Nisâ sûresinin 103. âyetine göre namazın kazası olamaz mı?

preview_player
Показать описание
“Namazı kılarken Allah'ı; ayakta, oturur halde ve yanlarınız üzerinde anın.[1*] Güvene kavuştuğunuzda o namazı tam kılın. Çünkü namaz, mü'minlere vakitle sınırlı olarak[2*] farz kılınmıştır.” (Nisâ 4/103)
[1*] Yanlarınız üzerinde: İki el dizlerimizden güç alır şekilde rükû halinde.
[2*] Bu nedenle herhangi bir namaz kendisi için belirlenen vakit sınırlarının dışında kılınamaz.
Videomuzda bahsi geçen diğer âyetler şöyledir:
“Yolculuğa çıktığınızda, âyetleri görmezden gelenlerin (kâfirlerin) size saldırı yapmasından korkarsanız, o namazı[1*] kısaltmanızda bir günah yoktur. Çünkü kâfirler, size açık düşmandırlar. İçlerinde olur da onlar için namazı tam kılarsan,[2*] onların bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar ve silahlarını kuşansınlar; (ilk) secdeyi yaptıktan sonra çekilsinler; bu defa namazı kılmamış öbür kısım gelsin; seninle namaz kılsınlar,[3*] tedbirli olsunlar ve silahlarını kuşansınlar. Kâfirler ister ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan uzak kalasınız da üzerinize ani bir baskın yapsınlar. Yağmurdan zarar görür veya hasta olursanız, silahlarınızı bir yere koymanızda bir günah yoktur ama tedbiri elden bırakmayın. Allah, o kâfirlere küçük düşürücü bir azap hazırlamıştır.” (Nisâ 4/101-102)
[1*] Sefer namazı, yolculukta kılınan namaz.
[2*] Allah'ın bize vakitli bir ibadet olmak üzere fark kıldığı namaz için 3 farklı durum söz konusudur. Normal koşullar altında kıldığımız namaz, yolculuk halinde kıldığımız namaz ve savaş halindeyken kıldığımız namaz.
[3*] Namazın ve cemaatin önemi.
Videomuz; 30.08.2016 tarih, Düşmanı Etkisizleştirmenin İlkeleri konulu Kur'an Sohbetleri'nden bir kesittir.
Рекомендации по теме