AYKUT ENİŞTE 2 FİLM İNCELEMESİ | CEM GELİNOĞLU | HAKAN BİLGİN

preview_player
Показать описание
Bi Dakika’dan herkese merhaba. Bir Netflix film incelemesi ile karşınızdayız. Bugün bizleri izlerken kahkahaya boğan Aykut Enişte 2 filmini inceleyeceğiz.

Ne zaman Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz ya da Ata Demirer üçlüsünün sinema yapımları izleyicileri ile buluşsa, mutlaka kendileri ile sınırlı bir karşılaştırma ihtiyacı duyulmakta. Oysa farklı komedi damarından hareketle geniş kitlelere ulaşan, kendisini komedi janrında gören başka oyuncular da var. Bu kapsamda “Ali Kundilli” ve “Aykut Enişte” seri filmleri ile tanınan 1983 doğumlu Cem Gelinoğlu ilk akla gelenlerden.

2019 tarihli serinin ilk filmi olan Aykut Enişte 1‘de başından çeşitli talihsizlikler geçen, fakir, saf Aykut’un sonunda o çok istediği aşkına ulaşma hikâyesini izlemiştik. Aykut Enişte 2‘de ise, Aykut’un hiç beklemediği bir sürprizle hayatının o en önemli evresi olan sevdiği Gülşah ile evlenmeye giden yolda başka bir eniştenin bir anda ortaya çıkmasını ve bunun yarattığı durum komedisini izliyoruz.

Halbuki filmin açılışında sevgi kelebekleri, ailesiz büyüyen Aykut için nasıl da kanatlanarak uçmaktaydı öyle… Nerede ise her gün Aykut enişte için sevgi törenleri yapılmaktaydı. Tüm aile fertleri “Aykut” demekte, başka da bir şey söylememekteydiler. Tam yemek yenildiği esnada, ailesine karşı sorumsuz, bin bir dolandırıcılıkları ile eşini ve onun ailesini çileden çıkartan hayırsız damat, diğer enişte ve de bacanak Talat bir anda gelir ve Aykut’un hayatı artık bu andan itibaren yine zorlaşır. Oysa Aykut’un müstakbel eşi Gülşah, kendisini baştan uyarmıştır: “Sakın bulaşma ona, sen çok safsın…” Aykut, saf tabirini “salaklık” olarak anlayıp alınsa ve de oltaya düşmeyeceğini belirtse de, Talat’ın o eşsiz çekim gücü ve hileli manevralarının etkisi ile kurban olmaktan kurtulamaz.

Zaten film, Talat’tan kaynaklı bu başa gelen belaların hikâyeleri ile örülü. Kimlik, başka evlilik, kazalar, karakollar, hastaneler, tehlikeli mahalleler hep bu baş belası Talat’ın işleri daha da zora sokan çıkarcılığından ve kumar tutkusundan kaynaklanır. Düğün davetiyelerini bile mahalleliye dağıtan ve her şeyi Gülşah’tan saklayan Aykut için zorlu ama komik hikâyeler iki saat içinde izleyenlerin önüne serilir…

Serinin ilk filminde olduğu gibi devamında da yine yönetmenliği Onur Bilgitay‘ın üstlendiği yapımın senaryo ekibinde ise aynı zamanda ana karakter Aykut’u canlandıran Cem Gelinoğlu da bulunmakta. Film, ilkine göre daha hareketli olmasıyla dikkat çekiyor. Çekimler de daha derli toplu. Bunun sağlanmasında en önemli katkı bence Hakan Yılmaz. Geçen yıllarda “Ölün Bizi Ayırana Dek” isimli tiyatro oyununda da izlediğim başarılı oyuncu, Talat rolünde oldukça inandırıcı…

Bunun yanı sıra filmde Atabeyoğlu’nun aile babasını canlandıran Müfit Kayacan ile Aykutla evrak üzerinde evli olan ancak durumdan kendi çıkarını yaratmasını bilen Azeri kızı Serve’yi canlandıran ödüllü oyuncu Nezaket Erden‘in de başarılı performansları dikkate değer. Özellikle, filmin başlangıçtaki diğer eniştenin fırsatçılıkları ile hızlı başlayan temposu ortalara doğru bence çok da iyi bir tema olmayan miras mevzusu ile devam ederek seyir aksını engelleyen senaryosu nedeniyle temposunu gittikçe düşürüyor. Ancak Azeri kızı Serve ile filmin hızı ve kesişim hikâyeleri ilgiyi tekrar diri tutuyor.

Yine Gülşah’ın kardeşini canlandıran, Aykut’a “enişte” lafını ağzından düşürmeyen, sevgiyi vücut diline de aktaran genç oyuncu Mekin Sezer de “Eltiler Savaşı“ndaki başarılı oyunculuğunu burada da devam ettiriyor. Oyuncular bahsi açılmışken Talat’ın annesi ve aynı zamanda hoş bir sürprizle Aykut’un ona sahip çıkan öğretmeni rolündeki usta oyuncu Güler Ökten‘i yeniden sinema perdesinde görmeyi filmin önemli bonuslarından olarak kaydedelim…

Yeşilçam filmlerindeki mahalle sıcaklığını hissettirmek üzere yola çıkan film ekibinin, dertlere ortak aile kısımları ve birisi kötü olsa da enişteler arasında mutlu son ile biten yönleriyle bunu belli oranda sağladığını söyleyebiliriz. Fakat final bölümünün nerede ise klişe Amerikan duygusal komedi yapımlarından kopya edilmesi ve onların estetiği ile yansıtılması biraz tat kaçırıcı. Yine de geniş kitlelere hitap eden yapısı ile Aykut Enişte 2‘yi izleyenlerin özellikle Hakan Yılmaz‘ın inandırıcı performansı sayesinde kötü düşüneceklerini sanmıyorum.

Serinin üçüncü filmi olabilir mi? Bence, bu da mümkün. Sizce filmin 3. Bölümü çekilirse bizleri neler bekler, fikirlerinizi aşağıda yorumlarda belirtmeyi unutmayın.

Рекомендации по теме
welcome to shbcf.ru