DÜNYAYI GEZİYORUM - BREZİLYA (HD) - 1 MART 2015

Показать описание

Ekranların sevilen gezi programı Dünyayı Geziyorum dünyanın farklı bölgelerini izleyicilerine sunmaya devam ediyor. Özlem Tunca ve oğlu Yakupcan'ın bu haftaki durağı Brezilya oldu.

Рекомендации по теме

Комментарии

Süpersiniz. Yakupcan gözümüzün önünde büyüdü. Maşallah.Seviliyorsunuz

kevsersakaoglu

Insallah dunyayi gezmek diliyen her kese nasib olsun amin.

tunzaleseyidzade

10 sene yaşadım, Türkiyenin yanından geçemez..

resulabdul

Kadına helal olsun çok güzel anlatıyor onun yerinde olmayı çok isterdim en çok girmek istedigim ülke brezilya

turandogan

Yaaa yakupcan burda nekdr ufakmis dimdi kocaman oldu yakupcan canım ya çok 🥰❤️

ngrmht

Brezilya'da apartman dairesi alanlar, villa alanlar rahatlıkla vatandaşlığa geçebilmektedir. Türkiye'den de Rio Karnavalında etrafı gezen türk işadamları hemen buralara yerleşirler. Apartman daireleri Türkiye'dekilere göre 2 - 5 katı daha pahalıdır, petrol çıkarma şirketleri, uçak üretim şirketi, belirli petrol şirketleri ile Brezilya zengin ülkedir. Ortadoğu'dan çok göçmen almışlar. Sao Paolo'da deniz kenarına yakındır, en fazla 1 saatte gidilir. Sao Paolo nüfusu 20 milyondur, Rio de Jenairo ise 7 milyon nüfusa sahiptir, devamlı sıcaktır, kar, buz olmaz. Brezilya'da madenlerin çoğunu çıkarıp bitirmişlerdir. Yahudilerin, Japonların bol olduğu bir ülkedir. Dünyanın 6. büyük ekonomisidir.

abdullahhakan

Enerjinize bayılıyorum. Başarılar dilerim.

sinanrojhatatacan

13:15 ilk kez geldiğini söylemiyor büyük ve muhteşem dedi sadece

neclaelif

Başka ülkeye uyum sağlayamayan davarların Türkiye güzellemesine hasta oluyorum. Her ülkenin kendi güzelliği var. Ben Turkiyeye gelince bildiğin koca bir köye gelmiş gibi hissediyorum.

tamgalisay

Şu kadını çok takdir ediyorum helal olsun

hayat

Brezilya'nın başkenti ismi gibi Brezilya'dır.

youtubekullancs

Brezilya Bizden Hızlı Büyüyor Ve Gelişiyor Allah Ömür verirse Görün 2034-35 de çok güçlü ve bir Avrupa ülkesi gibi olacak.

fethierturkhd

Param olsa Brezilyaya giderem en sevdiyim ülke

FaiqEhmedov-vm

hiç tavsiye etmiyorum, çalıştığım şirket sebebiyle brasilia ve fortaleza'da bulundum. Rio'da uzun süre kalmadım, gezi amaçlı gidip otelde kaldığım için turistik yerleri gördüm şehirin işleyişi, yaşam standartları hakkında pek bir fikrim yok. Genel bir yorum yapacak olursam, gelişmemiş bir ülke. Şimdi bazısı vardır okuma yazma oranından gelişmişliği değerlendirir, bazıları gökdelenlerden etkilenir buna medeniyet der, bazısı vardır kaldırımın standartlarına bakarak eleştirir...
ben ortalama bir eleştiri yapıyorum... Diyorum ki bizim coğrafyamızdan yani asya - avrupa coğrafyasındaki ülkelerden fersah fersah geri bir ülke. Örneklerle ilerleyeyim, şehirlerde belediyecilik namına bir olay yok. Bazı mahalleler çöp kokusundan geçilmiyor. Belki belediye diye bir oluşumları yoktur ... bilemiyorum. Hastaneler ve devlet daireleri bizim doksanlarda terk ettiğimiz modelde işliyor. Sıra, torpil, adam kayırma herşey manuel ilerliyor...

yok öyle türkiye'deki gibi bankaya girip sıra almak falan... bankada bile atik olan vezneye atlıyor. Çoğu işleminizi bankalarda gerçekleştiremiyorsunuz, çünkü bankacılık sistemleri gelişmemiş. Bizdeki gibi öyle atmden para yollayayım, fatura ödeyeyim, maaş çekeyim böyle şeyler yok.
çeşit, alternatif yok ... örneğin bir makina alacaksınız . Türkiye'deki gibi 50 farklı markanın ürünleri mağazalarda yok. Doğru düzgün alışveriş yapacak mağaza da yok... öyle türkiye'deki gibi teknosalar, media marklar bilmem neleri unutun...

burada teknoloji ürünü satan yerler hem pahalı, hem de kalitesiz ...
bir toplum insanların birbirine güvenmesiyle ayakta kalır ... burada insanların hiçbirisi birbirine güvenmiyor. Şimdi Türkiye'de sanki var diyeceksiniz ... burada bir araba bir insana çarptığı vakit kimse yardımcı olmuyor bile, dönüp gidiyorlar.

Okuma yazma oranı çok düşük, bakın şu yüzyılda hala daha okula gitmeyen insanlar var brezilya'da. Öyle türkiye'de ki gibi kitapçılara gidip insanlar kitap falan almıyor burada... var muhakkak d&r gibi bir kaç yer, ama okuyan insanı burjuva, bir tarafı kalkık olarak görüyorlar. Paranı salak gibi kitaba mı gömdün? diyecek zekadalar .

Ve hepsinden ziyade aşırı yobazlar, buraya gelmeden önce ben de ortadoğu kültüründen daha light bir atmosfer olacağını tahmin ediyordum. Ancak gelince bunun tersi olduğunu anladım... koyu hristiyan yobazı çoğu. Avrupa reform hareketleriyle bir şekilde bu yobazlıktan kurtulmuş ama bu kıta yobaz kalmış. Bunu nereden anlıyorsun diyecekseniz şöyle söyliyim, çalışmayan insanları, fakir insanları kiliseler bir şekilde ele geçiriyor. Üretmeyen bu kesim, hastalıklı fikirlerini yaşlı genç demeden toplumun en ince ayrıntısına kadar yayıyor.

Market fiyatları okadar pahalı ki, oha diyeceğiniz uçuk rakamlar var bazı etiketlerde. Buna isyan edilemiyor, çünkü halk sorgulamaktan aciz ve eğitimsiz, onun yerine sabahtan akşama kadar kilisede gitar çalıp ilahi okuyorlar... bir kaç grev yapılıyor onu da bir şekilde gaz alma amaçlı operasyonel bir şekilde başlatıp sönümlendiriyorlar. Yani kontrolün halka geçmesini ne olursa olsun önlüyorlar. Dinle, sefaletle bir şekilde yönetiyorlar ...

gelelim hayat standartlarına ... hani türkiye'de bazı siteler, apartmanlar, bunların pencereleri, kapıları birbirine benzer ya... işte bu bir standartın oturduğunu göstergesidir. Yani kalkıp kafana göre çarpık çurpuk tuğlaları üst üste dizip site yapamazsın. Burada hiçbirşeyin standartı yok, mühendisler kafalarına göre binalar yapıyor. Balkonları falan yok öyle ... bir yaşamak isteseniz klostrofobik olursunuz. Işık bile almıyor içleri...

ulaşım da iyiler... araçlar da vs ... ancak bütün bu saydıklarım olmadığı zaman bir tek bunun düzgün olması hayattan nefret etmenizi önlemeye yetmez.

Gelelim insan ilişkilerine, cehalet mutluluktur derler ya o hesap . Genellikle mutlu insanlar gibidir özellikle fakir alt kesim. Ancak insanlar arasında çok büyük bir haset kıskançlık var. Olmadık şeylerden tartışabilirler bakın tekrar ediyorum bir anda hırçınlaşabilirler. O güldüğünüz şakalaştığınız adam birden bambaşka birisine dönüşebilir... İklimden mi bilmiyorum ama bu sıcak ülkelerin böyle sinirli, duygusal dalgalanmalar yaşayan, ya da çok neşeli insanları var ...
çok duygusal insanlar, izledikleri dandik bir diziden bile etkileniyorlar ağlayarak izliyorlar. Aşka inanıyorlar, aşk, sevgili olmak hayatlarının gerçeğini görmelerini engelliyor. Çünkü film tadında yapmacık bir dünya yaratıyorlar kendilerine, gerçeklerle yüzleştikleri an boşanıyorlar. Belki dünyada en çok boşanma oranının olduğu ülkedir burası.

neden diyecek olursanız hemen hemen her yerde çocuklu bekar kadınlar var ... iki üç defa evlilik yapmışlar ve o çocukların psikolojisini bile umursamadan hayvani bir iç güdüyle yaşama tutunuyorlar. Türkiye'de belki bir baba veya anne çocuklarım ne der diye düşünür yeni birisiyle evlenmeyi düşünmez. Ama burada öyle değil...

ve şunu net bir şekilde söylemem gerekir ki sizin brezilya hakkında düşündüklerinizin milyonda biri kadar bilgi sahibi değiller dünyanın geri kalanı hakkında. Osmanlı zamanında çok fazla arap gemilere binip binip buraya göçmüş ve kendilerine turko demişler. Onları türk belledikleri için onların üzerinden bizim hakkımızda çıkarımlar yapmışlar. Halk da okuyup araştırmadığı için diziler vs üzerinden fake bir tarih öğrenmişler. Ne olup bittiği hakkında en ufak fikirleri yok...

ama şunu net söyleyebilirim ki bizleri çok zengin sanıyorlar... böyle türkiye'nin her yerinden altınlar çıkıyormuş, petrol fışkırıyormuş, burası abu dabiymiş gibi görüyorlar. O yüzden kadınlarda sürekli olarak türkle evlenip, kapağı buralara atma stratejisi oluşmuş durumda.

Bizim tek şansımız avrupaya yakın bir ülke olmamız... medeniyet namına son yüzyılda birşeyler esinlenebilmemizdir. eğer avrupa latin amerika'da, latin amerika avrupada olsaydı biz bunlarla birbirimizi yok edene kadar savaşırdık. Okadar açık söylüyorum...çünkü korkunç yobazlar... kafaları direk orta çağ kafası, bakmayın telefon, internet kullandıklarına... 1200 lü yıllara gönderin hiç sırıtmazlar.

ramiz