Kur'an Değiştirildi mi?

preview_player
Показать описание
#shorts #diamondtema #kuran #tarih #keşfet
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Vaktimizi kaybediyoruz bu tür tartışmalarla. Sorunun çözümü çok basit. Kim neye inanıyorsa inansın. Kimse de kimsenin inancına karışmasın. Bitti gitti.

zy
Автор

Sahih-i Buhari'de, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) vefat ettiği dönemde sadece dört hafızın olduğu şeklinde bir bilgi yoktur. Bununla birlikte, Buhari'de bazı sahabelerin özellikle Kur'an'ı ezberleme konusundaki başarıları vurgulanır. Buhari'de geçen bir rivayete göre, dört sahabenin isimleri Kur'an'ı en iyi bilenler olarak zikredilir: Abdullah bin Mes'ud, Salim Mevla Ebu Huzeyfe, Muaz bin Cebel ve Ubey bin Ka'b. Ancak bu, sadece bu dört kişinin hafız olduğu anlamına gelmez.

Bu rivayet, o dönemde bu dört kişinin Kur'an bilgisinde üstün olduklarını belirtir. Ancak Buhari’de bu kişilerin Kur'an'ı ezbere bilen tek kişiler olduğu gibi bir ifade bulunmaz. Peygamber Efendimiz döneminde daha fazla hafız sahabe olduğu bilinmektedir.

asmb
Автор

Herkes kıçından birşey uydurmuş, değişmeyen tek şey

Farcar
Автор

Seni çok takdir ediyorum, Diamond. Okuyorsun, merak ediyorsun, araştırıyorsun, soruyorsun, mantık yürütüyorsun... İnsanlarımızın binde 1'inin bile yapmadıklarını yapıyorsun... Çalışmalarının devamını dilerim...

emresiv
Автор

Kur'an, hem ezber yoluyla hem de yazılı metinler kullanılarak kitap haline getirilmiştir. Kur'an’ın kitaplaştırılması süreci, İslam tarihinin en önemli hadiselerinden biridir ve büyük bir titizlikle gerçekleştirilmiştir. Bu süreç iki aşamada ele alınabilir:

1. Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) Döneminde Kur'an'ın Yazıya Geçirilmesi:

Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) indirilen vahiyler, sahabeler tarafından hem ezberlenmiş hem de yazıya geçirilmiştir. Kur'an’ın kitap haline getirilmeden önceki dönemini anlamak için şu süreçlere bakabiliriz:

Ezberleme: Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) vahiy geldikçe, sahabeler bu ayetleri ezberlemişlerdir. Özellikle hafız olarak bilinen kişiler, Kur'an’ın tamamını veya büyük bir kısmını ezberlemişlerdir. Vahiy sırasında sahabeler hemen ayetleri ezberlemeye gayret ederdi ve bu durum Kur'an’ın nesilden nesile korunmasında büyük bir rol oynamıştır.

Yazılı Metinler: Aynı zamanda, vahiy kâtipleri olan sahabeler (örneğin, Zeyd bin Sabit) Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) direktifleri doğrultusunda Kur'an ayetlerini çeşitli malzemelere yazıya geçirirlerdi. Bu malzemeler arasında deri parçaları, ince taşlar, hurma dalları, kemik parçaları ve parşömenler gibi farklı nesneler bulunuyordu. Ancak, bu yazılı parçalar dağınık bir şekildeydi ve tüm Kur'an tek bir kitap halinde toplanmamıştı.


2. Hz. Ebu Bekir Döneminde Kur'an’ın Toplanması:

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) vefatından sonra, özellikle Yemame Savaşı’nda birçok hafızın şehit olmasıyla, Kur'an’ın bir araya toplanması gerekliliği gündeme geldi. Bunun üzerine Halife Hz. Ebu Bekir’in emriyle Kur'an’ın yazılı ve ezberlenmiş parçalarını bir araya getirmek için çalışmalar başlatıldı.

Zeyd bin Sabit’in Liderliği: Bu görevi, vahiy kâtiplerinden olan Zeyd bin Sabit üstlendi. Zeyd bin Sabit, Kur'an’ı toplarken hem ezberleyen hafızlara başvurdu hem de yazılı metinlerden faydalandı. Ayetleri yazılı ve ezberli iki kaynaktan doğrulama şartı getirildi. Bir ayetin Kur'an’a dahil edilmesi için en az iki güvenilir şahidin şahitliği gerekiyordu.

Titiz Bir Çalışma: Zeyd bin Sabit, ayetleri yazılı metinlerden toplamakla birlikte, bu ayetlerin ezberden doğrulanmasını da sağladı. Hem yazılı kaynaklar hem de hafızlardan alınan doğrulamalar neticesinde Kur'an bir araya getirildi ve tek bir mushaf haline getirildi.


3. Hz. Osman Döneminde Mushaf’ın Çoğaltılması:

Kur'an’ın toplanmasından yaklaşık 15 yıl sonra, İslam’ın geniş bir coğrafyaya yayılmasıyla birlikte, kıraat farklılıkları nedeniyle bazı tartışmalar ortaya çıktı. Bunun üzerine Halife Hz. Osman, Kur'an’ın tek bir kıraatle okunmasını sağlamak amacıyla Hz. Ebu Bekir döneminde toplanan mushafı esas alarak resmi bir mushaf oluşturdu ve bunu çoğalttı. Bu mushaflar çeşitli İslam bölgelerine gönderildi.

Standartlaştırma: Hz. Osman’ın döneminde oluşturulan bu mushaflar, "Osman Mushafı" olarak bilinir. Çoğaltılan mushaflar, İslam’ın farklı bölgelerine gönderilmiştir ve Kur'an’ın yazılı olarak korunması bu şekilde sağlanmıştır.


Sonuç:

Kur'an’ın kitap haline getirilmesi süreci, hem ezber hem de yazılı kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Vahiyler sahabeler tarafından ezberlenmiş ve aynı zamanda yazıya geçirilmişti. Daha sonra, hem yazılı metinlere hem de hafızların ezberlerine başvurularak Kur'an tek bir mushaf haline getirilmiş ve korunmuştur.

nagumo_buyruk
Автор

Müslümanım diyenleri tanımamış olsaydım, Kur anın değiştirilmediğine inanırdım ama tanıdığım için mümkün değil.

ensonkacaolur
Автор

Buhari'nin hadis külliyatında, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) vefat ettiğinde Kur'an'ı ezberleyenlerin sayısının sadece 4 kişi olduğuna dair bir rivayet bulunmamaktadır. Ayrıca, bu kişilerden ikisinin mürted (dinden dönen) olduğu ve birinin tehdit edilerek tekrar Müslüman yapıldığına dair de Buhari kaynaklarında bir ifade veya rivayet yoktur.

**Buhari**, İslam dünyasında en güvenilir hadis kaynaklarından biri olarak kabul edilir ve hadisler, sahih olup olmadıkları açısından titizlikle seçilmiştir. Bu nedenle, böyle bir rivayetin Buhari'de yer alması beklenmez.

Ancak, İslam tarihindeki bazı rivayetlerde, Peygamber Efendimizin vefatından sonra bir grup insanın mürted olduğu, hatta Ridde Savaşları'nın (mürtedlerle yapılan savaşlar) yaşandığı bilinir. Bununla birlikte, Kur'an'ı ezberleyenlerin sayısı ile ilgili böyle bir bağlantı ve tehdit meselesi, güvenilir kaynaklarda yer almaz.

Eğer bu konuyla ilgili daha fazla detay isterseniz, İslam tarihi ve hadis literatürü üzerine araştırma yapabilirsiniz. Ayrıca güvenilir İslami kaynaklar üzerinden Buhari'nin ilgili bölümlerini inceleyerek doğru bilgiye ulaşabilirsiniz.

bulentduman
Автор

Allah dilediğini bırakır dilediğini siler. diye bir ayet hatırlıyorum. bunu okuduğumda depresyona girmiştim.

erbay
Автор

Şu işlere bak kafalar insanlığa yorulsaydı şimdi bu halde olmazdık başka işimiz derdimiz kalmamış gibi

Doğan-st
Автор

Evet, doğru. İslam tarihi kaynaklarına ve hadis kitaplarına göre, Sahih-i Buhari’de Hz. Muhammed’in vefatı sırasında Kur’an’ı tamamen ezbere bilen sahabelerden bahsedilir. Bu kaynakta, “hafız” olarak adlandırılan iki sahabe özellikle vurgulanmıştır: Ebu Huzeyfe’nin azatlı kölesi Salim ve Muaz bin Cebel.

Ancak bu, o dönemde yalnızca iki kişinin hafız olduğu anlamına gelmez. Bu iki sahabe özellikle öne çıkarılmış olsa da, başka birçok sahabenin de Kur’an’ı ezbere bildiği veya büyük bir kısmını ezberlediği düşünülmektedir. Kur’an’ın hafızlar tarafından ezberlenmesi, İslamiyet’in ilk yıllarından itibaren büyük önem taşıdığı için bu sayının ikiyle sınırlı olmadığı kabul edilir.

Buhari’de sadece bu iki kişinin adı geçse de, başka birçok sahabe de hafız olarak bilinir. Örneğin, Übey bin Ka’b, Zeyd bin Sabit, Ebu Zeyd el-Ensari gibi isimler de o dönemin tanınmış hafızlarındandır. Bu durum, Buhari’nin söz konusu rivayetinde isimlerin temsilî olarak belirtilmiş olabileceğini gösterir.

ahmetunver
Автор

Yaşar nuri ozturk de bir çok ayet saklı demişti gün yüzüne çıkmadı diye bir söylemi vardı..valla onlarda gündüzüne çıkarsa kesin erkeklerde çarşaf giymek zorunda kalacaklar gibi görünüyor 😅😅😅😅😅

sonayyuksel
Автор

Ben bir tek ALLAHA inanıyorum Peygamber lerede saygı duyuyorum Dört hak kitabı olan peyhamber lerde Milyarları pesinden kosturmuş ALLHIMA şükürler olsun bana sıra gelmiyor peslerinden koşmaya

yasarsustam
Автор

Apar topar kitap hâline getirilmiş ama sorsan hiç değişmemiş xd

TepeyiTerkEdenOkcu
Автор

Eğer inanan bir bireysek Hicr Suresi 9. Ayet ''Şüphe yok ki Kur'an'ı biz indirdik ve şüphe yok ki onu mutlaka koruyacağız.'' ayette Allah'ın dediği üzere Kuranın doğruluğundan şüphe etmemiz anlamsız ve önemsizdir. Bu konuda yapılan herhangi bir muhabbetin zerre hükmü yoktur. Eğer inanmıyorsanız Kuranın doğru veya yanlış olmasının da sizin için bir anlamı yok. Bu konuda yaptığınız her konuşma sizin içinde bir o kadar gereksiz ve anlamsız oluyor.

SadeceBen
Автор

adam kaynakla konusmus diyenler kaynagi ne bu soylediklerinin ben bulamadim ??

lok
Автор

Tevbe Suresi'nin 128. ve 129. ayetlerinin sahih olup olmadığı, İslam tarihi boyunca bazı tartışmalara konu olmuştur. Ancak bu ayetlerin Kur'an’ın tamamlayıcı parçaları olduğuna dair İslam dünyasında genel bir ittifak bulunmaktadır. Bu ayetlerin kaynakları, nakledilişi ve güvenilirliği hakkında bazı iddialar olsa da, Kur'an'ın toplu bir şekilde muhafaza edilmesi ve yazıya geçirilme süreci göz önünde bulundurulduğunda, bu ayetlerin otantik olduğu kabul edilir.

İddialar ve Tartışmalar:

Tarihsel kaynaklarda yer alan bazı rivayetlere göre, Tevbe Suresi’nin 128. ve 129. ayetleri Kur'an'ın toplanma sürecinde sahabelerden yalnızca birkaçı tarafından nakledilmiştir. Özellikle Zeyd bin Sabit başkanlığındaki Kur'an toplama komisyonunun, bu ayetleri yalnızca bir veya birkaç kişinin şahitliğiyle kaydettiği belirtilir. Rivayetlere göre, sahabelerden Ebu Huzeyme el-Ensari bu ayetlerin şahidi olarak zikredilir. Bu rivayetlerde belirtilen kaygı şudur: Kur'an’ın diğer kısımlarında çok sayıda kişi tarafından şahitlik edilip doğrulanan ayetler bulunurken, bu iki ayetin nispeten daha az kişinin tanıklığıyla yazıldığı iddia edilmiştir.

1. Ayetlerin Güvenilirliği:

İslam alimlerinin çoğunluğu, bu ayetlerin Kur'an’ın bir parçası olduğunu ve güvenilir bir şekilde Peygamber Efendimiz’den (s.a.v.) bize kadar ulaştığını kabul eder. Zeyd bin Sabit ve diğer sahabeler, Kur'an’ı yazıya geçirirken son derece titiz davranmışlar ve sahih olup olmadığından emin oldukları ayetleri Mushaf'a dahil etmişlerdir.

Hz. Osman’ın Mushafı: Hz. Osman’ın döneminde Kur'an’ın tek bir mushaf haline getirilmesi sürecinde Tevbe Suresi'nin 128. ve 129. ayetleri de bu mushafa dahil edilmiştir. Eğer bu ayetlerde herhangi bir şüphe olsaydı, bu mushaflaştırma sürecinde tartışma konusu olurdu. Ancak böyle bir durum söz konusu değildir.


2. Ayetlerin İçeriği:

Tevbe Suresi'nin 128 ve 129. ayetleri şu şekildedir:

128. Ayet: "Andolsun ki, size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatli ve merhametlidir."

129. Ayet: "Eğer yüz çevirirlerse, de ki: 'Bana Allah yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız O’na tevekkül ettim. O, büyük arşın sahibidir.'"


Bu ayetler, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) müminlere olan şefkatini ve Allah’a olan tevekkülü vurgular. Ayetlerin içeriğinde, Kur'an’ın diğer kısımlarıyla uyumsuz ya da farklılık gösteren bir şey yoktur. Bu da onların Kur'an’ın otantik bir parçası olduğunu destekler.

3. Hadis ve Tefsir Alimlerinin Görüşü:

Hadis ve tefsir alimlerinin çoğu, bu ayetlerin güvenilir olduğuna ve Kur'an’ın orijinal bir parçası olduğuna dair görüş birliği içindedir. İmam Buhari ve diğer muteber hadis alimleri de bu ayetlerin sahih olduğuna dair rivayetleri kabul etmişlerdir. Ayrıca, bu ayetler sahabe dönemi boyunca okunmuş, ezberlenmiş ve İslam toplumu tarafından kabul edilmiştir.

4. Kur'an’ın Korunmuşluğu:

Kur'an, Allah tarafından korunmuş bir kitaptır. Hicr Suresi 15:9'da şöyle buyrulur: "Şüphesiz ki, Zikr'i (Kur'an'ı) biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz." Bu ayet, Kur'an’ın tahriften korunacağını vurgular. İslam inancına göre, Kur'an’ın hiçbir kısmı değişmemiş veya eksik bırakılmamıştır. Tevbe Suresi'nin bu iki ayeti de Kur'an’ın korunmuşluğu bağlamında değerlendirilir.

Sonuç:

Tevbe Suresi'nin 128. ve 129. ayetleri, İslam dünyasında genel olarak sahih ve güvenilir kabul edilmektedir. Bu ayetlerin Kur'an’ın bir parçası olduğuna dair sahih deliller bulunmaktadır ve İslam alimleri arasında bu konuda yaygın bir ittifak vardır. Tartışmalar, bu ayetlerin nasıl nakledildiğiyle ilgili bazı rivayetler etrafında dönse de, bu durum ayetlerin otantik olmadığı anlamına gelmez. Bu ayetler, Hz. Osman döneminde mushafa dahil edilmiştir ve Kur'an’ın korunmuş metni içerisinde yer almaktadır.

nagumo_buyruk
Автор

Uydur, kaydır, büyüklere masallar.. al sana din😂😂🎉

ahmetuyaroglu
Автор

Şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik ve şüphe yok ki, O'nu her türlü bozulmadan da biz koruyup muhafaza edeceğiz

YusufMiro-lq
Автор

Hadislere inanmam, ayetlere bakarım. Önüne gelen bir söz söylemiş, Peygamberimizin sözü hadistir diye öne sürüp inananların yaşamına müdahale etmiş. Eğer hadislere imân Edilseydi Kuran'da hadisler de doğrudur, ayetlerden sonra hadislere de iman edin diye ayet inerdi.

YNSDORA
Автор

Peygamber öldüğünde Kuran bir bütün kitap haline getirilmemişti. İnsanlar Kuran ı sure sure ezberliyorlardı. O kadar buhari okuduysan buna da denk gelmişsindir ya 😄 Kuran ın tamamının ezberlenmesi surelerin bir araya getirilebilmesi ile mümkün olmuştur. Daha öncesinde her sureyi her sahabenin ezberleyebileceği bir ortam yoktu. Ayrıca "Buhari de böyle yazıyor" deme kafasını bırak direkt bab ve hadis numarası ver. Buhari 15-20 cilt lik eser. Ben Buhari ve Müslimi okudum ama bu arkadaşın bahsettiği olaya denk gelmedim. Varsa bi konu ve hadis no yeşillendirin.

ertugrul.ulusoy