filmov
tv
Divan-ı Hikmet • Ahmet Yesevi - 2. Hikmet

Показать описание
On yaşında delikanlı oldun Kul Hoca Ahmed;
Hocalığa binâ koyup, ibâdet eylemeden,
“Hocayım” deyip yolda kalsan, yazık sana,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
~
•Dinlemek isteğiniz şiirleri yorum kısmına yazarsanız, sizler için yorumlayabilirim.
~
Ey dostlar, kulak verin söylediğime,
Ne sebepten altmış üçte girdim yere?
Mirâc sırasında Hakk Mustafâ rûhumu gördü,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Hakk Mustafâ Cebrâil’den eyledi suâl
“Bu nasıl rûh, bedene girmeden buldu kemâl?”
Gözü yaşlı, önderi halkın, bedeni hilâl;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Cebrâil dedi: “Ümmet işi size tam hakkıdır,
Göğe çıkıp meleklerden alır ders
Feryâdına feryâd eder yedi kat gök... “
O nedenle altmış üçte girdim yere
“Evlâdım” deyip Hakk Mustafâ eyledi kelâm,
Ondan sonra bütün rûhlar eyledi selâm
Rahmet denizi dolup taş, diye yetişti haber,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Rahîm içinde belirdim, ses geldi,
“Zikir söyle!” dedi, organlarım titreyiverdi
Rûhum girdi, kemiklerim ‘‘Allah” dedi;
O sebepten altmış üçte girdim yere.
Dört yüz yıldan sonra çıkıp ümmet olacak,
Nice yıllar dolaşıp halka yol gösterecek,
On dört bin âlimler hizmet eyleyecek,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Dokuz ay ve dokuz günde yere düştüm;
Dokuz sâat duramadım, göğe uçtum;
Arş ve Kürsü derecesini varıp kucakladım;
O sebepten altmış üçte girdim yere.
“İnna fetehnâ”yı okuyup anlam sordum;
Işık saldı, kendimden geçip cemâl gördüm;
Hâcem vurup “Sus’” dedi, bakıp durdum;
Yaşımı saçıp, çâresiz olup durdum ben işte.
“Ey câhil, gerçek bu!” diye söyledi, bildim;
Ondan sonra çöller gezip Hakk’ı sordum;
Nasîb etti, şeytânı tutup bindim;
Kararlı olup, belini basıp ezdim ben işte.
Zikrini tamâm eyleyip döndüm divâneye;
Hakk’tan başka birşey demeyip bilmeyene,
Mumunu arayıp çırak girdim pervâneye,
Kor ateş olup, kavrulup yanıp söndüm ben işte.
Nam ve nişân hiç kalmadı, “Lâ... Lâ...” oldum;
Allah zikrini diye diye “...illâ...” oldum;
Hâlis olup, muhlis olup “...lillah” oldum;
“Fenâfillah” makâmına geçtim ben işte.
Arş üstünde namâz kılıp dizimi büktüm;
Dileğimi deyip, Hakk’a bakıp yaşımı döktüm;
Yalancı âşık, sahte sûfî gördüm, kötüledim
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Cândan geçmeden “Hû-Hû” demenin hepsi yalan,
Bu arsızdan sormayın suâl, yolda kalan;
Hakk’ı bulanın özü gizli, sözü gizli;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Bir yaşımda rûhlar bana pay verdi;
İki yaşta peygamberler gelip gördü;
Üç yaşımda Kırklar gelip hâlimi sordu;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Dört yaşımda Hakk Mustafâ verdi hurma.
Yol gösterdim, yola girdi, nice günâhkâr
Nereye varsam Hızır Baba’m bana yoldaş
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Beş yaşımda belimi bağlayıp ibâdet eyledim,
Nâfile oruç tutup âdet eyledim
Gece gűndüz zikrini deyip râhat eyledim,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Altı yaşta durmadan kaçtım insanlardan
Göğe çıkıp ders öğrendim meleklerden;
İlgimi kesip bütün tanıdık bağlardan;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Yedi yaşta Arslan Baba’m arayıp buldu;
Her sırrı görüp perde ile sarıp kapadı;
Allah’a hamd olsun, gördüm” dedi, izimi öptü;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Azrâil gelip Arslan Babamın Cânını aldı,
Hûriler gelip ipek kumaştan kefen eyledi,
Yetmiş bin melekler toplanıp geldi.
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Namâzını kılıp yerden kaldırdılar
Bir anda cennet içine ulaştırdılar,
Rûhunu alıp “İlliyyîn” cennetine girdirdiler
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Allah, Allah yer altında vatan eyledi
Münker-Nekir “Rabbin kim?” deyip soru sordu;
Arslan Baba’m İslâm’ından beyân eyledi
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Akıllı isen, erenlere hizmet eyle
Emr-i Mârûf kılanları azîz eyle,
Nehy-i münker kılanları hürmetli eyle
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Sekizimde sekiz yandan yol açıldı;
“Hikmet söyle!” diye, başlarıma nûr saçıldı;
Allah’a hamd olsun, Pîr-i kâmil mey içirdi;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Pîr-i kâmil Hakk Mustafâ, şüphesiz bilin;
Nereye varsan, vasfını söyleyip saygı gösterin
Salât-selâm deyip Mustafâ’ya ümmet olun;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Dokuzumda dolanmadım doğru yola;
Teberrük deyip alıp yürüdü elden ele;
Sevinmedim bu sözlere kaçtım çöle;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
On yaşında delikanlı oldun Kul Hoca Ahmed;
Hocalığa binâ koyup, ibâdet eylemeden,
“Hocayım” deyip yolda kalsan, yazık sana,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Minyatür: Cihangir ASHUROV
~
~
Sosyal Medya Hesaplarım:
Hocalığa binâ koyup, ibâdet eylemeden,
“Hocayım” deyip yolda kalsan, yazık sana,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
~
•Dinlemek isteğiniz şiirleri yorum kısmına yazarsanız, sizler için yorumlayabilirim.
~
Ey dostlar, kulak verin söylediğime,
Ne sebepten altmış üçte girdim yere?
Mirâc sırasında Hakk Mustafâ rûhumu gördü,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Hakk Mustafâ Cebrâil’den eyledi suâl
“Bu nasıl rûh, bedene girmeden buldu kemâl?”
Gözü yaşlı, önderi halkın, bedeni hilâl;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Cebrâil dedi: “Ümmet işi size tam hakkıdır,
Göğe çıkıp meleklerden alır ders
Feryâdına feryâd eder yedi kat gök... “
O nedenle altmış üçte girdim yere
“Evlâdım” deyip Hakk Mustafâ eyledi kelâm,
Ondan sonra bütün rûhlar eyledi selâm
Rahmet denizi dolup taş, diye yetişti haber,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Rahîm içinde belirdim, ses geldi,
“Zikir söyle!” dedi, organlarım titreyiverdi
Rûhum girdi, kemiklerim ‘‘Allah” dedi;
O sebepten altmış üçte girdim yere.
Dört yüz yıldan sonra çıkıp ümmet olacak,
Nice yıllar dolaşıp halka yol gösterecek,
On dört bin âlimler hizmet eyleyecek,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Dokuz ay ve dokuz günde yere düştüm;
Dokuz sâat duramadım, göğe uçtum;
Arş ve Kürsü derecesini varıp kucakladım;
O sebepten altmış üçte girdim yere.
“İnna fetehnâ”yı okuyup anlam sordum;
Işık saldı, kendimden geçip cemâl gördüm;
Hâcem vurup “Sus’” dedi, bakıp durdum;
Yaşımı saçıp, çâresiz olup durdum ben işte.
“Ey câhil, gerçek bu!” diye söyledi, bildim;
Ondan sonra çöller gezip Hakk’ı sordum;
Nasîb etti, şeytânı tutup bindim;
Kararlı olup, belini basıp ezdim ben işte.
Zikrini tamâm eyleyip döndüm divâneye;
Hakk’tan başka birşey demeyip bilmeyene,
Mumunu arayıp çırak girdim pervâneye,
Kor ateş olup, kavrulup yanıp söndüm ben işte.
Nam ve nişân hiç kalmadı, “Lâ... Lâ...” oldum;
Allah zikrini diye diye “...illâ...” oldum;
Hâlis olup, muhlis olup “...lillah” oldum;
“Fenâfillah” makâmına geçtim ben işte.
Arş üstünde namâz kılıp dizimi büktüm;
Dileğimi deyip, Hakk’a bakıp yaşımı döktüm;
Yalancı âşık, sahte sûfî gördüm, kötüledim
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Cândan geçmeden “Hû-Hû” demenin hepsi yalan,
Bu arsızdan sormayın suâl, yolda kalan;
Hakk’ı bulanın özü gizli, sözü gizli;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Bir yaşımda rûhlar bana pay verdi;
İki yaşta peygamberler gelip gördü;
Üç yaşımda Kırklar gelip hâlimi sordu;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Dört yaşımda Hakk Mustafâ verdi hurma.
Yol gösterdim, yola girdi, nice günâhkâr
Nereye varsam Hızır Baba’m bana yoldaş
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Beş yaşımda belimi bağlayıp ibâdet eyledim,
Nâfile oruç tutup âdet eyledim
Gece gűndüz zikrini deyip râhat eyledim,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Altı yaşta durmadan kaçtım insanlardan
Göğe çıkıp ders öğrendim meleklerden;
İlgimi kesip bütün tanıdık bağlardan;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Yedi yaşta Arslan Baba’m arayıp buldu;
Her sırrı görüp perde ile sarıp kapadı;
Allah’a hamd olsun, gördüm” dedi, izimi öptü;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Azrâil gelip Arslan Babamın Cânını aldı,
Hûriler gelip ipek kumaştan kefen eyledi,
Yetmiş bin melekler toplanıp geldi.
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Namâzını kılıp yerden kaldırdılar
Bir anda cennet içine ulaştırdılar,
Rûhunu alıp “İlliyyîn” cennetine girdirdiler
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Allah, Allah yer altında vatan eyledi
Münker-Nekir “Rabbin kim?” deyip soru sordu;
Arslan Baba’m İslâm’ından beyân eyledi
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Akıllı isen, erenlere hizmet eyle
Emr-i Mârûf kılanları azîz eyle,
Nehy-i münker kılanları hürmetli eyle
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Sekizimde sekiz yandan yol açıldı;
“Hikmet söyle!” diye, başlarıma nûr saçıldı;
Allah’a hamd olsun, Pîr-i kâmil mey içirdi;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Pîr-i kâmil Hakk Mustafâ, şüphesiz bilin;
Nereye varsan, vasfını söyleyip saygı gösterin
Salât-selâm deyip Mustafâ’ya ümmet olun;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Dokuzumda dolanmadım doğru yola;
Teberrük deyip alıp yürüdü elden ele;
Sevinmedim bu sözlere kaçtım çöle;
O nedenle altmış üçte girdim yere.
On yaşında delikanlı oldun Kul Hoca Ahmed;
Hocalığa binâ koyup, ibâdet eylemeden,
“Hocayım” deyip yolda kalsan, yazık sana,
O nedenle altmış üçte girdim yere.
Minyatür: Cihangir ASHUROV
~
~
Sosyal Medya Hesaplarım:
Комментарии