filmov
tv
Aşam Anam Bu Dağların Kurdu Var/Muhlis Berberoğlu, Tuncay Kemertaş | KÜN Âşık Sanatı Sempozyumu
Показать описание
Bu çalışma, Kapadokya Üniversitesi Âşık Sanatı: 2024 Erzurum Yılı Projesi’nin bir etkinliği olarak başta âşık sanatı olmak üzere sinesinden yüzlerce âşık yetiştirmekle kalmayıp ekoller de oluşturan, âşık kahvelerinden sözlü kültür ürünlerine kadar âşıklık geleneği unsurlarının hâlâ yaşadığı ve geliştirildiği Erzurum yöresinin âşık sanatındaki köklü konumunu gençlere tanıtmak ve âşıklık geleneğinin yaşamasına katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Projenin bilimsel faaliyeti olarak 4-5 Temmuz 2024 tarihlerinde Âşık Sanatı Sempozyumu düzenlenmiştir.
Sempozyum; memleket uğruna hep çalışmayı ve onunla hayaller kurmayı öğrendiği ilkokul yıllarını Erzurum’un Karaköse mahallesinde geçiren, eşref-i mahlukat olmanın kapılarını açacağına inandığı ve bir varoluş mücadelesi olarak kavradığı yiğitliği, Erzurumluluğa benzeten ve hayatı boyunca şiar edinip bu toprakların çocuklarına vasiyet eden, 2 Şubat 2024 tarihinde ebediyete irtihal etmiş Üniversitemizin kurucusu Alev Alatlı’nın aziz hatırasına ithaf edilmiştir. Alev Alatlı’nın yükseltmek ve yüceltmek uğruna ömrünü adadığı Türkiye idealine varma yolunda fikrine, eserlerine, kimliğine ve hayatına ilham olan Erzurumluluk, haysiyetlilik ve erdemlilikle, cesaret ve mertlikle, sadakat ve samimiyetle eştir; karşılıksız sevgi ve saygıdır; bilgiye tutkun akıl, güzel ahlak, fazıl adap ve herkes için adalet demektir.
Proje kapsamında âşık sanatını besleyen önemli kaynaklardan olan Erzurum yöresinin geleneğe katkılarını yansıtan eserler seçilmiş, bu eserler icra edilerek kayıt altına alınmış ve bu videolar müzik platformlarında paylaşılmıştır. Erzurum yöresi başta olmak üzere Anadolu’nun gönül sesini yansıtan ve âşıklık geleneğinde derin izler bırakan bu eserler, geleneğin yaşatıldığı ve izlerinin görülebileceği çeşitli mekânlarda kaydedilmiştir. Kaynak kişisi Mükerrem KEMERTAŞ olan, maya formunda bir uzun hava icrası olan bu çalışma; tarihî bir Erzurum evinde, bağlamasıyla Muhlis BERBEROĞLU’nun eşliğinde Tuncay KEMERTAŞ tarafından icra edilmiştir.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine özgü bir uzun hava türü olan mayalar; aşk, sevgi, sevgili, ayrılık, gurbet gibi temalarda çoğunlukla Hüseyni makamında icra edilir. Mayaları oluşturan mısraların başlarına icra sırasında “yavri yavri, oğul of, ağam” gibi nida yüklü eklemeler yapılır. Kendine özgü bir ezgi yapısı ve terennüm tarzı ile diğer uzun havalardan farklılaşan mayaların, tiz ve gür bir ses ile icra edilmesi gerekir. (Şen ve Akbaş, 2021)
Türk halk şiiri ve sözlü edebiyat ürünlerinde çocuk (yavru), genellikle “kuzu”ya benzetilir. Özellikle “yavru”yu doğrudan etkileyecek her türden kötülük, felaket, musibet, bela gibi olumsuz olaylar ve bu olayların müsebbiplerine yönelik nitelikler; akla ilk gelen, muhtelif kültürlere ait masallardan başlayarak kutsal metinlerde sıklıkla bahsi geçen Yusuf kıssasına kadar neredeyse evrensel bir benzetme kalıbı olarak kullanılan “kurt” imgesi ile ilişkilendirilir. Esere de böylesi bir sembolik anlatım hâkimdir. Bununla birlikte Erzurumlu için kurt imgesi, zorlu tabiat şartlarını da temsil eder.
Eserde, hiçbir derde benzemeyen evlat acısı ile perişan olmuş, feryat figan eden bir babanın ölümün pençesinden kurtaramadığı yavrusuna yaktığı ağıt yankılanır. Ölüm virane bir yurt bile olsa canın hep var olmak istediği hayat, artık eziyettir, fazladır, züldür babaya. Şu dünyada sıla saadeti bahşeden evladın yokluğu ile gurbet hâli yaşayan baba, tek tesellisi yârinden dahi vazgeçerek yavrusuyla ölüm otağında buluşacağı günü bekler.
AŞAM ANAM BU DAĞLARIN KURDU VAR
Aşam anam bu dağların kurdu var
Yavru göçmüş ne virane yurdu var
Her yiğidin güne güne derdi var
Benim derdim hiçbirine benzemez
Yavru göçmüş kavuşamam göçüne
Altın saçam her cebine saçına
Misafirem al otağın içine
Bahar yatim güz uyanim kış kalkim
Gider oldum el başıma derildi
Gitme dedi yar boynuma sarıldı
Kısmetimiz gurbet ele verildi
Çık salın ki boyun görim gidim yar
Kaynak:
ŞEN, Y. AKBAŞ, E. (2021). “Geleneksel Türk Halk Müziği Uzun Hava Türlerinden Olan Maya’ların Makamsal Analizi”. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 25 (2), 599-618.
Proje Yöneticisi: Halil İbrahim ÜNSER
Organizasyon: Yusuf GÖKKAPLAN
Metin: Duran Can GAZİOĞLU
Kayıt-Mix-Mastering: Muhlis BERBEROĞLU
Yönetmen/Kurgu-Renk Düzenleme: Eray MERT
Yönetmen Yardımcısı/Kamera: Cemil DEMİRALP
Müzik Danışmanı: Muhlis BERBEROĞLU
Sempozyum; memleket uğruna hep çalışmayı ve onunla hayaller kurmayı öğrendiği ilkokul yıllarını Erzurum’un Karaköse mahallesinde geçiren, eşref-i mahlukat olmanın kapılarını açacağına inandığı ve bir varoluş mücadelesi olarak kavradığı yiğitliği, Erzurumluluğa benzeten ve hayatı boyunca şiar edinip bu toprakların çocuklarına vasiyet eden, 2 Şubat 2024 tarihinde ebediyete irtihal etmiş Üniversitemizin kurucusu Alev Alatlı’nın aziz hatırasına ithaf edilmiştir. Alev Alatlı’nın yükseltmek ve yüceltmek uğruna ömrünü adadığı Türkiye idealine varma yolunda fikrine, eserlerine, kimliğine ve hayatına ilham olan Erzurumluluk, haysiyetlilik ve erdemlilikle, cesaret ve mertlikle, sadakat ve samimiyetle eştir; karşılıksız sevgi ve saygıdır; bilgiye tutkun akıl, güzel ahlak, fazıl adap ve herkes için adalet demektir.
Proje kapsamında âşık sanatını besleyen önemli kaynaklardan olan Erzurum yöresinin geleneğe katkılarını yansıtan eserler seçilmiş, bu eserler icra edilerek kayıt altına alınmış ve bu videolar müzik platformlarında paylaşılmıştır. Erzurum yöresi başta olmak üzere Anadolu’nun gönül sesini yansıtan ve âşıklık geleneğinde derin izler bırakan bu eserler, geleneğin yaşatıldığı ve izlerinin görülebileceği çeşitli mekânlarda kaydedilmiştir. Kaynak kişisi Mükerrem KEMERTAŞ olan, maya formunda bir uzun hava icrası olan bu çalışma; tarihî bir Erzurum evinde, bağlamasıyla Muhlis BERBEROĞLU’nun eşliğinde Tuncay KEMERTAŞ tarafından icra edilmiştir.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine özgü bir uzun hava türü olan mayalar; aşk, sevgi, sevgili, ayrılık, gurbet gibi temalarda çoğunlukla Hüseyni makamında icra edilir. Mayaları oluşturan mısraların başlarına icra sırasında “yavri yavri, oğul of, ağam” gibi nida yüklü eklemeler yapılır. Kendine özgü bir ezgi yapısı ve terennüm tarzı ile diğer uzun havalardan farklılaşan mayaların, tiz ve gür bir ses ile icra edilmesi gerekir. (Şen ve Akbaş, 2021)
Türk halk şiiri ve sözlü edebiyat ürünlerinde çocuk (yavru), genellikle “kuzu”ya benzetilir. Özellikle “yavru”yu doğrudan etkileyecek her türden kötülük, felaket, musibet, bela gibi olumsuz olaylar ve bu olayların müsebbiplerine yönelik nitelikler; akla ilk gelen, muhtelif kültürlere ait masallardan başlayarak kutsal metinlerde sıklıkla bahsi geçen Yusuf kıssasına kadar neredeyse evrensel bir benzetme kalıbı olarak kullanılan “kurt” imgesi ile ilişkilendirilir. Esere de böylesi bir sembolik anlatım hâkimdir. Bununla birlikte Erzurumlu için kurt imgesi, zorlu tabiat şartlarını da temsil eder.
Eserde, hiçbir derde benzemeyen evlat acısı ile perişan olmuş, feryat figan eden bir babanın ölümün pençesinden kurtaramadığı yavrusuna yaktığı ağıt yankılanır. Ölüm virane bir yurt bile olsa canın hep var olmak istediği hayat, artık eziyettir, fazladır, züldür babaya. Şu dünyada sıla saadeti bahşeden evladın yokluğu ile gurbet hâli yaşayan baba, tek tesellisi yârinden dahi vazgeçerek yavrusuyla ölüm otağında buluşacağı günü bekler.
AŞAM ANAM BU DAĞLARIN KURDU VAR
Aşam anam bu dağların kurdu var
Yavru göçmüş ne virane yurdu var
Her yiğidin güne güne derdi var
Benim derdim hiçbirine benzemez
Yavru göçmüş kavuşamam göçüne
Altın saçam her cebine saçına
Misafirem al otağın içine
Bahar yatim güz uyanim kış kalkim
Gider oldum el başıma derildi
Gitme dedi yar boynuma sarıldı
Kısmetimiz gurbet ele verildi
Çık salın ki boyun görim gidim yar
Kaynak:
ŞEN, Y. AKBAŞ, E. (2021). “Geleneksel Türk Halk Müziği Uzun Hava Türlerinden Olan Maya’ların Makamsal Analizi”. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 25 (2), 599-618.
Proje Yöneticisi: Halil İbrahim ÜNSER
Organizasyon: Yusuf GÖKKAPLAN
Metin: Duran Can GAZİOĞLU
Kayıt-Mix-Mastering: Muhlis BERBEROĞLU
Yönetmen/Kurgu-Renk Düzenleme: Eray MERT
Yönetmen Yardımcısı/Kamera: Cemil DEMİRALP
Müzik Danışmanı: Muhlis BERBEROĞLU
Комментарии