Anadak Kastamonu Daday 2018

Cuma akşamı katılımcılarımızı duraklardan alarak yola koyulduk. Sabahın erken saatlerinde Kastamonu’nun şirin ilçesi Daday yakınlarındaki çiftiliğimize vardık. Anadolu’nun karasal iklimi kendini hemen hissettirmişti. Sıfır dereceye yakın tertemiz bol oksijenli hava, sabah mahmurluğunda bizi kendimize getirdi. Sade ve mütevazi döşenmiş odalar bize hoşgeldin dedi. Kısa bir dinlenmeden sonra nefis köy kahvaltısı bizi bekliyordu. Köy yaşamının sunduğu organik yiyecekler eşliğinde kahvaltımızı aldık. Çiftliğin sevimli hayvanları kediler, köpekler, tavuklar, kazlar arasında güzel vakit geçirdik. Bazı arkadaşlarımız inekten süt sağma deneyimini edindi. Günlük yaşama hemen adapte olduk. Gün boyu doğa ananın bize sunduklarını aldık. Daday ilçesine yaptığımız yürüyüş sonrası meşhur etli ekmeklerle midemiz bayram etti. Çevre yürüyüşleri yaptık. Sonbaharın binbir rengini gözlemledik. Bol oksijen adeta hepimizi mest etmişti. Acıkmış olarak akşam yemeğimizi aldıktan sonra, yörenin meşhur kuzu kestanesini ve küçük patateslerini ateş başında yedik. Günün tatlı yorgunluğu ile dinlenmeye çekildik.

Ertesi sabah programımız oldukça yoğundu. Şansımıza açık, üşütmeyen bir hava vardı. Rotamız Pınarbaşı İlçesi tarafı ve Küre dağları çevresiydi. Önce şirin Azdavay İlçesi’ne gittik. Seyir terasından kuşbakışı ilçeyi izledik. Sonra sırasıyla Çatak Kanyonu, Paşa Konağı, Horma Kanyonu’nu gördük. Horma Kanyonu’nun heybeti bizi büyüledi. Öğle yemeği olarak yörenin meşhur kara çorbasının tadına baktık. Mantı ve ev baklavası da üzerine iyi gitti J Sonraki duraklarımız Valla Kanyonu ve Ilıca Şelalesi idi. Gördüğümüz renk cümbüşleri bizi adeta büyüledi. Çiftliğimizde alınan güzel bir akşam yemeğinden sonra, ateş başı sohbet bizi bekliyordu. Hikayeler anlattık, güzel parçalara eşlik ettik.

Ertesi sabah, kahvaltının ardından Daday’a veda etme zamanı gelmişti. Bugünkü programımızda Anadolu’nun en eski şehirlerinden, tarihin çeşitli dönemlerine tanıklık etmiş, konaklar şehri güzel Kastamonu vardı. Öncesinde, yol üzerinde Kasaba Köyü’ne uğrayıp, çivi tekniği kullanmadan yapılan, tamamen ahşap ve kök boyası ile boyanmış Anadolu’daki sayılı camilerden Mahmut Bey Camii’ni gördük. Kastamonu’ya varışımızla birlikte, en büyük bayramımız Cumhuriyet Bayramı’nı hep bir birlikte coşku ile kutladık. Birkaç saatimiz de olsa zamanımızı güzel değerlendirdik. Konaklar ve restore edilmiş evlerle dolu otantik sokaklardan geçerek Kale’ye çıktık. Yol üzerinde şansımıza nefis çekme helvanın yapımına denk geldik. Ağzımızı tatlandırdık. Liva Paşa Konağı’ndaki Etnografya Müzesi’ni gezdik. Şehrin coşkulu bayram kalabalığına katıldık; marşlar söyledik. Saat Kulesi’nden şehri kuşbakışı görmek hepimizi mutlu etti. Eski yapılar arasından gezimizi sürdürdük. Şapka Müzesi’ndeki renk renk dönem şapkaları; ayrıca el yapımı oyuncak bebekler, minyatür arabalar, yöresel kıyafetler arasında gezimizin görülecek yerlerini sonlandırdık. Bölgeye özgü ürünlerin satın alınması ve yemek arasından sonra İstanbul için yola koyulduk. Vakitlice evlerimize ulaştık. Hepimizde bir parça yorgunlukla birlikte, büyük bir huzur ve yenilenme vardı.

Bu güzel faaliyetin tam ve sağlıklı geçmesini sağlayan faaliyet koordinatörümüz sevgili Serpil Oral’a, yardımı ve desteği ile her zaman yanımızda sevgili Osman Kesimal’a ve enerjisi hiç bitmeyen tüm katılımcılarımıza teşekkür ederiz. Yaşama, doğaya, kültüre ve insana dair nice etkinliklerde buluşmak üzere sevgiyle kalın.

Shot with Gopro7, DJI Mavic Air,
Edited with Gopro Quik on IPHONE X
Music: DAFT PUNK - BEYOND
RANDOM ACCESS MEMORIES