filmov
tv
Meyve ve Sebzelerin Genetiği Değiştirilmeden Önceki Halleri

Показать описание
Dünyayı o kadar değiştirmişiz ki maalesef bunu ne kadar hızlı yaptığımızın farkında bile değiliz. Özellikle meyve ve sebzelerin genetiğiyle oldukça fazla oynamışız. Meyve ve sebzelerin genetiği değiştirilmeden önceki halleri oldukça farklı görünüyormuş. Tabii meyvelerin ehlileştirilmesinden sonraki süre zarfında da meyve sebzeler değişime uğramış; ama bunların büyük çoğunluğunu genetik mühendisliğinden yardım alarak yapmışız.
İlk muzun milattan önce 7 binli yıllarda ehlileştirildiği düşünülüyor. Tabi ilk ekildiğinde şimdikinden oldukça farklı görünüyormuş ve içinde de sert tohumlar varmış.
7 bin yıllık süre içerisinde muz, şimdilerde hepimizin afiyetle yediği son şeklini almış. Kısa vadede her ne kadar fark etmesekte doğayı kendi isteklerimiz doğrultusunda şekillendiriyoruz.
İlk kez milattan önce 5. Yüzyılda Hindistan’da yetiştirilen patlıcan ise bizler tarafından ehlileştirilmeden önce böyle görünüyormuş.
Mor rengi ve kadifeyle oldukça özdeşleşen bu sebzenin ilk hali meğer sandığımızdan çok daha farklıymış. Eski halinin domatese daha çok benzettiğimi de belirteyim.
İlk bakışta taze fasülyeye benzettiniz muhtemelen ama ne yazık ki bu bitki, mısırın ehlileştirilmeden evvelki hali.
İnsanlar tarafından ilk yetiştirilen bitkilerden biri olan mısır aynı zamanda da en büyük değişimi yaşamış bitki gibi görünüyor açıkçası.
Neredeyse elimizi attığımız her şeyi, kendi beklentilerimiz doğrultusunda şekillendiriyoruz. Fotoğrafta gördüğünüz bir yabani lahana arkadaşlar.
Bu da, bizler tarafından ehlileştirildikten ve genetiği değiştirildikten sonraki hali. Diğer sebze ve meyvelere göre nispeten biraz daha az değişime uğramış gibi görünüyor.
Açıkçası bu resmi ilk gördüğüm zaman beni oldukça şaşırtmıştı. 1645-1672 Giovanni Stanchi tarafından çizilen bu resimde, karpuzun neredeyse 400 yıl önceki halini görüyorsunuz.
Genetik biliminin gelişmesiyle beraber, şimdilerde küp karpuzlar olduğu da düşünüldüğünde bir 400 yıl sonra neler olacağını kestirmek oldukça güç.
İlk başta biraz şaşırtıcı geliyor biliyorum; ama fotoğrafta gördüğünüz elmanın ehlileştirilmemiş hali. Gördüğünüz gibi, bir kiraz kadar küçük neredeyse.
Tüm dünyaya Orta Asya’dan yayıldığı düşünülen ve hemen her kültürde oldukça popüler olan bu meyvenin bile böylesine bir değişme uğramış olması beni şaşırttı açıkçası.
Fotoğrafta gördüğünüz meyve bir şeftali arkadaşlar. Yüzde 36’sı çekirdek, yüzde 64’ü ise yenebilir kısım. Tadı ise, tatlı, tuzlu, ekşi ve toprağımsı olarak aktarılmış.
Açıkçası ben şeftalinin genetiğiyle oynanarak nektari üretildiğini sanıyordum. Meğer şeftalinin ilk hali de tüysüzmüş.
Fotoğrafta gördüğünüz ehlileştirilmemiş bir havuç arkadaşlar. 10. Yüzyılda Orta Asya ve İran’da yetiştirildiği düşünülen bu sebzenin de genetiğiyle oldukça fazla oynamışız.
► Önerdiklerim:
►Sosyal Medya Hesaplarım:
►Kaynaklar / Sources:
İlk muzun milattan önce 7 binli yıllarda ehlileştirildiği düşünülüyor. Tabi ilk ekildiğinde şimdikinden oldukça farklı görünüyormuş ve içinde de sert tohumlar varmış.
7 bin yıllık süre içerisinde muz, şimdilerde hepimizin afiyetle yediği son şeklini almış. Kısa vadede her ne kadar fark etmesekte doğayı kendi isteklerimiz doğrultusunda şekillendiriyoruz.
İlk kez milattan önce 5. Yüzyılda Hindistan’da yetiştirilen patlıcan ise bizler tarafından ehlileştirilmeden önce böyle görünüyormuş.
Mor rengi ve kadifeyle oldukça özdeşleşen bu sebzenin ilk hali meğer sandığımızdan çok daha farklıymış. Eski halinin domatese daha çok benzettiğimi de belirteyim.
İlk bakışta taze fasülyeye benzettiniz muhtemelen ama ne yazık ki bu bitki, mısırın ehlileştirilmeden evvelki hali.
İnsanlar tarafından ilk yetiştirilen bitkilerden biri olan mısır aynı zamanda da en büyük değişimi yaşamış bitki gibi görünüyor açıkçası.
Neredeyse elimizi attığımız her şeyi, kendi beklentilerimiz doğrultusunda şekillendiriyoruz. Fotoğrafta gördüğünüz bir yabani lahana arkadaşlar.
Bu da, bizler tarafından ehlileştirildikten ve genetiği değiştirildikten sonraki hali. Diğer sebze ve meyvelere göre nispeten biraz daha az değişime uğramış gibi görünüyor.
Açıkçası bu resmi ilk gördüğüm zaman beni oldukça şaşırtmıştı. 1645-1672 Giovanni Stanchi tarafından çizilen bu resimde, karpuzun neredeyse 400 yıl önceki halini görüyorsunuz.
Genetik biliminin gelişmesiyle beraber, şimdilerde küp karpuzlar olduğu da düşünüldüğünde bir 400 yıl sonra neler olacağını kestirmek oldukça güç.
İlk başta biraz şaşırtıcı geliyor biliyorum; ama fotoğrafta gördüğünüz elmanın ehlileştirilmemiş hali. Gördüğünüz gibi, bir kiraz kadar küçük neredeyse.
Tüm dünyaya Orta Asya’dan yayıldığı düşünülen ve hemen her kültürde oldukça popüler olan bu meyvenin bile böylesine bir değişme uğramış olması beni şaşırttı açıkçası.
Fotoğrafta gördüğünüz meyve bir şeftali arkadaşlar. Yüzde 36’sı çekirdek, yüzde 64’ü ise yenebilir kısım. Tadı ise, tatlı, tuzlu, ekşi ve toprağımsı olarak aktarılmış.
Açıkçası ben şeftalinin genetiğiyle oynanarak nektari üretildiğini sanıyordum. Meğer şeftalinin ilk hali de tüysüzmüş.
Fotoğrafta gördüğünüz ehlileştirilmemiş bir havuç arkadaşlar. 10. Yüzyılda Orta Asya ve İran’da yetiştirildiği düşünülen bu sebzenin de genetiğiyle oldukça fazla oynamışız.
► Önerdiklerim:
►Sosyal Medya Hesaplarım:
►Kaynaklar / Sources:
Комментарии