Hz.Yusuf Kıssası - ibretlik Hayatı Peygamberin Hikayesi

preview_player
Показать описание
Pek çok olayları içeren bu hayat hikayesi için Allah Teala şöyle buyurdu: “And olsun ki, Yusuf ve kardeşlerinin olayında, soranlara nice ibretler vardır.” (Yusuf, 7)

Hz. Yusuf, Yakup Peygamber’in on iki oğlundan en küçüğünün (Bünyamin) bir büyüğüdür. Yusuf, İsrailoğullarını meydana getiren on iki boydan birinin başıdır. Büyükbabası İshak, büyük büyükbabası İbrahim‘dir. Yakup’un en sevgili eşinden olan en sevgili oğludur. Kur’an-ı Kerim’de kendi adı ile bir sure vardır. Yusuf Suresi 111 ayettir. Ayetlerin 98’i Hz.Yusuf’tan bahseder. O ayetlere göre Hz. Yusuf’un hayatı şöyledir:

Hz. Yusuf bir gece rüya gördü ve uyanınca bunu babasına anlattı. Rüyasında on bir yıldızın, güneşin ve ayın kendisine secde ettiklerini gördüğünü söyledi. Hz. Yakup bu rüyanın, Yusuf’un gelecekte büyük bir adam olacağına işaret ettiğini anlayıp rüyadan kimseye bahsetmemesi için Yusuf’u tembihledi. Hz. Yakup’un büyük oğulları bu rüyayı öğrendi ve toplanarak Yusuf’u öldürmeye karar verdiler.

Ağabeyleri babalarından izin isteyerek koyunları otlatmak üzere Yusuf’unda kendileriyle birlikte gelmesini söyledi. Ağabeylerini çok seven Yusuf’un da istemesi üzerine Hz. Yakup izin verdi. Kardeşlerini alan büyük oğullar onu kıra götürdü. Orada Yusuf’u derin bir kuyuya atıp, gömleğini kana bulayarak “Ey bizim babamız, hakikaten biz gittik. Yusuf’u da eşyalarımızın yanında bırakmıştık. Onu kurt yemiş.” dediler. Kesmiş oldukları hayvanın kanına buladıkları gömleği getirip Yakup’a verdiler. Hz. Yakup onların yalan söylediklerini anladı ve takdire razı olup sabrın kendisi için en güzel yol olduğunu bildirdi. Yusuf’u kaybolması onu çok üzdü ve ağlayarak gözlerini kaybetmesine sebep oldu.

Hz. Yusuf kuyuya atıldıktan bir müddet sonra Medyen’den gelip Mısır’a gitmekte olan bir kervan kuyunun yanında konakladı. Su almak için kovalarını kuyuya attıkları zaman Yusuf kovaya sarıldı. Kova yukarı çekilince Yusuf da kovayla beraber dışarıya çıktı. Kovayı çeken kişi güzel yüzlü bir çocuğun da çıktığını görünce şaşırdı. Kervancılar Yusuf’u Mısır’a götürüp pazara çıkardılar. Birçok kimse onu satın almak isteyince fiyatı yükseldi. O sırada Mısır Azizi, yani Maliye Bakanı Yusuf’u kervancılardan çok yüksek bir fiyata satın aldı. Mısır Azizi’nin hanımı Züleyha isimli bir kadındı ve çocukları olmamıştı. Bu yüzden Aziz, Yusuf’u evlat edinmeyi düşündü. Hz. Yusuf akıllara durgunluk verecek derecede güzeldi. Yüzünde parlayan peygamberlik nuru herkesi hayran bırakırdı. Bu durum Hz. Yusuf büyüdükçe Züleyha’nın ona aşık olmasına sebep oldu. Onu kendisiyle beraber olmaya davet etti. Hz. Yusuf bunu kabul etmeyince, ona iftira atarak kocasına şikayet etti ve Yusuf’u hapse attırdı.

Yusuf uzun yıllar hapiste kaldı. Mısır Firavunu’nun ekmekçisi ve şerbetçisi de onunla birlikteydi. Yusuf zindandayken hastaları ziyaret eder, geceleri namaz kılar, Rabbini zikrederdi. Allah, kendisine rüya tabiri ilmini öğretti. Yusuf, Firavun’un ekmekçisi ve şerbetçisinin görmüş oldukları rüyaları tabir etti. Birinin, kurtulup işine devam edeceğini, diğerini ise öleceğini söyledi. Sonunda dediği çıktı. Hz. Yusuf, kurtulan arkadaşına efendisinin yanında kendisini anmasını söyledi.
Hz. Yusuf zindandayken Mısır hükümdarı bir rüya görmüştü. Rüyasında, yedi semiz ineğin yedi zayıf ineği yediğini ve yedi yeşil başak, yedi de kurumuş başak görmüştü. Bu rüyanın yorumunu yaptırmak istedi. Hz. Yusuf’un rüya yorumu yaptığını öğrendi ve onu yanına çağırarak rüyasını anlattı. Yusuf, “Yedi sene bolluk, sonra yedi sene kıtlık olacak. Bollukta saklayın, kıtlıkta bunları yersiniz”. dedi. Hükümdar Yusuf’un suçsuz olduğunu ve senelerdir zindanda boşuna kalmış olduğu öğrendi ve bunun üzerine Hz. Yusuf’u maliye bakanlığına getirdi. Yusuf bolluk senelerinde çok ekip, ekinleri sapları ile beraber ambarlara koyulmasını, bu şekilde ekinler bozulmadan kalıp hem de saplar ile hayvanların yem ihtiyacının giderileceğini söyledi.

Aynı kıtlık, Hz. Yusuf’un babasının memleketi olan Ken’an diyarında da yaşandı.
Yusuf‘un kardeşleri de yiyecek almak için Mısır’a geldi. Onları tanıyan Yusuf sonunda kendini kardeşlerine tanıttı ve onları affettiğini söyledi, ailesinin tamamını Mısır’a davet etti. Ailesi Mısır’a vardığında Yusuf, üvey annesi ve babasını tahta oturttu; diğer on bir kardeşi de Hz. Yusuf’un önünde eğildiler. O zaman Yusuf; “Ey babam! İşte bu evvelce gördüğüm rüyanın yorumdur. Hakikaten Rabbim o rüyayı tahakkuk ettirdi. Beni zindandan çıkarıp mülk ihsan etti. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını açtıktan sonra, Allah sizi çölden getirdi. Muhakkak ki, Rabbim dilediği şeyleri hakkıyla bilen her şeyi hikmetinin icap ettirdiği vakit ve şekilde yapandır.” dedi. Bu şekilde İsrailoğulları, Filistin’den Mısır’a gelip yerleşmiş oldu. Bir süre sonra Hz. Yakup vefat etti. Hz. Yusuf, Allah Teala’ya söyle münacatta bulundu: “Rabbim, bana hükümdarlık verdin, rüyaların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratanı! Dünya ve ahirette koruyanım sensin! Benim canımı, Müslüman olarak al! Ve beni iyilere kat!” (Yusuf, 101).
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Bu güzel Kıssa beni ağlattı.Allah herkese kalp gözü açıklığı versin.

ayferwallace
Автор

Muhteşem desem yalan olur çünkü resimler ile daha göz alıcı oluyor ama gene de ellerinize sağlık.

ilhanesatcuceoglu