my ears tonight)
(Sızıyorum, içeri sızıyorum) ((I'm crawlin' in, crawlin' inside))
Asalak yalanlarla hipnotize ediyor. (Hypnotized by parasitic lies)
(Sızıyorum, içeri sızıyorum. Sızıyorum, içeri sızıyorum. Sızıyorum, içeri sızıyorum.) ((I'm crawlin' in, crawlin' inside
I'm crawlin' in, crawlin' inside
I'm crawlin' in, crawlin' inside))
Рекомендации по теме