filmov
tv
İnsan beyninin %100 'ünü kullanırsa neler yapabilir?
![preview_player](https://i.ytimg.com/vi/0AsV-F2gGO0/maxresdefault.jpg)
Показать описание
Beynimizin gerçekten sadece % 10′unu mu kullanabiliyoruz? Beynimizin % 100′ünü kullanırsak ne olur? Bu soruları belki hepimiz sormuşuzdur.
Daha önce limitless vb. filmlerde işlenen konu bu hafta gösterime girecek Luc Besson yapımı, Scarlett Johansson ın başrolünü oynadığı Lucy filminde işleniyor. Tabi insan beyninin % 100′ünü kullanınca her şeyi hareket ettirebilir ve hükmedebilir efsanesi de film de sıkça işlenmiş bir konu, peki bu olgu bir efsane mi yoksa bilimsel gerçek mi?
Peki beynimizin sadece % 10’unu mu kullanıyoruz ? Beynimizin % 10’unu kullandığımız efsanesi Albert Einstein’ın yanlış anlaşılması ya da Piere Flourens’in çalışmasını yanlış yorumlaması nedeniyle ortaya atılmış olabilir. Ya da William James 1908’de yazdığı “The Energies of Men” araştırmasında ,” Aklımızın ve fiziksel kaynaklarımızın sadece çok küçük bir kısmını kullanıyoruz,” demesinden ileri gelebilir. Belki de Karl Lashley’in 1920 ve 1930’larda ortaya attığı çalışmayla alakalı olabilir. Bu çalışmada sıçanların serebral kortekslerinden büyük miktarlar alındığında halen spesifik görevleri yeniden öğrenebildiğini göstermişti.
Fakat bugün bilinen çalışmalar beynimizi ufacık bölgelerinin bile hasar görmesinin beyinde kalıcı hasarlar bırakabileceğini gösteriyor. Fakat bugün bazılarımız halen beynimizin % 100’ünü kullandığımızda cisimleri hareket ettirebileceğimizi ve pek çok şeye hükmedebileceğimizi düşünüyor.
Fakat bunun destekleyen bir veri yok. Fakat savant ismi verilen insanlar beyinlerinin çok büyük bir kısmını kullanarak normal insanların yapamayacağı sadece bilgisayarların hesaplayabildiğini verileri hesaplayabiliyor.
Beynimizin % 10 ‘unu kullanmakla kastedilen nedir ? Peki % 10 sayısı nerden geliyor? Bunun anlamı beynimizin %90’ı kaldırıldığında halen çalışmaya devam edebilir mi? Normalde ortalama insan beyni 1400 gramdır , % 10 demek sadece 140 gram beyin dokusu demek. 140 gram beyin ise koyun beyniyle nerdeyse aynı büyüklükte. Fakat % 90 değil, çok daha küçük bir kısım bile hasar görme inme gelebiliyor. Parkinson hastalığı gibi hastalıklarda , beyninden %90’ ından çok daha az ve spesifik bir bölüm etkilenerek hasara neden oluyor. Belki de insan beyninin % 10’unun kullanılmasından kasıt her 10 beyin hücresinden sadece birinin özelliklesahip olması olabilir mi? Peki böyle bir ölçüm nasıl yapılabilir? Aslında ateşlenmeyen nöronların bile diğer nöronlardan sinyal alma potansiyeli vardır. Yapılan çalışmalar beynimizin uyurken bile, aktif olduğunu gösteriyor.
Çalışmalarda beyindeki nöronlar sürekli ateşlenmese de , nörologlar tarafından çekilen beyin görüntüleri beynin 24 saat boyunca kaslar gibi pek çok kısmı kontrol etmek için sürekli aktif olduğunu gösteriyor. Uykuda bile frontal korteks çalışarak, yüksek düzeyde düşünme farkındalık ya da somatosensori bölgeleri uyararak, insanların çevrelerine karşı aktif olmalarına neden oluyor. Nörologlar beyin fonksiyonlarının nasıl işlediğini halen anlamaya çalışıyorlar. Bu gibi araştırmalarda beyindeki farklı hücrelerin ne gibi bir rol aldığı belirlemeye çalışıyor. Beynimizdeki hücrelerin % 10’u nöronlar iken % 90’ı glial yani astrositlerden oluşuyor. Bu hücrelerin nöronların birbirine bağlanmasında etkili olduğu belirtiliyor. Son araştırmalar bu hücrelerin fonksiyonlarının çok önemli olabileceğini, hafızanın oluşmasında etken olduğunu düşünüyorlar. Bilim insanları halen bu kompleks makinanın işlevini keşfetmeye çalışıyorlar.
***
Merhaba, ben Kağan ÇAPAR
Her hafta en az bir kere dahi olsa bilimden sanata ve dahası konseptinde hikaye aktarmaya çalışıyorum. YouTube üzerinden Bilim, sanat, felsefe, teknoloji, endüstri ve tarih gibi bir çok konuda içerik üretiyorum. Şair ve şiir yorumcusuyum, aynı zamanda amatör seslendirme sanatçısıyım.
Bunları izlediniz mi?
Sosyal Medya :
***
Kaynaklar :
Metnin tamamı "Gerçek Bilim" internet sitesinden alınmıştır. Kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır.
Daha önce limitless vb. filmlerde işlenen konu bu hafta gösterime girecek Luc Besson yapımı, Scarlett Johansson ın başrolünü oynadığı Lucy filminde işleniyor. Tabi insan beyninin % 100′ünü kullanınca her şeyi hareket ettirebilir ve hükmedebilir efsanesi de film de sıkça işlenmiş bir konu, peki bu olgu bir efsane mi yoksa bilimsel gerçek mi?
Peki beynimizin sadece % 10’unu mu kullanıyoruz ? Beynimizin % 10’unu kullandığımız efsanesi Albert Einstein’ın yanlış anlaşılması ya da Piere Flourens’in çalışmasını yanlış yorumlaması nedeniyle ortaya atılmış olabilir. Ya da William James 1908’de yazdığı “The Energies of Men” araştırmasında ,” Aklımızın ve fiziksel kaynaklarımızın sadece çok küçük bir kısmını kullanıyoruz,” demesinden ileri gelebilir. Belki de Karl Lashley’in 1920 ve 1930’larda ortaya attığı çalışmayla alakalı olabilir. Bu çalışmada sıçanların serebral kortekslerinden büyük miktarlar alındığında halen spesifik görevleri yeniden öğrenebildiğini göstermişti.
Fakat bugün bilinen çalışmalar beynimizi ufacık bölgelerinin bile hasar görmesinin beyinde kalıcı hasarlar bırakabileceğini gösteriyor. Fakat bugün bazılarımız halen beynimizin % 100’ünü kullandığımızda cisimleri hareket ettirebileceğimizi ve pek çok şeye hükmedebileceğimizi düşünüyor.
Fakat bunun destekleyen bir veri yok. Fakat savant ismi verilen insanlar beyinlerinin çok büyük bir kısmını kullanarak normal insanların yapamayacağı sadece bilgisayarların hesaplayabildiğini verileri hesaplayabiliyor.
Beynimizin % 10 ‘unu kullanmakla kastedilen nedir ? Peki % 10 sayısı nerden geliyor? Bunun anlamı beynimizin %90’ı kaldırıldığında halen çalışmaya devam edebilir mi? Normalde ortalama insan beyni 1400 gramdır , % 10 demek sadece 140 gram beyin dokusu demek. 140 gram beyin ise koyun beyniyle nerdeyse aynı büyüklükte. Fakat % 90 değil, çok daha küçük bir kısım bile hasar görme inme gelebiliyor. Parkinson hastalığı gibi hastalıklarda , beyninden %90’ ından çok daha az ve spesifik bir bölüm etkilenerek hasara neden oluyor. Belki de insan beyninin % 10’unun kullanılmasından kasıt her 10 beyin hücresinden sadece birinin özelliklesahip olması olabilir mi? Peki böyle bir ölçüm nasıl yapılabilir? Aslında ateşlenmeyen nöronların bile diğer nöronlardan sinyal alma potansiyeli vardır. Yapılan çalışmalar beynimizin uyurken bile, aktif olduğunu gösteriyor.
Çalışmalarda beyindeki nöronlar sürekli ateşlenmese de , nörologlar tarafından çekilen beyin görüntüleri beynin 24 saat boyunca kaslar gibi pek çok kısmı kontrol etmek için sürekli aktif olduğunu gösteriyor. Uykuda bile frontal korteks çalışarak, yüksek düzeyde düşünme farkındalık ya da somatosensori bölgeleri uyararak, insanların çevrelerine karşı aktif olmalarına neden oluyor. Nörologlar beyin fonksiyonlarının nasıl işlediğini halen anlamaya çalışıyorlar. Bu gibi araştırmalarda beyindeki farklı hücrelerin ne gibi bir rol aldığı belirlemeye çalışıyor. Beynimizdeki hücrelerin % 10’u nöronlar iken % 90’ı glial yani astrositlerden oluşuyor. Bu hücrelerin nöronların birbirine bağlanmasında etkili olduğu belirtiliyor. Son araştırmalar bu hücrelerin fonksiyonlarının çok önemli olabileceğini, hafızanın oluşmasında etken olduğunu düşünüyorlar. Bilim insanları halen bu kompleks makinanın işlevini keşfetmeye çalışıyorlar.
***
Merhaba, ben Kağan ÇAPAR
Her hafta en az bir kere dahi olsa bilimden sanata ve dahası konseptinde hikaye aktarmaya çalışıyorum. YouTube üzerinden Bilim, sanat, felsefe, teknoloji, endüstri ve tarih gibi bir çok konuda içerik üretiyorum. Şair ve şiir yorumcusuyum, aynı zamanda amatör seslendirme sanatçısıyım.
Bunları izlediniz mi?
Sosyal Medya :
***
Kaynaklar :
Metnin tamamı "Gerçek Bilim" internet sitesinden alınmıştır. Kaynağını göstermeden paylaşmak ve yayınlamak yasaktır.
Комментарии