Akran Zorbalığı.

preview_player
Показать описание
Videoda da belirttiğim üzere, dün yaşanan vahim olayda hayatını kaybeden çocuğumuzun ailesine bol sabırlar dilerim. Allah yardımcıları olsun, büyük acı, bir insanın başına gelebilecek belki de en büyük acı. Diğer çocuğunda hukuksal anlamda nasıl bir süreç işlenecekse işlenmesini ve rehabilite çalışmalarının da tam anlamıyla yapılıp hayata daha anlamlı bir insan olarak devam etmesini dilerim. Ailesi ile ilgili konuşacak yeterli veri yok elimizde, orayı daha sonra konuşuruz.

Akran zorbalığı ile ilgili bir video çekecektim dün akşam, bugüne çekebildim. Dün zorbalığa uğramış bir çocukla çalışmıştım ve gerçekten çok üzülmüştüm. Zorbalığı gerçekleştiren çocuğumuzun ailesinin umursamazlığına, bu olayı çocuk bunlar şeklinde yorumlamasına ve yardım almamasına, zorbalığa uğrayan çocuğun yardım için çırpınmasına dair derin düşüncelere dalmıştım. Onun için bu videoyu çekmek istedim.

Sevgili yetişkin arkadaşlar, bu hayatta çocuklara öğreteceğiniz belki de ilk şey, diğer çocuklara, diğer insanlara zarar veremeyecek olmalarıdır. Bunun keskin çizgilerle çocuklarınıza anlatmanız ve ısrarla uygulamada tutarlı olmanız sizin en büyük sorumluluğunuz olmalı, bu sorumluluğu ihmal etmeyin. Kreşler, Anaokulları, İlkokullar akran zorbalığı mağduru çocuklarla dolup taşmaya başladı, önemseyin bu konuyu.

Okul rehberlik birimlerine dair de yetkililere seslenmek istedim, ses belki gitmez ama ya giderse diye düşünmek istedim. Gerçekten oraya acil personel desteği sağlamak lazım. Geleceğimizi, toplumumuzu oluşturacak 19 milyon öğrencimiz var şu an bu ülkede. Büyüyecekler, yetişkin olacaklar ve ülkemizin geleceğini şekillendirecekler, bir şeyler yapmak için daha fazla beklemeyelim. Hemen bugün harekete geçelim.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx
Автор

Eğitim evde başlıyor anne baba davranışları çocuğa rol model oluyor, akran zorbalıkları maalesef yaşanıyor basit bir şeymiş gibi geliyor ama zorbalık gören çocuğumuzun özgüvenini azaltıyor geleceğe daha umutsuz bakmaya başlıyorlar … Anne baba ayrı olan çocuklarımızda daha fazla yaşıyoruz, o ayrılığın olumsuz etkileri olmasın diye anne ya da baba sınır koymuyor doyumsuz bir hale geliyor çocuklarımız ve her şeyi yapabileceklerini düşünerek saygısızca cevaplar vermeye arkadaşlarına haksızlık yapmalar, karşı tarafa zarar verdiğinde empati duygusundan eksik çocuklar oluyor . O anne baba arasında duyguları sıkışmış çocuklar ilgi çekmek için yanlış davranışlar gösterebiliyorlar maalesef … teşekkür ederiz video için ağzınıza sağlık hocam

nurdanbag
Автор

hocam merhaba . ben okul öncesi grubunda çalışan bir psikolojik danışmanım, sizi de yıllardır takip ediyorum veli seminerlerimde videolarınızı izletiyorum. sosyal medyada en sevdiğim uzmanlardansınız . okul rehberlik servisimde şu an 350 öğrenciye sadece kendim bakıyorum ki bu iyi bir sayı . daha önceki okullarımda 700 öğrenciyle ilgilendiğim olmuştu . okulların çoğunda rehberlik servisleri yetersiz malesef. bunun haricinde malesef yeni nesil anne ve babalar "biz yaşadık onlar yaşamasın" mantığıyla sınır çizemiyorlar. inanın zorbalıkla mücadele ettiğim bir sınıfta veliyi okula getirebilmek bile bir mesele .. nereden tutsak elimizde kalıyor .

betulayten
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx
Автор

Yüzde yüz burs kazanarak gittiğim özel lisede dört sene boyunca hem öğrenciler hem öğretmenler tarafından zorbalığa maruz kaldım, aşağılandım, ötekileştirildim, dışlandım, dalga geçildim, hakaret edildim, küçük düşürüldüm...Psikososyal gelişimimin en önemli çağı bu tarz bir ortamda böyle bir muamele görerek geçti.Ailemin gelip öğretmenlerle ve idarecilerle konuşması da bir işe yaramadı, okul bana yapılanlara karşı hiçbir önlem almadı.Üniversite sınavına bir ay kala kaygımın da yükselmesi neticesinde akıl sağlığımı kaybedecek ve okuldan atılacak noktaya kadar geldim, çünkü yaşadıklarımın ağırlığı küçük bünyeme fazla geldi ve daha fazla kaldıramadım, tolere edemedim.Bir ay sonra girdiğim üniversite sınavında tıp fakültesini kazandım ve yaşadıklarımın ağırlığını üzerimden atamadan zorlu bir tıp fakültesi mücadelesi başladı bu sefer de.Fakülte arkadaşlarım da hakkımdaki dedikoduları duymuşlardı ve onlar da benimle arkadaşlık kurmak istemediler, sorunlu olarak damgalandım ve yine dışlandım, psikolojik, sözel ve sosyal zorbalığa maruz bırakıldım. Sonra bir gün fakülte kantininde birkaç kişi tarafından köşeye sıkıştırılıp konuşturuldum, travmalarım tetiklendi, bir yerden sonra üstüme o kadar geldiler ki beynim adeta kendisini kapatıp otomatiğe aldı.Fakülte öğretmenleri hakkında hakaret dahi ettim sanırım, özel hayatım aile hayatım hakkında kimsenin bilmemesi gereken şeyler bile döküldü ağzımdan...Ses kaydımı alıp dağıttılar hem arkamdan bir güzel dedikodumu yapıp gülüp eğlenip insanları bana karşı örgütlediler benden daha da uzaklaştırdılar hem de fakülte öğretmenlerini bana düşman edip beni stajlardan bırakmalarını sağlamaya çalıştılar.Bütün yaşadığım zorluklara rağmen Allah'ın da benim yanımda olması neticesinde tıp fakültesini bir kere büte dahi kalmaksızın başarı belgesiyle bitirdim.Kendimle gurur duyuyorum yaşadığım bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardığım için.Ama bana bunları yaşatan ve beni defalarca ölümün kıyısına kadar getiren insanların hala aramızda ellerini kollarını sallaya sallaya hiçbir şey yapmamışlarcasına geziyor olmaları beni derinden yaralıyor.Ben artık mücadelemden vazgeçtim, kalan ömrümü sessiz, sakin, yalnız, mutlu ve huzurlu geçirmek istiyorum.Ama bana bunu yaşatan ve yaşananlara seyirci kalan yediden yetmişe hiç kimseye hakkımı asla ama asla helal etmiyorum.

xxxxxxxx