filmov
tv
Başa Gelen Her Ne Musibet Varsa.. Kendi Ellerimizle Yapıp Ettiklerimiz Yüzündendir..
Показать описание
Allah'ın Resulü (SAV), Hz Aişe'nin anlatımıyla. Diyor ki;
Eğer ki rüzgar biraz sert esse, işler biraz ters gitse, tabi bir afet alameti sezilse, Resülullah (SAV) bizi de öncekiler gibi helak eder misin YA RABB diye.. Bundan tedirgin olurdu. Allah'ın azabından müminler emin olmazlar. Biz iyi kullarız Allah bize azap etmez diye bakmazlar, tam tersi günahlarını merkeze alır.. Onlara odaklanır. Ve Cenabı Hakkın ''ya bugün ya yarın, bize azap edeceği korkusu ile yaşarlar. Allah azze ve celle müminleri böyle tanımlamıştır.
Müminle rRabblerinin azabından tedirgin olan kimselerdir.
Muşfikûn demek : oldu olacak, bugün yarın Rabbimiz bize azap ede diye endişe eder. Her günün sonunda : Rabbim bugün de bana azap etmedi diye şükrederler. Halbuki nice günahlarımız vardı ama demkki Cenabı Hakk çoğunu affetti..
Size her ne musibet isabet ediyorsa, ellerinize kazandığından ötürü. Cenabı Hakk Çoğunu da affediyor. Tek tek hepsine ceza vermeye kalksa, hepsinden ötürü size musibet gelse baş edemezsiniz ki; çoğunu Cenabı Hakk affediyor. Bir kısmına karşılık musibet geliyor size. Bu ne demek? çok günahınız var demek. O kadar çok günahınız var ki.. Mevcut musibetler, başınıza gelenler günahlarınızın çok az bir kısmına karşılık geliyor. Bu Cenabı Hakk perspektifinden.
Kulun perspektifinden?
Kendisini günahsız gören, gelen musibetlerin hepsinin günahlardan ötürü gelme ilkesini doğru bulmayan, ''günahsız da olanlara da gelebilirmiş, çünkü kendisi günahsız ya.. Buna yol arıyor
Allah azze ve celle böyle söylüyor ve bizler kendi tecrübemizde , eğer günahlarımızı saklayıp gizlemeyeceksek ki zaten bunu biliyoruz..
Bize neyi hatırlattığının gayet iyi farkındayız : Siz günah işlemeyecek olsaydınız, Allah sizin yerinize günah işleyecek bir toplum yaratırdı.. Günah vakılarıyla ne kadar iç içe olduğumuzu yüzümüze vuran bir ifadedir bu. Bizim yanlışlar işlediğimiz bu süreçte, istilalarımıza vesile olan, zaten günahlarımızdan kaynaklı olan bu kötü şeyler gelir. Bu gelen musibetler de aslında yeni bir istilanın aracıdır. Yani ceza olduğu kadar, cezadan öte bizim için açılan bir fırsat alanıdır. Durumu doğru okuyabilecek miyiz? Yanlışlarımdan dolayı bu başıma geldi, Rabbim bana zulmetmiş değil. Yanlışı ben yaptım. Şu an karşı karşıya bulunduğum sıkıntılı durum da, benden kaynaklanıyor.
Hz Adem ve eşi ile dediler ki :
رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ
Rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn
“Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (A'raf 23)
Bu Hz Adem AS'ın yaklaşımıdır.. Rabbimiz, biz kendimize yanlış yaptık. Diyebilirlerdi ki, Ya Rabbi Sen bize yanlış yaptın. Ne işi vardı o ağacın orada? Niye bizde o ağaca karşı bizde merak uyandırdın? .... vs.. gibi nicelerini düşünün ki insanlar nicelerini mazeret olarak sunarak, şeytan gibi davranıyor insanlar. Ben sizi hatırlattım,uyandırdım , sakındırdım, bunun yanlış olduğunu, güzel olmadığını, çirkin olduğunu akledecek nice imkan verdim.. bugüne kadar bunu yığınla yaptın, her defasında hiçbirinden ötürü musibet göndermedim. Bunu kendin zaman içerisinde ibret alarak düzlesin diye ama sen bunu öyle bir noktaya getiredin ki, artık sen o yumuşak tedbirleri hep boşa çıkardın, şimdi senin hakkında sert tedbirleri Cenabı Hakk gönderiyor. Hem ferd ferd toplumda, hem de kollektif olarak bütün topluma uygular. Dolayısıyla toplumlar da Cenabı Hakka karşı sorumluluklarına sahip çıkmazlarsa, zaman sonra Allah azze ve celle onları, yumuşak ve ufak ufak gönderdiği tedbirleri boşa çıkarırlarsa, sert tedbirlerle onların uyanmasını ve vaziyeti doğru okuyarak Cenabı Hakka karşı sorumluluklarına sahip çıkmalarını sağlamak ister. Dolayısıyla bunların hepsi yüce yaradandan kullara yönelik bir çağrıdır. Bunlar da Allahın rahmetidir ki kulun uyanması içindir. Bu koşul değişiklikleri, ibtila sürecinde olan kişilerin ne olduğu ortaya çıkarır. İyilerin iyiliğini, kötülerin de kötülüğünü ortaya çıkarır.. Kalplerinde hastalık bulunanları.. .Bunlar zannettiler mi ki biz o sıkıntıları ortaya çıkarmayacağız. Diyelim ki bir konu ile ilgili bir sıkıntısı var kalpte... Cenabı Hakk, koşulları değiştirir, kulun o içinde o konuya karşı marazlı bulunan yanını dışa vurmak zorunda bırakır ki, dışarı vurduğunda kusuru fiilen işlemiş olsun.. Ya bundan vazgeçsin ya da bu yanlışıyla yüzleşsin.. Demekki koşullar değiştikçe bizim ne olduğumuz ortaya çıkar..
✔️Prof. Dr. Halis AYDEMİR
HECE KİTAP VE HİKMET DERNEĞİ - BURSA
DERSİN TAMAMI İÇİN
👇🏻👇🏻👇🏻
Eğer ki rüzgar biraz sert esse, işler biraz ters gitse, tabi bir afet alameti sezilse, Resülullah (SAV) bizi de öncekiler gibi helak eder misin YA RABB diye.. Bundan tedirgin olurdu. Allah'ın azabından müminler emin olmazlar. Biz iyi kullarız Allah bize azap etmez diye bakmazlar, tam tersi günahlarını merkeze alır.. Onlara odaklanır. Ve Cenabı Hakkın ''ya bugün ya yarın, bize azap edeceği korkusu ile yaşarlar. Allah azze ve celle müminleri böyle tanımlamıştır.
Müminle rRabblerinin azabından tedirgin olan kimselerdir.
Muşfikûn demek : oldu olacak, bugün yarın Rabbimiz bize azap ede diye endişe eder. Her günün sonunda : Rabbim bugün de bana azap etmedi diye şükrederler. Halbuki nice günahlarımız vardı ama demkki Cenabı Hakk çoğunu affetti..
Size her ne musibet isabet ediyorsa, ellerinize kazandığından ötürü. Cenabı Hakk Çoğunu da affediyor. Tek tek hepsine ceza vermeye kalksa, hepsinden ötürü size musibet gelse baş edemezsiniz ki; çoğunu Cenabı Hakk affediyor. Bir kısmına karşılık musibet geliyor size. Bu ne demek? çok günahınız var demek. O kadar çok günahınız var ki.. Mevcut musibetler, başınıza gelenler günahlarınızın çok az bir kısmına karşılık geliyor. Bu Cenabı Hakk perspektifinden.
Kulun perspektifinden?
Kendisini günahsız gören, gelen musibetlerin hepsinin günahlardan ötürü gelme ilkesini doğru bulmayan, ''günahsız da olanlara da gelebilirmiş, çünkü kendisi günahsız ya.. Buna yol arıyor
Allah azze ve celle böyle söylüyor ve bizler kendi tecrübemizde , eğer günahlarımızı saklayıp gizlemeyeceksek ki zaten bunu biliyoruz..
Bize neyi hatırlattığının gayet iyi farkındayız : Siz günah işlemeyecek olsaydınız, Allah sizin yerinize günah işleyecek bir toplum yaratırdı.. Günah vakılarıyla ne kadar iç içe olduğumuzu yüzümüze vuran bir ifadedir bu. Bizim yanlışlar işlediğimiz bu süreçte, istilalarımıza vesile olan, zaten günahlarımızdan kaynaklı olan bu kötü şeyler gelir. Bu gelen musibetler de aslında yeni bir istilanın aracıdır. Yani ceza olduğu kadar, cezadan öte bizim için açılan bir fırsat alanıdır. Durumu doğru okuyabilecek miyiz? Yanlışlarımdan dolayı bu başıma geldi, Rabbim bana zulmetmiş değil. Yanlışı ben yaptım. Şu an karşı karşıya bulunduğum sıkıntılı durum da, benden kaynaklanıyor.
Hz Adem ve eşi ile dediler ki :
رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ
Rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn
“Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (A'raf 23)
Bu Hz Adem AS'ın yaklaşımıdır.. Rabbimiz, biz kendimize yanlış yaptık. Diyebilirlerdi ki, Ya Rabbi Sen bize yanlış yaptın. Ne işi vardı o ağacın orada? Niye bizde o ağaca karşı bizde merak uyandırdın? .... vs.. gibi nicelerini düşünün ki insanlar nicelerini mazeret olarak sunarak, şeytan gibi davranıyor insanlar. Ben sizi hatırlattım,uyandırdım , sakındırdım, bunun yanlış olduğunu, güzel olmadığını, çirkin olduğunu akledecek nice imkan verdim.. bugüne kadar bunu yığınla yaptın, her defasında hiçbirinden ötürü musibet göndermedim. Bunu kendin zaman içerisinde ibret alarak düzlesin diye ama sen bunu öyle bir noktaya getiredin ki, artık sen o yumuşak tedbirleri hep boşa çıkardın, şimdi senin hakkında sert tedbirleri Cenabı Hakk gönderiyor. Hem ferd ferd toplumda, hem de kollektif olarak bütün topluma uygular. Dolayısıyla toplumlar da Cenabı Hakka karşı sorumluluklarına sahip çıkmazlarsa, zaman sonra Allah azze ve celle onları, yumuşak ve ufak ufak gönderdiği tedbirleri boşa çıkarırlarsa, sert tedbirlerle onların uyanmasını ve vaziyeti doğru okuyarak Cenabı Hakka karşı sorumluluklarına sahip çıkmalarını sağlamak ister. Dolayısıyla bunların hepsi yüce yaradandan kullara yönelik bir çağrıdır. Bunlar da Allahın rahmetidir ki kulun uyanması içindir. Bu koşul değişiklikleri, ibtila sürecinde olan kişilerin ne olduğu ortaya çıkarır. İyilerin iyiliğini, kötülerin de kötülüğünü ortaya çıkarır.. Kalplerinde hastalık bulunanları.. .Bunlar zannettiler mi ki biz o sıkıntıları ortaya çıkarmayacağız. Diyelim ki bir konu ile ilgili bir sıkıntısı var kalpte... Cenabı Hakk, koşulları değiştirir, kulun o içinde o konuya karşı marazlı bulunan yanını dışa vurmak zorunda bırakır ki, dışarı vurduğunda kusuru fiilen işlemiş olsun.. Ya bundan vazgeçsin ya da bu yanlışıyla yüzleşsin.. Demekki koşullar değiştikçe bizim ne olduğumuz ortaya çıkar..
✔️Prof. Dr. Halis AYDEMİR
HECE KİTAP VE HİKMET DERNEĞİ - BURSA
DERSİN TAMAMI İÇİN
👇🏻👇🏻👇🏻
Комментарии