Geçeriz Dünyada Can ü Canandan

Показать описание

Bilenler bilir, çoğu zaman muhâtabın sorusuna hiç beklenmedik şekilde özlü bir cevap vermek uzun uzadıya konuşup, müzâkere ve münâzara yapmaktan çok daha te'sîrlidir...Buna hazırcevaplık denir ve her kula müyesser olmaz. Bu öyle Allah vergisi bir kâbiliyyettir ki muhâtabı ânında susturduğu gibi dinleyenleri de bir lahzada iknâ eder...

Muzaffer Efendi Hazretlerinin en mühim husûsiyyetlerinden biri de hazırcevaplığı idi... Efendi Hazretlerinin hâtıralarında bunun sayısız örnekleri vardır... Onlardan hemen aklıma gelen birisi şudur :

Efendi Hazretleri, ihvânı ile berâber ABD'ne gittiklerinde, halka açık olarak tertîb edilen zikir meclisleri daha çok büyük kiliselerde olurdu. Bir seferinde, yine büyük bir kilisede zikrullah yapıldıktan sonra sohbet faslında kilisenin başındaki râhip, Efendi Hazretlerine şu maksatlı soruyu sorar:
"Siz bizim kilisemizde güzelce ibâdetinizi yaptınız, peki biz İstanbul'a gelsek sizin câmilerinizden birinde kendi âyinimizi yapmamıza izin verir misiniz?"
Efendi Hazretleri hiç tereddüt etmeden şu cevâbı verir :
"Bizim sizin kiliselerinizde ibâdet etmeğe hakkımız var zîrâ biz sizin peygamberiniz olan Îsâ aleyhisselâmı peygamber olarak kabûl ediyor ve O'na hürmet ediyoruz...Eğer siz de bizim peygamberimiz olan Muhammed aleyhisselâmı peygamber olarak kabûl eder O'na hürmet ederseniz biz de size câmilerimizi açarız..."
Efendi Hazretlerini herkesin önünde zor duruma düşürmek maksadıyla soru soran râhip, hiç beklemediği bu cevap karşısında çok zor durumda kalır ve bir bahane ile hemen konuyu değiştirir...
.
Yine bir hatıra...
Muzaffer Efendi Hazretleri, Süleymâniye semtinde oturduğu yıllarda, bir kış akşamı yatsı namazını Süleymâniye Câmi-i Şerîfinde cemaatle kıldıkdan sonra, câmide gördüğü bir bendesini evine da'vet etmiş. Akşam yemeğinden sonra, o zâta dönüp, "Sen hiç salâtü'l-hayr" kıldın mı? diye sormuş. O zât, "Hayır kılmadım" deyince "Haydi öyleyse bu gece berâber kılalım" buyurmuşlar. O zât, bu namazın kaç rekat olduğunu ve nasıl kılındığını sormuş. Efendi Hazretleri, "Bu namaz yüz rekatdır. Her rekatda Fatiha'dan sonra on ihlas okunur" buyurmuşlar. O zât "eyvallah" demiş ve namaza durmuşlar. O zât diyor ki, "Namazın ilk yarısı gâyet güzeldi fakat sonra gittikçe zorlaşmaya başladı. Öyle bir an geldi ki, altımdaki halının yumuşacık tüyleri sanki birer diken olmuş, her yerime batıyordu. Namazı zar zor bitirebildim. Namazı bitirince farkettim ki, Efendi Hazretleri namaza nasıl şevkle başladıysa aynı şevkle bitirmişdi. Kendisinde hiç bir yorgunluk emâresi göremedim. Hayretler içinde kaldım"
.
Kanun Taksimi 00:00
Kanuni: ?
Makam: Hicaz

Geçeriz Dünyada Can-ü Cânandan 04:06
Nutuk sahibi: Aşki Süleyman Muzaffer Efendi Hz.
Bestekârı: Neyzen Hakan Alvan
Makam: Hicaz

Geçeriz dünyâda cân ü cânândan
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz
Geçeriz ukbâda bâğ-ı cinândan
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz

Kanar hâlâ kalbimizde bu yara
Hayderîyiz meyletmeyiz ağyâra
Çekseler de bizi sonunda dâra
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz

Hüseyn bizim cânımız cânânımız
Hasan dahî dînimiz îmânımız
Kırılsak da pîrimiz civânımız
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz

Genç ihtiyâr ateşe bıraksalar
Boynumuza bukağılar taksalar
Birer birer yakalayıp yaksalar
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz

Hazret-i Hayder-i Kerrâr başımız
Hüseyn için dökülür gözyaşımız
Bu dünyada kalsa tek yoldaşımız
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz

Ehl-i Beyt-i Mustafâ'ya fedâyız
Hamdülillah zâlimlerden cüdâyız
Rûz-i mahşer sâhib-i iddiâyız
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz

Aşkî ağlar şehîd-i Kerbelâ'ya
Gözyaşıyla niyâz eyler Mevlâ'ya
Katlanırız binbir türlü belâya
Kerbelâ'da akan kandan geçmeyiz

Ziynetü'l Kulûb, Sayfa 451-452
.

Kaynak: Türk Tasavvuf Mûsikîsini ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı

#tasavvuf #ilahi #zikir #meşk #yunusemre #islam