Bozkırın tenekesi: Hasan Ali Toptaş

Hollywood'un ünlü yapımcısı Harvey Weinstein'in otel odalarında uzun yıllar boyunca kadın sanatçıları tacizleri Amerika'dan bütün dünyaya yayılan Me Too (ben de) hareketini başlatmıştı. 'Me Too' hareketinin özelliği kadınların şöhretine zenginliğine siyasi gücüne bakmaksızın tacizcilerini korkusuzca kamuoyuna ifşa etmesi.

Aslında 'yönetmenin yatak odasından geçmek' diye alaycı ve aşağılayıcı bir ......

[ABONE-OL]

Olayları baya araştırdım ve çıkardığım sonuç şu: Hasan abimiz ufak bir rüşvet karşılığında kadınların kitaplarının basılmasını sağlıyormuş. Sırf Hasan Aliye verdikleri için kitaplarının beş para etmemesinin bir önemi kalmıyor ve kitaplar basılıyor. Yani ablalarımızın kendilerine bastırmaları karşılığında Hasan Ali abimiz de onların kitaplarını bastırıyor. Ayrıce pek çok kadın da onun ününden yararlanmak için onunla oluyor. Bakın adam kendi statüsünü kullanmıyor kadınlar onun statüsünden yararlanmak istiyor. Bu ablalarımız da birbirlerinin arkalarından or. diyorlar birbirlerine. Sonra ne mi oluyor? Bu ablalarımız "Kız kardeşliğin" gücünü keşfediyor ve diyor ki ya Hasan Aliye ne gerek var bizler birbirimizi kayırarak da yükselebiliriz. Birbirlerine or diyen ablalar bir anda 40 yıllık kızkardeş oluveriyorlar. Ve geçmişte gönüllü olarak yaptıkları ve kadınlar açısından oldukça kârlı olan alışverişin adı bir anda "taciz" oluveriyor. Kızkardeşler bu "eril" sistemi tekelinde bulunduran pekçok yazara operasyon düznliyor "feminist yayımcılık sistemini" getirmek ve yayın tekelini kadınların eline vermek için. Yani yazıklar olsun hem Hasan abimize ki bu torpil sisteminin bir parçası oldu ve bir sürü edebiyat dahisi sırf kadın genital organına sahip olmadığı için tanınamadan yok oldu ve yazıklar olsun o kadınlara ki etlerini satarak mevki atladıkları sistemde pek çok gerçek yazarın hakkını yediler. Wattpad yazarları bile artık gözümde sizlerden daha değerli

[ramaramo]

İki yüzlü bir dünyada yaşıyoruz, düne kadar salt çok konuşulduğu için herkes okuyor, ben de okuyayım bir tartışma ortamı olursa kimseden geri kalmayayım, saikiyle okuyanlar, bu gün tüh nereden de okudum okumaz olaydım diyen tweetler atıyorlar . Nihat abi de "Bozkırın Tenekesi" diyor haklıymış valla keşke onu dinleseydik diyor. Günümüzde maalesef her üründe olduğu gibi edebi eserlerin de reklamı yapılıyor. Yazarlar ajanslarla çalışıyor. Bazı yazarların tek derdi eserlerinin çok satılması dolayısıyla eserlerinin geliriyle mutlu refah zengin bir hayat yaşamak olabilir ama herkesi aynı kefeye koyamayız, bunu hiç dert edinmeyen, sadece iyi bir eser vereyim derdinde olan yazarlarda vardır mutlaka, herkesi aynı kefeye koymak haksızlık olur. Ancak yayın evlerinin büyük bir çoğunluğunun tek derdi bastığı pazarladığı eserlerin çok satmasıdır. Çok satılsın ki varlığını idame ettirebilsinler, bunun için imza günleri yapılır, çeşitli röportajlar ayarlanır, kitap arka kapaklarına ünlü bir kişinin yazdığı görüşler basılır, özellikle yabancıların söyledikleri o yazarı övücü bir şeyler yazılır. Ör; Bir yabancı yazar "sırf Hasan Ali romanlarını okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer" demiş bu ve buna benzer sözler kullanılar. Şimdi tüm bunları yazara yıkıp o bir şişirilmiş balondur demenin de bir iler tutar tarafı yoktur. Okumayan okumasın ben edebi bir zevk aldığım sürece Hasan Ali' de okurum, Nihat Genç de okurum, bana küfretse bile eğer yazdıklarının bir değeri varsa okurum kimsenin fanı ya da düşmanı değilim.

[sevimekmekci]

Edebiyat eleştirisi için çok güzel yazı..
Türkiyede Resim heykel edebiyat şiir sinema tiyatro müzik eleştirmenleri olmadığı sürece Nihat abi, pespaye yayın evleri bu gibi maskeli kişileri, karanlık yüzlü kişileri çokkk pohpohlayacaklar ..

[JadeDesignCraft]

Okuduğunuz metnin ruhunu öldürmüşsünüz. Vurguda, tonlamada, telaffuzda sayısız hatalar var yani diksiyonunuz çok kötü... :(

[devrimuzuner]

Büyük bir efsaneyi bakalım yıkabilecek misiniz? :) ( Babası Trabzon'lu biri olarak bana, bu yazı çok komik geldi. :) )

[worldmusicfann]

abi sanat, iyi yazarlik kisilikten ayri degerlendirilmeli.