filmov
tv
40 Bin Yıllık Mağara Resimleri Bize Ne Anlatıyor? Neden Yapıldılar?

Показать описание
#mağararesimleri #dinlertarihi #insanlıktarihi #şamanizm
Müzikler:
Uzmanlar insanlık tarihini bazı dönemlere ayırarak ele alırlar. Bu dönemlerden biri: Paleolitik dönem olarak isimlendirilir. Bu dönem eski taş devri veya Yontma Taş devri olarak da bilinir.
Keşfedilen en eski taş aletler yaklaşık 3 milyon yıl öncesine tarihlendirildiği için de Paleolitik dönemin ortalama 3 milyon yıl önce başladığı kabul edilir. Yani eski insanlar alet yapmaya yaklaşık 3 milyon yıl önce başladı.
Bu dönemin yaklaşık 12 bin yıl önce tarıma geçişle son bulup yerini Neolitik döneme bıraktığı kabul edilir.
Paleolitik dönemi kabaca üç aşamaya ayırabiliriz: Alt- orta ve üst paleolitik dönem olmak üzere.
Bugün odak noktamız üst paleolitik dönem, ve bu döneme damgasını vuran mağara resimleri olacak.
Bu resimlerin en eskileri ortalama 40 bin yıl öncesine aittir ve resimlerin bulunduğu mağaraların çoğu Avrupa’dadır.
Bugün şu soruların cevabını arayacağız.
Bu resimler neden yapıldı?
ve bunların önemli bir kısmı neden mağaraların karanlık derinliklerine çizildi?
Yapılan araştıramalara göre yaklaşık 40-50 bin yıl önce Homo Sapiens, bilişsel bir dönüşüm yaşayarak daha zeki bir tür haline geldi. Bu zeki tür artık daha kompleks düşünebiliyor, varsayımlar oluşturabiliyor ve sembolik düşünceler üretebiliyordu.
İşte dönüşüp değişen bu yeni zihin yüzlerce mağarada binlerce iz bırakacaktı.
Atalarımızın mağaralardaki bu eserlerini keşfetmeden önce, Paleolitik dönem insanının kaba-saba bir tür olduğunu düşünüyorduk. Taştan baltalarla birbirleriyle savaşan, hatta yeri geldiğinde birbirlerini yiyen arkaik bir türdü bizim için.
Fakat hakikat hiç de öyle değildi.
1868 yılında İspanya’nın Altamira Mağarası’nda yaklaşık 40 bin yıl öncesine ait ilk resimler keşfedildi. Burdaki çizimlerin çok eski zamanlara ait olduğu fikri çoğu bilim insanı tarafından kabul edilemez bulundu, böyle birşey mümkün değildi onlara göre.
Fakat işler tek bir mağara ile sınırlı değildi. Zamanla başka mağaralarda da yakın dönemlere ait bir çok resim keşfedildi ve bu eserlerin binlerce yıllık bir tarihe sahip oldukları sonunda kabul gördü.
Evet, atalarımız hiç de öyle aptal insanlar değildi. Bunu çizdikleri resimlerden anlamak zor değil. Peki mağara duvarlarına ne tür resimler çizmişlerdi?
Resmlerin yüzde 90’lık kısmını, hatta daha da fazlasını hayvanlar oluşturur. Hayvanların bu denli yoğun bir şekilde betimlenmiş olması, bu insanların sembolik dünyalarının merkezinde hayvanların yer aldığını gösterir. İnsan henüz kendisini merkeze koymamıştır. Hayvanlar onlar için görünen o ki en büyük gizemdir. Bu hayvanlardan Bizon, at, Dağ keçisi ve Mamut gibi hayvanlar daha sık bir şekilde karşımıza çıkar. Bazı mağalarda ise hayvanlar oldukça detaylı bir şekilde resmedilmiştir (Chauvet Mağarası, kedigillerin bıyıkları, ayının yuvarlak kulakları ve geyiklerin göz pınarları)
Resimlerin çok küçük bir kısmı da insan tasvirlerinden oluşuyor. Yüzde 5 kadarı diyebiliriz. Burda dikkat çeken nokta ise insanın bir şekil bozumuna uğratılarak resmedilmesidir. Hayvanlar son derece natüralistik bir şekilde yansıtıldığı halde, insan hiç de öyle çizilmemiştir. Bazen de insan ve hayvan iç içe geçmiş bir şekilde gösterilmiştir.
Şimdi size birkaç tane insan resmi göstermek istiyorum:
Bu mağalaralarda insan ve hayvan betimleri dışında bir de bazı geometrik çizimler mevcut. Onları yorumlamak fazlasıyla spekülatif olacağından en azından bu videoda değinmek istemiyorum. Bunun için ayrı bir video yapılabilir.
KAYNAKLAR
Mircea Eliade-Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Alfa Yayınları)
Peter Watson-Fikirler Tarihi (Yapı Kredi Yayınları)
Joseph Campbell-İlkel Mitoloji (Islık Yayınları)
Alaeddin Şenel-İnsanlık Tarihi (İmge Yayınevi)
Yasemin Yılmaz-Tarihöncesinde Sanat ve Bağlamları (makale)
Yafit Kedar, Gil Kedar, Ran. Barkai - Hypoxia in Paleolithic decorated caves: the use of artificial light in deep caves reduces oxygen concentration and induces altered states of consciousness (article)
Müzikler:
Uzmanlar insanlık tarihini bazı dönemlere ayırarak ele alırlar. Bu dönemlerden biri: Paleolitik dönem olarak isimlendirilir. Bu dönem eski taş devri veya Yontma Taş devri olarak da bilinir.
Keşfedilen en eski taş aletler yaklaşık 3 milyon yıl öncesine tarihlendirildiği için de Paleolitik dönemin ortalama 3 milyon yıl önce başladığı kabul edilir. Yani eski insanlar alet yapmaya yaklaşık 3 milyon yıl önce başladı.
Bu dönemin yaklaşık 12 bin yıl önce tarıma geçişle son bulup yerini Neolitik döneme bıraktığı kabul edilir.
Paleolitik dönemi kabaca üç aşamaya ayırabiliriz: Alt- orta ve üst paleolitik dönem olmak üzere.
Bugün odak noktamız üst paleolitik dönem, ve bu döneme damgasını vuran mağara resimleri olacak.
Bu resimlerin en eskileri ortalama 40 bin yıl öncesine aittir ve resimlerin bulunduğu mağaraların çoğu Avrupa’dadır.
Bugün şu soruların cevabını arayacağız.
Bu resimler neden yapıldı?
ve bunların önemli bir kısmı neden mağaraların karanlık derinliklerine çizildi?
Yapılan araştıramalara göre yaklaşık 40-50 bin yıl önce Homo Sapiens, bilişsel bir dönüşüm yaşayarak daha zeki bir tür haline geldi. Bu zeki tür artık daha kompleks düşünebiliyor, varsayımlar oluşturabiliyor ve sembolik düşünceler üretebiliyordu.
İşte dönüşüp değişen bu yeni zihin yüzlerce mağarada binlerce iz bırakacaktı.
Atalarımızın mağaralardaki bu eserlerini keşfetmeden önce, Paleolitik dönem insanının kaba-saba bir tür olduğunu düşünüyorduk. Taştan baltalarla birbirleriyle savaşan, hatta yeri geldiğinde birbirlerini yiyen arkaik bir türdü bizim için.
Fakat hakikat hiç de öyle değildi.
1868 yılında İspanya’nın Altamira Mağarası’nda yaklaşık 40 bin yıl öncesine ait ilk resimler keşfedildi. Burdaki çizimlerin çok eski zamanlara ait olduğu fikri çoğu bilim insanı tarafından kabul edilemez bulundu, böyle birşey mümkün değildi onlara göre.
Fakat işler tek bir mağara ile sınırlı değildi. Zamanla başka mağaralarda da yakın dönemlere ait bir çok resim keşfedildi ve bu eserlerin binlerce yıllık bir tarihe sahip oldukları sonunda kabul gördü.
Evet, atalarımız hiç de öyle aptal insanlar değildi. Bunu çizdikleri resimlerden anlamak zor değil. Peki mağara duvarlarına ne tür resimler çizmişlerdi?
Resmlerin yüzde 90’lık kısmını, hatta daha da fazlasını hayvanlar oluşturur. Hayvanların bu denli yoğun bir şekilde betimlenmiş olması, bu insanların sembolik dünyalarının merkezinde hayvanların yer aldığını gösterir. İnsan henüz kendisini merkeze koymamıştır. Hayvanlar onlar için görünen o ki en büyük gizemdir. Bu hayvanlardan Bizon, at, Dağ keçisi ve Mamut gibi hayvanlar daha sık bir şekilde karşımıza çıkar. Bazı mağalarda ise hayvanlar oldukça detaylı bir şekilde resmedilmiştir (Chauvet Mağarası, kedigillerin bıyıkları, ayının yuvarlak kulakları ve geyiklerin göz pınarları)
Resimlerin çok küçük bir kısmı da insan tasvirlerinden oluşuyor. Yüzde 5 kadarı diyebiliriz. Burda dikkat çeken nokta ise insanın bir şekil bozumuna uğratılarak resmedilmesidir. Hayvanlar son derece natüralistik bir şekilde yansıtıldığı halde, insan hiç de öyle çizilmemiştir. Bazen de insan ve hayvan iç içe geçmiş bir şekilde gösterilmiştir.
Şimdi size birkaç tane insan resmi göstermek istiyorum:
Bu mağalaralarda insan ve hayvan betimleri dışında bir de bazı geometrik çizimler mevcut. Onları yorumlamak fazlasıyla spekülatif olacağından en azından bu videoda değinmek istemiyorum. Bunun için ayrı bir video yapılabilir.
KAYNAKLAR
Mircea Eliade-Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi (Alfa Yayınları)
Peter Watson-Fikirler Tarihi (Yapı Kredi Yayınları)
Joseph Campbell-İlkel Mitoloji (Islık Yayınları)
Alaeddin Şenel-İnsanlık Tarihi (İmge Yayınevi)
Yasemin Yılmaz-Tarihöncesinde Sanat ve Bağlamları (makale)
Yafit Kedar, Gil Kedar, Ran. Barkai - Hypoxia in Paleolithic decorated caves: the use of artificial light in deep caves reduces oxygen concentration and induces altered states of consciousness (article)
Комментарии