SORU: Yabancı Dil Nasıl Öğrenilir?

preview_player
Показать описание


Soru-Cevap Videolarına Katılmak ve Kanala Destek Olmak İçin:

Sosyal Medya:

#İngilizce, #Dil #Tarih #Bilim #Din #Mitoloji #Felsefe #Teknoloji
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Üniversite 4 ile ilkokul 4. sınıfta öğretilen İngilizce de aynı.

Ataturkunyolundan
Автор

Sigaranın tarihi ve psikolojisi, zararları gibi video çekermisin

benimyemekcimmeto
Автор

Ben de size güzel bir uygulama tanıtacağım sözünü duymadığım için tengriye şükürler olsun.

bahadrcavus
Автор

Benim tavsiyem okuma için çizgi romanla başlamak.
Hem dili basit hem derdini kısa ve öz olarak anlatıyor.
Kitap kaynağı olarak penguen reader iyidir.

emre
Автор

Ben kendim Japonca öğrenen birisi olarak önerilerim şunlar:
Kurslara, özel derslere falan hiç gerek yok; azimliyseniz kendi kendinize de rahatça öğrenebilirsiniz hatta belki daha bile iyi olabilir. Bu şekilde kendinize göre çalışıp kimseye bağlı kalıyorsunuz. Ama yine de bilen birisiyle karşılaşırsanız ondan yararlanma fırsatını kaçırmayın.
İlk bir dil bilgisi kitabı, bir etkinlik kitabı ve iyi bir sözlük edinin. Sözlük için "Google çeviri diye bir şey var ya da x uygulaması var falan diye düşünüyorsanız elinizde tuttuğunuz bir sözlük her zaman daha iyi olur. Ayrıca, o sözcüğü öğrenmek için karıştırıyorsunuz; bir çaba sarf ediyorsunuz ve bu şekilde o sözcüğü daha rahat aklınıza yazıyorsunuz.) Bir defteriniz olsun: Ön kısmını dilbilgisi için kullanın, arkasını rastgele çalışmak için kullanın.
Eğer farklı bir alfabe kullanılan bir dilse ilk olarak hiç dil işine girmeden yalnızca alfabeyi öğrenin. Ve bunu sakın o harfe ve karşılığına bakıp kafanıza göre öğrenmeye kalkışmayın, yanlış olur. Ya videosunu açın, ya bir kitap edinin, ya bir uygulama indirin, ya iyi bir şekilde anlatan bir internet sitesi bulun. Çünkü o harfin nasıl bir şey olduğu ve karşılığının ne olduğunu bilmek asla yetmez. Onun bir yazım şekli vardır, belli kuralları vardır... O dilde yazılanları rahat bir şekilde okuma ve duyduğunuzu yazabilme noktasına eriştiğiniz zaman dili öğrenmeye başlayın.
En temelden "Ben doktorum, çiçek mavi mi, ev büyük değil." vb. temel cümle yapısından başlayın ve yavaşça onun üzerine koyun ama her öğrendiğiniz konu önce bildiklerinizin üzerine koymalı. Hiçbir konu içinde o an öğrendiğiniz ve daha önceden öğrendiğiniz bir konun dışında bir konu barındırmamalı. Örneğin, fiil yapısını bilmeden zamanları öğrenmeye kalkmayın ya da sayı kullanımını bilmeden tarihleri öğrenmeye kalkmayın vb.
Mutlaka konuyu çalıştıktan sonra kendiniz cümle kurmayı ve bir şeyler yazmayı öğrenin.
Konuyu öğrendikten sonra elinizde etkinlik yapabilecek bir şey varsa onları çözün.
Sürekli olarak sözcük ezberleyin ve ezberlediklerinizi unutmayın.
Mutlaka bir kaç konuda bir sıfırdan tekrar edin. Her şey bittikten sonra sıfırdan bir daha çalışın.
Anlamadığınız yerde o konuda video izleyebilirsiniz. Genelde o kitabı hazırlayanların YouTube kanalları oluyor. Oradan destek alabilirsiniz ama ben yalnızca oradan çalışayım derseniz olmaz çünkü hiçbir zaman kitapta verdikleri önemli şeyleri anlamazlar. Yalnızca konuyu genel hatlarıyla anlamanızı sağlarlar.
Her konu arasında bir gün bekleyin ve sakın bşr konuyu bir günde öğrenmeye kalkmayın. Mümkün olduğunca yayın ama kararında olmalı. Arada ara verip dinlenin.
Sürekli o dilde şarkı falan dinleyin.
Bir şekilde onun mantığını oturtmaya çalışın ve orada yazmayan bağlantıları kurun. Çünkü her dilin derinine inğiniz zaman toplumun kültürünü ve özünü görmüş olursunuz. Bunlar dilin içinde saklıdır ve onları bulmaya çalışın. O dilde mutlaka Türkçenin kültürüne farklı gelecek şeyler vardır ve bunun mantığını kurun. Japoncadan örnek vereceğim:
Japoncada nesneler çoğul yapılamaz ve 2 adet "BU" vardır. Zamir olan "bu" ve sıfat olan "bu".
Tatemono = bina
Aoi = mavi
wa = Türkçede yok. İki nokta gibi düşünün.
Desu = - dır/-dir
BU bir binadır. = KORE wa tatemono desu.
BU bina mavidir. = KONO tatemono wa aoi desu.
Şimdi çoğul yapalım.
Kore'nin çoğulu - - Korera "ra = çoğul eki"
Kono'nun çoğulu ne olmalı? "Konora" değil mi? Ama çoğulu - - "Korera no"
No = -nın/-nin (aitlik yani)
Türkçeye tam çevirdiğimizde "bunların" (zamir olarak ama biz sıfatı kastediyoruz) oluyor. Bu Japonca ve Türkçe arasındaki KÜLTÜREL farklardan biri ve bunun mantığını bulmamız gerekiyor.
Kendinizi yeterli hissettiğinizde telefonun ayarlarını o dile çevirebilirsiniz.
Youtube'da o dilde video falan izleyebilirsiniz ya da Türkçe altyazılı film/dizi izleyin. (Türkçe altyazılı olunca öğrenmem demeyin. Bir yerden sonra kulağımız cümleleri seçecek ve kalıpları öğreneceksiniz.)
Dili yeterince öğrendiğinizi düşünüyorsanız o dilin altyazısıyla film/dizi izleyin, o dilde kitap bulun, o dili konuşan birisiyle muhabbete girin. (Nasıl girebilirim derseniz uygulamalar var. Ayrıca, en basitinden sosyal medyada onu altına bir yorum bile yazıp diyalog kurabilirsiniz.)
"Ben oldum." dediğiniz zaman resmi sınavlara girebilirsiniz ve sonra bu işi bir şekilde işe dönüştürebilirsiniz. "Tercüman olun." demiyorum ama basit şekillerle bunu kullanabilirsiniz. Zaten bir işte belli bir seviyenin üstüne çıktığınız zaman siz isteseniz de istemeseniz de o bir şekilde işe dönüşüyor. (İşten kastım meslek edinmek değil bu arada.)

Bunlar benim nacizane önerilerim, dil öğrenmek için nasıl olacağını en iyi kendiniz bilirsiniz ve her dil için de öğrenme şekli aynı olmuyor. Avrupa dili öğrenen birisi farklı bir çalışma yolu izlerken, Asya dili öğrenen birisi farklı bir yol izlemeli ya da Sami dillerinden birisini öğrenen kişi farklı bir çalışma yolu izlemeli.

cemre
Автор

8 yıl ingilizce gördük turist görünce elimiz ayağımıza dolaşıyor .d bu sefer kafaya taktım ÖĞRENECEM. bu yaz şu yks illetinden kurtulabilsem ilk işim olacak video için teşekürler ❤️

aligaffarogel
Автор

Bir dili kimler öğrenemez?

1) Sabırsız insanlar; Dil bir sabır meselesidir. İstediğiniz uygulamayı, tekniği kullanın günlük kafanıza oturtabileceğiniz kalıp, kelime v.b sınırlı sayıdadır.

2) İradesi çabuk kırılan insanlar; Dil öğrenmek(özellikle ingilizce dışındaki diller) uzun bir periyot gerektirir. Birkaç gün veya hafta içinde bu döngüden cayacak kişiler bunu başaramaz.

3) Konfor alanı müptelaları
Genellikle sayısalcılar gramer öğrenmeyi daha yakın bulurlar kendilerine, fakat gramer benim gibi tercümanlık okuyan kisiler dışında kimseyi amacına ulaştırmaz. Hukuki veya klavuz çevirisi yapacaklar tabii ileri seviye gramer öğrenmeli ama dümenden ingilizce öğrenecek birisinin gramere yapışması bomboş bir olay.

4) Kitaplara bağlı kalmak
Kitaplardaki metinler ve kelimeler tabii önemlidir fakat Stimuli çok daha etkili bence. Daha basit cümleler kurarak yeni kelimeler eklemek, pratikte daha iyi sonuç verir.

Bunu da iki dilli arkadaşlar için yazıyorum;

Karşılaştırmalı öğrenim
Tercümanlık bölümünün derslerinden de olan karşılaştırmalı dil bilgisi oldukça işe yarayan bir tekniktir. Bilhassa birbirine yakın olan diller.
Örneğin; sie konsultiert...(Alm) she consult...(ing) her iki dilde ki yapıların ne kadar ortak olduklarını görmektesiniz, bu sayede bu iki dilden birinde orta seviye olan birisi diğer yapıya hızlıca adapte olabilir.

Neyse, şimdi bu güzel videoyu izleme zamanı. :D

Bir de Allah aşkına telaffuz sıkıntınız veya gramer eksiğinizle dalga geçenlere kulak asmayın. Şuana kadar abartısız 200+ Alman ve İngiliz ile konuşmuşumdur, bir tanesi dil ile ilgili sorun belirtmedi. Bir Türk'ün yanında ufacık telaffuz hatası yapsam onun hakkında yarım saat konuşur durur. Bu da toplumun americanized dalgasından ne derece nasibini aldığını gösteriyor. Adamlardan daha muhafazakar olmuşlar yani. :D

doganpamuk
Автор

Çok teşekkürler.Müthiş bir yol haritası çizmişsiniz.Türkçeniz ve vücut diliniz de can kulağıyla dinlettiriyor.

iamwhatiam
Автор

10:30 dan sonra bi cambly reklamı patlayacak sandım, küçük çaplı bir kalp krizi geçirdim.

halitmehmet
Автор

Gerçekten dil öğrenmek çok istiyorum ve insanlara bu kadar yardım etmen çok güzel hangi dinde olursa olsun topluma faydalı insanlara çok büyük saygı duyuyorum

express-knlp
Автор

Ingilizcenin okuldan öğrenilmemesi acı bir durum eğitim sistemimiz açısından

baran
Автор

Elime kalem kağıdı aldım İngilizce öğrenmeye koyuldum. Tam öğretici videolar izlerken senin bu videoyu atman güzel tesadüf oldu :) bu videodan sonra daha rahat öğreneceğime eminim :)

farukgundogan
Автор

- japoncanız müthiş, japon musunuz?
+ evet hehehhh
- gözler
+ kalbin aynasıdır
cmylmz

yalnzkurt
Автор

en iyisi, dil eğitimini anaokuldan veya anaokul zorunlu değilse ilkokulda vermek ve ailelerin çocuklarına, çok küçük yaşlardan itibaren çocuklar için yapılan ingilizce videolar izletmesi. böyle alıştırmalar çok önemli. okul da erkenden buna bir katkıda bulunursa, özellikle de çocukların bunları sosyalleşerek öğrenmesi açısından, çok faydalı olur. ciddi söylüyorum ki en az 10-12 yaşlarına kadar çatır çatır ingilizce konuşabilir çocuklar. tabii nerede böyle insan beyninin yapısına uygun, sağlıklı, mantıklı bir sistem...

itwasnotyourworld
Автор

O verdiğiniz altyazı örneğini ben animeler ile yapıyordum. Çok sevdiğim bir anime vardı onun çok izlediğim, neredeyse her kısmı, söylenen sözü aklımda olan bir sezonu vardı ve önce romaji, ardından sadece hiragana, sadece katakana, ardından birleşimi ve sonunda ise tamamen Japonca (yani kanji de dahil) bir biçimde izlemiştim. Gerçekten işime yaramıştı.

abbeyrhapsody
Автор

Anime olayı doğru japonca öğrendim o şekilde, kısa olduğu için bitirdikten sonra bile tekrar açıp izlediğibizde hem sıkmaz hemde zaten mevzuyu bildiğiniz için altyazıya gerek bile duymadığınız zamanlar olur. izleyerek öğrenmek en basit en eğlenceli yöntem.

shimotsukizoro
Автор

9:30 bu taktik çok iyi oldu ne zamandır hep aynı seviyede konuştuğumu fark ettim çıtayı biraz daha yükseltmek lazım.

souzetsu_swx
Автор

Dün İngilizce öğrenmeye başlama kararı almıştım. Ufaktan da çalışmaya başlamıştım ama hangi yoldan ilerleyeceğimi ve nelerden faydalanmam gerektiğini bilmiyordum. Bu videonun kararımın üstüne denk gelmesi çok iyi oldu. Teşekkürler Diamond Tema ;)

ereenbayrak
Автор

Abi şu devlet, dünyanın en basit dilini öğretemediği için utanmalıdır ayıp ya

elprofesor
Автор

Anki uygulamasını da deneyebilirsiniz. Kelime öğrenmek için birebir bence

adisnavius