filmov
tv
123 Yıldır Yanan Ampul: Dünyanın En Dayanıklı Ürünü

Показать описание
#para #planlıeskitme #ekonomi #finans #edison #tesla #ampul #ürün #teknoloji #bilim #balsak
123 Yıldır Yanan Ampul: Dünyanın En Dayanıklı Ürünü
Yıl 1901. Shelby Electric Company adlı bir ampul üreticisi piyasayı sarsacak bir açıklamada bulundu. 1890’larda kurulmuş bu şirket Thomas Edison tarafından geliştirilen ampul filamanı yerine karbon filaman kullanıldıkları, neredeyse sonsuz ömre sahip inanılmaz dayanıklı bir ampul icat ettiğini duyurdu. Bu ampüllerden biri o yıl California’da bulunan Livermore itfaiye istasyonuna takıldı. Ve aylar, yıllar geçmesine rağmen hiç patlamadı. Peki şirket gerçekten de sonsuz ömürlü bir ampul icat etmiş olabilir miydi? En azından şimdiye kadarki tabloya baktığımızda öyle gözüküyor. Çünkü aradan 123 yıl geçmesine rağmen bu ampul hala yanıyor. İki dünya savaşı görmüş ve rekorlar kitabına girmiş bu ampul o kadar uzun süre dayanmıştır ki bir fenomen haline gelmiştir. Hatta bu ampulü canlı izleyebileceğiniz bir websitesi bile vardır. Ama daha da ilginci, websitesine bu ampulün görüntüsü sağlayan kamera bile iki kez bozulmuş ve yenilenmiştir.
Bu konu hayatınızın neredeyse tamamını oluşturan bir meseleyle ilgili. Her gün kazanmak için erkenden uyandığınız, emeğinizden, sağlığınızdan ve zamanınızdan vererek, elde etmek için canla başla mücadele ettiğiniz hayati bir materyal. Parayla ilgili. Ve daha da önemlisi onu nereye harcadığınız, neden harcadığınız, daha doğrusu neden harcamak zorunda bırakılmanızla ilgili. Modern dünyanın sinsice örülmüş psikolojik ve teknik bir hilesi. Planlı Eskitme Sistemi
Casey Neistat. Onu tanıyor musunuz? Şu anda YouTube’da 12 milyondan fazla abonesi bulunan Amerikalı bir vlogger. Casey tam 21 yıl önce 2003 yılında bir video hazırladı. Ama muhtemelen hazırlarken bu kadar ses getireceğini tahmin etmemişti. Henüz YouTube’un, sosyal medyanın bile olmadığı, Türkiye’deki internet kullanıcı sayısının dahi 4 milyon kişiyi geçmediği zamanlarda yayınlanan bu video, ilk ayda 6 milyondan fazla izlenerek en popüler yayın oldu ve bir isyan akımı başlattı. Casey Apple’dan bir Ipod satın almış ve sadece 18 ay sonra pili tamamen bitmişti. Apple destek hattını aradı ve şöyle bir cevap aldı. “Tamirat için bu parayı vermek yerine yeni bir tane alsan daha iyi olur.” Peki sonra ne oldu? Casey sokaklara çıktı ve New York’un her yerine bir mesaj bıraktı. “Ipod'un değiştirilemeyen pili sadece 18 ay dayanıyor”
Apple bu videonun viral olmasından sonra binlerce kullanıcı tarafından topluca dava edildi ve geri adım attı. Oluşan baskı ve tepkiler sonucunda Ipod pillerinin değişim ve servis seçeneklerini değiştirdi. Ve taahhüt ettiği her şeye sadık kaldı. Iphone’un piyasaya sürülmesi sonrasında da garanti ve servis süreçleri gayet iyi işledi. 2017’deki IOS 11 güncellemesinden sonra eski Iphone kullanıcıları uygulamaların çok daha yavaş yüklendiğini veya cihazın belli bir süre sonra tamamen kapandığını fark etti. Ve yapılan baskılar sonucu Apple’dan itiraf niteliğinde bir cevap geldi. Apple eski cihazların, pilini korumak ve ömrünü uzatmak için performanslarını kıstıklarını ve kasıtlı olarak yavaşlattıklarını açıkladı. Tabii ki Iphone’un pili değiştirilebilir olsaydı böyle bir sorun olmayacaktı. Apple’a tekraren bir dava açıldı. Sonra ne mi oldu? 2020’de sonuçlanan davada Apple 613 milyon dolarlık para cezasına çarptırıldı ve uzlaşmaya varıldı. Ancak Apple’a verilen bu para cezası ürünlerin ömrünü kısaltarak elde ettiği ekstra gelirin yanında hiç kuşkusuz sönük kalıyordu.
Bir şey ne kadar hızlı şekilde yıpranır, az kullanılır ve yerine yenisi daha çabuk alınırsa ekonomi de o hızla büyür. Sistem her şeyi tek bir şey ile ölçer. Para ile. Ve ürünlerden önce beyinler dizayn edilir. Erich Fromm’un da dediği gibi: "Modern insanın bir şeylere sahip olma hırsı, varoluşsal boşluğunu doldurma çabasından kaynaklanır." Yani tüketim, artık toplumdaki gerilmiş sinirler için dev bir sakinleştirici görevini üstlenmiş ve günümüz dünyasında sadece gereksinimlere değil arzulara dayanan bir olgu haline gelmiştir.
İnsanoğlu; modern dünyanın her köşesine sızmış, saf gerçeklik abidesi planlı eskitme sisteminin kurbanı mı ortağı mı? Sadece mağdur ve maruz bırakılan mı yoksa bu döngünün bir parçası mı? Başından beri üzerinde durduğumuz her şey aslında zamanla alakalı. Sürekli almak üzerine kurulu bu dünyada almak için verdiğiniz en değerli varlık olan bu zamanı düşünün. Ve hayatınızdaki ürünlerin ne kadar sürede bozulacağını tahmin ederken, içine kendinizi de katın. Kim bilir belki de ürün sizsinizdir!
----- Special Thanks
- Veritasium
----- Bağlantılar
Ben Halil İbrahim Balsak.
Doğru yerdesiniz. İzlediğiniz için teşekkürler!
123 Yıldır Yanan Ampul: Dünyanın En Dayanıklı Ürünü
Yıl 1901. Shelby Electric Company adlı bir ampul üreticisi piyasayı sarsacak bir açıklamada bulundu. 1890’larda kurulmuş bu şirket Thomas Edison tarafından geliştirilen ampul filamanı yerine karbon filaman kullanıldıkları, neredeyse sonsuz ömre sahip inanılmaz dayanıklı bir ampul icat ettiğini duyurdu. Bu ampüllerden biri o yıl California’da bulunan Livermore itfaiye istasyonuna takıldı. Ve aylar, yıllar geçmesine rağmen hiç patlamadı. Peki şirket gerçekten de sonsuz ömürlü bir ampul icat etmiş olabilir miydi? En azından şimdiye kadarki tabloya baktığımızda öyle gözüküyor. Çünkü aradan 123 yıl geçmesine rağmen bu ampul hala yanıyor. İki dünya savaşı görmüş ve rekorlar kitabına girmiş bu ampul o kadar uzun süre dayanmıştır ki bir fenomen haline gelmiştir. Hatta bu ampulü canlı izleyebileceğiniz bir websitesi bile vardır. Ama daha da ilginci, websitesine bu ampulün görüntüsü sağlayan kamera bile iki kez bozulmuş ve yenilenmiştir.
Bu konu hayatınızın neredeyse tamamını oluşturan bir meseleyle ilgili. Her gün kazanmak için erkenden uyandığınız, emeğinizden, sağlığınızdan ve zamanınızdan vererek, elde etmek için canla başla mücadele ettiğiniz hayati bir materyal. Parayla ilgili. Ve daha da önemlisi onu nereye harcadığınız, neden harcadığınız, daha doğrusu neden harcamak zorunda bırakılmanızla ilgili. Modern dünyanın sinsice örülmüş psikolojik ve teknik bir hilesi. Planlı Eskitme Sistemi
Casey Neistat. Onu tanıyor musunuz? Şu anda YouTube’da 12 milyondan fazla abonesi bulunan Amerikalı bir vlogger. Casey tam 21 yıl önce 2003 yılında bir video hazırladı. Ama muhtemelen hazırlarken bu kadar ses getireceğini tahmin etmemişti. Henüz YouTube’un, sosyal medyanın bile olmadığı, Türkiye’deki internet kullanıcı sayısının dahi 4 milyon kişiyi geçmediği zamanlarda yayınlanan bu video, ilk ayda 6 milyondan fazla izlenerek en popüler yayın oldu ve bir isyan akımı başlattı. Casey Apple’dan bir Ipod satın almış ve sadece 18 ay sonra pili tamamen bitmişti. Apple destek hattını aradı ve şöyle bir cevap aldı. “Tamirat için bu parayı vermek yerine yeni bir tane alsan daha iyi olur.” Peki sonra ne oldu? Casey sokaklara çıktı ve New York’un her yerine bir mesaj bıraktı. “Ipod'un değiştirilemeyen pili sadece 18 ay dayanıyor”
Apple bu videonun viral olmasından sonra binlerce kullanıcı tarafından topluca dava edildi ve geri adım attı. Oluşan baskı ve tepkiler sonucunda Ipod pillerinin değişim ve servis seçeneklerini değiştirdi. Ve taahhüt ettiği her şeye sadık kaldı. Iphone’un piyasaya sürülmesi sonrasında da garanti ve servis süreçleri gayet iyi işledi. 2017’deki IOS 11 güncellemesinden sonra eski Iphone kullanıcıları uygulamaların çok daha yavaş yüklendiğini veya cihazın belli bir süre sonra tamamen kapandığını fark etti. Ve yapılan baskılar sonucu Apple’dan itiraf niteliğinde bir cevap geldi. Apple eski cihazların, pilini korumak ve ömrünü uzatmak için performanslarını kıstıklarını ve kasıtlı olarak yavaşlattıklarını açıkladı. Tabii ki Iphone’un pili değiştirilebilir olsaydı böyle bir sorun olmayacaktı. Apple’a tekraren bir dava açıldı. Sonra ne mi oldu? 2020’de sonuçlanan davada Apple 613 milyon dolarlık para cezasına çarptırıldı ve uzlaşmaya varıldı. Ancak Apple’a verilen bu para cezası ürünlerin ömrünü kısaltarak elde ettiği ekstra gelirin yanında hiç kuşkusuz sönük kalıyordu.
Bir şey ne kadar hızlı şekilde yıpranır, az kullanılır ve yerine yenisi daha çabuk alınırsa ekonomi de o hızla büyür. Sistem her şeyi tek bir şey ile ölçer. Para ile. Ve ürünlerden önce beyinler dizayn edilir. Erich Fromm’un da dediği gibi: "Modern insanın bir şeylere sahip olma hırsı, varoluşsal boşluğunu doldurma çabasından kaynaklanır." Yani tüketim, artık toplumdaki gerilmiş sinirler için dev bir sakinleştirici görevini üstlenmiş ve günümüz dünyasında sadece gereksinimlere değil arzulara dayanan bir olgu haline gelmiştir.
İnsanoğlu; modern dünyanın her köşesine sızmış, saf gerçeklik abidesi planlı eskitme sisteminin kurbanı mı ortağı mı? Sadece mağdur ve maruz bırakılan mı yoksa bu döngünün bir parçası mı? Başından beri üzerinde durduğumuz her şey aslında zamanla alakalı. Sürekli almak üzerine kurulu bu dünyada almak için verdiğiniz en değerli varlık olan bu zamanı düşünün. Ve hayatınızdaki ürünlerin ne kadar sürede bozulacağını tahmin ederken, içine kendinizi de katın. Kim bilir belki de ürün sizsinizdir!
----- Special Thanks
- Veritasium
----- Bağlantılar
Ben Halil İbrahim Balsak.
Doğru yerdesiniz. İzlediğiniz için teşekkürler!
Комментарии