filmov
tv
Aksed - Özgür Köktürk - Sessiz Ağıt

Показать описание
SESSİZ AĞIT
Şiir ÖZGÜR KÖKTÜRK
Seslendiren: İBRAHİM ALGAN
Video Düzenleme ZAN®YAPIM
Aksed Sanat Sunar
SESSİZ AĞIT
Çıkmazındayım son yangının
Şiir saldım sessizliğin ortasına
Gece yarısına gün bıraktım
Yarasını feryatlarla sardım umudun...
Dem bu dem yağmura
Yılgın sürüncemelere tutsak gök
Bütünlüyor esrik rüzgâr şarkısını
Tütüyor zaman alev alev...
Hükmü şecaat bir bozgundayım
Düşlerim yankılanır çiğ ufuklarda
Yangısında eskiyen aksi sedâ
Küf tadında yaşamak
Sere serpe ölmek var
Sevmek doludizgin
Hazana sevdalı yapraklarca unutulmak...
Zehir zemberek bir küfür dilimde
Bedelsiz sunulurken körpe canlar toprağa
En görkemli sanem paramparça
En düşbaz uyku çırılçıplak
Bağrında meşaleler yanarken cesetlerin
İkrardan mıdır ki susmak! ?
Adıdır direncin yürekteki göç
Hınca kenetli diş
Şafağa öykünen kara ufuk
Adı “uzak” olan yakın ülke
Kanayan çocuk...
Islak kibritlerle tütsülüyorum göğü
Şimdi öfke daha hırçın
Daha asi hüzün
Yüzlerde parçalanan güz
Şavkındaki göz yaşı ayın
Süzülürken mevsimin gölgesi
Benzim benzin rengi
Terim kül...
Akbabalar da söyler ayrılık şarkısını
Kan da kurur ağlayan duvarlarda
Islık susar
Keskin kokulu yurt
Beyrut...
Yol ayrımındayım insan olmanın
Yoksul kelimeler tutuyor çarmıhtaki kuşları
Cünüp postallar giriyor mâbedime
Sabrımı sınıyor kanlı deniz
Gülüşümün hâlesini kestim
Savrulan bir çığlık yelkeninde
Filistin...
Dalgın coğrafyada saklı cesedim
Sapanımın ucunda özgürlük kaldı
Tutuştu
Yandı...
Özgür KÖKTÜRK
Şiir ÖZGÜR KÖKTÜRK
Seslendiren: İBRAHİM ALGAN
Video Düzenleme ZAN®YAPIM
Aksed Sanat Sunar
SESSİZ AĞIT
Çıkmazındayım son yangının
Şiir saldım sessizliğin ortasına
Gece yarısına gün bıraktım
Yarasını feryatlarla sardım umudun...
Dem bu dem yağmura
Yılgın sürüncemelere tutsak gök
Bütünlüyor esrik rüzgâr şarkısını
Tütüyor zaman alev alev...
Hükmü şecaat bir bozgundayım
Düşlerim yankılanır çiğ ufuklarda
Yangısında eskiyen aksi sedâ
Küf tadında yaşamak
Sere serpe ölmek var
Sevmek doludizgin
Hazana sevdalı yapraklarca unutulmak...
Zehir zemberek bir küfür dilimde
Bedelsiz sunulurken körpe canlar toprağa
En görkemli sanem paramparça
En düşbaz uyku çırılçıplak
Bağrında meşaleler yanarken cesetlerin
İkrardan mıdır ki susmak! ?
Adıdır direncin yürekteki göç
Hınca kenetli diş
Şafağa öykünen kara ufuk
Adı “uzak” olan yakın ülke
Kanayan çocuk...
Islak kibritlerle tütsülüyorum göğü
Şimdi öfke daha hırçın
Daha asi hüzün
Yüzlerde parçalanan güz
Şavkındaki göz yaşı ayın
Süzülürken mevsimin gölgesi
Benzim benzin rengi
Terim kül...
Akbabalar da söyler ayrılık şarkısını
Kan da kurur ağlayan duvarlarda
Islık susar
Keskin kokulu yurt
Beyrut...
Yol ayrımındayım insan olmanın
Yoksul kelimeler tutuyor çarmıhtaki kuşları
Cünüp postallar giriyor mâbedime
Sabrımı sınıyor kanlı deniz
Gülüşümün hâlesini kestim
Savrulan bir çığlık yelkeninde
Filistin...
Dalgın coğrafyada saklı cesedim
Sapanımın ucunda özgürlük kaldı
Tutuştu
Yandı...
Özgür KÖKTÜRK