filmov
tv
BENİ BUL ANNE - Seslendiren: Suna Türkmen Güngör - Şiir: Gülhan Gürbüz - Müzik: Mustafa Kabak
Показать описание
BENİ BUL ANNE
Seslendiren: Suna Türkmen Güngör
Şiir: Gülhan Gürbüz
Müzik: Mustafa Kabak
Truva Edebiyat Dergisi
***
Gerek kalmıyor bazen hüzünlü şarkılara,
Yüreğimdeki ağıtlar yetiyor anne.
Faili mechul mektuplar gibi,
Yüreğimden dökülen sözcükler ulaşmıyor kimselere.
Aklım yüreğime, yüreğim bedenime yük.
Ben kayboldum bu hengâmenin içinde,
Menzilde kalmadı gözüm.
Beni bul anne!
Hayalle gerçek arası yaşanan her şey,
Ellerimin arasından kayıp giden hayat,
Sızlar durur göğsümde sanki bir bıçak yarası.
Ben çok yoruldum anne!
Başımı koyunca yastığa,
Uzaklara dalınca gözüm,
Ciğerime çökünce hüzün
Ve her yeni gün,
Bir duble keder daha ekleyince hayallerime,
Savruluyorum asılı kalmış bir boşlukta.
Beni bul anne!
Ne olurdu sanki, boş kalsaydı sol yanım?
Şimdi her şeyim yarım.
Düşlerim esrik, öksüz, pervasız...
Yollarım çıkmaz sokak, ıssız, karanlık
Kavuşmaz aydınlığa.
Kömür karası değil ki bu alın yazısı.
Ah, bilmem nasıl geçer bu yürek yarası!
Sen neredesin, beni bul anne!
Onca sükutu hayalden sonra,
Hazana döndü gönlümde baharlar.
Yüreğime, “yeniden sev” demeye kalmadı yüzüm.
Hükümsüzüm,
Dipsiz bir kuyuda kaldı özüm.
Üstelik sen de yoksun,
Savrulur rüzgârda, kor olur közüm.
Söylesene anne,
Hangi mevsim, hangi kar ayazı anlatabilir,
Kendine ve yaşama geç kalmışlığın verdiği hüznü?
Bir çiçeğe gülümsemeden,
Bir kuşun kanadına takılıp gitmeden,
Ömrümüzden geçip gitmiş baharlar.
İçimizde mevsim hep sonbahar.
Gazel gazel dökülüp gitmiş umutlarımız.
Hiç gitmeyecek sandıklarımız,
Göçmen kuşlar misali uçup gitmiş herkesten önce.
Ellerimiz boş.
Vakitli vakitsiz yağar durur yüreğimize yağmurlar.
Yıldızlarda asılı kalmış sevdalar.
Sahi, herkes neyin derdinde anne?
Kör, sağır, dilsiz, taşa döndü yüreğim.
Ben galiba yanlış yerdeyim,
Nasıl alışılır bu çirkin dünyaya?
Onca yollardan, yorgunluklardan sonra,
Yeniden yollara düşebilir mi insan?
Bulamadım rotasını,
Bu yaşam denilen dümeni bozuk geminin.
Çözemedim imlasını mutluluğa giden yolun.
Yorgunum, halim yok derdimi anlatmaya.
“Ben iyiyim” diyeyim,
Sen gözlerime bakıp anla.
Beni dualarına kat anne.
Seslendiren: Suna Türkmen Güngör
Şiir: Gülhan Gürbüz
Müzik: Mustafa Kabak
Truva Edebiyat Dergisi
***
Gerek kalmıyor bazen hüzünlü şarkılara,
Yüreğimdeki ağıtlar yetiyor anne.
Faili mechul mektuplar gibi,
Yüreğimden dökülen sözcükler ulaşmıyor kimselere.
Aklım yüreğime, yüreğim bedenime yük.
Ben kayboldum bu hengâmenin içinde,
Menzilde kalmadı gözüm.
Beni bul anne!
Hayalle gerçek arası yaşanan her şey,
Ellerimin arasından kayıp giden hayat,
Sızlar durur göğsümde sanki bir bıçak yarası.
Ben çok yoruldum anne!
Başımı koyunca yastığa,
Uzaklara dalınca gözüm,
Ciğerime çökünce hüzün
Ve her yeni gün,
Bir duble keder daha ekleyince hayallerime,
Savruluyorum asılı kalmış bir boşlukta.
Beni bul anne!
Ne olurdu sanki, boş kalsaydı sol yanım?
Şimdi her şeyim yarım.
Düşlerim esrik, öksüz, pervasız...
Yollarım çıkmaz sokak, ıssız, karanlık
Kavuşmaz aydınlığa.
Kömür karası değil ki bu alın yazısı.
Ah, bilmem nasıl geçer bu yürek yarası!
Sen neredesin, beni bul anne!
Onca sükutu hayalden sonra,
Hazana döndü gönlümde baharlar.
Yüreğime, “yeniden sev” demeye kalmadı yüzüm.
Hükümsüzüm,
Dipsiz bir kuyuda kaldı özüm.
Üstelik sen de yoksun,
Savrulur rüzgârda, kor olur közüm.
Söylesene anne,
Hangi mevsim, hangi kar ayazı anlatabilir,
Kendine ve yaşama geç kalmışlığın verdiği hüznü?
Bir çiçeğe gülümsemeden,
Bir kuşun kanadına takılıp gitmeden,
Ömrümüzden geçip gitmiş baharlar.
İçimizde mevsim hep sonbahar.
Gazel gazel dökülüp gitmiş umutlarımız.
Hiç gitmeyecek sandıklarımız,
Göçmen kuşlar misali uçup gitmiş herkesten önce.
Ellerimiz boş.
Vakitli vakitsiz yağar durur yüreğimize yağmurlar.
Yıldızlarda asılı kalmış sevdalar.
Sahi, herkes neyin derdinde anne?
Kör, sağır, dilsiz, taşa döndü yüreğim.
Ben galiba yanlış yerdeyim,
Nasıl alışılır bu çirkin dünyaya?
Onca yollardan, yorgunluklardan sonra,
Yeniden yollara düşebilir mi insan?
Bulamadım rotasını,
Bu yaşam denilen dümeni bozuk geminin.
Çözemedim imlasını mutluluğa giden yolun.
Yorgunum, halim yok derdimi anlatmaya.
“Ben iyiyim” diyeyim,
Sen gözlerime bakıp anla.
Beni dualarına kat anne.