filmov
tv
YENİ OSMANLICILIK | Osmanlıların Politik Mirası Yeniden Canlanabilir Mi? | - Yusuf Yavuzyılmaz
Показать описание
Yeni Osmanlıcılık veya neo-Osmanlıcılık, Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun dini, kültürel ve politik mirasını sahiplenmesi gerektiğini savunan emperyalist bir ideolojidir.
Terim ilk olarak 1985'te Chatham House'daki bir makalede David Barchard tarafından kullanılmıştır;[1] Barchard'ın, Türkiye'nin gelecekteki gelişimi için bir "yeni Osmanlı" seçeneğinin olası bir yol olabileceğini öne sürmesidir. Ayrıca, 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'ndan bir süre sonra Yunanlar tarafından da kullanıldığı görülmüştür.[2]
Terim son dönemde Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs, Yunanistan, Irak, Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'daki müdahaleci ve yayılmacı dış politikasıyla ilişkilendirildi.
Tarihçe
Yeni Osmanlıcılıktan özellikle Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun dış politikasına ilişkin bir isim olarak ortaya çıkmıştır. Davutoğlu bu benzetmeye karşı Yeni Osmanlıcılık gibi bir politikası olmadığını ifade etmiştir.[13] Fakat "Stratejik Derinlik" adlı kitabında ise Davutoğlu Yeni Osmanlıcılığı Turgut Özal'ın dış politikası ile bağdaştırır ve ondan diplomatik bir yenilik diye bahseder. Dolayısıyla Davutoğlu bu terimi kendisi de benimsemiştir.[14]
Yeni Osmanlıcılık adımları
Turgut Özal hükûmetinin izlediği dış politika ilk Yeni Osmanlıcılık adımları olarak yorumlanabilmektedir. 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesinden sonra bu düşünce tekrar gündeme gelmiş, 2009 yılında Yeni Osmanlıcılığı savunan kişilerden, en son dönem Türk dış politikasının arkasındaki isimlerden biri olan Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesi artık Türk dış politikasının bu yönde gideceğine dair bir izlenim uyandırmıştır. Ahmet Davutoğlu, İngiltere'nin kurduğu İngiliz Milletler Topluluğu örgütünü örnek göstererek, Türkiye'nin de Osmanlı Milletler Topluluğu'nu kurabileceğini açıklamıştır.[15] Ayrıca Davutoğlu, 25 Nisan 2011'de Çanakkale'de "Bizden koparılan dünya, bizimle tekrar bütünleşsin. Türkiye önümüzdeki 12 yıl içinde cihan devleti olacaktır" şeklinde açıklamalar yaptı. Davutoğlu Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparılan toprakların yeniden barış ve istikrara kavuşmalarını istediğini belirtmiştir.[16] Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı, Milliyet gazetesinde Yeni Osmanlıcılık konusuyla ilgili bir makale yayımlamış, bazı ülkelerde Türkiye'nin abartılı şekilde "neo-Osmanlı" diye tanımlanmasının normal olduğunu ama Türkiye'nin imparatorluk hülyaları kurabilecek durumda olmadığını belirtmiştir.[17] Vaiz Fethullah Gülen, Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye arasında bir devamlılığın mevcut olduğunu ve Türkiye'nin Osmanlı geçmişini sahiplenmesi gerektiğini savunmuştur.[18] Yazar Kadir Mısıroğlu, Yahudilerin Yükseliş Sebepleri adlı konuşmasında "Karabağ'da Osmanlı diriliyor, varsın bugün mağlup olsun! Yarın galip gelecek!" diyerek Karabağ Savaşı'nın Osmanlı İmparatorluğu'nun tekrar kurulmasına vesile olacağını iddia etmiştir.[19]
Tartışmalar
Türk hükûmetiyle diplomatik gerginlikler yaşayan Suriye devlet başkanı Beşşar Esad, Türkiye'nin politikasıyla ilgili olarak "Türkiye'de bazıları hala Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden kurma rüyasında... Türk liderler bu rüyanın imkansız olduğunu biliyorlar ve bu yüzden dini ajandası olan partileri sömürerek Arap dünyasındaki etkilerini artırmak istiyorlar." şeklinde açıklama yapmıştır.[20]
İddia edilen akımın medyaya da yansıdığı görülmektedir. Ocak 2011'den beri yayın hayatına başlayan ve Sultan Süleyman dönemini anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisiyle büyük bütçeli Türk filmi Fetih 1453'ün vizyona girmesinin ardından, İstanbul Doğu Enstitüsü tarihçilerinden Alexandre Toumarkine, 1453 fethinin Türkiye’nin kendini yeniden göstermeye başlamasıyla örtüştüğünü düşünerek, "İçine kapanık bir ülke konumundan, dışa dönük bir ülke konumuna geçen günümüz Türkiyesi'nin güç hayalleri, atağa dayalı diplomasisi, bir zamanlar büyük bir imparatorluk olduğu düşüncesiyle çok uyumlu. İstanbul kuşatmasının bu hikâyesi, İslamcıların millî tarihe getirdikleri yeni yorumla örtüşüyor." yorumunu kaydetmiştir.
Ayrıcalıklardan yararlanmak için kanalımıza katılabilirsiniz:
Mavera TV her gün düzenlediği canlı yayınlarda; çocuk etkinlikleri, online atölyeler, kadın programları, sağlık, eğitim, dini sohbetler, aile, siyaset, tarih, ekonomi, edebiyat gibi alanlarda nitelikli ve güncel konuları uzman isimlerle sizlerin hizmetine sunuyor. Siz de Mavera TV’ye abone olarak ve bildirimleri açarak canlı yayınlarımızdan haberdar olabilir, birbirinden özgün içeriklerden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
#maveratv #yeniosmanlı #osmanlı
Terim ilk olarak 1985'te Chatham House'daki bir makalede David Barchard tarafından kullanılmıştır;[1] Barchard'ın, Türkiye'nin gelecekteki gelişimi için bir "yeni Osmanlı" seçeneğinin olası bir yol olabileceğini öne sürmesidir. Ayrıca, 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'ndan bir süre sonra Yunanlar tarafından da kullanıldığı görülmüştür.[2]
Terim son dönemde Recep Tayyip Erdoğan'ın Kıbrıs, Yunanistan, Irak, Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ'daki müdahaleci ve yayılmacı dış politikasıyla ilişkilendirildi.
Tarihçe
Yeni Osmanlıcılıktan özellikle Türkiye Cumhuriyeti eski Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun dış politikasına ilişkin bir isim olarak ortaya çıkmıştır. Davutoğlu bu benzetmeye karşı Yeni Osmanlıcılık gibi bir politikası olmadığını ifade etmiştir.[13] Fakat "Stratejik Derinlik" adlı kitabında ise Davutoğlu Yeni Osmanlıcılığı Turgut Özal'ın dış politikası ile bağdaştırır ve ondan diplomatik bir yenilik diye bahseder. Dolayısıyla Davutoğlu bu terimi kendisi de benimsemiştir.[14]
Yeni Osmanlıcılık adımları
Turgut Özal hükûmetinin izlediği dış politika ilk Yeni Osmanlıcılık adımları olarak yorumlanabilmektedir. 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara gelmesinden sonra bu düşünce tekrar gündeme gelmiş, 2009 yılında Yeni Osmanlıcılığı savunan kişilerden, en son dönem Türk dış politikasının arkasındaki isimlerden biri olan Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesi artık Türk dış politikasının bu yönde gideceğine dair bir izlenim uyandırmıştır. Ahmet Davutoğlu, İngiltere'nin kurduğu İngiliz Milletler Topluluğu örgütünü örnek göstererek, Türkiye'nin de Osmanlı Milletler Topluluğu'nu kurabileceğini açıklamıştır.[15] Ayrıca Davutoğlu, 25 Nisan 2011'de Çanakkale'de "Bizden koparılan dünya, bizimle tekrar bütünleşsin. Türkiye önümüzdeki 12 yıl içinde cihan devleti olacaktır" şeklinde açıklamalar yaptı. Davutoğlu Osmanlı İmparatorluğu'ndan koparılan toprakların yeniden barış ve istikrara kavuşmalarını istediğini belirtmiştir.[16] Türkiye'nin önde gelen tarihçilerinden İlber Ortaylı, Milliyet gazetesinde Yeni Osmanlıcılık konusuyla ilgili bir makale yayımlamış, bazı ülkelerde Türkiye'nin abartılı şekilde "neo-Osmanlı" diye tanımlanmasının normal olduğunu ama Türkiye'nin imparatorluk hülyaları kurabilecek durumda olmadığını belirtmiştir.[17] Vaiz Fethullah Gülen, Osmanlı İmparatorluğu ile Türkiye arasında bir devamlılığın mevcut olduğunu ve Türkiye'nin Osmanlı geçmişini sahiplenmesi gerektiğini savunmuştur.[18] Yazar Kadir Mısıroğlu, Yahudilerin Yükseliş Sebepleri adlı konuşmasında "Karabağ'da Osmanlı diriliyor, varsın bugün mağlup olsun! Yarın galip gelecek!" diyerek Karabağ Savaşı'nın Osmanlı İmparatorluğu'nun tekrar kurulmasına vesile olacağını iddia etmiştir.[19]
Tartışmalar
Türk hükûmetiyle diplomatik gerginlikler yaşayan Suriye devlet başkanı Beşşar Esad, Türkiye'nin politikasıyla ilgili olarak "Türkiye'de bazıları hala Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden kurma rüyasında... Türk liderler bu rüyanın imkansız olduğunu biliyorlar ve bu yüzden dini ajandası olan partileri sömürerek Arap dünyasındaki etkilerini artırmak istiyorlar." şeklinde açıklama yapmıştır.[20]
İddia edilen akımın medyaya da yansıdığı görülmektedir. Ocak 2011'den beri yayın hayatına başlayan ve Sultan Süleyman dönemini anlatan Muhteşem Yüzyıl dizisiyle büyük bütçeli Türk filmi Fetih 1453'ün vizyona girmesinin ardından, İstanbul Doğu Enstitüsü tarihçilerinden Alexandre Toumarkine, 1453 fethinin Türkiye’nin kendini yeniden göstermeye başlamasıyla örtüştüğünü düşünerek, "İçine kapanık bir ülke konumundan, dışa dönük bir ülke konumuna geçen günümüz Türkiyesi'nin güç hayalleri, atağa dayalı diplomasisi, bir zamanlar büyük bir imparatorluk olduğu düşüncesiyle çok uyumlu. İstanbul kuşatmasının bu hikâyesi, İslamcıların millî tarihe getirdikleri yeni yorumla örtüşüyor." yorumunu kaydetmiştir.
Ayrıcalıklardan yararlanmak için kanalımıza katılabilirsiniz:
Mavera TV her gün düzenlediği canlı yayınlarda; çocuk etkinlikleri, online atölyeler, kadın programları, sağlık, eğitim, dini sohbetler, aile, siyaset, tarih, ekonomi, edebiyat gibi alanlarda nitelikli ve güncel konuları uzman isimlerle sizlerin hizmetine sunuyor. Siz de Mavera TV’ye abone olarak ve bildirimleri açarak canlı yayınlarımızdan haberdar olabilir, birbirinden özgün içeriklerden ücretsiz yararlanabilirsiniz.
#maveratv #yeniosmanlı #osmanlı