Balığına Ağlayan Göl

Türkiye'nin en temiz ve en derin göllerinden olan İznik Gölü, bir zamanlar bulunduğu tüm bölgeyi doyuracak düzeyde bir balık zenginliğine sahipken, son 20 yılda büyük bir fakirleşme ve yok oluş sürecine girmiştir.
Gölün barındırdığı balık türleri ciddi oranda yok olmuş, bu yok oluş süreciyle birlikte tüm su canlıları da tükenmeye başlamıştır.
Belgesel; emektar göl balıkçılarının gözünden, gölün ve balıkların yok oluşunun hüzünlü hikayelerine tanıklık ediyor.
Neyi kaybettiğinin farkında olmayan yeni kuşaklara, neyi kaybettiklerini anlatan masalsı hikayeleriyle; göl balıkçıları bizi geleceğimize sahip çıkmaya çağırıyor.

[muratnazl]

YAZIKLAR OLSUN.. TABİATIN KENDİ KENDİNİ YENİLEMESİ VE DEVAMINI SAĞLAYAN EKOSİSTEM

[SerkanEsen]

Öncelikle bu güzel belgesel için çok teşekkürler. İznik'te doğmuş ve çocukluğunu/gençliğini orada yaşamış biri olarak bizdeki anlamı çok daha büyük bu videonun. Gölün son 35 yılına yakından tanık olmuş biri olarak ben de aynı konuda dertliyim. Çok değil 30 yıl önce pırıl pırıl suyundan çay demlenen, derelerine elinizi daldırıp balık avlayacağınız, kerevitiyle, su yılanı ile bir çok canlının yuvası göl bugün koli basili uyarısı ile yer yer girilmesi yasaklanan, eski balıklarının yerini endüstriyel ve istilacı birkaç balık türünün aldığı bulanık bir su birikintisine dönmüş.
Şimdilerde neden bu kadar çok çekildi bu sular diye tartışıyorlar.

Laf aramızda üç beş kişi dışında balığına ağlayan da yok. Çoğunlukta olan hoyrat ve cahil halk hayatından memnun. Köfteci Yusuf'ta köfteleri götürürken arada bir "eskiden ne kepekleme balığı yerdik" diye buruluyor o kadar. Yazın bütün gün göl kenarında fink atıp, gölün en güzel saatleri olan gün batımında gene evine yemeğe gidiyor. Yağmur yağar, hava bozarsa göl kenarına inmiyor dahi. Göl onlar için sadece bir arka plan fonundan ibaret. Göl ile olan ilişkileri de insani ilişkileri gibi hoyratça.

Videoda iznikli bir amca "bu balığı bitittiren neyse, kimse, vatandaşsa, he valla billa günahkar olması lazım" diyor.

Amcacım, ömür geçmiş daha suçluyu teşhis edememişsin. Gözünün önünde eriyen gölün neden bittiğini dahi anlamayacak kadar bihaber yaşamayı nasıl başardın? Ben söyleyeyim sana: Hani 99 yılında Amerikan firması Cargill gelip göl kenarına fabrika kurduğunda eylem yapan bir avuç genç vardı. Jandarmaların bol bol jopladığı, İznikli çoğunluğun zinhar tiksindiği ya da umrunda olmadığı anarşik komünik şerefsiz gençler. İşte o gençleri kısa sortlu, at kuyruklu diye anarşik ilan edeceğine onları azıcık dinleyeydin, onlara azıcık dahi destek olaydın bugün gene yiyecektin kepeklemeyi, ilik balığını, kızılkanatı, kerevitini. Aynaya bak günahkar kimmiş göreceksin.

[ozlemboysal]

Çok üzücü... Tesadüfen gördüğüm bu belgesi hazırlayanların emeğine sağlık.