Bu video 'Yaşamın Gerisinde Kaldığını Hissedenler' için

preview_player
Показать описание
bu video kanalın "özel kitlesi" için çekildi.

En çok hissedilen ama hiç konuşulmayan duygular listesinde “yaşamın gerisinde kaldığını hissetmek” sanıyorum ki ilk sıralarda gelir. Bunu herkes hisseder çünkü bu dünya böyle insanlar yetiştirir, bunu konuşmayız çünkü başımızı kaldırıp bunu tanımlayacak bir zaman bulamayız.

Hepimiz bu baskıyla büyüdük, bu bir yarış ve kazan. Hızlı, güçlü, zeki olmalısın. Kimi geçtin, kim seni geçti, kim önde kim arkada. Her şey bize bir müsabakadayız gibi anlatılıyor. Bir çocuk 6 yaşında okula gitmeye başladığı günden itibaren müthiş hedeflerle donatılıyor. bir canlıya 6 yaşından 25 yaşına kadar eğitim verir ve her yıl onu birilerinin elenip birilerinin daha iyi yerlere gideceği sınava sokarsanız o çocuk 25 yaşından sonra da hayata bir yarış gibi bakar.

Ya bize anlatıldığı gibi değilse ve insanlarla değil, kendi başımıza bir müsabakadaysak? Teorim şu herkesin koşu parkuru kendisine has. Kimse kimseye benzemediği gibi şartlarımız, parkurlarımız da benzemiyor. Bu fikir bize şunu sağlar, başkasının bitiş çizgisine bakmayı bırakalım artık. Kendi yaşamımızda sadece biz varız, başka kimseyle yarışmıyoruz. Yarışmayı bırakınca da etrafa bakmaya zaman bulursun ve belki ilk kez yaşamayı sevmeye başlarsın.

Bizde de böyledir zorluklarla büyüyen çocuklar hayata karşı çok güçlü olurlar. El bebek gül bebek büyütülenler sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarında ne yapacaklarını bilmezler. Buna alışmalıyız. Dert mi geldi ders çıkar ve devam et. Dalın mı kırıldı onar ve devam et. Düştün mü kalk ve devam et. Bittim, geride kaldım, artık başaramam, artık düzelemem bunu yapmayalım.

Yaşamın gerisinde kalmak, hayatın gerisinde kaldığını hissetmek, yaşamaya geç kalmak, hayata geç kalmak. Bugün bu konuların çevresinde konuştuk.

S o s y a l M e d y a

K i t a p

E k i p m a n

D e s t e k V e r

M ü z i k

B ü l t e n

B i r k a ç Ö n e r i

D i ğ e r K a n a l

K u r u m s a l
Рекомендации по теме
Комментарии
Автор

*Kendini başkalarının bugünüyle değil, kendi dününle kıyasla.* _Jordan B Peterson_

bedenansiklopedisi
Автор

Ben üçüncü üniversitesinde lisans hayatının yedinci yılını henüz tamamlamış biriyim. İlk iki üniversitemi bıraktıktan sonra ilk kez şuan bulunduğum bölümde üçüncü sınıfa kadar gelebildim. Arkadaşlarım artık evlenmeye çocuk sahibi olmaya başladılar. Ben hayatın henüz para kazanma kısmına bile gelemedim. Yıllardır sosyal medya kullanmıyorum. Bilinçli olarak. Çünkü paylaşacak hiç bir şeyim yok diyordum. İnsanlar mezuniyetlerini, iş hayatlarını, eşlerini, çocuklarını gözüme sokmasınlar diye uzak durdum böyle platformlardan. Telefon ile konuştuğum arkadaşlarım vasıtayla yine bu “güzel” hayatlara maruz kaldım elbette. Ben hala (26 yaşındayım bu arada) sınavlarla uğraşırken onları tebrik ediyordum başarıları(!) için, güzel hayatları için. Sadece arkadaş çevresi değil, akrabalarınızla bile konuşacak bir şeyiniz yokmuş gibi oluyor. Sizin hakkınızda tek merak ettikleri okul bitti mi? Dersler nasıl? Bu kadar. Bir insan değilde belli bir performans göstermesi gereken bir yazılım gibi hissettim kendimi uzun süre. Sorulara cevap ver ve geç. Bir de durmadan içinizden acaba yaşım geçti mi yoksa geçiyor mu diye düşünceler sizi tırmalayıp durur, iç geriliminiz arttıkça acele etmek istersiniz, okul bitmedi mi diye soranlara haftasonları bireysel olarak gidip erken bitirme imkanım olsa giderim demeye başlamıştım bir ara. (Gerçekten mümkün olsa yapardım) Bu düşüncelerle o kadar yoğrulmuştum ki bir gün artık ben ne zaman yaşayacağım ya da hayatın o tarafına geçeceğim diye söylenerek ağladığımı hatırlıyorum. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Karantinadayken odamın manzarasının ne kadar güzel olduğunu farkettim önce. Sonra bu düşünceye odaklanınca o manzaraya bu güne kadar tefekkür ederek bakmadığımı farkettim. Sonra bana o manzaranın bir hediye olduğunu farkettim. Sonra bunları farketmemi isteyenin beni ayakta tuttuğunu farkettim. Hayatın güzel tarafına geçmek gibi bir derdimin olmasının ne kadar saçma olduğunu farkettim. Hayatım zaten güzeldi! Bir çok insanın cesaret edemeyeceği şeyleri göze aldığım için okulum uzamış ben şanssız değilmişim ki! Kendinizi ziyan olmuşlardan hissetmek bu dünyanın en acıklı duygusudur bence. Tarifi de mümkün olmaz pek, bir çok nedeni vardır böyle hissetmenizin çünkü. Kendimi ziyan olmuş gibi hissetmemin nedeni bana toplum tarafından dayatılmış “iyi” ve “kötü”, “erken” veya “geç”, ”değerli” veya “değersiz” kalıplarına göre yaşamammış. Para kazanma aşamasına geçememem beni huzursuz ediyormuş çünkü etrafımdaki insanlar para kazanana saygı duyuyormuş mesela. Hayatta bir şeylere yüklediğimiz anlam çoğu zaman kendimizin hissettiği anlamlar değil. Toplumun dayattıkları. Hala sosyal medya kullanmıyorum çünkü o kadar güzel, ahenkli, huzurlu bir hayatım varki sadece onu “yaşamakla” meşgulüm. :)

balanrm
Автор

bitmeyen kıyaslamalar, sosyal medyadaki kusursuz görünen hayatlar, başrolde hep mutlu insanlar, bunaldıkça bişeyler alan ve aldıkça bunalan bi insanoğlu yaşam sürmekte...

Slcnrtn
Автор

50 yaşındayım.ve bisiklet sürmeyi ögrenmeye çalışıyorum

sevincaktas
Автор

Iyiki varsın Anıl abi bizi anlayanların oldugunu bilmekde guzel Allah senden razı olsun...

nnisaw
Автор

"Herkesin koşu parkuru kendisine ait. Başkalarının bitiş çizgisine bakmayı artık bırakalım. "

kelid
Автор

Üniversite sınavından çıktım ve ilk girişim değildi. Bu süreçte çok şey öğrendim sanırım en çokta kendimi geliştirmeyi. Hayallerimi hedeflerimi koydum şimdi ise peşinden koşma zamanı, sevdiğiniz şeyi yaparken yorulmuyosunuz bile. Anlayacağınız hayatta sürekli isyan etmeyi, şikayet etmeyi bıraktım. Hayata pozitif bakmayı öğrendim. Mutluyum. Sanırım azda ki çoğu gördüm.

burcuelan
Автор

"İki günü eşit olan zarardadır" hadis-i şerif

mertturkmen
Автор

Allah yolumuzu açık etsin... bende 25 yaşına kadar kendimi sürekli bir yarış değilde sanki savaşın içindeymişim gibi hissediyordum... yaşam savaşı ilerleme savaşı geri kalmama savaşı. Başıma ne gelirse gelsin hangi engel çıkarsa çıksın yola devam etme hedefimi kaybetmeme savaşı...! Ve sonra bir kayıp üzere bulanımdayken herzaman başlamak isteyip birtürlü başlayamadığım namaza yöneldim: kendimi keşfettim yaşadığımın farkına vardım... çünkü sadece Allah’ın aciz bir kulu olduğumu hissettiğimde ve ne olursa olsun Allahtan geldiğimi ve Allah’a döneceğimi bildiğim vakit bu yalandünya telaşı boş geldi artık daha sakin daha olgun daha mutlu bilinçli bir yaşam sürmeme vesile oldu. Allahım her kuluna nasib etsin kalp gözünün açılmasını ve sadece bir defa yaşadığının farkına varmasını, malın mülkün hiçbişeyin ve kimsenin kendisiyle ahirete birlikte gidemeyeceğini ve dünyada insanlığa yararlı şeyler bırakıp gitmenin önemini... inşallah her insana nasib olur 🤲 Almanyadan Selamlar 👏

YalanDunya
Автор

"Yaşamın gerisinde kalmak daha güzel bişey, çünkü yaşam ilerledikçe dünya berbatlaşıyor..."

shm_
Автор

Ne için varsan, O'nun için yaşa.
İyi ki varsın Hikmet Abi..

violet-yoxs
Автор

"Aynı dili konuşanlar değil,  aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir”  Mevlana
Aynı duyguyu paylasan insanların olması çok güzel..

ahsen
Автор

Ben hiçbir zaman kimseyle yarış halinde olmadım kendimi kimseyle kıyaslamadım sosyal medyada kaç takipcim var hiç umrumda olmadı .Bu dünyaya neden geldiğimi çok iyi biliyorum ve bı daha daha gelmicem o yüzden Allah'ın rızasını kazanmak tek derdim oldu herzaman .Kanser olduğumu öğrendiğimde bile bundada elbet bir hayır vardır dedim. Hiç olumsuz düşünceler içinde olmadım.
Herşey nasip kısmet 😊

Yolcu
Автор

Kendimi çok ama çok amaçsız, ve geride hissettiğim bir anda karşıma çıktın teşekkürler anıl abi

merveasci
Автор

İlk defa uzun bir yorum yazmak içimden geldi.Ben bundan 3yıl önce hep hayatımda en güzel şeyler benim olsun isterdim bir şeyler ters gittiğinde kendime çok kızardım neden başaramıyorsun diye. Sonra istediğim üniversiteyi kazandım ve ne mi oldu hiçbir şey zannediyorum ki kazanınca çok mutlu olucam daha da derdim olmaz . fakat üni ilk yıl Abimi kaybettim ve hayata bakış açım o kadar değişti ki şunu anladım ki başarı bir şeyleri elde etmek değil her şeyi kaybetsen de dayanamayacağım dediğin anda ayağa kalkıyorsan işte gerçek başarı bu . Ne için varsan O nun için yaşa...🌼

gulak
Автор

Ben yks ye girdim 4.senemdi ve annem bu sabah yaşıtların üniversiteyi bitiriyo sen yeni gideceksin falan diye konuşmalar yaptı sadece annem değil abimde aynı şekilde bugün hayata geç kalmışım gibi hissediyordum sen ne güzel insansın hızır gibi yetiştin

melekkus
Автор

" Tereddüt edersen, ayakların seni taşımaz. Yürüyeceğim de bas yürü!.."
Kelime Üstadı Necip Fazıl Kısakürek

isacilarp
Автор

Hemen hemen herkesin ortak yaşadığı bir durum diye düşünüyorum çok isabetli bir video olmuş .İyiki varsınız .😊

zuleyhapulas
Автор

Şu seneye kadar kendi içimde asla “geç kalmışlık” hissine kapılmamıştım. Ufacık bir kırıntı dahi yoktu.
Bu senenin farkı ne peki? Niye şuan kendime “Acaba ben gerçekten geç mi kaldım?” diyorum?
2001 doğumluyum. Okul hayatıma anaokulu öğretmenimin tavsiyesiyle 1 sene geç başladım. 12. sınıfa kadar hiçbir sorun yoktu. Hep hayatın eğlenceli tarafına odaklanmıştım. Zorluktan kaçmıştım. Dolayısıyla üniversite sınavına o sene hiç çalışmadım ve mezuna kaldım. Çalışıcam diye başladığım bu yolculukta işler hiç de istediğim gibi gitmedi. Mezunluk, çok başka bir psikoloji gerektiriyormuş. Evde tek başına çalışabilen biri olmadığımı fark ettim. Üstüne bir de çevremde gelişen kötü olaylar da derken bu sene de istediğim bir performans sergileyemedim. Ailem de artık bir bölüm yazıp bir an önce mezun olmamı istedikleri için bu sene tercih vereceğim.
Bilgisayarla alakalı bir önlisans bölümü okuyup mühendisliğe tamamla şeklinde bir yol çizdim kendime. Halâ buraya kadar her şey normal gidiyor benim için. Aileme bu planımı anlattığımda annemden aldığım ilk tepki şu olmuştu; Ne zaman mezun olacaksın? İşe ne zaman başlamış olacaksın?
Güzelce açıkladım her şeyi. En kötü ihtimal 27 yaşımda mezun oluyorum dedim. Demez olaydım arkadaşlar.
“ İnsanlar, arkadaşların ilk senelerini bitirdiler. Bu temmuzda 20 olacaksın. Daha kaç sene okuyacaksın? Herkes işini gücünü kurmuş evlenmişken sen daha yeni mi iş hayatına atılacaksın? Emeklerimi çöp gibi bir sürü laf duydum. Hem de bir kere değil. Bunları mezun senemde ara ara duyuyordum ama o zamanlar takmıyordum. Ama sınav bitti ve şimdi ileriye dönük planlar kurarken bir yandan böyle şeyler duymak insanı fazlasıyla demoralize ediyor. Üstüne üstlük bir de o söylenen şeylere ciddi manâda inanıyor.
Kendi kendime diyorum, kime göre neye göre geç? Ben hayatta onlar gibi mal, mülk, eş, çocuk istemiyorum ki. Hani benim isteklerim farklı. Yolum farklı. Niye herkes tek bir kalıpta yaşamak zorunda olsun? Hayatlarımız, isteklerimiz, koşullarımız farklıyken, kendi kendimize koyduğumuz bu kalıplar niçin?
Şu birkaç günde gerçekten kendimi çok yıprattım. Söylenenlere bu kadar kulak astığım için kendime kızıyorum. Bu videoyu görmem biraz daha rahatlattı. Ve kim ne derse desin, kaç yaşında mezun olursam olayım ben istediğim gibi yaşayacağım bu hayatı. Sizin dediğiniz gibi olmaya çalışıcam diye çevredeki güzellikleri kaçırmak istemiyorum.
Bu hayata bir kez geldim. Ve yolumu kendim belirleyeceğim.

Geç kalmadım. Aksine, hayat benim için yeni başlıyor.

ayyuce
Автор

"Herkes biricik"🌿
"Bazı insanlar çıkıyor henüz tanışmamışsın ama aynı dili konuşuyorsun" Allah razı olsun Hikmet abi Amin 🤲

beyzakulay