Sarı Mercedes Türk Filmi | FULL | 4K ULTRA HD | İLYAS SALMAN

Sarı Mercedes (Fikrimin İnce Gülü) İlyas Salman'ın oyandığı 1992 yıl yapımı ödüllü Türk Filmidir.
#türkfilmi #turkishmovie #sarımercedes
Sarı Mercedes (Fikrimin İnce Gülü) filminin konusu ; Filmde, Almanya’dan aldığı otomobiliyle Türkiye’ye gelen Bayram’ın dönüş yolunda yaşadıkları anlatılır. Ankara’nın bir köyünde büyümüş olan Bayram yıllar önce işçi olarak Almanya’ya gitmiştir. Orada çalışırken biriktirdiği paralarla aldığı otomobile Balkız adını verir. Arabasıyla köyüne dönerken sevdiğine kavuşmak ve herkesin saygısını kazanmak niyetindedir. Fakat yolda başına gelenler ve sevdiği Kezban’ın başkasıyla evlendiğini öğrenmesiyle Bayram’ın hayalleri yıkılacaktır.

Sarı Mercedes (Fikrimin İnce Gülü) filminin oyuncuları; İlyas Salman, Valerie Lemoine, Ali Yaylı, Tuncay AKÇA, Saadet Gürses, Micky Sebastian, Serra Yılmaz, Menderes Samancılar, Filiz Küçüktepe, Alexander Gittinger, İhsan Baysal, Ömer Başaran, Aslı Seçkin, Abdullah Özalp, Hüseyin Erkanlı, Mustafa Suphi Baltacı, Hikmet Karagöz'dür.

Ödüller
En İyi Yönetmen (29. Antalya Film Şenliği-1992)
En İyi Senaryo (29. Antalya Film Şenliği-1992)
En İyi Kurgu (29. Antalya Film Şenliği-1992)
En İyi Erkek Oyuncu (5. Ankara Film Festivali-1993)

En İyi 2. Film (29. Antalya Film Şenliği-1992)

✅ Bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip etmeyi unutmayın!

[erenyesil]

Filmle ilgili bilgiler:

Mercedes'e taş fırlatan kamyonun şöförü gerçekte de İnegöllü bir kamyon şöförü olan Mustafa Bektaş'tır ve bu şöför kamyonuyla set ekibinin olduğu yerden tesadüfen geçerken yönetmen Tunç Okan'ın dikkatini çekiyor ve Okan ekibe "durdurun şu kamyonu" diyor. Akabinde de kamyoncuya hiç konuşmadan sadece sigarasını içerek bakmasını söyleyerek filmde oynatıyor.

Bayram'ın küçüklüğünü oynayacak çocuk oyuncu için İstanbul'dan çocuk oyuncu adayı gelse de Tunç Okan çocuğu beğenmiyor ve set ekibi ile beraber kaldıkları otelde tesadüfen bir çocuk görüyor ve "çocuk Bayram'ı bu çocuk oynamalı" diyerek çocuğun ailesi ile görüyor. Aile Almancı olduklarını ve Almanya'ya döneceklerini söylese de Tunç Okan "çocuk birkaç gün kalabilir mi? filmde oynatacağım" diyerek aileyi ikna ediyor ve çocuğun oyunculuk performansı da Tunç Okan'ı oldukça memnun ediyor.

Bayram karakterini İlyas Salman'ın oynaması konusunda gerek eser sahibi Adalet Ağaoğlu gerekse yapımcı Cengiz Ergun buna şiddetle karşı çıkıyor çünkü sorun İlyas Salman'ın çirkin oluşu idi ve hatta Adalet Ağaoğlu Bayram karakterini Halil Ergün'ün oynamasını istemişti ve Halil Ergün'le de görüşmüştü ancak Tunç Okan tüm bu karşı gelmelere inat İlyas Salman'ı başrol oynatmıştı.

Filmde 2 adet W116 350 SE Mercedes kullanılmıştır. İkisi de aynı renk ve modeldir. Sadece birisinde sunfroof vardır. İki adet araç kullanılmasının amacı ise takla sahnesinden sonra araç çalışmaz ve yürüyemez ise diğer araç devreye sokulacaktır. İki Mercedes de yönetmen Tunç Okan tarafından İsviçre'de bulunarak Okan tarafından satın alınıp Türkiye'ye yollanmıştır.

Yönetmen Tunç Okan İsviçre'de yaşamaktadır. Film çekimlerine İlyas Salman'ı motive edebilmek amacıyla Tunç Okan kendi şahsi arabası ile İsviçre'den yola çıkarak Antalya'ya karayoluyla gitmiştir. Bundaki amacı uluslararası yol deneyimini bizzat kendisinin yaşamak istemesidir.

Son olarak filmin çekimlerinin uzun sürmesine gelince, filmin çekimlerine ağustos ayının ikinci haftası başlandı. Yaz bitince çekimler yarıda kaldı. Prodüksiyonda ciddi sıkıntılar yaşandı çünkü prodüksiyon ekibi yol filmi konusunda deneyimli değildi.

Çekimlere ara verildi ve ertesi yıl finansman bulunarak çekimler 2 yılda tamamlandı. Son sahneler 1992 yılı yazında Ankara Polatlı'da yapıldı. Film 1987-1992 yılları arasında süreçte çekildi.


NOT: "Bu kadar bilgiyi nereden biliyorsun? bu bilgiler doğru mu ?" diyenler için bu bilgilerin tamamı gerçektir. Tunç Okan'ın röportajlarından elde edilmiştir.

[EsosanLamala-ksub]

Adam turkiyeye girdi basina gelmeyen kalmadi cok gercekci film ancak bu kadar guzel anlatilirdi

[ferhatoruc]

“Hiçbir yolun ucunda, hiçkimse kimse Bayram'ı beklemiyordu.”

[kkartalistt]

Filmden çıkan sonuç,
“Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar." Yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır... "

Amcasının atını vurduğu anda gecen konusma aslında bayramın karakterinin şekillenmesine neden oluyor..
Sana faydası olmayanı olduğu yerde bırakacaksın demişti amcası atı vururken. Bu da en büyük belki de tek felsefesi oluyor
Yürüyeceksin ve arkana hiç bakmayacaksın diyordu Kezbana da..
Zira arabanın peşinden koşarken Kezban düşüp ağlıyor, bayram dönüp baktıktan sonra yeniden arabanın peşine koşmaya devam ediyor.
Daha sonra bunu, Ankara’da karşılaştıklarında da yapıyor Almanya’ya gideceğim derken.
sahnede Kezban duruyor, bayram yürümeye devam ediyor! Çünkü hayali o Mercedes, ona koşuyor. Düşen, ardından bakan kezbanı ‘olduğu yerde bırakıyor…’ Bunu ilke ediniyor.
Kezban, ‘pek karaktersiz olmuşsun bayram’ diyor ama aslında bayramda karakter, değer ve sevgi hiç olmuyor. Köyün sevmediği alay ettiği çocuğa güzel bakıp güzel gördüğü İçin seviyor Kezban..

Yalnız yasayıp ev yemegi yiyemediği ve kimsesi olmadığı için gelsin ev yemeği yesin kalabalığa karışsın diye evinde agırladıgı dostuna gösterdiği vefasızlık buna dahil..
Ne diyordu Veli kaza yaptığını gördüğü o sahnede;
Ne alırsın elin karısını hemde onca esyayla. Yine en iyisini biz yaptık Balkız diyordu..
Cünkü kaza yapıp ters dönmüş halde onları görüp durmuyor yoluna devam ediyordu.. bir önce ki sahnede niye durmadım deyişi iç sesi iken ne alırsın elin karısı derken dışarı ve yüksek sesle konuşuyordu. Çünkü iç sesinde pişmanlığını dile gelirken, dış sesi ile vicdanını susturuyordu. En doğrusunu yine biz yaptık. Solmazı arabaya almayarak, ortada bıraktığı solmazı arabasına alan Veli’ye yardım etmeyerek..
Bu yüzden ‘hiçbir yolun ucunda, hiçkimse bayramı beklemiyordu…’

Bayramın araba hayali ve Mercedes’in bal rengi olmasının nedeni çocukluğunda köye gelen bal rengi arabadan dolayı. Çünkü o araba geldiğinde bütün köylü etrafında toplanıyor, kahvede ağırlıyor, saygıyla ağırlıyor. Köyü tarafından sevilmeyen bayram o sevgiye ulaşmak İçin böyle bir arabaya sahip olması gerektiğine orada karar veriyor. Amcasından kaçıp köyü terketmesi de Kezban yüzüstü bırakaması da arkadaşının evraklarını değiştirip kendisinin Almanya’ya gitmesi de bu yüzden. O bal rengi araba alınacak köye gelinecek, köylü etrafında toplanıp hayranlıkla saygıyla onu ağırlayacak. Oysa ki köye gelip saygıyla ağırladıkları adam ya partili ya da o düzeyde bir adam Ankara’yı temsil eden. Kişiliğe değil sadece o arabaya yüklenen bir anlam. Bu yüzden sahnede adamı hiç görmüyoruz, görünen bayramın gözünde üzerine güneş vuran bal rengi araba.

Etrafımız bu adamlarla dolu ve o sıcaklıgı hissetmek için bir gün hepimizi o köyle birlikte yakacak!

[miyamotomusashi]

Fark ettiyseniz filmde senaryo filan yok adamlar Türkiye'ye gidelim zaten başımıza birşeyler gelir demişler😂

[rollmania]

İddialı olacak ama dünyanın en iyi "Araba" temalı filmi. 10 numara 5 yıldız, her dakikası keyifle izlenebilen, vapur sahnesinde kendinizi gülmekten yerlere atacağınız kaliteli bir başyapıt.

[yusufgolpnar]

aslında sosyoloji açısından müthiş bir senaryo var dikkat ederseniz bayramın küçüklüğünde arabaya koşarken kezban'ın ayağa takılıyor düşüyor Bayram arkasına bakıyor ve koşmaya devam ne diyor burada karakter bayramın ileride nasıl bir karaktere bürünecek i ortaya çıkıyor daha çok örneği var filmde emeğinize sağlık

[sufitrance]

O kadar doğal, hayatın içinden bir film ki, her seferinde tekrar tekrar izliyorum. 4K olunca tekrar izledim. İzlediğim, başarılı bulduğum en güzel Türk filmlerinden.

[armaganfatih]

42:54 kimse yazmamış helal sana seyfo dayı

[liberaliefe]

Allah’ın Alman’ını bile bayramın köyünde bekleyen, karşılayan, sarılan var, bayramı ise kimse beklemiyor

[hasanpolat]

Aslında filmin bir kısmından şu sonuç çıkarılabilir. " Neye haddinden fazla kıymet verirsen elinden alınır.."

[mojos]

bazen kötülüğün cezası çok hılzı tecelli eder.
sen kendini gariban, herşeyin masumu sanırısın ama dönüp arkana baktığında yaptığın kötülüklerle önce başkalarının sonrada kendi hayatının nasıl etkilendiği acık bir şekilde deneyimliyor.

gümrükten geçerken "burası türkiye ya çok sıkı kontrol ederler ya hiç etmezler demesi" manida olmuş.

ilyas salmanın çolcukluk ve gençlik sahnelerindeki karakterlerde tipine çok uygun bulunmuş.

müzikler ve sahne çekimleri bu döneme göre çok iyi, ilyas salmana böyle bir filmde oynamak nasıl nasip oldu nasıl seçtiler merak konusu.

ankara daki gençlik parkının en güzel zamanları

yol boyunca türkiyeden insan kesitleri şahane

[DOLUGUN]

Sonunda Mercedesin plakasinda oldugu gibi M-NA koydular Sarı Mercedes'in !

[uhxvkgk]

Film de kul hakkı yiyerek elde edilen malın elbet bir gün elden çıkacağı anlatılıyor.er ya da geç...

[davutkafkas]

Her insan kendi vicdanı ile uzun bir yolculuga çıkmalıdır, kendini bulmanın tek yolu, insan olmanın tek yolu budur..

[Bilinmeyenbiric]

Net olarak söylüyorumki izlediğim en kaliteli nostaji Türk filmi budur.

[ramootonom]

Efsaneler efsanesi bir film. Belgesel niteliğinde

bu filmin çekimlerinde ankara gençlik parkında opera girişinde belediye görevlisiydim İlyas Salman erken gelmiş film ekibini beklerken kendisine çay ikram edip sohbet etmiştim hatta o zaman filmin adının arabam olduğunu demişti

[ercepbasdas]

En sonda çıkan çoban çocuk bölüm sonu boos'u gibi, bayram o kadar şey yaşadı ama bu çocuk bayramın sonunu getirdi, birde gebe derken nasıl gülüyor :D

[AntalyaCityVideo]

İlyas Salman'ın kariyerinin zirvesini oynadığı filmdir. Çoğu profil çekilen karelerde adam mimikle dans ediyor. En önemlisi filmde gerçek zamanlı flashback bile var. Sosyoloji derinliğine girmiyorum bile.