Atatürk'ün Türkiye'den sürdüğü Türk halkı

preview_player
Показать описание
Karamanlılar Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi'nden önce Anadolu'nun Karaman bölgesinde yaşamış Ortodoks inancına mensup Türk dilli halktır.
Anadolu'daki belli başlı Karamanlı yerleşim merkezleri Mersin'in Tarsus ve Anamur ilçesi ve Konya'nın Sille kasabası, Ermenek, Karaman-Madenşehri, Ereğli, Aksaray'ın Güzelyurt ilçesi, Niğde merkez ve köyleri, Bor, Kemerhisar, Ihlara, Malakopi (Derinkuyu), Prokopi (Ürgüp) ilçesi,Alanya ve Yozgat ve ilçeleri, Amasya, Kırıkkale,Keskin ve Kayseri idi. Bölgede Türkçe konuşan Hıristiyan halktan en erken 15. yüzyıla ait kaynaklarda söz edilmektedir.
1923 Lozan Antlaşması’nın ekli protokol hükümlerince Türkiye'de yaşayan yaklaşık 193.000 Karamanlı, Rum sayılarak zorunlu nüfus değişimine tabi tutulmuşlardır. Büyük bir bölümü hiç Rumca bilmeyen Karamanlılar, Yunanistan'daki yaşama kültürel uyum sağlamakta ciddi zorluklarla karşılaşmışlar ve yakın yıllara kadar evlerinde Türkçe konuşmaya devam etmişlerdir.
Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi 1921 yılında Kayseri'de kurulmuştur. Anadolu'da cemaat kalmamıştır.193.000 Karamanlı Ortodoks'un Yunanistan'a gönderilmesinden sonra aslen Akdağmadeni doğumlu Papa Eftim isimli Keskin Metropoliti Karamanlı Ortodoks papaz Atatürk'ün özel izniyle İstanbul'a ailesiyle birlikte yerleştirilmek suretiyle mübadeleden muaf tutulmuşlardır. Papa Eftim ve ailesi Galata ve Tophane semtlerinde Fener Rum Ortodoks patrikhanesine rakip olarak kendi patrikhane ve kiliselerini kurmuşlardır. Fakat cemaati olmayan kilise çok uzun ömürlü olmayacaktır. Bunun üzerine Moldova'dan 60-70 kadar öksüz Gagavuz çocukları İstanbul'a Türk Ortodoks cemaat oluşturulsun diye getirilmişlerdir.Fakat bu çocuklar da büyüyünce Müslümanlarla evlenip asimile olmuşlardır.İlk Türk Ortodoks patriği Papa Eftim,daha sonra oğlu Turgut Erenerol ve kardeşi Selçuk Erenerol'dur. Kilise basın sözcüsü ve rahibesi Sevgi Erenerol yönetimi üstlenmiştir.
TBMM ilk dönem Eskişehir milletvekillerinden aslen Bodrumlu olan İstamat Zihni Özdamar Ortodoks bir Türktür ve Karamanlı kökenlidir.
Yunan alfabesi ile yazılmış bu Türkçe metinlere Karamanlıca (veya Karamanlı Türkçesi) adı verilir. Bölgede hâlen çok sayıda Karamanlıca mezar taşı ve kilise yazıtlarına rastlanmaktadır. İstanbul-Yedikule'deki cemaatten kaynaklanan Karamanlıca elyazmaları 15. yüzyıldan itibaren görülür. Karamanlıca ilk matbu eserler 1718'den itibaren İstanbul'da basılmıştır. 18. yüzyılda basılan eserlerin çoğu dini nitelikte iken, 19. yüzyılda basıldığı tespit edilebilen 500'ü aşkın Karamanlıca kitap arasında ise tarih kitapları, romanlar ve diğer dünyevi konular yer tutar. Kula'lı gazeteci-yazar Evangelinos Misailidis'in 1871'de Rum harfleriyle yayımladığı Temaşa-i Dünya ve Cefakâr u Cefakeş adlı romanı Türkçenin seyahat-macera türündeki ilk romanı sayılmaktadır. 20. yüzyıl başlarında Karamanlıca günlük gazeteler de yayımlanmıştır.
Karamanlı Türkçesine dair bilgiler, Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı eserinde vardır. Evliya Çelebi'ye göre Antalya'nın yirmi mahallesinden dördünde "Urum keferesi" sakindir, ancak bunlar Rumca değil "bâtıl Türk lisânı üzre kelimât ederler" (IX, 64a). Alanya'da da aynı durumla karşılaşırız: "Ammâ aslâ Urum lisânı bilmeyüp bâtıl Türk lisânı bilürler"
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Müslüman _ hristiyan takası, Türk Rum takası değil

mzft
Автор

Biz hristiyan Türkler Atatürk'e büyük sevgi saygı içerisindeyiz. Onun yüceliğinin farkına varamayan dengesizler bizim üzerimizden prim yapmasın !

pavli
Автор

ilk önce rum ne demekti osmanlı'da onu öğrenmek lazım. türkiye'de rum deyince bugün aklımıza yunan kökenli insanlar gelmekte aslında bu yanlıştır. bugün bile kanunlar gereği rum demek patrikhane'ye mezhep olarak bağlı olan insanlara denir! bugün antakya'da bazı köylerin anadilleri arapça olup kendilerine rum derler, hristiyan ortodokslardır ve dini mezhep anlamında rum etnik köken olarak araplardır. cumhuriyet ve mubadeleden sonra bu insanlara da bir patrikhane'ye bağlı olmaları söylenir kimileri şam ve arap patrikhanesini tanımış yani onlara bağlıdır, kimileri de istanbul patrikhanesine bağlıdır ve kendileri yasal kanunlar içinde rum denilir! osmanlı'da da sistem bunun gibiydi yani ortodoks mezhebine mensup sırp, bulgar, slav, yunan vb ortodoks milletlere de rum denilirdi ve hepsi de istanbul patrikhanesine bağlıydı. türkiye sınırları belirlendikten sonra da türkiye sınırları içinde kalan ve patrikhaneye bağlı olan ortodokslara da günümüzde rum denilmektedir! kıbrıs'da yaşayanlar ayrıca rum değil kıbrıs yunanıdır tr'de insanlar bunu da yanlış bilir! karamanlılar ortodoks oldukları ve patrikhaneye bağlı oldukları için cumhuriyet kurulduktan sonra VENEZİLEOS'UN teklifi ile diğer yunan kökenliler ile mübadeleye tabii tutuldu. atatürk'ün böyle bir teklifi yoktu, bu teklif ilk olarak yunanistan devleti tarafından yapılmış ve Atatürk tarafından da kabul edilmiştir. bu bir etnik değişim değil dini bir nüfüs değişimi olmuştur! yunanistan'dan da müslüman yunanlılar gelmiştir, yunanistan'dan gelenlerin bir kısmı da türk değildi, içlerinde türkçe bilmeyen pek çok müslüman gelmiştir. video'da bazı yanlışlar var patrikhane türk ortodoks cemaatini tanımazdı diye öyle birşey yok... kiliseler hukuku denilen bir sistem var. yani katolik vatikanın kanunları vardır, ortodoks patrikhanesinin de kendine ait kanunları vardır ve bir ülke sınırları içinde aynı mezhebe bağlı iki patrikhane olmaz! tek kilise vardır ama cemaatlere göre de uygulamalar değişebilir. örnek bugün antakya'da rum ortodoks köylerinin ayin dillerinin arapça olması gibi.aslında atatürk bu mübadele olayı olmadan önce bu insanları batının ve yunanistan'ı destekleyen patrikhanenin etkisinde kalmamaları için türklük bilinci altında türk kilisesi altında toplamak istemiştir ve bu yüzden patrikhane'nin izni olmadan ayrı bir türk patrikhanesi kurulmuştur. bu da kilise hukukuna göre olmadığı için patrikhane türk patrikhanesini tanımadı yani bir koltukta da iki karpuz taşınmaz. dünyanın neresinde olursanız olun eğer bir ülkede ortodoks kilisesi kurmak istiyorsanız dünyadaki ortodoks kiliselerinden onay almalısınız ve istanbul patrikhanesi'nin tüm ortodoks kiliseler ve patrikhaneler içinde öncü ve farklı bir konumu mevcuttur! bu insanlar mübadeleye tabii tutulunca tabii ki kurulan türk patrikhanesi de yalan olmuştur. atatürk'ün bir noktada siyasi çıkar için kurulmuş bir patrikhaneydi. bugün karaköy'de eski bir rum ortodoks kilisesi zapt edilerek sadece isim olarak durur ama geçerliliği ve cemaati olmadığı için bir tanınırlığı yoktur! gelelim karamanlılar türk olup olmayışlarına evet geçmişte büyük çoğunluğu kurtuluş savaşında etnik köken olarak yunan rum olanlara göre türkiye'nin yanında yer almışlar ve kendilerinin türk olduklarını söylemiştir ama bu insanların gerçekten türk olup olmadıkları bir muamma ve kanıtlanmış değil! kimi kaynaklar bu insanların anadolu'ya gelen ilk türklerin ve selçukluların ilk geldiklerinde de anadolu'nun yerli hristiyan halkları ile kaynaşarak hristiyanlığa geçtiklerini savunmakta... yunanlılar da bu tezin tam tersini savunur yani anadolu'ya giren türklerin kendi etkisi altına aldıkları bölgelerde olan yunanlıları türkleştirdiklerini savunur hatta bunun bir göstergesi olarak kullanılan en büyük kanıtın yunan alfabesi ve isimler olduklarını vb şeylerle ispatlamaya çalışırlar.. derin konular ve gerçekten çok büyük acılar çekmişler yunanistan'a ilk geldikleri dönem, bizzat tanıştığım dedeler vs var. aynı şekilde de türkiye'ye gelen müslüman yunanlılarda. bugün türkiye'de olsalardı türkler sadece müslüman olur mantığı olmayacakta! bugün arap devletleri içinde hem müslüman hem hristyan dinlerine mensup aynı etnik devletler var ama türkiye'de bu durum yok yani olmamasının nedeni bu mübadeledir. pekala olsalardı ne olurdu.... bana göre olsalardı bir bakıma türkiye daha güzel bir olurdu, çok zengin bir kültüre sahip tam da anadolu coğrafyasını yansıtan yani hem batı hem doğu ile derin bağları olan daha farklı ve daha güçlü ve avrupa'dan bu kadar dışlanmamış bir ülke olabilirdi! pekala bu insanlar bugün hala türk mü ya da yunan mı.... tabii ki hayır! bugün yunanistan'da dedeleri karamanlı olanların kendilerine türk olarak adlandırmak değil tam tersine belki gerçek yunandan bile daha yunanlılar diyebiliriz aynı durum türkiye'ye gelen müslüman yunanlılar içinde geçerli. gerçekten yapılmış çok büyük bir yanlış, yazık olmuş bu insanlara.... işte bu yüzden türk ve yunan halkları kedi ve köpek gibidir hem birbirini sever hem de birbirinden nefret eder ama birbirlerinden de kopamaz.... kan, kültürel, derin ve kuvvetli bağlar var. bana göre yunan ve türk milleti diye bir şey yok... anadolu halkı var. yunanistan'a gitmiş yunanca konuşan ve ortodoks olan kendine yunan demiş, türkiye'de kalan ve gelen ve kendine türk diyip, türkçe konuşan ve müslüman olan da türk demiş.... aynı kültür aynı bağlar aynı kafa... . hem birbirine çok yakın hem de çok uzak iki ülke!

franmrtks
Автор

Turkiye 8 kat nüfus artı karamanlı türkler 193 bin ×8=enaz TÜRK kardeşlerimiz var karamanlı türkler selam

huseyindemir
Автор

Atatürk bildiğim en büyük Türkçüdür. Hatta şuan kendimize Türk dememizin tek nedeni Atatürktür.

pusattuluhan
Автор

Karamanlılar kendilerine karamanlı der. İki sene önce TV'de bir program izlemiştim. İki kadın ve bir adam istanbul adalarda bir yalıda konuşurken kadınlardan biri ben rumum diğeri ermeniyim adam da ben karamanlıyım dedi. Hiç türküm demedi.

ufuk.adamı
Автор

Zaten yunanlarda musluman arnavutlari turk kabul ediyorlardi ve onlari da turkiyeye gonderdiler

hakanate
Автор

Avrupada türk müslüman anlamında kullanılır....arnavutcada elhamdülillah yamturk (türküm)denir yani müslümanım manasinda

troiahektor
Автор

Kaynak Sinan Engin'in Bay döner yerken akıttığı salyanın içindeki çok eski tarihi belge

slayer
Автор

Bir yanlışlık olması lazım.Mübadele etnik değil dinidir.Bir sıkıntı yok yani.Onlar hristiyan degil mi?

selimtrabzonlu
Автор

Bir Karamanli olarak utandım çok üzücü Hristiyan olmaları o insanların sürgün edilmelerini gerektirmezdi

gokhangokhan
Автор

Karamanlı rum kadinko var her şeyi anlatıyor. ..

adnankiper
Автор

Bu işin bana göresi sana göresi olmaz. Tarih ve yazılı kaynaklarla ispat edilmesi şarttır. Ne olursa olsun tarihte kalmıştır ve geçmişteki olayları tarihi olaylar olarak incelemek gerekir. Mübadele sonucunda her tarafın insanı kötü şartlar altında ezildiler. Bizim insanımız çok daha insanlık dışı muamelelere maruz kaldılar. Bunu öğrenmek için etrafınızdaki muhacirlere sorarak hikayelerini dinleyin. Yaraları kaşımaktan vaz geçin. Bizlerin geleneğinde ne asimilasyon vardır nede soykırım. Bunu iddia etmek alçaklıktır. Alçakların kara propogandasına alet olmayın. en son 1.8 milyon kilometre kare topraktan kala kala 780 bin kilometre kare toprak kaldı. Atatürk ve arkadaşları olmasaydı oda elimizden gidecekti. Aklıllı olmak şart.

nejatkaraca
Автор

Keşke sesli olsaydı video okumadim bile

stormantv
Автор

Oradaki Müslüman Türk halkı ile buradaki Rum halkı karşılıklı olarak Lozan Antlaşması sebebiyle değiş-tokuş yapıldı. Olay bu.

feerhatan
Автор

Bu arada güzel videolar ve düşündürücü videolar hazırlıyorsunuz ellerinize sağlık.

alicangoren
Автор

Samsun Bafra kapıkaya da çeşme de kitabe var samsun canikte de yaşamışlar

north
Автор

1-Rum demek eski romaya ait olan topraklarda yaşayan insan demektir.
Mevlana Celaleddin Rumi!
2-Eski romadan miras kalan insanlar demektir.
3-Daha sonra ise hristiyanlara verilen isimdir.
Bu halkı Atatürk sürmedi. Nüfus mübadelesini teklif eden Venezilos yani yunan tarafıydı.

alpsinan
Автор

Müziği adını söylebilir misin mümkünse

RdvanKaya
Автор

dÜŞÜNDÜREN vİDEOLAR gerçek sayı 193.000 değil yaklaşık 1.500.000 kişi. Maalesef öyle.. Google bilgilerine aldanmayın. Kaynak ortaylı: Türklerin tarihi 2, Roux: Türklerin tarihi..Hem de saf oğuz bunlar.. Kalanlardan daha türk.. çok üzücü bir durum...

gokhancevher