filmov
tv
Hz.İbrahim ve Nemrut (putların meşhur olduğu bir kıssanın anlatımı,hz.ibrahim ve nemrut'tun kıssası)
Показать описание
#hzibrahim #ateş #imtihan #kissa #peygamberlerinhayatı #peygamber
“–Ben de tanrıyım. Bana da tapın!” dedi.
Rivâyet edildiğine göre Nemrûd, birgün rüyâsında, gökte bir nûrun parladığını ve onun, güneş ile ayın nûrunu söndürdüğünü gördü. Diğer bir rivâyette ise, rüyâsında bir kişinin gelerek kendisini tahtından indi¬rip yere çarptığını görmüştü. Uyanınca telâşlandı. Müneccimleri saraya çağırarak rüyâsını anlattı. Onlar da:
“–Yeni bir din gelecek. O dîni getiren kimse de senin tahtını yerle bir edecek. O’na karşı tedbîrini al!” dediler.
Bunun üzerine Nemrûd’un şûrâsı, bu hâle mânî olmak için doğan erkek çocuklarının katline karar verdi. Bu sebeple o sırada yeni doğmuş bulunan yaklaşık yüz bin çocuk öldürüldü.
İşte o vakit İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın annesi de İbrâhîm’e hâmileydi. Doğum yaklaşınca kocası Âzer’e:
“–Sen puthâneye git ve orada bana duâ et! Eğer erkek doğurursam, sana getiririm. Kendin Nemrûd’a götürürsün. O da çocuğunu katleder. Böylece senin, onun yanında îtibârın artmış olur.” dedi.
Âzer puthâneye gittikten sonra İbrâhîm -aleyhisselâm- doğdu. Annesi hemen gizlice O’nu bir mağaraya yerleştirdi. Âzer eve dönünce de, ona çocuğun çok zayıf doğduğunu ve bu yüzden öldüğünü bildirdi.
PARMAKLARINI EMEREK KARNINI DOYURDU
İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın annesi, Âzer evden gidince hemen çocuğun yanına gitti. O’nu emzirdi. Bundan sonra da fırsat buldukça hep böyle yaptı. Bâzen Hazret-i İbrâhîm’in parmaklarını emdiğini görürdü. Zîrâ Cebrâîl -aleyhisselâm-, O’nun parmaklarının arasından yağ, bal, süt ve hurma şırası akıtırdı.
İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın çocukluk devresinin mağarada geçtiği, mağaradan çıktığında ise tevhîd inancını teblîğe başladığı rivâyet edilir.
Âyet-i kerîmede:“Biz İbrâhîm’e daha önce rüşdünü vermiştik...” (el-Enbiyâ, 51) buyurulmaktadır.
Rüşd, hayrı ve doğru yolu bulmak, doğruyu eğriden ayırmak, hak yolunda sağlam ve sabırlı olmak, tam bir isâbetle dosdoğru gitmektir.
İbrâhîm -aleyhisselâm- “Allâh’tan başka ilâh yoktur, O benim Rabbimdir, O her şeyin Rabbidir.” dedikçe annesi ve babası Nemrûd’dan korkarak ağlarlar ve İbrâhîm’i ihtâr ederlerdi. Onların bu endişelerine karşılık Hazret-i İbrâhîm:
“–Benim hakkımda Nemrûd’dan hiç korkmayınız. Beni küçüklüğümde koruyan Allâh Teâlâ, büyüklüğümde de muhâfaza eder.” derdi. (İbn-i İyâs, Bedâyiu’z-Zuhûr, s. 84)
Yahudi kutsal metinlerinde geçen Nimrod isminin İbrânîce marad (isyan etmek) kökünden türediği ve “isyan edeceğiz” anlamına geldiği ileri sürülmüştür (Pesahim, 94b; Dictionary of Deities and Demons in the Bible, s. 627). Ayrıca Talmud’da Nimrod kelimesi Amrafel (Amraphel) ismiyle özdeşleştirilirken (Erubin, 53a) başka kaynaklarda Eski Mezopotamya tanrısı Ninunta’nın isminden çıkarılmış olabileceği hususu tartışılmıştır.
Geleneksel yahudi düşüncesine göre Nemrud kurnaz bir astrolog, putperest, çeşitli şehirleri kuran ve mâsum bebekleri katleden bir yönetici ve et yiyen ilk insandır (Ginzberg, I, 186-187; V, 199, 209). Bundan başka vahşi hayvanlara hükmeden bir kişi olarak da tanımlanmış, Tanrı’nın Âdem ile Havvâ için yaptığı deri kaftanı aracı kılarak hayvanlara hükmettiği ifade edilmiştir.
Nemrud adı Kur’an’da yer almamakla birlikte Bakara sûresinde (2/258) Allah’ın kendisine mülk ve hükümdarlık bahşettiği için şımarıp İbrâhim’le tartıştığından söz edilen kişinin Nemrud olduğu müfessirlerce kabul edilmiştir. Bunun dışında Hz. İbrâhim’in cezalandırılması ve ateşe atılmasıyla ilgili âyetlerde de Nemrud’a bazı göndermeler olduğu düşünülmektedir (el-Enbiyâ 21/68-70; el-Ankebût 29/24; es-Sâffât 37/97-98).
Hz. İbrâhim ile Nemrud arasındaki mücadele ve Nemrud’un İbrâhim’i ateşe atması konusunda yahudi geleneğinde Bâbil Kulesi öyküsü ön plana çıkarılmıştır. Geleneksel olarak Bâbil Kulesi’nin Nemrud’un krallığı döneminde inşa edildiğine inanılır (Abodah Zarah, 53b; The Old Testament, I, 297). Milâttan sonra I. yüzyıla ait apokrif metin Pseudo-Philo’ya göre Nemrud devrinde göklere kadar uzanan kulenin inşası sırasında insanlar hazırladıkları kerpiçlere isimlerini kazırlar ve onları pişirerek inşaatta kullanırlar. Ancak İbrâhim ve yanındaki on bir kişi buna karşı çıkar, bunun üzerine tutuklanıp işkence görürler. Sonunda İbrâhim ateşe atılır, fakat yanmaktan mûcizevî şekilde kurtulur (a.g.e., II, 310-312; ayrıca bk. Pesahim, 118a; Teugels, s. 175; Evans, s. 152-153).nemrut,nemrut kızı,nemrut ve ibrahim,nemrut belgeseli,ibrahim,hz ibrahim,ibrahim peygamber kimdir,hazreti ibrahim,nemrut kimdir,
KAYNAK;
ALLAH RAZI OLSUN.
→ MERAK EDİLEN KONULAR ←
“–Ben de tanrıyım. Bana da tapın!” dedi.
Rivâyet edildiğine göre Nemrûd, birgün rüyâsında, gökte bir nûrun parladığını ve onun, güneş ile ayın nûrunu söndürdüğünü gördü. Diğer bir rivâyette ise, rüyâsında bir kişinin gelerek kendisini tahtından indi¬rip yere çarptığını görmüştü. Uyanınca telâşlandı. Müneccimleri saraya çağırarak rüyâsını anlattı. Onlar da:
“–Yeni bir din gelecek. O dîni getiren kimse de senin tahtını yerle bir edecek. O’na karşı tedbîrini al!” dediler.
Bunun üzerine Nemrûd’un şûrâsı, bu hâle mânî olmak için doğan erkek çocuklarının katline karar verdi. Bu sebeple o sırada yeni doğmuş bulunan yaklaşık yüz bin çocuk öldürüldü.
İşte o vakit İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın annesi de İbrâhîm’e hâmileydi. Doğum yaklaşınca kocası Âzer’e:
“–Sen puthâneye git ve orada bana duâ et! Eğer erkek doğurursam, sana getiririm. Kendin Nemrûd’a götürürsün. O da çocuğunu katleder. Böylece senin, onun yanında îtibârın artmış olur.” dedi.
Âzer puthâneye gittikten sonra İbrâhîm -aleyhisselâm- doğdu. Annesi hemen gizlice O’nu bir mağaraya yerleştirdi. Âzer eve dönünce de, ona çocuğun çok zayıf doğduğunu ve bu yüzden öldüğünü bildirdi.
PARMAKLARINI EMEREK KARNINI DOYURDU
İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın annesi, Âzer evden gidince hemen çocuğun yanına gitti. O’nu emzirdi. Bundan sonra da fırsat buldukça hep böyle yaptı. Bâzen Hazret-i İbrâhîm’in parmaklarını emdiğini görürdü. Zîrâ Cebrâîl -aleyhisselâm-, O’nun parmaklarının arasından yağ, bal, süt ve hurma şırası akıtırdı.
İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın çocukluk devresinin mağarada geçtiği, mağaradan çıktığında ise tevhîd inancını teblîğe başladığı rivâyet edilir.
Âyet-i kerîmede:“Biz İbrâhîm’e daha önce rüşdünü vermiştik...” (el-Enbiyâ, 51) buyurulmaktadır.
Rüşd, hayrı ve doğru yolu bulmak, doğruyu eğriden ayırmak, hak yolunda sağlam ve sabırlı olmak, tam bir isâbetle dosdoğru gitmektir.
İbrâhîm -aleyhisselâm- “Allâh’tan başka ilâh yoktur, O benim Rabbimdir, O her şeyin Rabbidir.” dedikçe annesi ve babası Nemrûd’dan korkarak ağlarlar ve İbrâhîm’i ihtâr ederlerdi. Onların bu endişelerine karşılık Hazret-i İbrâhîm:
“–Benim hakkımda Nemrûd’dan hiç korkmayınız. Beni küçüklüğümde koruyan Allâh Teâlâ, büyüklüğümde de muhâfaza eder.” derdi. (İbn-i İyâs, Bedâyiu’z-Zuhûr, s. 84)
Yahudi kutsal metinlerinde geçen Nimrod isminin İbrânîce marad (isyan etmek) kökünden türediği ve “isyan edeceğiz” anlamına geldiği ileri sürülmüştür (Pesahim, 94b; Dictionary of Deities and Demons in the Bible, s. 627). Ayrıca Talmud’da Nimrod kelimesi Amrafel (Amraphel) ismiyle özdeşleştirilirken (Erubin, 53a) başka kaynaklarda Eski Mezopotamya tanrısı Ninunta’nın isminden çıkarılmış olabileceği hususu tartışılmıştır.
Geleneksel yahudi düşüncesine göre Nemrud kurnaz bir astrolog, putperest, çeşitli şehirleri kuran ve mâsum bebekleri katleden bir yönetici ve et yiyen ilk insandır (Ginzberg, I, 186-187; V, 199, 209). Bundan başka vahşi hayvanlara hükmeden bir kişi olarak da tanımlanmış, Tanrı’nın Âdem ile Havvâ için yaptığı deri kaftanı aracı kılarak hayvanlara hükmettiği ifade edilmiştir.
Nemrud adı Kur’an’da yer almamakla birlikte Bakara sûresinde (2/258) Allah’ın kendisine mülk ve hükümdarlık bahşettiği için şımarıp İbrâhim’le tartıştığından söz edilen kişinin Nemrud olduğu müfessirlerce kabul edilmiştir. Bunun dışında Hz. İbrâhim’in cezalandırılması ve ateşe atılmasıyla ilgili âyetlerde de Nemrud’a bazı göndermeler olduğu düşünülmektedir (el-Enbiyâ 21/68-70; el-Ankebût 29/24; es-Sâffât 37/97-98).
Hz. İbrâhim ile Nemrud arasındaki mücadele ve Nemrud’un İbrâhim’i ateşe atması konusunda yahudi geleneğinde Bâbil Kulesi öyküsü ön plana çıkarılmıştır. Geleneksel olarak Bâbil Kulesi’nin Nemrud’un krallığı döneminde inşa edildiğine inanılır (Abodah Zarah, 53b; The Old Testament, I, 297). Milâttan sonra I. yüzyıla ait apokrif metin Pseudo-Philo’ya göre Nemrud devrinde göklere kadar uzanan kulenin inşası sırasında insanlar hazırladıkları kerpiçlere isimlerini kazırlar ve onları pişirerek inşaatta kullanırlar. Ancak İbrâhim ve yanındaki on bir kişi buna karşı çıkar, bunun üzerine tutuklanıp işkence görürler. Sonunda İbrâhim ateşe atılır, fakat yanmaktan mûcizevî şekilde kurtulur (a.g.e., II, 310-312; ayrıca bk. Pesahim, 118a; Teugels, s. 175; Evans, s. 152-153).nemrut,nemrut kızı,nemrut ve ibrahim,nemrut belgeseli,ibrahim,hz ibrahim,ibrahim peygamber kimdir,hazreti ibrahim,nemrut kimdir,
KAYNAK;
ALLAH RAZI OLSUN.
→ MERAK EDİLEN KONULAR ←