filmov
tv
Metin Kahraman - Diren Bayer - Azadî - Vere Çeverde - Hate Ber Derî

Показать описание
Dersim'i her sene bahar ayında ziyaret etmek benim için bir gelenek haline geldi.
Bu sene de büyük bir hasretle Dersim'e doğru yola çıktığımda içimde anlamlandıramadığım bir hissiyatla sevgiyle yola düştüm.
Dersim benim için ne ifade ediyordu? Oraya çeken neydi? bu soruların cevaplarını şu sorularla ifade etmek isterim.
Her taşına bakarken o taşın bir acıya şahit olduğunu hissetmek mi?
O acıya ortak olmak istemek mi?
Yalnız bir sosyolojisinin olması mı?
Nüfusunun az olması mı?
Yoksa bu şehrin sanatsal bir karakter taşıması mı?
Bilmiyorum...
Beni her sene bahar ayında bu şehre çeken birşey olduğu kesin.
Yağmurlu bir gündü ayak bastığım ilk gün bu toprağa
Akşam saatlerinde vardığımda karanlık çökmek üzereydi.
Bu sefer ziyaret edeceğim mekânlar kalacağım süreden dolayı sınırlıydı.
Cem Evi , Düzgün Baba ve Munzur Vadisi Kesin ziyaret edeceğim yerler arasındaydı.
Cem Evini ziyaret ederken gündüz vaktiydi
Dikkatimi çeken şey Cem Evinin tertemiz olmasıydı.
Ancak bu kadar temiz kullanılmış olabilir bir ibadethane bu durumu takdir ettim.
Düzgün Babayı ziyarete gittiğimde bir saatlik bir yol süresi görünüyordu nevigasyon yol tarifinde.
Yolu çok iyi değildi kötü de değildi asfalt normal bir köy yoluydu.
sürekli dağa doğru yol aldık yokuş yukarı
çıktık çıktık çıktık.
oraya yol götüren muhendisi tebrik etmek gerekiyor.
kayalıklar yosun tutmuş, Otlar rüzgardan ve yağmurdan dolayı yan yatmıştı.
Yolda gördüğümüz evler farklıydı biran başka bir ülkede olduğumu hissettim.
Ama en çok merak ettiğim şey Düzgün Baba Mekanıydı
Vardığınızda çok yüksek bir yere geldiğimiz hissediliyordu.
Ancak bir insan bazı hakikatlere böyle yükseklikte böyle bir kayalığın dibinde varabilir diye düşündüm.
Devamı yazılacak...
Bu sene de büyük bir hasretle Dersim'e doğru yola çıktığımda içimde anlamlandıramadığım bir hissiyatla sevgiyle yola düştüm.
Dersim benim için ne ifade ediyordu? Oraya çeken neydi? bu soruların cevaplarını şu sorularla ifade etmek isterim.
Her taşına bakarken o taşın bir acıya şahit olduğunu hissetmek mi?
O acıya ortak olmak istemek mi?
Yalnız bir sosyolojisinin olması mı?
Nüfusunun az olması mı?
Yoksa bu şehrin sanatsal bir karakter taşıması mı?
Bilmiyorum...
Beni her sene bahar ayında bu şehre çeken birşey olduğu kesin.
Yağmurlu bir gündü ayak bastığım ilk gün bu toprağa
Akşam saatlerinde vardığımda karanlık çökmek üzereydi.
Bu sefer ziyaret edeceğim mekânlar kalacağım süreden dolayı sınırlıydı.
Cem Evi , Düzgün Baba ve Munzur Vadisi Kesin ziyaret edeceğim yerler arasındaydı.
Cem Evini ziyaret ederken gündüz vaktiydi
Dikkatimi çeken şey Cem Evinin tertemiz olmasıydı.
Ancak bu kadar temiz kullanılmış olabilir bir ibadethane bu durumu takdir ettim.
Düzgün Babayı ziyarete gittiğimde bir saatlik bir yol süresi görünüyordu nevigasyon yol tarifinde.
Yolu çok iyi değildi kötü de değildi asfalt normal bir köy yoluydu.
sürekli dağa doğru yol aldık yokuş yukarı
çıktık çıktık çıktık.
oraya yol götüren muhendisi tebrik etmek gerekiyor.
kayalıklar yosun tutmuş, Otlar rüzgardan ve yağmurdan dolayı yan yatmıştı.
Yolda gördüğümüz evler farklıydı biran başka bir ülkede olduğumu hissettim.
Ama en çok merak ettiğim şey Düzgün Baba Mekanıydı
Vardığınızda çok yüksek bir yere geldiğimiz hissediliyordu.
Ancak bir insan bazı hakikatlere böyle yükseklikte böyle bir kayalığın dibinde varabilir diye düşündüm.
Devamı yazılacak...
Комментарии