Dağların Sürüklenmesi [Kuran Mucizeleri] 4K

preview_player
Показать описание
“Sen dağları görürsün de onları sabit sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler.”(Neml Suresi: 88)

Bu videoda Kuranın 1400 yıl önce haber verdiği bilimsel gerçeklerden bir tanesini izleyeceksiniz.

KUR'AN'IN BİLİMSEL MUCİZELERİ

Denizlerin Karışmaması [Kur'an Mucizeleri] 4K

Dişi Örümceğin Evi [Kur'an Mucizeleri] 4K

Evrenin genişlemesi [Kur'an Mucizeleri] 4K

Aşılayıcı Rüzgarlar [Kur'an Mucizeleri] 4K

Evrendeki mükemmel yörüngeler [Kur'an Mucizeleri] 4K

Bebeğin rahimdeki 3 karanlık evresi [Kur'an Mucizeleri] 4K

Yeni videolarımızdan anında haberdar olmak için “ABONE OL” yazan butondan kanalımıza abone olmayı ve bildirimleri aktif hale getirmeyi unutmayın. Videolarımızın daha fazla kişiye ulaşması için videoyu beğenip yorum yapabilir ve paylaşabilirsiniz.

Kur’an-ı Kerim bu ayet-i kerimesiyle, dağların göründükleri gibi sabit olmadıklarını ve sürekli hareket halinde bulundukları bildirmektedir. Acaba dağların sabit olmaması ve bulutlar gibi sürüklenmesi ne anlama gelmektedir? Kur’an’ın 1.400 sene önce haber vermiş olduğu bu hakikat hakkında acaba bilim adamları ne demektedir. Şimdi bu konuda bilimin ne dediğine bakalım:

İlk olarak 20. yüzyılın başlarında Alfred Wegener isimli Alman bir bilim adamı, yeryüzündeki kıtaların Dünya’nın ilk dönemlerinde bir arada bulunduklarını, daha sonra farklı yönlerde sürüklenerek birbirlerinden ayrılıp uzaklaştıklarını öne sürmüştü.

Ancak jeologlar, Wegener’in haklı olduğunu onun ölümünden 50 yıl sonra yani 1980’li yıllarda anlayabildiler. Wegener’in 1915 yılında yayınlanan bir makalesinde belirtmiş olduğu gibi; yeryüzündeki kara parçaları yaklaşık 500 milyon yıl önce birbirlerine bağlıydılar ve Pangaea ismi verilen bu büyük kara parçası Güney Kutbu’nda bulunuyordu. Pangaea’nın parçalanmasıyla ortaya çıkan bu kıtalar sürekli olarak kara ve deniz arasındaki dağılımı değiştirerek, yılda birkaç santimetrelik hızlarla Dünya yüzeyinde sürüklenmektedirler.
20. yüzyılın başlarında yapılan jeolojik araştırmalar sonucunda keşfedilen yer kabuğunun bu hareketi bilimsel kaynaklarda şöyle açıklanmaktadır: Yer kabuğu ve üst mantodan oluşan 100 km. kalınlığındaki Dünya yüzeyi “tabaka” adı verilen parçalardan oluşmuştur. Dünya yüzeyini oluşturan altı büyük tabaka ve sayısız küçük tabaka vardır. “Tabaka tektoniği” adı verilen teoriye göre bu tabakalar kıtaları ve okyanus tabanını da beraberinde taşıyarak Dünya üzerinde hareket ederler. Kıtasal hareketin yılda 1 ile 5 cm. civarında olduğu hesaplanmıştır. Tabakalar bu şekilde hareket ettikçe Dünya coğrafyasında değişiklikler meydana gelir. Örneğin, Atlantik Okyanusu her sene biraz daha genişlemektedir.

Burada belirtilmesi gereken önemli bir nokta da şudur: Allah-u Teâlâ dağların hareketini ayette “sürüklenme” olarak ifade etmiştir. Çok ilginçtir ki, bilim adamlarının bugün bu hareket için kullandıkları İngilizce terim de “continental drift” yani “kıtasal sürüklenme”dir. Kur’an’ın ifadesiyle, bilim adamlarının kıtaların hareketine verdikleri isim aynıdır. Kur’an da bilim adamları da bu olaya “sürüklenme” ismini vermişlerdir.

Şimdi anlattığımız bu bilimsel mucizeyi tahlil edelim:

Kıtaların kayması Kur’an’ın indirildiği dönemde gözlemlenemeyecek bir bilgidir ve bir beşerin tek başına bu bilgiye sahip olması mümkün değildir. Bu bilgi 20. Yüzyılın başlarında ancak keşfedilmiş bir bilgidir.

İşte bu sebeple, Allah-u Teâlâ ayet-i kerimede “Sen dağları görürsün de onları sabit sanırsın” ifadesini kullanmış ve insanların bu konuyu ne şekilde değerlendireceklerini önceden bildirmiştir. Ancak bunun ardından da bir gerçeği açıklamış ve dağların bulutların sürüklendikleri gibi sürüklendiklerini haber vermiştir. Yani kıtaların hareketine ve kıtalarla birlikte dağların da hareket ettiğine dikkat çekmiştir.

Görüldüğü gibi, ayet-i kerimede, dağların bulunduğu tabakanın hareketliliğine açıkça dikkat çekilmiştir. Bilimin çok yeni keşfettiği bu bilimsel gerçeğin, Kur’an’da haber veriliyor olması şüphesiz büyük bir mucizedir. Ve bu, Kur’an’ın Allah’ın sözü ve bunu haber veren zatın da Allah’ın elçisi olduğunun çok açık bir delilidir. Bunu inkâr edenler, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in 1.400 sene önce bu bilgiye nasıl sahip olduğunu açıklamak zorundadırlar.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

ALLAH cc hepinizden razı olsun Es Selâm

لاإلهإلااللهمحمدرسولالله-تظ
Автор

Biz aciz insan kullarına mucizelerini gösteren, gösterip de imanımızı daha da arttıran Yüce Allah'a binlerce milyonlarca kere şükürler olsun...

İbrahimDoğan
Автор

Peygamberimizin sav en büyük mucizesi KURANI KERIMdir...

KaşifiEsrar
Автор

Sübhanallah tevafuk oldu Biz bu yıl bunu işledik kıtaların birbirinden ayrılması falan😊

zeynephuseyin
Автор

Kur'an'ın her ayeti altın değerindedir maşallah

kendihalinde
Автор

Allah razı olsun. Allah hizmetinizi daim eylesin

Mervan
Автор

Allah razı olsun
Çok kıymetli videolar✨🌿

rmyss
Автор

ELHAMDÜLİLLAH.KUR'ANI KERİM BÜYÜK BİR KİTAPTIR. Öğüt alalım ebedi hayatımıza ona göre hazırlanalım.

fatihdogan
Автор

Gun gelecek bu videolarin izlenmesi milyonlara ulasacak.

Kullanici.
Автор

Sizin kanalınızi çok seviyorum lütfen daha çok video yükleyin Rabbim yardımcınız olsun

tahaerkara
Автор

Mükemmel bir ayet mükemmel bir aciklamaydı teşekkürler

beyzanurkurekci
Автор

Allah razı olsun çok güzel bir hizmet ellerinize sağlık

tamnam
Автор

Hamd alemlerin rabbi olan Allaha mahsustur

haliltakak
Автор

Övgü Alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur.

hirakartal
Автор

İyi akşamlar, Bu videoları internet üzerinden yayınlayabilir miyiz? Yani telif hakkı var mı?

KANAL