Kan, Ter ve Şüphe | 12 Öfkeli Adam

Olay çok karmaşık değil aslında. Ortada bir cinayet var. İddiaya göre kenar mahallede yaşayan bir çocuk, babasını bıçakla öldürüyor. Çocuğun katil olup olmadığını kararlaştırmak adına 12 kişilik bir jüri ekibi kuruluyor. Bu üyeler bir toplantı gerçekleştiripi çocuğun suçlu olup olmadığına dair oylama yapıp nihai bir karara varacaklar. Fakat şöyle bir ayrıntı var, oylamanın 12’ye 0 olması yani tüm jürilerin tek bir kararda birleşmesi gerekiyor. Ya hepsi çocuğun suçlu olduğuna veya olmadığına karar verdikleri taktirde oylama geçerli sayılıcak. Ve eğer jürilerin kararı suçlu yönündeyse, çocuk ölüm cezasına çarptırılacak. Bambaşka arkaplanlardan gelen bu 12 kişi, bir odada münakaşa edip bir kararara varacaklar. Ne ters gidebilir ki?

Kullanılan Filmler:
🔹12 Öfkeli Adam
🔹Bir Cinayetin Anatomisi

Kaynaklar:
🔹Vietnam Savaşı ve Blackstone Oranına dair: Pol Pot, Anatomy of a Nightmare

Kullanılan Müzikler:
🔹Franz Gordon - Tomorrow I'll Be Gone
🔹Nocturnal Spirits - All in Your Eyes
🔹The Fly Guy Five - Hide and Seek
🔹Blush Response
🔹Alexandra Woodward - The Smoke Room
🔹John McCausland - Fearful Continuity
🔹Spec Ops - Truth Revealed
🔹Berserk - Golden Age III OST (Guitar)

Bölümler:
(00:00) Giriş
(01:03) Jüri
(07:40) Tanık
(11:01) Sanık

TR:
Bu videolardaki tüm materyaller eğitim amaçlı kullanılmaktadır ve adil kullanım kurallarına uygundur. Telif hakkı ihlali amaçlanmamıştır. Bu videoda kullanılan materyallerin telif hakkı sahibiyseniz veya bunları temsil ediyorsanız ve söz konusu materyalin kullanımıyla ilgili bir sorununuz varsa, lütfen e-postam aracılığıyla kanalımdaki "hakkında" sayfasından benimle iletişime geçin.

ENG:
All materials in these videos are used for educational purposes and fall within the guidelines of fair use. No copyright infringement is intended. If you are or represent the copyright owner of materials used in this video and have a problem with the use of said material, please contact me via my email in the "about" page on my channel.

[ferideyazanparast]

Tek bir odada geçip neredeyse tamamen dialogdan oluştuğu halde hiç sıkmadığı, hatta merakı sürekli canlı tutmayı başardığı için sinematografik açıdan; ele aldığı konu itibariye de sosyolojik açıdan çok önemli bir yapıt. Mutlaka izlenmeli.

[deusexmachina]

"Aklınızı kullanma cesaretini gösterin."

Kant

[feyyaz]

Bu filmi farklı bi noktaya taşıyan asıl şey bence hissiyat. Odaya ilk girildiğinde bi süre kamera tek çekim ile tüm üyelerin neler yaptığını bize gösteriyor. Kimisi hemen sigara yakıyor, kimisi camları açıyor kimisi sessizce oturuyor, kimisi hemen muhabbet ediyor ve önemsiz gibi görünen bu detayların bu kadar göz önünde olmasıyla daha o anda karakterlerin farklılıklarını bize yansıtıyor ve aynı zamanda izleyici kendini orada gibi hissediyor. Aradan vakit geçtikçe herkesin oluk oluk terlemesi, sürecin ciddiyetinin ve karar verme zorluğunun getirdiği gerginliğin artmasıyla doğru orantılı ilerliyor. Klimanın açıldığı ve yağmurun başladığı noktadaki rahatlama aynı zamanda 6 ya 6 eşitliğin olduğu ana denk geliyo vs.. Bunlar gerçekten bi filmi FİLM yapan sanatsal öğeler.

[berrinim]

Çok uzun bir yazı yazacağım sanırım.
Hayatımda izlediğim en mükemmel film. Filmi izledikten sonra bütün jüri üyelerini şahsi olarak tanıyor gibi hissediyorsunuz. 4-5 defa izledim yanılmıyorsam. Seyirci için jüri 13 diyebiliriz. Bütün tartışma esnasında siz de yorumluyor ve kendi içinizde suçlu/suçsuz tartışması yapıyorsunuz. Filmin en takdir ettiğim yönlerinden biri de her detayın incelenmeye değer olması. Ufacık mini minnacık detaylar bile mükemmel. Örnek vereceğim (Videoyu izlemeden yazıyorum. Yorumdan sonra izleyeceğim. Örnekler videoda bahsedildiyse kusura bakma)

1) Filmde yılın en sıcak günlerinden biri oldukları bahsedilir. Bütün jüri üyeleri sıcaktan şikayet ederken Jüri #4 asla terlemediğini idda eder. Filmin sonlarına doğru Jüri #4 sanığın sinemaya gittiğini iddia ettiğini fakat oyuncuları hatırlamadığı hatırlatır ve Jüri #8 e karşı argüman sunar. Jüri #8, Jüri #4 e dün ve ondan önceki gün ne yaptığını hatırlamasını istediğinde hiç terlemediğini iddia eden jürinin mendil ile alnının terini sildiğini görürüz. Ve bu detayı seyircinin fark etmesi beklenir. Kusursuzdu.

2) Diyalog detayları. Bunlar ilki kadar ince olmasa da bütün film boyunca jüri üyeleri kendi ağzından çıkan laflar ile kendileriyle çelişip kendi argümanlarını çürütüyorlar ve susup kenara çekiliyorlar.
Örnek: Jüri 3# ün çocuk babasına "seni öldüreceğim" diye bağırdıysa bunu gerçekten kastetmiştir dedikten birkaç dakika sonra Jüri 8# e aynı şekilde bağırması.
Ya da yaşlı adamın aklının başında olmadığını ve kesin konuşamayacağını söylemesi. (Öncesinde yaşlı adamın iddasına inanıyordu)
Jüri 10'un sanığı kastederek "He don't even speak good english" (iyi ingilizce konuşamıyor bile) demesi ama bunu derken gramer hatası yapması. (Jüri 11# he DOESN'T diye kinayeyle düzeltmişti hatta hatasını)

Aklıma gelmese de bu gibi detaylar seyir zevkimi çok arttırdı.

Şimdi Jüri üyelerini en sevdiğimden en nefret ettiğime kadar kendileri hakkında yorum yaparak ve teori üreterek sıralayacağim. Özellikle Jüri #7 ve Jüri #3 hakkında çıkarım yapamadığım teorilerim var.

1) Jüri #4:
Filmin başından sonuna kadar mantıkçı ilerledi. Diğer üyelerin çoğu, iyi veya kötü, duygusal yaklaştı. Jüri 4'ün yalnızca kanıtların çürütülmesine ihtiyacı vardı. Ve gerçekten kanıtlar çürütüldüğünde, ikna olduğunda çok emin bir şekilde çocuğun suçsuz olduğunu söyledi. Katı biri olmasına rağmen yaklaşımının adaletli olduğunu düşünüyorum. Sırf sonuna kadar suçlu oyunu savundu diye bunu diretmedi. Kanıtlar dışında hiçbir bahanesi yoktu. Kadının gözünde iz olduğunu gördüğünü söyleyip Jüri 3'e karşı çıktığında takdir etmiştim. Ondan bunu beklemiyordum.
Ayrıca tartışma boyunca dikkatini başka yöne vermedi. Ayrıca jüri #10 bağırarak ortalığı velveleye verirken bütün jüriler ona sırt çevirdi ve ayağa kalktı. (7 ayağa kalkmasa da sandalyenin kenarına doğru döndü). Ama Jüri 4 onu da dinledi. İyi kötü her fikre ve herkese saygısı olan, herkesin argümanlarını dikkatle dinleyen biriydi.

2) Jüri #5:
Jüri #8in argümanlarını desteklemek için çoğu zaman adım attı. Konuşma stilinden dolayı özgüvensiz ve kendini ifade edemeyen biri olduğunu düşünüyorum. Sesinin tonunu kısık kullanıyor ve kelimeler arası ufak duraksamalar yaşıyor.

3) Jüri #8:
11 kişinin fikrine karşı çıkmak çok büyük cesaret ister. Diğer üyelerin anlamadığı şey, Jüri #8  sanığın suçsuz olduğunu düşünmüyor. Kesin olarak suçlu olduğuna emin olmadığı bir insanın ölümüne karar vermek istemiyor sadece. Çok cesurdu.

4) Jüri #11:
Onun hakkında en sevdiğim sahne Jüri #7 oyunu suçsuz olarak değiştirdiğinde ona tepki göstermesiydi. Bu Jüri #11  in  ne kadar adil bir insan olduğunu gösteriyor. Normalde kendisi de suçsuz oyunu kullanıp sanığın gerçekten suçsuz olduğuna ikna olmuş olmasına rağmen Jüri #7 nin gerekçesinin olmaması ve buna rağmen oyunu değiştirmesi onu kızdırdı. Ve tartışma süresince fikir belirtmekten çekinmiyor. Kendini ifade konusunda becerikli.

5) Jüri #9
Oy değiştirdiğinde kendisine yapılan muameleye çok sinirlendim. Gerçekten iyi niyetli bir insan ve Jüri #8 e ilk destek veren de oydu. Onu sevmemin en önemli sebebi #8 in farklı oy kullandığında nasıl tepki aldığını görmesine rağmen kendisi de ikna olduğu için oyunu değiştirmesi. Ayrıca oyu #5 in kullandığı sanıldığında ve üzerine gidildiğinde kendisinin yaptığını itiraf etti. Gizli oy olduğu için söylemeyebilirdi ve bu şekilde tepkileri o almazdı. Ama o dürüst biriydi.

6) Jüri #2
Olayı en dikkatli takip edenlerden biriydi. Her şeyi en ince detayına kadar öğrenmeye hevesliydi. Devamlı örselenmesine rağmen güler yüzlü ve iyi niyetliydi. Saf biri olduğunu düşünüyorum.

7) Jüri #3
Evet normalde insanlar ondan nefret ediyor ama ben çok duygusal yaklaştığı için böyle davranmasını anlayışla karşılıyorum. Oyunu en son değiştiren oydu. Oyunu değiştirmesi hakkında iki görüşüm var. Ve hangisi gerçekten doğru bilmiyorum.

1) Oğlu ile kıyasladı. Oğlu aynısını yapmış olsaydı bir baba olarak idam edilmesini istemezdi. Oğlunu aynı durumun içinde hayal etti ve jüri üyelerinin onun hayatına karar verdiğini gözünde canlandırdı. Oğlunun aynı durumda suçsuz olmasını isteyeceği için suçsuz oyu verdi. Yani duygusal yaklaşım.

2) Oğluna duyduğu hislerin oyunu etkilemesinin etik olmadığını fark etti. Sonunda duygusal davranmayı bırakıp gerçek fikrini kabul etti. Sanığın gerçekten suçsuz olduğuna ikna oldu ve oğluna duyduğu öfkeyi başka bir çocuktan çıkarmaması gerektiğini fark etti. Yani mantıksal yaklaşım.

(Yorumu okuyorsanız lütfen siz de fikrinizi yazın. Bu iki ihtimalden hangisi olduğunu çözemedim daha.)

8) Jüri #6
Çok fazla analiz yapamadım ama diğerlerinin negatif davranışlarına karşılık sıralamada buraya koydum.

9) Jüri #7
Evet yine oyunu değiştirmesinin kanımca iki ihtimali olan bir jüri üyesi. Yine hangi ihtimal doğru bilmiyorum. Çoğu insan ondan nefret ediyor ama ben oy değiştirmesi üzerine yeni bir teori ürettiğim için doğru olma ihtimaline karşılık o kadar da nefret etmiyorum. Tartışmada fikri yoktu, kayıtsız ve ilgisiz biriydi. Bu can sıkıcı. Ama fikir belirtmemiş ve ilgisiz görünmüş olsa bile can kulağıyla dinlemiş olma ihtimali de var benim için. Jüri #7 oyunu neden değiştirdi?
1) Gerçekten maça yetişmek istiyordu. Zaten bu varsayılan sebep. Davayı umursamadı, çoğunluk suçsuz verince daha çabuk gidebileceğini düşündü ve kendisi de o yönde oy kullandı.

2) (ki bu ihtimal benim için daha baskın) Bence Jüri #7 gerçekten çocuğun suçsuz olduğuna ikna oldu fakat fikrini değiştirdiğini kabul edecek yüreği yoktu. Katılmak, dahil olmak ve fikir belirtmek istemiyordu. Kendine fikir değiştirmeyi, oy değiştirmeyi yakıştırmadı çünkü "suçsuz" oylarından en çok şikayet edenlerden biri oydu. İkna olduğunu kabul etmek yerine umarsız davrandı ve maç için oy değiştirdiğini düşündürttü.


10) Jüri #1
Tepkisiz kalsa da o kadar insanı yönetmek zor. Arabulucu oldu ve fikir belirtmese bile dikkatli bir dinleyiciydi.

11) Jüri #10
Saygısız bir Jüri üyesi. Tepki gösterildiği yerde çok rahatlamıştım. En çok onun ikna olmasına şaşırdım. Çocuğu büyüdüğü yerden vs vs yargıladı. Ondan nefret ediyorum.

12) Jüri #12
Davanın umrunda olduğunu zannetmiyorum. #7 bile daha çok önemsedi. Hiçbir şekilde dava için orada değildi. Her ne kadar sonlara doğru oy değiştirse de kendisi fikri çabuk değişen bir insan. Onda başkalarının fikirlerini çabuk benimseme görüyorum. Katiyen reddettiği konularda bile ikna edilmeye açık. Kendi fikirleri yok. Silik bir insan. Ayrıca egoist.

(Çok yordu bu yazı. Saat sabah 5. Umarım okursun.)

[vVes]

Mühendislik okudugum zamanlarda, film bize odev olarak verilmisti. Ne okudugunuz onemli degil, bence her ogrenciye izletilmesi gereken film. Paylasim icin tesekkurler

[neo_]

Siz gelince Youtube'un kalitesi artıyor, sizin video attığınızı görünce günüm güzelleşiyor ve kendime videolarınızla beraber farklı bir bakış açısı katıyorum iyiki varsınız ⭐

[witchbetelgeuse]

Bir konuyu anlatırken sadece o konudan gitmek yerine başka şeylerden de bahsederek ufkumuzu genişletmeniz kanalın en sevdiğim yönü. Ve bunu yaparken fazla dağıtmıyorsunuz. Mükemmel ya!

[samett]

“Bir suçsuzu cezalandırmaktansa on suçluyu affetmek daha iyi ! Varsın başka milletler salt kanun maddelerine dayanarak hüküm versinler. Biz ruha, öze yönelip bahtsızları kurtarmaya, kalkındırmaya çalışalım.”
-Dostoyevski

[saul]

Videoların bir belgesel tadında.
Hayvan çiftliği felsefesini merakla bekliyoruz...

[witchbetelgeuse]

OHA BEN BUNU DAHA ÖNCE YORUMLARA YAZMIŞTIM! ÇOK TEŞEKKÜRLER. Felsefe öğretmenimiz bunu ödev olarak vermişti. Daha ilk derslerimizdi ve felsefeye karşı ön yargılarım vardı fakat filmi izledikten sonra bakış açım değişti kesinlikle nefes kesiciydi. Tek mekanda çekilmiş ve siyah beyaz olmasına rağmen günümüzde çekilen çoğu yüksek kaliteli filme bin basar.
Felsefeye merakım bu film sayesinde arttı ve daha sonra bu merak sayesinde bu kanalı keşfettim ve felsefe dersine karşı ön yargılarım tamamen ortadan kalktı.
Öğretmenimiz bir teneffüste beni yanına çağırmıştı ne olduğunu sorduğumda sadece sohbet etmek istediğini söylemişti. Sohbet ederken konulara olan yaklaşımımı çok beğendiğini, mesela dindar olsam da konulara sanki hiçbir dini seçimim yokmuş gibi bakabildiğimi söylemişti. O günden sonra kendime güvenim arttı ve üzerimdeki sosyal fobi zamanla daha da azalır oldu her şeyi bu filme ve bu kanala borçluyum. İyi ki varsınız. Kendi ekonomim olsaydı ilk para yatıracağım kanal burası olurdu. Gelecek çalışmalarınızı dört gözle bekliyorum. Sağlıcakla kalın.

[elmirataman]

Zamanında vakit ve hevesim olduğunda izleyip bir şeyler öğrendiğim için şanslı hissediyorum, şimdi tekrar izlemeye vaktim yok. Bence her kes en az bir kere bu filmi izleyip ders çıkarmalı. Jüri, hakim olmayabiliriz, ama sonuçta hepimiz yaşam boyu istemesek de birilerini yargılıyoruz.

[wrlxrsm]

Bu işi bırakma sakın, YouTube Türkiye nin belki de en anlamlı kanallarından

[ItsAtakan]

Geçen ay bu filmi seyretmiştim, gerçekten 12 jurinun konuşmasını felsefik bir tartışma dinler gibi dinledim. Müthiş bir filmdi. Videosunu yapman iyi oldu, tam üstüne iyi geldi. Eline sağlık, sağlam tespitler yapmışsın, videonun editi falanda ilginç olmuş temaya uymuş.

[Gökdeniz-q]

Carl Jung'un dediği gibi: "Düşünmek zor bir sanattır onun için çoğunluk tek karar verir."

[tugra]

Okulda okadar kötü ve teorik bir felsefe veriliyorduki kusasım geliyordu taa ki senin kanalıni keşfedene kadar sayende kitaplara farklı (anlam odaklı yaklaşımı öğrendim) aslında felsefenin göründüğü gibi olmadığını anladım bunu anladıktan sonra hayata bakışım bile değişti örneğin yksye hazırlanıyorum ve önceden adam akıllli okuyamayıp geçtiğim paragrafları şimdi içselleştirerrk okuyorum ve bu durum baya bir yükselti beni teşekûrler..kanalının dahada büyümesi dileğiyle bana çok şey kattın....

[dalgalhoskulos]

Kardeşimmm kalitenin dibine vuruyorsun başarılarının ve videolarının devamı dileğiyle düşüncelerimize değer verip düşünce katmanda ayrı bir güzellik katıyor videolara eline sağlık

[mujdatzorbey]

Öncelikle bu güzel analiz için teşekkürler. Fazla uzaklara açılmaya gerek yok. İslâm'da adalet-i mahza (tam ve mükemmel adalet) ve adalet-i izafiye (göreceli adalet) kavramları mevcuttur. Adalet-i mahza der ki: Bir insanın hakkı, velev ki bütün insanlar için bile olsa, feda edilmez. Nasıl ki bir gemide dokuz masum, bir cani olsa, o gemi, masumların hayat hakkı için batırılamaz. Hatta bir gemide dokuz cani, bir masum dahi olsa, o birtek masumun hayat hakkı için, o gemi yine batırılmaz. Bunun için Hazreti Ali (K.V.)'nin hilafetinin başına gidersek, Hz.Osman'ın (R.A.) katillerinin bir an önce bulunması için Hz.Ali'den bütün şüphelileri yakalatıp, cezalandırılması istenir. Hz.Ali ise adalet-i mahzayı uygular ve suçu sabit olana kadar bütün şüpheliler masumdur görüşüyle hareket eder.
Adalet-i izafiye ise çoğunluğun selameti için bir ya da bir grup şüpheli velev ki masum dahi olsalar feda edilebilir anlayışındadır. Çoğunluğun rahatını önceler, ferdi feda eder. Yalnız burada en önemli husus, eğer adalet-i mahzanın uygulanmasına imkan kalmamışsa, adalet-i izafiyye uygulanabilir, aksi takdirde bu zulümdür, cinayettir vs.
Vesselam "Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez! (İsra Suresi, 17/15)"

[mertdall]

Bu filmi bana arkadaşım tavsiye etmişti. Tavsiye ederken siyah-beyaz bir film olduğunu, tek mekanda geçtiğini söylemişti ve çok ön yargılı bir şekilde izlemeye başladım. Fakat bu inanılmaz eseri gözümü kırpmadan, tek nefeste izledim diye bilirim. Diyagloglar ve karakterlerin motivasyonları çok çok iyi. İzlemeyen varsa hiç düşünmeden içeceğini, cipsini hazırlayıp izlesin. Ayrıca film sizi birçok kez karakterlerin yerine koymanızı sağlıyor ve çok fazla yerde empati yapabiliyorsunuz. Muazzam bir başyapıt: 12 Kızgın Adam

[berrak]

Lise 2 de öğretmenimizin izlettiği o eğlenceli film. Polisiye/Dedektif romanlarını filmlerini sevmeme rağmen sıkıcı olacak diye ayak direyip izlememiştim fakat izledikçe kendimi ben de jürilerle suçluyu ararken bulmuştum. Mutlaka izleyin çok keyifli ve düşündürücü bir film, her saniye mantık yürüttüğünüz için hikayeye dahil olmuş gibi hissediyorsunuz.

[av.uzeyirpekdogan]

bu video hukuk fakültelerinde mutlaka izletilmeli. Hatta mevcut ceza hakimlerine, savcılara, kolluk kuvvetlerine, infaz koruma memurlarına ve hatta herkese...
Sosyal medya yargısı da izlese fena olmaz!!!!