EN ESKİ İSTANBUL VİDEOSU (1898) | İLK İSTANBUL VİDEOSU

preview_player
Показать описание
123 yıl önce İstanbul, sene 1898

Kaynak: Eye Filmmuseum

#osmanlı
#osmanlıpadişahları
#eskiistanbul
#osmanlışehirleri

İstanbul'un İşgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Bırakışması ile Birinci Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından gerçekleşmiştir. Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi. İlk işgalde, İstanbul'un önemli ve stratejik noktaları kontrol altına alındı ancak idareye el konulmadı; ikinci işgal ile idareye el konuldu. Eylül 1922'ye gelindiğinde, İzmir'in Kurtuluşu'ndan sonra, Mustafa Kemal Paşa İstanbul'u kurtarmak için Türk birliklerine İngiliz ve Fransız işgalindeki Çanakkale'ye hareket etmeleri emrini verdi. Bu emir üzerine Çanakkale Krizi patlak verdi. Türkler Kurtuluş Savaşı verdiği sırada İrlanda sorunuyla uğraşan Birleşik Krallık, Ankara Hükûmeti ile savaşın eşiğine geldi. Liberal Başbakan David Lloyd George Mustafa Kemal'in birliklerine karşı taarruza geçilmesini istediyse de müttefiklerinin desteğini alamadı ve ülkesindeki savaş karşıtı muhalefet ile (Newfoundland ve Yeni Zelanda dışında) dominyonların güçlü direnişiyle karşılaştı. Lloyd George'u gereksiz bir savaş başlatmaya çabalamakla itham eden Muhafazakâr Parti'nin 19 Ekim 1922'de Carlton Club deklarasyonu (Carlton Club meeting) ile koalisyondan ayrılması sonucu Lloyd George hükûmeti düştü. İlerleyen süreçte diplomatik olaylar Türklerin lehine gelişti. İşgal, son İtilaf birliklerinin 4 Ekim 1923'te şehri terk etmesinden sonra, Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu birliklerinin 6 Ekim 1923'te tören eşliğinde şehre girmesiyle sona erdi.

eski istanbul
en eski istanbul videosu
en eski istanbul fotoğrafı
en eski istanbul videoları
en eski istanbul fotoğrafları
İstanbul 1898
İstanbul 1895
İstanbul 1897
İstanbul 1800
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Bu insanların bir tanesi kalmadı,
100 sene sonra bizim içinde aynısını söyleyecekler.

murseler
Автор

muhteşem o zamanın şartlarına göre böyle kaliteli çekim.Hayvana eziyet etmiyeydi iyi idi ..

nexfnbr
Автор

Gerçektende 1898 yılına aitse bayağı heyacan verici 126 yıl öncesini canlı izlemek.

ahmetarslan
Автор

Ata acımasızca vurma sahnesi canımızı yaktı 😢

eminekorumaz
Автор

Gördüğüm bütün insanların şuan ölmüş olması çok tuhaf

BlackAngel-otpi
Автор

200 yıl sonra doğanlar dönüp 300 yıllık geçmişi izleyebilecek şaka gibi.

zz
Автор

Bu güzellikler hala İstanbul’da var gezip hepsini bir İstanbullu olarak gördüm büyük emeklerle yapılmış yapanların ellerine sağlık değerlerimizin kıymetini bilmeliyiz

gunnurgoker
Автор

Ulan kadinlarimizin gozlerinden heyecan mutluluk asillik akiyor.Hepsine rahmet diliyorum keske simdide oyle bir toplum olabilsek

erdincyilmaz
Автор

1:48 de 126 yıl önce den bir bakış atıyor hanımefendi çok heyecan verici.

ozgurozgur
Автор

3:02
*Japonya Konsolosunun teknesi geçiyor.*

istanbullular_dernegi
Автор

Alllah bütün Osmanlı padşahlarına rahmət eləsin o cümlədən Osman qaziyə

turalmahmudov
Автор

Videoyu izlerken içim bir huzur doldu. Kendimi cok guvenli bir yerde hissettim.Herkes çok mutlu temiz yüzlü.simdi ile kıyaslayinca o dönemlerde yaşamak isterdim. 🎉

fatmakarakus
Автор

Duygulandım. Eskilere götürdü. Çok mükemmel

mehmetgozcu
Автор

0:17
In Arabic :
كل نفس ذائقة الـموت
In Turkish :

Her can ölümü tadacaktır


Alimanfuha
Автор

Ne güzel o zamanlar her çeşmeden su akıyormuş.Simdi hepsinin dibi kuru.

caglayazc
Автор

Kamera ilk keşfedilen birşey olsaydı keşke.Böyle padişahları, o zamanki çevreyi öğrenirdik

YSH
Автор

atı dövme sahnesine kadar mutluluktan gözlerim dolmuştu o sahne bitirdi beni şu an

merveyoneyman
Автор

keşke o zamanda doğsaydım kendimi bu zamana ait hissetmiyorum... gözlerim doldu izlerken..

swiftieversions
Автор

Hayvana vicdansızca vurarak eziyet edişi canımı yaktı

kardelen
Автор

şu videodaki insanların çocuklarını geçtim belki torunları bile ölmüştür ölmediyse bile uzatmaları oynuyodur.film gibi geçti gözümden o yıllara gitmiş gibi oldum

hutu