filmov
tv
Erzurum Yakutiye Çifte Minareli Medrese - Dr. Murat

Показать описание
Çifte Minareli Medrese Erzurum'a gelen yerli yabancı herkesin mutlaka gezdiği artık şehrin en önemli sembolü haline gelen bir Selçuklu eseridir. Medrese hemen arkas kımına bitişik kümbet ile bir bütün olup, kümbet boyut olarak Erzurum şehir merkezinde bulunan en büyük kümbettir. Çifte Minareli Medrese, Erzurum Ulu Camisinin hemen yanıbaşındadır.
Çifte Minareli Medrese'nin 13'üncü yüzyılın sonlarında yaklaşık olarak 1253 yılında yaptırıldığı kabul edilmektedir. Büyük Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat'ın kızı Hundi Hatun (Hüdâvent Hatun) veya İlhanlı hanedanı üyelerinden Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile adına Hatuniye Medresesi de denilmektedir.
Yaklaşık 35x46 metre boyutlarında olan medrese iki katlı, dört eyvanlı ve açık avlulu medreseler grubunun en önemli örneğidir. 26x10 metre ölçülerindeki avlusu, dört yönden revaklarla çevrilidir. Avlunun her iki tarafında öğrenci ve öğretmen odaları sıralanmaktadır.
Medresenin zemin katında on dokuz, birinci katında ise on sekiz odası bulunmaktadır. Girişin batısındaki kare mekân, mescid olarak kullanılmıştır. Güneyde ana eyvanla birleşen, altında mumyalığı bulunan kümbet, Anadolu'da çağdaşları arasındaki en büyük türbe olma özelliğine sahiptir. Gövdesi on iki köşeli olan kümbet dıştan külah, içten kubbe ile örtülüdür. Saçağı, süsleme şerit ve silmelerle bezenmiştir.
Çifte Minareli Medrese'nin özellikle taç kapısında bulunan bezemeler, Selçuklu taş süslemesindeki derinliğin ve estetik anlayışın muhteşem örneklerini oluşturmaktadır. Bezemelerde ağırlıklı olarak bitkisel ögeler kullanılmıştır. En çok palmet ve rumi motifleri kullanılırken, her ikisinin de birbiri ile uyumu dikkat çekmektedir.
Taç kapının batı tarafına Orta Asya Türkleri'nin simgesi olan çift başlı kartal, ağzı açık iki yılan ve dilimli yapraktan oluşan hayat ağacı işlenmiştir.
Doğu tarafında bulunan simetriğinde ise yaprak ve kartal işlemesi yer almamaktadır. Taç kapının iki yanında yükselen sırlı tuğla ve tuğla ile örülü, motiflerle bezeli minarelerin boyu 26 metredir. Minarelerde turkuaz rengiyle dikkat çeken panonun içinde Arapça "Allah" yazmaktadır.
Medresenin ve iç kısımda bulunan kümbetin giriş kapıları başta olmak üzere; medrese mimarisinde yer alan önemli ve değerli parçalar, Rusların Erzurum’u işgali dönemlerinde Ruslar tarafından yerlerinden sökülerek Rusya'ya götürülmüştür. Özellikle Medresenin kümbet üst kat giriş kapısı yan duvarlarındaki tahribat, esere ne ölçüde zarar verildiğinin göstergesidir. Ayrıca Kümbet üst kat kısmında ( bu kısımda dönemin müderrislerine ait mihrab görünümünde her birisi için köşeler de mevcuttur) tavandan aşağı sarkıtılan oldukça büyük ve uzun birbirine geçmeli sert mermerden yapma zincir de sökülmüştür. Sadece en baştaki tavana bağlı halka yerindedir. Buradan sökülen çini ve oyma taş motifler Leningrad müzesinde sergilenmektedir.
Osmanlı Devletinin ilk dönemlerinde unutulan ve harap hale gelen medrese yine Osmanlı padişahlarından 4. Murad tarafından tamir ettirilmiştir. Daha sonraları uzun bir süre "tophane" olarak kullanılan medrese, 1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi, günümüzde ise hem müze hem de resim sergi salonu olarak hizmet vermektedir.·
Çifte Minareli Medrese'nin 13'üncü yüzyılın sonlarında yaklaşık olarak 1253 yılında yaptırıldığı kabul edilmektedir. Büyük Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat'ın kızı Hundi Hatun (Hüdâvent Hatun) veya İlhanlı hanedanı üyelerinden Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile adına Hatuniye Medresesi de denilmektedir.
Yaklaşık 35x46 metre boyutlarında olan medrese iki katlı, dört eyvanlı ve açık avlulu medreseler grubunun en önemli örneğidir. 26x10 metre ölçülerindeki avlusu, dört yönden revaklarla çevrilidir. Avlunun her iki tarafında öğrenci ve öğretmen odaları sıralanmaktadır.
Medresenin zemin katında on dokuz, birinci katında ise on sekiz odası bulunmaktadır. Girişin batısındaki kare mekân, mescid olarak kullanılmıştır. Güneyde ana eyvanla birleşen, altında mumyalığı bulunan kümbet, Anadolu'da çağdaşları arasındaki en büyük türbe olma özelliğine sahiptir. Gövdesi on iki köşeli olan kümbet dıştan külah, içten kubbe ile örtülüdür. Saçağı, süsleme şerit ve silmelerle bezenmiştir.
Çifte Minareli Medrese'nin özellikle taç kapısında bulunan bezemeler, Selçuklu taş süslemesindeki derinliğin ve estetik anlayışın muhteşem örneklerini oluşturmaktadır. Bezemelerde ağırlıklı olarak bitkisel ögeler kullanılmıştır. En çok palmet ve rumi motifleri kullanılırken, her ikisinin de birbiri ile uyumu dikkat çekmektedir.
Taç kapının batı tarafına Orta Asya Türkleri'nin simgesi olan çift başlı kartal, ağzı açık iki yılan ve dilimli yapraktan oluşan hayat ağacı işlenmiştir.
Doğu tarafında bulunan simetriğinde ise yaprak ve kartal işlemesi yer almamaktadır. Taç kapının iki yanında yükselen sırlı tuğla ve tuğla ile örülü, motiflerle bezeli minarelerin boyu 26 metredir. Minarelerde turkuaz rengiyle dikkat çeken panonun içinde Arapça "Allah" yazmaktadır.
Medresenin ve iç kısımda bulunan kümbetin giriş kapıları başta olmak üzere; medrese mimarisinde yer alan önemli ve değerli parçalar, Rusların Erzurum’u işgali dönemlerinde Ruslar tarafından yerlerinden sökülerek Rusya'ya götürülmüştür. Özellikle Medresenin kümbet üst kat giriş kapısı yan duvarlarındaki tahribat, esere ne ölçüde zarar verildiğinin göstergesidir. Ayrıca Kümbet üst kat kısmında ( bu kısımda dönemin müderrislerine ait mihrab görünümünde her birisi için köşeler de mevcuttur) tavandan aşağı sarkıtılan oldukça büyük ve uzun birbirine geçmeli sert mermerden yapma zincir de sökülmüştür. Sadece en baştaki tavana bağlı halka yerindedir. Buradan sökülen çini ve oyma taş motifler Leningrad müzesinde sergilenmektedir.
Osmanlı Devletinin ilk dönemlerinde unutulan ve harap hale gelen medrese yine Osmanlı padişahlarından 4. Murad tarafından tamir ettirilmiştir. Daha sonraları uzun bir süre "tophane" olarak kullanılan medrese, 1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi, günümüzde ise hem müze hem de resim sergi salonu olarak hizmet vermektedir.·
Комментарии