YERYÜZÜNÜN YİTİRİLEN CENNETİ AİLE DEVLETİ - İKİNDİ YAĞMURLARI

preview_player
Показать описание
Her şey künde künde üstüne yıkılıp gittikten sonra zannediyorum yeniden kendi değerlerimize dönme zamanı gelmiştir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, kendi değerlerimize sahip çıkma mevzuunda ciddilerden daha ciddi bir duruş ortaya koymak olmalıdır. Bunun ismi ne ricat, ne irtica, ne de gericiliktir. Zira biz kendi değerlerimize sahip çıkmanın yanında dünyayı içinde bulunduğumuz zamana göre doğru okumamız, bu mevzuda inkılâpçı bir ruha sahip olmamız gerektiğine de inanıyoruz. Aslında mü’min için bu durum, bir mânâda bir ikilem ve altından zor kalkılır bir çelişkidir; ama o, bunu mutlaka gerçekleştirme azminde olmalıdır. Yani bir taraftan kendi değerlerini dünyalara feda etmeyecek kadar onlara sahip çıkacak, “bin canım olsa o değerlere feda olsun” diyecek; fakat diğer taraftan da, en büyük bir müfessir olan zamanın tefsirini, o tefsirin rüzgârını arkasına almada asla ihmalde bulunmayacak.
Düşüncede, tefekkürde, araştırmada, zamanı doğru okumada durağanlık bizi esir hâle getireceği için eşya ve hâdiseleri, pamuk veya yün atıyor gibi sürekli hallaç etmeliyiz. Bu bakış açısıyla bir kez daha kendi değerlerimize yönelmeli ve onları yeniden gözden geçirdikten sonra efkâr-ı âmmeye arz etmeliyiz. İşte o zaman Allah’ın izniyle maarif, mâbed, aile yabancılaşmaktan kurtulacak; kurtulup yeniden kendi değerleri üzerine ruhunun abidesini ikame edebilecektir. Tabiî, bütün bunlar öyle bir anda, bir hamle ve bir nefhada olacak işler değildir. Bakın, sohbetlerinde ve huzurunda derin bir insibağ bulunan ve aynı zamanda çevresinde o insibağı hakkıyla temsil eden mükemmel bir cemaate sahip olan Resûl-i Ekrem Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) bile her şeyin yerli yerine oturması ve yeniden İbrahimî ahlakın inkişaf etmesi adına yirmi üç sene ölesiye bir gayret göstermiştir.
Eşler arasında incelik, zarafet ve nezaket çok önemlidir. Rahmetlik dedem öyle sert bir adamdı ki, evden çıkıp camiye giderken geçtiği sokakta toparlanmadık adam kalmazdı. Şamil Ağa geliyor diye ağızları yüreklerine gelirdi. Munise ninem ise tamamen farklı fıtratta bir insandı. Bir kere yanında Allah dediğinizde yirmi dört saat ağlayan, yumuşak kalbli bir kadındı. Ben on bir, on iki yaşına girene kadar onlar hayattaydı. İşte o sert ve heybetli adamın bir gün bile eşine kaşlarını çatıp baktığına şahit olmadım. O yumuşak kalbli, gözü yaşlı ağlayan kadın, ahir ömründe mefluç bir hâlde yatağa düşmüştü. Annem her gün başında ona teyemmüm aldırıp namaz kıldırırdı. Annem demişti ki: “Vefatından önceki son cuma gecesi, benden abdest aldırmamı istedi. Ben de aldırdım. Ondan sonra da bir kahkaha attı ve şöyle dedi: ‘Dünyadan murad almamışız. İkimizin cenazesi de bu gece evde kalacak.’ Aslında Şamil dedenin hiçbir şeyi yoktu. Buna rağmen ninen vefat edip bir tüy gibi yastığa düştüğü esnada, ben onun gözlerini kapatırken, öbür odadan da dedenin feryadı koptu ve o da vefat etti.” İşte onların aralarında böyle bir bağlılık söz konusuydu.
Hâsılı, siz karşı tarafa emniyet ve güven telkin etmeli ve inandırmalısınız ki, o da size inansın. Vefalı davranmalısınız ki, vefalı davransın. Onu görüp gözetmelisiniz ki, o da sizi görüp gözetsin. Bu durum molekül yapımız diyebileceğimiz aile hayatında bu çerçevede olduğu gibi, köy, kent ve devlet çapında da aynı şekildedir. Vefaya vefa ile, teveccühe teveccühle, nazara nazarla, sadakate de sadakatle mukabele olur. Aslında Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yaptığı da buydu. O (aleyhissalâtü vesselam) Veda Hutbesi’nde “Onlar sizin nezdinizde size emanet, siz de onlara emanetsiniz.” buyurmuştu. Meseleye O’nun tavsiyeleri zaviyesinden bakarsanız, günümüzde kadın haklarını savunanların gerilerin gerilerin gerisinde kaldığını görürsünüz.

03/01/2011 tarihli Bamteli sohbetinden derlenmiştir.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Gercekten Zamanın En Buyuk Alimisiniz. Ahhh canim hocam ne guzel yorumladiniz.

serifedilliylmaz
Автор

Allah razı olsun Hocam Rabbim sağlık sıhhat afiyet versin

ilhamialm
Автор

Zamanı doğru okuma. Ne kadar güzel anlatıldı. Mesela artık devir imanı kurtarma devri iken şu ne giyinmis bu ne söylemis bu ne kullanmis diyemeyiz. Zaman gönülleri fethetme zamani. Gonlunu fethedemedigimiz hic bir kimseye bir sey anlatmaya hakkimiz yok bence evvela gönullere girilmeli.

serifedilliylmaz
Автор

dunyanin tamamini yurt edinme zorunlulugunu iyi kavramamiz ve ona gore yasamamiz gerekli artik.

akyazili
Автор

Emeginize sağlık
Hocam Rabbım sizden razı olsun inşallah.
Bizlere de size layık talebeler olmayı nasip etsin Inşaallah

kadirguneshan