10 Eylül 1509 İstanbul Depremi - Görmezden Geliyoruz, Tehlike Büyük

preview_player
Показать описание

Sosyal Medya Hesaplarımdan Takip Edebilirsiniz.

1509 Yılında Yaşanan İstanbul Depremi - Görmezden Geliyoruz, Teknoloji Bizi Uyarıyor! Bugün 10 Eylül. 511 yıl önce İstanbul tarihin bilinen en kara gününü yaşadı. Tahmini verilere göre 7.5 şiddetinde deprem ve yapılan tasvirlere göre 6 metreye ulaşan Marmara Denizinin dev dalgaları.
1509 yılında Osmanlı İmparatorluğunun taht koltuğunda Fatih Sultan Mehmet Han’ın oğlu 2. Beyazıd oturuyordu. Devlet en parlak dönemine girmişti. Gerek ekonomi, gerek siyasi nereden bakarsanız bakın kusursuz bir güç vardı. Fakat beklenmedik bir doğa olayı ciddi yaralar açtı. 160 bin nüfuslu İstanbul halk arasında Kıyamet-i Suğra( Küçük Kıyameti) yaşadı. Depremde Edirnekapı, Yedikule, Topkapı Sarayı, Kız Kulesi, Silivri, Heybeliada, Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı ve daha birçok yapı ağır hasarlar aldı. Bazı bölgelerde yer yüzeyinde yarılmalar ve bu yarılmaların meydana getirdiği su ve kum fışkırmaları olduğu betimlenmiştir. Deprem öylesine şiddetliydi ki kapalı bir deniz olmasına rağmen Marmara’da tsunamiye neden olmuş ve yapılan tasvirler oluşan tsunami dalgalarının 6 metreyi bulduğunu göstermektedir.
Deprem çok ağır yara açmıştı. 13 bin kişi hayatını kaybetmiş 1070 ev yerle bir olmuştu. Üstelik o zamanlarda çok katlı yapılaşma olmamasına rağmen İstanbul nüfusunun yüzde 8 ini göçük altında bırakmıştı. Sadece İstanbul değildi tabi ki etkilenen Edirne Gelibolu ve İznik çevresinde de ciddi hasarlara neden olmuştu. Çeşitli kaynaklara depremin Yunanistan’dan Mısır’a kadar hissedildiği geçmiştir. İstanbul ve Edirne’de aylarca artçı depremler sürmüş, kayıtlara göre 1512 yılında İstanbul’da son artçı depremler yaşanmıştır.
Depremin yaralarını güçlü Osmanlı devleti çabuk sarmayı başarmıştır. İmparatorluğun her bölgesinden getirilen 66 bin işçi 11 bin usta yardımcısı ve 3 bin usta görev alarak İstanbul’u yeniden inşa etmişlerdir.
Peki, Ya Şimdi?
Depremin üstünden 511 yıl geçmiş ve teknoloji çağlar değiştirmiş. O insanlar böyle bir öngörüde bulunamadılar belki, çünkü zamanın teknolojisi buna yetmedi. Peki ya şimdi? Zamanımızın teknolojisi gözümüzün içine sokarcasına yayınlıyor riskli bölgeleri, fay hatlarını deprem kuşaklarını. Ülkemizin yüzde 90 ı deprem bölgesi peki biz buna ne kadar dikkat ediyoruz? Yaşantımızı iş hayatımızı oluşacak depremlere karşı masanın altına girmekten başka ne gibi tedbirler alıyoruz? Ya da aldırıyor muyuz? diye sormalıyım sanırım. İstanbul 16 milyon nüfusa ev sahipliği yapıyor. 511 yıl önce gerçekleşen depremdeki can kaybı oranı yüzde 8. Şuan ki yapılaşma ile bu oran yüzde 10’u bile bulabilir fakat biz iyimser düşünerek oranı yüzde 5 üzerinden hesaplayalım. Can kaybı 800 bin. Bu 800 bin kişi arasından biri bende olabilirim sizde olabilirsiniz. Yakınlarımdan, arkadaşlarımdan birinin olma ihtimali de çok yüksek. Fakat gel gör sanki 1509 yılında yaşıyoruz. Gerçekleri görmezden geliyoruz.
Seferberlik ilan edilmeli. 800 bin can kaybı olasılığı minimuma indirilmeli. Bu video aracılığıyla seslenmek istiyorum. Siyasiler, yöneticiler, iş adamları, popüler zenginler, olası bir depremden sonra yaşanacak acıyı saracak kadar gücünüz varsa, bu gücünüzü depremden önce sergileyin ki, sonrasında acımız büyük olmasın.
Evet gezi videolarımız eğlenceli konu dışı videolarımız arasına can sıkan fakat bir o kadarda doğal olan bu doğa olayı ile her şeyden önemli olan sağlığımızı ve güvenliğimizi ilgilendiren, sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğüm İstanbul Depremi başlığına dikkat çekmek istedim. Birileri başlatmalı şeffaf bir şekilde çalışmalar yürütülmeli. Kentsel dönüşüm rantsal dönüşüm olmamalı. Belki bu video herkese ulaşır ve birilerinin kulağına gider. Sizde projeye destek vermek istiyorsanız videoyu çevrenizle paylaşın sesimizi duyuralım. ! Bir kişi suya bir taş atarsa dalgası çabuk kaybolur, fakat herkes aynı anda atarsa dalgası sel olur. Yapılması gerekenlerin yapılması umuduyla, sağlıcakla ve güvenle kalın. Bir sonraki videolarda görüşmek üzere..
Oğuz PALABIYIK
#deprem #konudışı #istanbul
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

O dönem İstanbul sadece Fatih ilçesinden ibaret sayılıyor. Yani şimdiki İstanbul nüfusuna bu şekilde oranlamak yanlış olur. En riskli ilçelerin toplam nüfusuna oranlamak daha doğrusu

mustafaodabas
Автор

Ve o aynı deprem gaziantep ve maraşta oldu

heptekvine