Geçmişte insanlar neden daha şık görünüyordu?

preview_player
Показать описание
Geçen yüzyılda çekilmiş eski filmler var. YouTube’da filan rastlamışsınızdır mutlaka... Onları restore edip, renklendirip koyuyorlar. Dünyanın dört bir tarafında çekilmiş bu eski görüntüler. O zamanki insanların yaşamından kesitler sunuyor bize. Peki bu görüntülere baktığınızda dikkatinizi çeken bir şey oluyor mu? Biraz daha dikkatli bakın. İnsanların giyimine kuşamına bir bakın!

Ben bu görüntülere bakarken aklıma ister istemez şu soru geliyor: “Bu insanlar neden daha şık, daha havalı görünüyorlar?” Şu giydikleri takım elbiselere, uzun ceketlere bir bakın… Adeta İtalyan mafyası konulu bir filmden kopmuş gibi. O kadar ciddi ve o kadar güçlü duruyor ki insanın şapka çıkartası geliyor! Ya da takması?

Peki ne değişti? Madem bu kadar hayranlıkla baktığımız, beğendiğimiz bir stildi… Neden kaybolmaya yüz tuttu?

Ben bu sorunun peşine düştüm. Ama önce bu tespit ne kadar doğru değil mi? Öyle iki üç tane eski filmde görüp çıkarım yapmak acelecilik olur. Belki de herkes o kadar da şık değildi. Büyük ihtimalle öyle. Ya da kamera faktörü diyebilirz. Ne de olsa o yıllarda fotoğraf çekimi çok yapılmıyordu. Şimdiki gibi çıkar telefonunu cebinden deyip pat diye fotoğraf çekmiyordu insanlar. Haliyle kamera karşısına geçerken daha bir özenli davranmış olabilirler, o yüzden de biz hep güzel olanları görüyoruzdur. Algıda seçiciliktir. Olamaz mı?

Olabilir tabi ama yine de... Şu insanlara bir bakın, sokakta öylece yürüyorlar. Belki işlerine gidiyorlar, belki de ekmek almaya... Hiç de öyle özel bir şey için hazırlanmış gibi görünmüyorlar. Sanki böyle giyinmek, onların gündelik hayatlarının bir parçası gibi.

Galiba gerçekten de öyleymiş. Çünkü o zamanlar toplum içerisinde böyle giyinmek, toplumsal kültürün bir uzantısıymış. Sosyal statü meselesiymiş. Kibar bir hanımefendi, centilmen bir beyefendi olmak önemseniyormuş ve onun dışa yansıması da işte böyle görünmekmiş.

Bir de insanların çok fazla kıyafeti de yokmuş. Az alıyorlarmış ve yıllarca temiz temiz kullanıyorlarmış. Kazandıkları paranın önemli bir kısmını kıyafete harcıyorlarmış. Bu grafikte de görebileceğiniz gibi yıllar içerisinde bütçemizden giyim kuşama ayırdığımız harcamalar giderek azaldı.

Daha konforlu, daha pratik şeyleri tercih etmeye başladık. Tişört gibi. Eskidi mi? At, yenisini ucuza al. Tüketim toplumu olduk! Hiç sürdürülebilir değil.

Peki ne oldu da, hala o eski insanların tarzlarını şık bulmamıza rağmen, böyle bir geçiş yaşandı? Bunun elbette pek çok nedeni var. Ama bu sebeplerden öyle biri var ki eminim hiç aklınıza gelmemiştir!

Bu videoda şu soruların cevaplarını bulacaksınız:
- Kıyafetlerin geçmişte ve bugün nasıl algılandığına dair toplumsal değerlerdeki değişimleri nasıl açıklarsınız?
- Kıyafet seçimindeki tercihlerin, bireylerin sosyal statüsüne olan etkisi nedir?
- Teknolojik ilerlemelerin, kıyafet endüstrisindeki değişimlere nasıl katkıda bulunur ya da ne ölçüde zarar verir?
- Sürdürülebilir giyim ve tüketim alışkanlıklarının önemi nedir? Bu alışkanlıkların benimsenmesi için toplumda nelerin değişmesi gerekir?
- Terzilik mesleği başta olmak üzere geleneksel zanaatların teknoloji ve otomasyonla değişimi nelere yol açar?
- Kıyafet seçiminde rahatlık ve şıklık arasındaki dengeyi nasıl bulabiliriz?
- Modern dünyada tüketim hızının sanat ve estetik değerler üzerindeki etkisini nasıl değerlendirirsiniz?
- Kişisel tarz ve giyim tercihleri, bireylerin kimlik ve özgünlük ifadesinde ne kadar önemlidir?

Araştıran ve Yazan: Ögetay Kayalı
Kurgulayan: Alperen Çatak
Düzenleyen ve Sunan: Barış Özcan
---
Videonun tüm metni ve kullanılan kaynaklar:
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Finaldeki “peki, içimizdeki neleri feda ediyoruz” sözü beni benden aldı. Kesinlikle kumaştan elbiseye oradan da insanın özüne çok gerçekçi bir çıkarım. Teşekkürler farkındalığımızı katkın için Barış Özcan

Автор

Barış Özcan son zamanlarda ve özellikle bu videoda yeni bir sunum tarzına geçti. Bu durum videoyu tasarlarken her bir adımı düşünüp, tasarlayıp, çekim yapmasını gerektiriyor gibi. Güzel ve keyifli emekler bunlar. Tebrik ederim. Kolay olan yerine daha güzeline odaklanmayı tercih ettiğiniz içinde; en azından biz izleyiciler olarak herkes adına teşekkür ediyorum.

raaa
Автор

Sabahleyin Michelangelo'nun Sistina Şapeli'ne yaptığı o muhteşem freski inceliyordum. Günümüzden neredeyse 5 asır evvel yapılmış ve hala insanları hayrete düşürmeye devam ediyor. Cahit Sıtkı Tarancı 35 yaş şiirini ilmek ilmek işlemiş. Kelimeler onun kaleminde bir ruha bürünmüş. Mimaride, sanatta, edebiyatta, sinema da ve toplumsal hayatın hemen her alanında neden eski olandan aldığımız zevki şu an alamıyoruz? Bir çeşit duyu kaybı mı yaşıyoruz? Modern zaman makinesi estetiği, kaliteyi, kıymetli olanı, pahabiçilmezi; sıradana, basit olana dönüştürdü. Amiyane tabirle gözlerimizin gördüğü ne varsa artık bayağılaşmış durumda. Ya göremediklerimiz! İnsan tüm bu olan bitenin neresinde? Sanat, edebiyat, mimari sadece bunlar yozlaşmadı öyle ya. İnsan da onlarla birlikte dibe doğru sürükleniyor çağımızda. Böyle köhne bir zamandan kendimizi ne kadar sürüden uzak tutmayı başarabilirsek o denli mutlu kalabileceğimize inanıyorum.

mucahitcoskun
Автор

Video sadece kıyafeti anlatmıyor bence çok daha derin bir konu bu diye izlerken, kapanış cümlesi gerçekten harikaydı, umarım izleyen herkes bunun üzerine düşünür de güme gitmez .👏👏

atalaysahin
Автор

“Ucuz elbise alacak kadar zengin değilim “ duyduğum en güzel söz.

cananumutt
Автор

Videoyu başından sonuna soluksuz izledim şıklığımızı kaybettik ama en önemlisi kibarlığımız zarifliğimiz ve ahlakımızda aynı seviyede yokoluyor...

olcayakar
Автор

eski filmleri izledikçe, eski giyimi gördükçe aklıma takılan bir soruydu. statü meselesi olduğunu düşünüp geniş çapta araştırmamıştım. verdiğin bilgiler, editlerin, araya sıkıştırdığın ince dokundurmaların ve esprilerin ile sana derin saygı duyuyorum Barış Bey. sizin gibi insanlar iyiki varlar.

selfmadeperson
Автор

Evet New York, Los Angeles bu videoları izledim acayip şıkmış insanlar. Türkiye de Cumhuriyetin kurulduğu yıllar da böyleymiş. 1950-1960 yıllarda İstanbul da çekilen görüntülerde bile insanlar çok şıkmış.

UfkAytas
Автор

70 li 80 li yıllarda, yani çocukluğumda ailecek sinemaya giderdik ve annelerimiz bizi iki dirhem bir çekirdek giydirirdi. Bu bir görgü kuraliydi. Ama ne güzeldi.

mustafacoskuner
Автор

Peaky blinders izleyenler bilir, eski kıyafetlerin ne kadar karizmatik olduğunu. Gerçi moda tekrarlar umarım yine o dönemin modası gelir

mixedtraptrap
Автор

Uyguladığınız bu yeni içerik stili hoşuma gitti. Çok daha pekiştirici oluyor.

Eneslerm.
Автор

1980'lerin başına kadar konfeksiyondan giyinmek lüks olarak görünüyordu. İnsanlar ya terziye diktiriyor ya da o zamanlar halk eğitimden dikiş nakış kursu almış bir komşusu varsa ona diktiriyordu. Geriye dönüp baktığımızda 40 küsur sene de giyinme alışkanlığımız ne kadar hızlı değişmiş.

centurionn
Автор

Ne varsa eskide varmış. Kişiye önem vs. Şimdilerde birbirine benzeyen insanlar ve diger herşey.

mustafacikrikci
Автор

Ne kadar önemli bir video, bu saçma sistemin bizim zevk anlayışımızda katlettiği şeyleri hatırlatıyor. Toplumun sanatçılara, zanaatkarlara çok ihtiyacı var. Teşekkür ederim Barış abi ❤

gattara
Автор

Tek bir önemli cevabı var.
Rahatlık, şıklığın önüne geçti.

ismailmth
Автор

Eskiler her zaman bana daha cazip geliyor. Konuşmaları, kıyafetleri, misafirperverlikleri...

salihozkaya
Автор

En büyük etkenlerinden biri, kişiye göre kesim ve dikimdir. Dedem çocukluk ve gençlik yıllarında bayramlarda terziye diktirmiş olduğu takımları ve gömlekleri anlatır hep. Şu anda markaların milyonlarca ürettiği standart kesimleri giymekteyiz.

Kutaykaraatli
Автор

öylesine önemli ve can alıcı bir konuya değinmişsiniz ki barış bey, gerçekten de tüketimin ön planda olduğu, elimizdekilerin kıymetini bilmediğimiz bir dönemdeyiz, eskiden her bardağın, her ceketin dahası her zanaatin bir zanaatkarı vardı, hepsi bir ustanın elinden çıkardı ve kendi başlarını birer eşsiz sanat eseri gibiydiler, ama şimdilerde ise otomasyon ile basmakalıp milyonlarca birbirinin tıpatıp aynısı ürünler mevcut ve işin kötü tarafı bunlar bir ustanın değil bir makinenin elinden ve kendilerine ait bir benlikleri yok o sebeple kendimize ait hissetmiyoruz hemencecik sıkılıp bir diğerini alma peşindeyiz, tekrardan her şeyin değerini bildiğimiz o günlere dönmemiz gerek.

emre
Автор

Aslında kıyafetlerimiz ucuz değil marka adı altında daha da pahalı. Kendime kumaş pantolon diktirmek istemiştim çarşıdan 4 metresini 250 tlye aldım, bana özel olduğu için dolabımdaki yeri ayrıdır...

nursenaatay
Автор

Kaliteden ödün verdik 🤔can alıcı noktası bu cümle videonun
İnsan kalitesi de cabası

belgin