filmov
tv
EBU'L VEFA (K.D.S.) I BİR DAMLA LİMONUN BEDELİ I Hikaye/Kıssa/Menkîbe I Dini Hikayeler
Показать описание
#allahdostları #ebulvefa #gunah
Fatih Sultan Mehmet devrinin büyük alimlerinden Şeyh Ebul Vefa Hazretlerinin küçük ve sevimli bir oğlu vardı. Çocuk iyidir hoştur ama kötüde bir huyu vardı. Şöyleki,evlere su taşıyan sakaların su kırbalarını deler ve kaçardı. Delinen kırba dikilemez¸ ancak boğumlanarak bağlanır ki¸ bu da koca kırbanın telef olması demekti.
Sakalar, “Büyük Bir Alimin oğludur.” Diye çekinerek bir müddet ses çıkarmadan sabrettiler ama;çocuk bu kötü huyundan vazgeçmeyince sakilerden biri Ebul Vefa hazretlerine Durumu bildirme mecburiyetinde kaldı
Saki Müsaade isteyip Ebul Vefa hazretlerinin huzura çıkınca unutana sıkıla
“Efendi hazretleri, affınıza sığınarak bir maruzaratım var. dedi
Ebul vefa hazretleri
“Buyur evladım” diyince
Sakî;
“Üstadım Kıymetli mahdumuz Sokaktan geçen sakilerin kırbalarını delip zarara uğratmakta. Bu durum devamlı hale gelmeye başlayınca durumu zat-ı alinize haber vermek zorunda kaldık. dedi
Ebûl Vefa hazretleri durumu hayretle karşıladı. Nasıl olur da bin bir ihtimamla yetiştirilmeye, haram lokmadan uzak tutulmaya çalışılan bir evlat böyle bir ameli işlerdi?
Ebûl Vefa hazretleri Sakiye Kırbaların parasını fazlasıyla ödedikten sonra. Çocuğa hiçbir şey söylemeden, varsa bir eksik önce kendi nefsinde aramaya başladı.
“Acaba ben bu çocuğa yanlışlıkla bi haram mı yedirdim?” diye düşündü.
Hikmet ehli ne güzel söylkemiş;
“Evladın Tohumu Baba ise, Toprağı annedir.”
Ebûl Vefa hazretleri Bu tefekkürün Ardından hanımına giderek; Durumu anlatıp
“Hanım, Çocuğun bu kötü ahvaline sebep olan bir şey varsa ben kendimde bulamadım varsa da tevbe ettim¸ hele bide sen düşün , biz bir yerde hata yaptık ama nerede?” dedi.
Bu Durumu hanımıda hayretle karşıladı. bir köşeye çekilip düşünmeye başladı Çok geçmeden hanımı
“Buldum efendi,Hatırladım” deyip Hamile iken yaşamış olduğu bi hadiseyi anlattı.
“Efendi” dedi.
“Ben, evladımıza hamileyken bi gün falan komşunun evinde bir tabaktaki limonları görünce aşa erdim canım çekti; istemeye de utandım. Ev sahibi odadan çıkınca gaflete düşüp yakamdaki iğneyi limona batırıp bir iki damla içmiştim.” Olsa olsa sebep budur “Dedi.
Ebu vefa hazretleride Evladının temiz ahlaka muhalif bu ahvalinin sebebini bulmuştu.
Zira,
“Evlat Anne babanın amel defterinde temiz sayfasıydı.”
Eğer Kirlenirse onu kirleten anne babasıydı.”
Hanımına, “Aman hatun, hemen o komşuya git, olanı biteni anlat ve helallik iste!” dedi.
Hanımı komşuya gidip Durumu anlattı, Helallik istedi. Komşudan Helalliğin alınmasının hemen ardından
çocuğun yapmış olduğu o kötü ameli kendi kendine terk ettiği ve güzel ahlaka geri döndüğü görüldü.
Kainatın efendisi Resul-i Kibriya (s.a.v) Efendimiz buyurdu…
“Hiçbir baba evladına güzel ahlâktan daha hayırlı bir mîras bırakmamıştır.” (Tirmizî, Birr, 33)
Fatih Sultan Mehmet devrinin büyük alimlerinden Şeyh Ebul Vefa Hazretlerinin küçük ve sevimli bir oğlu vardı. Çocuk iyidir hoştur ama kötüde bir huyu vardı. Şöyleki,evlere su taşıyan sakaların su kırbalarını deler ve kaçardı. Delinen kırba dikilemez¸ ancak boğumlanarak bağlanır ki¸ bu da koca kırbanın telef olması demekti.
Sakalar, “Büyük Bir Alimin oğludur.” Diye çekinerek bir müddet ses çıkarmadan sabrettiler ama;çocuk bu kötü huyundan vazgeçmeyince sakilerden biri Ebul Vefa hazretlerine Durumu bildirme mecburiyetinde kaldı
Saki Müsaade isteyip Ebul Vefa hazretlerinin huzura çıkınca unutana sıkıla
“Efendi hazretleri, affınıza sığınarak bir maruzaratım var. dedi
Ebul vefa hazretleri
“Buyur evladım” diyince
Sakî;
“Üstadım Kıymetli mahdumuz Sokaktan geçen sakilerin kırbalarını delip zarara uğratmakta. Bu durum devamlı hale gelmeye başlayınca durumu zat-ı alinize haber vermek zorunda kaldık. dedi
Ebûl Vefa hazretleri durumu hayretle karşıladı. Nasıl olur da bin bir ihtimamla yetiştirilmeye, haram lokmadan uzak tutulmaya çalışılan bir evlat böyle bir ameli işlerdi?
Ebûl Vefa hazretleri Sakiye Kırbaların parasını fazlasıyla ödedikten sonra. Çocuğa hiçbir şey söylemeden, varsa bir eksik önce kendi nefsinde aramaya başladı.
“Acaba ben bu çocuğa yanlışlıkla bi haram mı yedirdim?” diye düşündü.
Hikmet ehli ne güzel söylkemiş;
“Evladın Tohumu Baba ise, Toprağı annedir.”
Ebûl Vefa hazretleri Bu tefekkürün Ardından hanımına giderek; Durumu anlatıp
“Hanım, Çocuğun bu kötü ahvaline sebep olan bir şey varsa ben kendimde bulamadım varsa da tevbe ettim¸ hele bide sen düşün , biz bir yerde hata yaptık ama nerede?” dedi.
Bu Durumu hanımıda hayretle karşıladı. bir köşeye çekilip düşünmeye başladı Çok geçmeden hanımı
“Buldum efendi,Hatırladım” deyip Hamile iken yaşamış olduğu bi hadiseyi anlattı.
“Efendi” dedi.
“Ben, evladımıza hamileyken bi gün falan komşunun evinde bir tabaktaki limonları görünce aşa erdim canım çekti; istemeye de utandım. Ev sahibi odadan çıkınca gaflete düşüp yakamdaki iğneyi limona batırıp bir iki damla içmiştim.” Olsa olsa sebep budur “Dedi.
Ebu vefa hazretleride Evladının temiz ahlaka muhalif bu ahvalinin sebebini bulmuştu.
Zira,
“Evlat Anne babanın amel defterinde temiz sayfasıydı.”
Eğer Kirlenirse onu kirleten anne babasıydı.”
Hanımına, “Aman hatun, hemen o komşuya git, olanı biteni anlat ve helallik iste!” dedi.
Hanımı komşuya gidip Durumu anlattı, Helallik istedi. Komşudan Helalliğin alınmasının hemen ardından
çocuğun yapmış olduğu o kötü ameli kendi kendine terk ettiği ve güzel ahlaka geri döndüğü görüldü.
Kainatın efendisi Resul-i Kibriya (s.a.v) Efendimiz buyurdu…
“Hiçbir baba evladına güzel ahlâktan daha hayırlı bir mîras bırakmamıştır.” (Tirmizî, Birr, 33)