filmov
tv
Allah'ın Elimden Tuttuğunu Şimdi Hissettim - Sarsılmaz Güç Tevekkül | Mehmet Yıldız
![preview_player](https://i.ytimg.com/vi/anAxskG_TsU/maxresdefault.jpg)
Показать описание
Ümidimizi kesmeyip Allah'a nasıl dayanmamız gerekiyor
Tevekkül'ün asıl manası nedir?
Tevekkül'ün 3 Çeşidi Nedir?
#tevekkül #güven #huzur
Sözler Risalesi video serisi için tıklayın;
00:00 Giriş
01:58 Tevekkül Nasıl Olur
02:45 Adamın Ruhu Lüks Değil
05:24 Ölüme Teselli Yok
06:28 Keşke Bende İnanabilsem
07:40 Araba ve Ceset
08:53 Demek Menfaatleri Var
12:22 Kainatın ve İnsanın Aydınlığı
16:04 Şuunat-ı İlahi ( İlahi Haller )
37:17 Sevr Sultanlığı
52:53 Tevekkülün 3 Çeşidi
Bu serinin oynatma listesi için tıklayın:
Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz
Bize Ulaşın:
Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
+90 (530) 595 40 06
+90 (533) 430 47 63
Risale-i Nur Kısmı (23.Söz 1.Mebhas 3.Nokta)
Yirmi Üçüncü Söz
Birinci Mebhas
Üçüncü Nokta
ÜÇÜNCÜ NOKTA
İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikatından kurtulabilir. "Tevekkeltü alâllah" der, sefine-i hayatta kemâl-i emniyetle, hâdisâtın dağlarvâri dalgaları içinde seyran eder. Bütün ağırlıklarını Kadîr-i Mutlakın yed-i kudretine emanet eder, rahatla dünyadan geçer, berzahta istirahat eder. Sonra, saadet-i ebediyeye girmek için Cennete uçabilir. Yoksa, tevekkül etmezse, dünyanın ağırlıkları, uçmasına değil, belki esfel-i sâfilîne çeker.
Demek, iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dâreyni iktiza eder. Fakat yanlış anlama. Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki, esbabı, dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek; esbaba teşebbüs ise, bir nevi dua-yı fiilî telâkki ederek, müsebbebatı yalnız Cenâb-ı Haktan istemek ve neticeleri Ondan bilmek ve Ona minnettar olmaktan ibarettir.
Tevekkül eden ve etmeyenin misalleri, şu hikâyeye benzer: Vaktiyle iki adam, hem bellerine, hem başlarına ağır yükler yüklenip, büyük bir sefineye birer bilet alıp girdiler. Birisi, girer girmez yükünü gemiye bırakıp, üstünde oturup nezaret eder.
Diğeri, hem ahmak, hem mağrur olduğundan, yükünü yere bırakmıyor. Ona denildi:
"Ağır yükünü gemiye bırakıp rahat et."
O dedi: "Yok, ben bırakmayacağım. Belki zayi olur. Ben kuvvetliyim; malımı belimde ve başımda muhafaza edeceğim."
Yine ona denildi: "Bizi ve sizi kaldıran şu emniyetli sefine-i sultaniye daha kuvvetlidir, daha ziyade iyi muhafaza eder. Belki başın döner, yükünle beraber denize düşersin. Hem gittikçe kuvvetten düşersin. Şu bükülmüş belin, şu akılsız başın, gittikçe ağırlaşan şu yüklere takat getiremeyecek. Kaptan dahi, eğer seni bu halde görse, ya divanedir diye seni tard edecek; ya "Haindir, gemimizi itham ediyor, bizimle istihzâ ediyor. Hapsedilsin" diye emredecektir. Hem herkese maskara olursun. Çünkü, ehl-i dikkat nazarında zaafı gösteren tekebbürünle, aczi gösteren gururunla, riyayı ve zilleti gösteren tasannuunla kendini halka müdhike yaptın. Herkes sana gülüyor" denildikten sonra o biçarenin aklı başına geldi. Yükünü yere koydu, üstünde oturdu. "Oh, Allah senden razı olsun. Zahmetten, hapisten, maskaralıktan kurtuldum" dedi.
İşte, ey tevekkülsüz insan! Sen de bu adam gibi aklını başına al, tevekkül et. Tâ bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hadisenin karşısında titremekten ve hodfuruşluktan ve maskaralıktan ve şekavet-i uhreviyeden ve tazyikat-ı dünyeviye hapsinden kurtulasın.
TEVEKKÜL NASIL OLUR?
1) Tevekkül eden bir müslüman sebepleri iyi kullanır.
2) Sebeplerden çıkan neticelere ise karışmaz.
Bir insanın, neticelere karışıp karışmadığı duygu
değişimlerinden anlaşılır.
Sebeplere sarılmak tevekküldür ama sebeplere
saplanmak tevekkül değildir.
İMAN
Hem nurdur, bütün olayların
hakikatini gösterir.
→Hem kuvvettir, dağ gibi yükleri
kaldırabilecek gücü verir.
İMAN NURU
1- Kainatı aydınlatır.
2- İnsanı aydınlatır.
NURLANMAK NE DEMEK?
Allah'ın sıfatları nurdur.
→→İsimleri de nuranidir. (nurdan beslenen)
→Yani isimler sıfatlardan beslenir.
→Örneğin, Mehmet bir isimdir.
Yazar, öğretmen gibi sıfatlarla
bu isim beslenmiş olur.
→Bir gezegen, güneşin nuruyla ne kadar
beslenirse Güneş'ten payını o kadar alır.
Demek ki bir insanın latifeleri ne kadar
nurlanırsa şuunat-ı İlahiyeyi (Allah'ın
ilahî hallerini) o kadar fazla anlar.
NURLANMAK NE DEMEK?
Yani Allah'ın esmasındaki payı büyür, artık nurlu
bir insan olur.
Allah'ın esmasıyla en çok nurlanmış Zat
Efendimiz (asm)'dir.
2 Tane Cennet var
2 CENNETİ KAZANMANIN FORMULÜ
Tevekkül'ün 2 Şartı
TEMSİLLEMEDEKİ ÖZELLİKLER
TEVEKKÜL'ÜN 3 ÇEŞİDİ
Tevekkül'ün asıl manası nedir?
Tevekkül'ün 3 Çeşidi Nedir?
#tevekkül #güven #huzur
Sözler Risalesi video serisi için tıklayın;
00:00 Giriş
01:58 Tevekkül Nasıl Olur
02:45 Adamın Ruhu Lüks Değil
05:24 Ölüme Teselli Yok
06:28 Keşke Bende İnanabilsem
07:40 Araba ve Ceset
08:53 Demek Menfaatleri Var
12:22 Kainatın ve İnsanın Aydınlığı
16:04 Şuunat-ı İlahi ( İlahi Haller )
37:17 Sevr Sultanlığı
52:53 Tevekkülün 3 Çeşidi
Bu serinin oynatma listesi için tıklayın:
Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz
Bize Ulaşın:
Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için;
+90 (530) 595 40 06
+90 (533) 430 47 63
Risale-i Nur Kısmı (23.Söz 1.Mebhas 3.Nokta)
Yirmi Üçüncü Söz
Birinci Mebhas
Üçüncü Nokta
ÜÇÜNCÜ NOKTA
İman hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakikî imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikatından kurtulabilir. "Tevekkeltü alâllah" der, sefine-i hayatta kemâl-i emniyetle, hâdisâtın dağlarvâri dalgaları içinde seyran eder. Bütün ağırlıklarını Kadîr-i Mutlakın yed-i kudretine emanet eder, rahatla dünyadan geçer, berzahta istirahat eder. Sonra, saadet-i ebediyeye girmek için Cennete uçabilir. Yoksa, tevekkül etmezse, dünyanın ağırlıkları, uçmasına değil, belki esfel-i sâfilîne çeker.
Demek, iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dâreyni iktiza eder. Fakat yanlış anlama. Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki, esbabı, dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek; esbaba teşebbüs ise, bir nevi dua-yı fiilî telâkki ederek, müsebbebatı yalnız Cenâb-ı Haktan istemek ve neticeleri Ondan bilmek ve Ona minnettar olmaktan ibarettir.
Tevekkül eden ve etmeyenin misalleri, şu hikâyeye benzer: Vaktiyle iki adam, hem bellerine, hem başlarına ağır yükler yüklenip, büyük bir sefineye birer bilet alıp girdiler. Birisi, girer girmez yükünü gemiye bırakıp, üstünde oturup nezaret eder.
Diğeri, hem ahmak, hem mağrur olduğundan, yükünü yere bırakmıyor. Ona denildi:
"Ağır yükünü gemiye bırakıp rahat et."
O dedi: "Yok, ben bırakmayacağım. Belki zayi olur. Ben kuvvetliyim; malımı belimde ve başımda muhafaza edeceğim."
Yine ona denildi: "Bizi ve sizi kaldıran şu emniyetli sefine-i sultaniye daha kuvvetlidir, daha ziyade iyi muhafaza eder. Belki başın döner, yükünle beraber denize düşersin. Hem gittikçe kuvvetten düşersin. Şu bükülmüş belin, şu akılsız başın, gittikçe ağırlaşan şu yüklere takat getiremeyecek. Kaptan dahi, eğer seni bu halde görse, ya divanedir diye seni tard edecek; ya "Haindir, gemimizi itham ediyor, bizimle istihzâ ediyor. Hapsedilsin" diye emredecektir. Hem herkese maskara olursun. Çünkü, ehl-i dikkat nazarında zaafı gösteren tekebbürünle, aczi gösteren gururunla, riyayı ve zilleti gösteren tasannuunla kendini halka müdhike yaptın. Herkes sana gülüyor" denildikten sonra o biçarenin aklı başına geldi. Yükünü yere koydu, üstünde oturdu. "Oh, Allah senden razı olsun. Zahmetten, hapisten, maskaralıktan kurtuldum" dedi.
İşte, ey tevekkülsüz insan! Sen de bu adam gibi aklını başına al, tevekkül et. Tâ bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hadisenin karşısında titremekten ve hodfuruşluktan ve maskaralıktan ve şekavet-i uhreviyeden ve tazyikat-ı dünyeviye hapsinden kurtulasın.
TEVEKKÜL NASIL OLUR?
1) Tevekkül eden bir müslüman sebepleri iyi kullanır.
2) Sebeplerden çıkan neticelere ise karışmaz.
Bir insanın, neticelere karışıp karışmadığı duygu
değişimlerinden anlaşılır.
Sebeplere sarılmak tevekküldür ama sebeplere
saplanmak tevekkül değildir.
İMAN
Hem nurdur, bütün olayların
hakikatini gösterir.
→Hem kuvvettir, dağ gibi yükleri
kaldırabilecek gücü verir.
İMAN NURU
1- Kainatı aydınlatır.
2- İnsanı aydınlatır.
NURLANMAK NE DEMEK?
Allah'ın sıfatları nurdur.
→→İsimleri de nuranidir. (nurdan beslenen)
→Yani isimler sıfatlardan beslenir.
→Örneğin, Mehmet bir isimdir.
Yazar, öğretmen gibi sıfatlarla
bu isim beslenmiş olur.
→Bir gezegen, güneşin nuruyla ne kadar
beslenirse Güneş'ten payını o kadar alır.
Demek ki bir insanın latifeleri ne kadar
nurlanırsa şuunat-ı İlahiyeyi (Allah'ın
ilahî hallerini) o kadar fazla anlar.
NURLANMAK NE DEMEK?
Yani Allah'ın esmasındaki payı büyür, artık nurlu
bir insan olur.
Allah'ın esmasıyla en çok nurlanmış Zat
Efendimiz (asm)'dir.
2 Tane Cennet var
2 CENNETİ KAZANMANIN FORMULÜ
Tevekkül'ün 2 Şartı
TEMSİLLEMEDEKİ ÖZELLİKLER
TEVEKKÜL'ÜN 3 ÇEŞİDİ
Комментарии