Ayasofya Açılacak! - Necip Fazıl Kısakürek

preview_player
Показать описание
BEKLEYİN GENÇLER...

Ayasofya’yı kapalı tutmak, bu toprağın üstündeki 30 milyon ve altındaki 30 milyar Türk’ün semaları tutan lanetine hedef olmaktır. Hissedemiyorlar…

Ayasofya’yı kapalı tutmak, Allah’a sövmeye, Kur’an’a tükürmeye, Türk tarihini kubura atmaya, Türk iffetini kirletmeye, Türk vatanını esir etmeye denk bir suçtur. Niçin bu yakıcı, kavurucu, kül edici gerçeği ortaya dökemiyoruz.

Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem; fakat Ayasofya açılacak!.. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler.

Ayasofya açılacak… Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün manalar, zincire vurulmuş kan revan içinde masumlar gibi, ağlaya ağlaya, üstünü başını yırta yırta onun açılan kapılarından dışarıya vuracak!.. Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik etmiş sanılan kötülerle, kötülük etmiş sanılan iyilerin gizli dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek…

Ayasofya açılacak!.. Bütün değer ölçülerini, tarih hükümlerini, dünyalar arası mahsup sırlarını, her iş ve her şey hakkındaki gerçek miyarları çerçeveleyici aziz bir kitap gibi açılacak…

Allah tarafından mühürlenmiş kalplerin kapısını mühürlediği Ayasofya, yine onların aynı şekilde mühürlemeye yeltenip de hiçbir şey yapamadığı, günden güne kabaran akınını durduramadığı ve çığlaşacağı günü dehşetle beklediği mukaddesatçı Türk gençliğinin kalbine eş açılacak…

Ayasofya’yı, artık önüne geçilmez bir sel, bu sel açacak…

Bekleyin gençler!.. Biraz daha rahmet yağsın… Her yağmurun arkasında bir sel vardır…

Hepimiz şöyle diyelim, “O selin üstünde bir saman çöpü olsam daha ne isterim”. Gençler, kayaları biçecek, ormanları tıraş edecek ve betonarmeleri söküp götürecek olan bu sel yakındır. Allah, mukaddes zatının ve resulünün dostlarıyla beraberdir…

29 ARALIK 1965
NECİP FAZIL KISAKÜREK
M.T.T.B. KONUŞMASI

Müzik: Evgeny Grinko
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

☝️☝️☝️ Ruhun şadolsun üstad!!! O gün bize nasib oldu.

kisakissa
Автор

Bir nesli uçuruma gitmekten kurtaran üstad, biz senden razıyız Allah da senden razı olsun inşallah.

ahmetasil
Автор

Üstadım ruhuna müjdeler olsun inşAllah o güzel güne bir kaç gün kaldı☝

gonulcolak
Автор

" Evet, Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada İslamiyet'in sadası olacaktır."
Bediüzzaman said nursi

hamzaturgud
Автор

2005 yılında aylayarak çıktığımız o yerden 2021 de gülerek ve namaz kılarak çıktık şükürler olsun

haticeyasskaya
Автор

Mekanı cennet olsun yattığı yerde Nur olsun inşaallah

halime
Автор

Bugün 86 yıllık zulmün bittiği ve bu zulme imza atan zihniyetin yıkıldığı büyük gündür.

Keşke bu günleri görebilseydin

Rabbim Rahmet eylesin. Mekanın cennet olsun.

karadayikaraday
Автор

Hayatımda kıldığım en güzel Cuma namazı Ayasofyanın açılışında idi o taşlar bulutlar gibi yumuşaktı

NevfelSayn
Автор

"Bu millete iyilik etmiş kötülerle
Kötülük etmiş sayılan iyiler..." 👏

b.a.
Автор

Necip Fazıl Kısakürek, 29 Aralık 1965’te M.T.T.B. (Milli Türk Talebe Birliği) çatısı altında Ayasofya için özel bir metin hazırlamış ve bunu yüzlerce kişi önünde okumuştu. Bu hitabe daha sonra Büyük Doğu Yayınları’ndan çıkan Hitabeler kitabında yayınlandı; ancak bazı sebeplerden dolayı bu hitabenin tamamı kitaba koyulmamıştı. İşte, günümüze dair mesajlarla dolu, eksik kısımlarıyla birlikte Necip Fazıl’ın Ayasofya Hitabesi…

Necip Fazıl’ın Ayasofya Hitabesi -

“Bana öyle geliyor ki; yalnız manayı anlasak, yalnız onu yerine getirebilsek, Ayasofya’nın kapıları sabır taşı gibi çatlar, kendi kendisine açılır. İsterse açılmasın; ondan sonra her şey, küçük bir tatbikat işinden ibaret kalır.

Biz kimden, neyi istiyoruz…

Yemen’den Viyana’ya, Fas’tan Kafkasya’ya kadar en aşağı 10 milyon kilometre karelik bir zemin üzerinde… Evet, böyle bir zemin üzerinde… Atalarımızın… Ata derken halimize bakıp başımızı dövdüğümüz nur insanların… Tohum atarcasına her tarafa serptiği kubbelerden birini… 700 bin kilometre kareye indikten ve bu hâlin ismine millî kurtuluş dedikten sonra… Evet, bütün bunlardan sonra… Toprağı kaybedilmiş kubbelerden birini mi istiyoruz?

İnsana gülerler!.. Herhangi bir yıldızda bu türlü iddialara girişen milletleri sürecek bir tımarhane olsa, bizi oraya sürerler.

Âlemde, cüceleşmiş devlerin, eski rollerini takınmasından daha çirkin bir tablo yoktur.

“Cüceleşmeyeydin! Şimdi devin hakkından nasıl bahsediyorsun?” derler böyle insanlara ve milletlere!..

(Dinleyiciler içinden gürültü gelince: “Efendim ben hep irticâli konuşuyorum, biliyorsunuz. Bunu mahsus yazdım ki, tek tek damla damla süzülsün. Hayatımın mühimce bir eseri olduğuna kaniyim. Ve mazbut olması da lazım; çünkü Ayasofya nazik bir mevzu…”)

Evet, sevgili gençler; bir manzumemde söylediğim gibi, kellelerimizi tırnaklarımızla yerinden söküp iki dizkapağımıza yerleştirmenin, sonra ikinci bir başla onu seyretmenin artık günü geldiğini kabul edelim ve avaz avaz haykıralım ki; bizi, şiltesi üç kıtayı kaplayan devi cüceleştirdiler. Sonra ona iki santim boy ilâve edip, Batının bat pazarı veya bit pazarı elbiselerini giydirdiler. Peşinden “İşte sana lâyık özgürlük ve uygarlık budur!” dediler.

Bu bakımdan Ayasofya… Bakın nedir bu bakımdan Ayasofya?

Bizi bu hâle getiren, annemizin cennet kokulu başörtüsünü sarhoş kusmuğuna bez diye kullanan, ahlâkımızı Paris’in dünya çapındaki Şabane kerhanesinden daha aşağıya düşüren, millî kültürümüzü çöplüğe ve millî iktisadımızı kumarhaneye çeviren, zekâmızı maymunlaştıran ve kalbimizi kanserleştiren, tarihi 126 yıllık cereyanın, kendi öz evimizde, yüzümüze kapadığı oda, ruh ve mukaddesat odamız… Ayasofya budur!

126 yıl boyunca, dışardan Batı emperyalizmasının, içerden de onların sâdık ajanları sıfatıyla kozmopolitlerin, Yahudilerin, dönmelerin, masonların ve nihayet hepsinin birden ana sermayesi ve gönüllü fedaisi halinde; adı Türk, küfür tip ve zümrelerinin idare ettiği bu cereyan, Ayasofya’yı müzeye çevirmekle, sağlık müzelerindeki balmumundan frengili suratlar şeklinde, Türkün öz ruhunu müzeye kaldırmış oldu.

Frenk kelimesinden gelen “frengi” ismine dikkat ediniz! Veya frengî ismine dikkat ediniz. Türkün mukaddesatına frengili bir surat gibi bakan bu insanlardır ki, “frengi”nin ta kendisidirler ve ciğerlerine kadar frengilidirler!

Şairin; “Şâyestedir denilse, âlem senin mezarın…” dedikten sonra; Abdülhamk Hamid söylüyor, “Hâlâ gelir zeminden tekbir-i zâr-u-zârın…” diye belirtmeye çalıştığı; dâva ve gayesi bakımından Büyük İskender ve Sezar’ı oda hizmetçiliğine kabul etmeyecek kadar üstün hükümdar, başbuğ ve aksiyon adamı Fatih, İstanbul’u fethedip onun kalbi Ayasofya’da namazını edâ ettiği zaman, Cenubî Fransa’da kırılmış, Viyana’da Batıyı tekrar dişleyecek olan İslâm taarruz kıskacının mihver çivisini eline geçirmişti.

Ayasofya işte bu incecik mildir, bu çividir. Onu İslâm kıskacına yerleştiren Fatih Sultan Mehmed’dir; ve eğer ondan sonra kıskaç kapatılamadıysa suç kapatamayanlardadır. Fatih’e düşen şerefse, erişilir soydan değildir. Kendisinden sonra, Kanunî Sultan Süleyman gibi, iyi ve kötü arasındaki ayırıcı çizgiden başka bir şey olmayan meccanî, bedava ihtişam kahramanı, karaların ve denizlerin yüce hakanına kadar süren muazzam aksiyonda en büyük hız payı, yine Fatih’indir. Kanunî devrinde teşekkül eden büyük ahenk tablosunun unsurları, Ebussuud Efendi gibi şeyhülislâm, Sokollu gibi sadrazam, Baki gibi şair, Sinan gibi mimar ve Barbaros gibi amiral, sadece ve sadece Fatih’in hareket noktasına bu mili yerleştirdiği kıskaç yüzü suyu hürmetine yetişmiş büyükler…

Tarihimizde, Fatih’ten başka her hükümdarın aksiyonu, isterse vatana eklediği toprak Fatih’inkinden bin misli fazla olsun, ulvî kemâl ve noksansızlık bakımından tamam olmaktan uzaktır. Yalnız Fatih’tedir ki, kendi zaman ve mekânına göre, dâva hedefi, muhteşem ve muazzam bir tamamlık içinde göze çarpıyor.

İşte bütün bunları sembolize eden, remzlendiren de doğu ve batı dünyalarının kavşak noktası, cihanın en güzel beldesi İstanbul ve onun kalbi Ayasofya…

Salîbin ağırlığından kurtarılıp, hilâlin kanatlarıyla kendisine gök kubbe yolu açılan, böylece 20. asır dünyasına gerçek medeniyet ve ebediyet mimarisinin ne olduğu kendisiyle gösterilen, Batı aklı ve Doğu ruhunu birleştirici, eski Bizans eseri ve yeni tekbir yuvası tarihi kubbedir…

Demek ki Ayasofya; ne taş ne çizgi, ne renk ne hacim, ne de bütün bunların madde senfonisi; sadece mana, yalnız mana…

İstanbul’daki Süleymaniye, Edirne’deki Selimiye, bunlara karşılık da Roma’daki Sen Piyer, Paris’teki Notrdam, bizde ve onlarda daha niceleri, madde ve hattâ gayelerine bağlı mana kıymeti olarak, Ayasofya’nın eşik taşına bile denk olamaz. Zira bunlardan her biri, kendi gayesinin tabiî şartları içinde, tek taraflı olarak yükseltilmiş bir eserler… Ayasofya ise bunların yanında bir kümes bile olsa, öyle bir nasibin sahibi ki; ne madde, ne de tek taraflı mana ölçüsüyle ona varmak kabil değildir… Ayasofya, (yavaş yavaş okuyacağım bu cümleyi, hece hece…) Ayasofya, bir mananın zıt manaya taarruz ve onu zebun edişinin, bütün dünyada eşi olmayan âbidesidir… Öbürleri belli başlı ruh içinde birer mekân da, Ayasofya mekân içinde ruh; zıt mekânda galip ruh… Yeryüzünde çok kilise camiye ve nice cami kiliseye çevrilmiştir ama böylesi, tarihi şartları bakımından tektir.

IIAlparslan
Автор

şu adamı dinlerken ruhum duruluyor işi gücü bırakıp her bir sözünde mana arıyorum ruhun şad olsun üstadım senden 10 tane olsaydı şu ülkede yeterdi.

emrekoprulu
Автор

0:56 da bu millete iyilik etmiş sanılan kötüler yavaş yavaş anlaşılmaya başlandı gerçek ileri görüş budur

krkt-omerfaruk
Автор

Üstadım Allah gani gani razı olsun senden Mekanın cennet olsun inşallah sayılı günler kaldı açılmasına ayasofya cami

orhanerten
Автор

Rabbimizin karşında mahcup olmayalım INŞALLAH

kayip_hikmet
Автор

Hep hayal ederdim ilk cuma namazını kılmaya. Ben Almanya'da yaşıyorum. Eğer bu Corona dönemi açılırsa hem çok sevinecem ve çok üzülcem. Şu an Almanyaya geri döndümü 2 hafta karantina var. Işimden olurum diye korkuyorum. Izin flnda vermezler. İnşallah açılsın da bende hayırlısıyla ilk cuma namazında bulunabilirm Allah'ın izniyle. Bana dua edin kardeşlerim.

alikerim
Автор

Ve Aleyküm Selam Ve Rahmetullah üstadım. Allah rahmet eylesin. Allah Ayasofya'yı kıyamete kadar camii olarak muhafaza etsin. Amin.

sondarbe
Автор

bu video bu güne kadar neredeydi... paylaşımda emeği geçenleri tebrik ederim...
Öylesine açılacak ki... önüne geçilmeyecek sel gibi açılacak... hey mübarek ne güzel anlatmışsın ve ne kadar öngörülü Değerlermiş siniz...
Allah Kabrini Nur eylesin...

Cayhanem
Автор

Ustat!
Ayasofya açıldı
Hem de 24 temmuzda
Lozan ve 2. Mesrutiyet yil dönümünde
Erdoğan acti
Siirtte siir okudugundan dolayi cezaevine girişinin yil dönümünde!
Allah rahmet eylesin
Ruhun şad olsun!

buraksaglam
Автор

Üstadın sözlerinin muhatabı olmak ve bu selde bir damla olmak... Elhamdülillah!

gokhanbayar
Автор

Yarattığı varlıklar sayısınca Rabbime hamdü senalar olsun.Elhamdulillah.

ozlemzuleyhaergun