Kısasta Hayat Vardır | Kuran'ın hafiflettiği idam cezası

preview_player
Показать описание
Bu videoda kısas ayeti olarak bilinen Bakara Suresi 178. ayette geçen "hür için hür, köle için köle, kadın için kadın" ibaresi ile eski şeriatlara göre hafifletilen kısas hükmü incelenmiştir.
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

Çok polemik oluşmasın diye çok detay ve örnek verilmemiş ama 2 kere seyredince çok daha açık ve anlaşılır. Çok teşekkür ederim

burhanguncu
Автор

Nisa suresi 58. ayet meali ''Allah, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi buyurmaktadır. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Kuşkusuz, Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Gören'dir.''

questra
Автор

Güzel diyorsun ama hür ve köle zaten iki ana kategori, bu durumda neden bir de "kadın" diye ayrıca kategori ekleniyor? Örneğin hür bir erkek hür bir kadını öldürdüğünde de kadının kardeşi o erkeğin ölümünü isteyebilir "hüre karşılık hür" etiketi altında? Burada kadın erkek dışında hür ve kölenin özelliğini açıklamanı beklerdim. Şu an için bu yorumunu yetersiz görüyorum. Ayetin bence söylediği oldukça açık. Öldüren kişi kim ise o kişinin ölümünü isteme hakkın var. Yani başkasına değil bizzat o. Öldüren kadınsa o kadını öldürmek için hak tanıyorum, köle öldürdüyse o köleyi öldürebilirsin. Ama mesela senin kardeşini öldürdü diye onun kardeşini öldüremezsin. Bu kısas değildir. Bu yüzden cana can diyerek farklı yorumlamaların önlenmesi istenmiş de olabilir.

Yani dediğin gibi bir kadın bir erkeği öldürdüyse idam isteyemezsin gibi bir şey çıkarmak oldukça zorlama oluyor. Kim öldürmüşse o öldürülür deniyor ve spesifik olarak cinsiyet ya da bulunduğu konumun bir önemi olmadığı vurgulanıyor. Bir hayat vardır ifadesi ise bağışlamanın karşılığı olarak söyleniyor. En azından şu an bu yorumunu oldukça zayıf buldum her ne kadar sen kesin olarak zihninde belirlemiş olsan da.

Anti tezin varsa ya da kaçırdığım bir nokta duymak isterim. Ama katıldığım önemli nokta affedince o suçluyu salacağız vs gibi anlam çıkmaz. Bu kısım topluma bırakılıyor ekstra bir detay yok sonuçta. O kişi salınır demiyor. Yani burada sana katılıyorum.

nicklesscage
Автор

Bu ayet uzun zamandır kafamı karıştırıyordu. Hüre karşı hür, köleye karşı köle öldürülmesi emredildiyse, bir hürü öldüren köleye karşı kimi öldürmek gerektiği hususu diyanet çevirisini anlaşılmaz kılıyor bana göre. Videodaki yaklaşım bence ufuk açıcı. Allah razı olsun Gürkan🙏

huseyinzorlu
Автор

Ayetteki mananın hüre karşılık hür, köleye karşılık köle, kadına karşılık kadın şeklinde anlaşılmaması kanaatindeyim. Burada maksat öldürenin kimligidir. Yani denilmek istenen öldüren hürse hür olsun, koleyse köle olsun, kadınsa kadın olsun fark etmez bunlar idam edilir şeklinde anlaşılmalıdır. Hemen sonrasında katilin affedilmesinden bahsedilmesi de ilgili cümlenin katilin kendisiyle ilgili olduğunu destekler. Ayrıca arapça da bi harfi ceri çok farklı anlamlarda kullanılıyor. İlla ki karşılık manasindan kullanmak zorunda değiliz. Ek olarak niye hür köle ve kadın sayılmış ona da dikkat etmek lazım. Zira hür katil olsa hür olması dolayısıyla toplum bu hür olduremeyiz dokunulmaz diyebilir, köle olsa o kölenin sahibi nufuzuyla idama engel olmaya çalışabilir. Kadın olsa erkek gibi olmadığı için kasten hareket etmemiştir korkmustur vs gibi sebeplerle idamindan kacinilabilir. Allah işte burada bunun gibi gerekçeleri dikkate almayın hürse hür olsun köleyse köle kadınsa kadın farketmez idam edin demek istiyor kanaatindeyim. Ayrıca hukuki bir cezalandirilmada adalet öldürülen kişinin kimliğinin önemli olmamasını gerektirir. O yüzden ayetteki ifadelerde öldürülenin kimligine değil öldürenin kimliğine dair açıklama yapıldığı kanaatindeyim.

sercanhakanyuksel
Автор

Sorun idam olmaması değil. Sorun, cezasızlığın ülkemizde bir alışkanlık haline gelmesi. Hapis cezası oldukça ağır bir ceza ama uygulanmıyor.

İdam gelirse sapıklar, hırsızlar, katiller, teröristler değil; hükümetin canını sıkanlar idam edilecek.

ROM_
Автор

Hala hiçbir şey anlamadım usta. Erkek öldüren erkek öldürülüyor da kadın öldüren erkek niye öldürülmüyor? Veya tam tersi

hazretikendim
Автор

Ayet bence doğru anlaşılmamış. Kölenin özgür birini öldürdüğünde ceza almaması gibi tuhaf bir durum ortaya çıkıyor. Ayrıca bu ayet sizin dediğiniz gibi anlaşılırsa, cinsiyete veya konuma göre azmettirme işlerinin önü açılır. Benim mesela kölelerim var ve onları tetikçi olarak kullanabilirim bu yoruma göre.

meaninthemirror
Автор

Hassas yaklaşıminiz için Allah razı olsun kardeşim

egeman
Автор

video genel hatlarıyla gayet iyi ve açıklayıcı ama 5:07 de kuran bir hukuk kitabı değil demişsin, burada şöyle bir yanlış var zannımca. şeriat dediğimiz şey aslında bir hukuk sistemidir, bu şeriatın yer aldığı kitap kurandır, bu durumda kuran aynı zamanda bir hukuk kitabı olmuyor mu. Bir diğer konu ise hür bir köle sahibi, kullarından birini 0ldürdüğü vakit 1dam cezası ortadan kalkmış mı oluyor, bu durumu suistimal etmek olmaz mı?

muhammet
Автор

Acaba Maide 45'te geçen "Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralamalarda kısas vardır." ifadesi, tecavüzün hadım gibi cezalarla uygulanmasına yelken mi açıyor veya haksız yere birinin bacağını kesersen aynısı sana mı yapılıyor

questra
Автор

Merhaba, Kuran'da böyle konuları anlama konusunda özellikle de başka dillere çevirme konusunda neden bu kadar sıkıntı yaşadıgımız hakkında bir video yaparsanız sevinirim. Allah, hakkında ihtilaflara düşülmeyecek şekilde, çeviri söz konusu olunca da hangi çeviri doğru acaba diye düşünmemiz gerekmeyecek şekilde neden yazmamıştır Kuran'ı? Ayrıca ayetlerin tamamen yanlış, ekleme kelimelerle çevrilmesi bir tür tahrif değil midir? Kuranı tamamen anlamak için ya Arapça bilmek zorundayız ya da Arapça bilen birilerinin ayetleri düzgün çevirmesine muhtacız gibi bir durum çıkıyor ortaya, çeviri hataları sebebiyle Kuranı anlamayan ve dinden uzaklaşan birisi günahkar mıdır? Ben, Allah bunu da bir imtihan yolu kıldı ve kişinin niyetine göre öyle veya böyle doğru olan Kuran'a kişiyi yönlendirir diye düşünüyorum. Ama durum her zaman böyle midir? Bu gerçekten bir imtihan vesilesi midir? Artı olarak Allah kalbinde Allaha karşı sorumlulık duygusu taşıyanlara doğru ve yanlısı ayırma becerisi vereceğini söyler, fakat birçok konuda sorgulayan, araştıran müslümanların ihtilafa düştüğünü görebiliyoruz. bunun sebebi nedir? Cevabınızı bekliyorum.

ddd-tg
Автор

mükemmel çok teşekkürler gürkan engin bey.

erhanengin
Автор

Ahmet Sögütçü kardeşimizin hakaret içermeyen ilmi cevabını naklediyorum : KURANDA KISAS HAKKINDA
1-Öncelikle sizin girmediğiniz yazıldı konusundan başlayalım. Yazıldı şeklinde gelen emirler önceki kitaplara vurgu yapar. Yani buradaki verilen emirde önceden gelen kitaplarda aynı emrin(Tevrat ve incil) verildiğine işaret eder. Siz bu konuya detaylı girmediğiniz ben de girmeyeyim sadece namaz, oruç, vasiyet, savaş gibi önceki ümmetlere yazılanların bize yazıldığını hatırlatmış olalım. Her ne olursa olsun yazıldı ifadesi farziyet, bağlayıcılık, zorunluluk ifade eder.
2-Kısasın terimsel bir manada suçu işleyen kişiye benzer bir ceza verileceği önceki kitaplardan da alıntı yapılarak belirtilmiştir ki kısas kelimesi bilinen bir kelimedir, bakara 178 ve 179 da elkısas şeklindeki marife kullanımı, kısasın terimsel olarak yani sadece bizim fıkıhçıların değil geçmişten beri kullanılan hukuki bir terim manasında olduğuna kuşku bırakmaz.
3-Elkatla kelimesinin mastar olduğunu söylüyorsunuz ki bu da yanlış, elkatla kelimesi cemi bir kelimedir ve “katiil” kelimesinin çoğuludur ve “öldürülenler” demektir. Yani ayette öldürülenler hakkında kısas size “yazıldı” demektedir.

Автор

hüre hür zaten erkek ve kadının tüm kombinasyonlarını tanımlamıyor mu?

yoldakiisaretler
Автор

But konuda Muhammed Esed'in yorumunu en mantıklı buluyorum. Kısas, suça denk cezadır:
After having pointed out that true piety does not consist in mere adherence to outward forms and rites, -the Qur'an opens, as it were, a new chapter relating to the problem of man's behaviour. Just as piety cannot become effective without righteous action, individual righteousness cannot become really effective in the social sense unless there is agreement within the community as to the social rights and obligations of its members: in other words, as to the practical laws which should govern the behaviour of the individual within the society and the society's attitude towards the individual and his actions. This is the innermost reason why legislation plays so great a role within the ideology of Islam, and why the Qur'an consistently intertwines its moral and spiritual exhortation with ordinances relating to practical aspects of social life. Now one of the main problems facing any society is the safeguarding of the lives and the individual security of its members: and so it is understandable that laws relating to homicide and its punishment are dealt with prominently at this place. (It should be borne in mind that "The Cow" was the first surah revealed in Medina, that is, at the time when the Muslim community had just become established as an independent social entity.) *As for the term qisas occurring at the beginning of the above passage, it must be pointed out that-according to all the classical commentators-it is almost synonymous with musawah, i.e., "making a thing equal [to another thing]": in this instance, making the punishment equal (or appropriate) to the crime -a meaning which is best rendered as "just retribution" and not (as has been often, and erroneously, done) as "retaliation". Seeing that the Qur'an speaks here of "cases of killing" (fi 'I-qatla, lit., "in the matter of the killed") in general, and taking into account that this expression covers all possible cases of homicide -premeditated murder, murder under extreme provocation, culpable homicide, accidental manslaughter, and so forth-it is obvious that the taking of a life for a life (implied in the term "retaliation") would not in every case correspond to the demands of equity. (This has been made clear, for instance, in 4:92, where legal restitution for unintentional homicide is dealt with.) Read in conjunction with the term "just retribution" which introduces this passage, it is clear that the stipulation "the free for the free, the slave for the slave, the woman for the woman" cannot - and has not been intended to - be taken in its literal, restrictive sense: for this would preclude its application to many cases of homicide, e.g., the killing of a free man by a slave, or of a woman by a man, or vice-versa. Thus, the above stipulation must be regarded as an example of the elliptical mode of expression (ijaz) so frequently employed in the Qur'an, and can have but one meaning, namely: "if a free man has committed the crime, the free man must be punished; if a slave has committed the crime. ..", etc.-in other words, whatever the status of the guilty person, he or she (and he or she alone) is to be punished in a manner appropriate to the crime.*

newman
Автор

Maktulün ailesine katili affetme yetkisi vermek neden güvenlik açığı oluştursun? Sadece idamı affediyor aile, devlet katili serbest bırakmasın. Siz de diyorsunuz ya idam yok demek ceza yok demek değil. Tazminattan bile bahseden bir ayetin hukuki niteliğini nasıl görmezden gelelim?

Haletinuriye
Автор

Gürkan abi peki burada yakınlarının affetmesi ile ne oluyor? Videoda yakınlarınında affedip idam cezasını kaldıramayacağını söylüyorsun

Sokrates
Автор

Gürkan beye yanıt:
KURANDA KISAS HAKKINDA

1-Öncelikle sizin girmediğiniz yazıldı konusundan başlayalım. Yazıldı şeklinde gelen emirler önceki kitaplara vurgu yapar. Yani buradaki verilen emirde önceden gelen kitaplarda aynı emrin(Tevrat ve incil) verildiğine işaret eder. Siz bu konuya detaylı girmediğiniz ben de girmeyeyim sadece namaz, oruç, vasiyet, savaş gibi önceki ümmetlere yazılanların bize yazıldığını hatırlatmış olalım. Her ne olursa olsun yazıldı ifadesi farziyet, bağlayıcılık, zorunluluk ifade eder.

2-Kısasın terimsel bir manada suçu işleyen kişiye benzer bir ceza verileceği önceki kitaplardan da alıntı yapılarak belirtilmiştir ki kısas kelimesi bilinen bir kelimedir, bakara 178 ve 179 da elkısas şeklindeki marife kullanımı, kısasın terimsel olarak yani sadece bizim fıkıhçıların değil geçmişten beri kullanılan hukuki bir terim manasında olduğuna kuşku bırakmaz.

3-Elkatla kelimesinin mastar olduğunu söylüyorsunuz ki bu da yanlış, elkatla kelimesi cemi bir kelimedir ve “katiil” kelimesinin çoğuludur ve “öldürülenler” demektir. Yani ayette öldürülenler hakkında kısas size “yazıldı” demektedir.


devamı bir alttaki yorumda...

ahmetsogutcu
Автор

Selamlar değerli kardeşim, maktulün yakınlarının katilin tümüyle affedebilmesi değil., kısas cezasını affetme yetkisi olmasına katılıyorum. Denilirse bu durum cinayet suçunu teşvik eder, hayır diyemem. Bu ayeti farklı bir bakışla anlamamız mümkün olmaz mı acaba, bir değerlendir derim. "Hürse hür, köleyse köle, kadında kadın (farketmez). " zaten o toplumda genel olarak üç tabakaya ayrılmış insanlar, hür erkekler, kadınlar ve köleler. Bu ayet bu sınıflamdırmayı kaldırıyor zaten. Olabilir mi acaba. Erhan Aktaşın bu ayet için yaptığı yorumu okudun mu?

yolcu
visit shbcf.ru